EĞİTİM - 24 Haziran 2020 Çarşamba 15:27

YKS adaylarına uzman pedagogdan sınav tüyoları

A
A
A
YKS adaylarına uzman pedagogdan sınav tüyoları

Pedagog Hakan Şahintürk, tüm Türkiye’de hafta sonu yapılacak olan Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS)ile ilgili önemli tüyolar verdi.

Pedagog Hakan Şahintürk, tüm Türkiye’de hafta sonu yapılacak olan Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS)ile ilgili önemli tüyolar verdi. Şahintürk, “Sınav zamanında arkadaşlarımın en başarılı oldukları testlerden başlamalarını öneriyorum. Bu hem özgüvenlerini arttıracak hem de başarı oranını arttıracaktır” dedi.


ÖSYM tarafından gerçekleştirilecek YKS sınavı için heyecanlı bekleyiş sürüyor. ÖSYM’nin internet sitesinde yer alan duyuruya göre, 27 Haziran 2020’de uygulanacak Yükseköğretim Kurumları Sınavı‘nın (2020-YKS) oturumları şöyle: 1. Oturum Temel Yeterlilik Testi (TYT), 28 Haziran 2020’de uygulanacak 2. Oturum Alan Yeterlilik Testleri (AYT) ile 3. Oturum Yabancı Dil Testi (YDT)


Pedagog Hakan Şahintürk, sınava girecek üniversite adayları için önemli uyarılarda bulundu. Şahintürk, “Öğrenci aileleri ve öğrenciler, son 3 ayda zor bir süreçten geçti. Hem psikolojik, hem akademik hem de duygusal anlamda çok zorlandılar. Merkezi sınavların ilki geçtiğimiz hafta yapıldı. Liselere giriş sınavı, bu hafta ise yaklaşık 2 milyon 433 bin öğrencinin katılacağı üniversiteye giriş sınavı yapılacak. Bu sınava katılacak öğrencilerimizin yapacakları konusunda son 3 günle ilgili tavsiyelerde bulunmak istiyorum. Öğrencilerimiz bana genellikle şöyle bir soru soruyorlar; ‘Hocam, son gün de ders çalışalım mı?’ Evet, ders çalışabilirsiniz ama çok yoğun bir şekilde değil. Yeni konu öğrenme noktasında değil, hep sıkıntı yaşadığınız, çözmekte zorlandığını soruları tekrar edebilirsiniz” dedi.



“Son 3 günü sağlıklı ve sakin geçirsinler”


Sınava 3 gün kaldığını ve adayların bu süreci sakin ve sağlıklı bir şekilde geçirmeleri gerektiğini kaydeden Pedagog Şahintürk, “Bununla beraber, tüm aile ve öğrenciler son 3 günü çok sağlıklı ve sakin geçirmekle ilgili tedbirler almak zorundalar. Ailelere önemli görevler düşüyor. Ebeveynlerin sakin kalmakla ilgili net ve samimi davranmaları gerekiyor. Ve onlara istemedikleri zaman sınavla ilgili konuşma yapmamaları gerekiyor. Benim ailelere önerim; özellikle eylemleri ile söylemleri arasında tutarlılık olması gerekiyor. Kendi heyecanlarını çocuklara doğru yansıtmaları gerekiyor. Çünkü çocuklarımız gerçekten çok heyecanlılar” diye konuştu.



“Sınav gecesi kitap okuyabilirler”


Sınav gecesi stres nedeniyle adayların uyku problemi yaşamalarının normal olduğunu ve süreci kitap okuyarak geçirebileceklerini söyleyen Şahintürk, “Gelelim sınav gecesine. Hep yaşanan sorunlardan bir tanesi o geceki uyku sorunu. Benim arkadaşlara bu konuda önerim, o gece uyuyamayan arkadaşlarımız sevdikleri bir kitabı ya da yarım bıraktıkları bir kitabı alarak okusunlar. Okumak uykuyu en kolay getiren eylemdir arkadaşlar. O yüzden kitap okumanızı tavsiye ediyorum. Sınav sabahına gelince; anne ve babaların çocuklarına abartmadan güzel bir kahvaltı hazırlamalarını ve sınav salonuna bir ebeveynin gitmesini öneriyorum. Çünkü, önlemler bunu gerektiriyor. Sınav salonuna gidebiliyorlarsa son 3 gün içerisinde ziyaret etsinler” şeklinde konuştu.



“Başarılı oldukları testlerden başlasınlar”


Son olarak üniversite adaylarına, sınava başarılı oldukları testlerden başlama önerisinde bulunan Şahintürk, “Çok önemli bir öneride daha bulunmak istiyorum. Eski soruları mutlaka çözmüşlerdir. Son 3 yılın sorularını bu son 3 günde deneme sınavı halinde çözmelerini öneriyorum. Evde kendilerine zaman versinler. Sınav zamanında ise arkadaşlarımın en başarılı oldukları testlerden başlamalarını öneriyorum. Bu hem özgüvenlerini arttıracak hem de başarı oranını arttıracaktır” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Satın almaya son, kıyafetlerini dönüştürüp yenileyecekler Antalya’da Muratpaşa Belediyesi, ‘Bahçede Yaşam Var’ etkinlikleri kapsamında kıyafetlerin geri dönüşümü konusunda atölye çalışması düzenledi. Etkinliğe katılan vatandaşlar, yeni kıyafet satın almadan yenilemeyi ‘Gardroplarımızdaki Olimpik Havuzlar’ başlıklı atölyede öğrendi. Muratpaşa Belediyesi’nin çevre duyarlılığına dikkat çekmek amacıyla 2023’te başlatılan Bahçede Yaşam Var etkinlikleri farklı konularla devam ediyor. Muratpaşa Belediyesi Başkan Vekili Canan Keleş’in katıldığı etkinlik, Demircikara Mahallesi Şirinler Parkı’nda düzenlendi. Kot pantolon üretimi için 7 bin 500 litre su kullanılıyor Tekstil ürünlerini konu alan ‘Gardroplarımızdaki Olimpik Havuzlar’ başlıklı atölye, Akdeniz Üniversitesi Öğretim Görevlisi Mine Aydoğan’ın anlatımıyla gerçekleşti. Aydoğan, Birleşmiş Milletler’in (BM) 2019’da yayınladığı raporuna göre küresel giyim üretimde tek bir kot pantolon üretimi için 7 bin 500 litre su kullanıldığının altını çizdi. Mine Aydoğan, giyim alanında hızla artan tüketim kültürünün azaltılması ve kıyafetlerin geri dönüştürülmesinin çevre korumada önemli bir unsur olduğunu söyledi. Aydoğan ayrıca çeşitli teknikler kullanarak geri dönüştürdüğü kıyafet koleksiyonunun yapım aşamalarını da katılımcılarla paylaştı. ‘Bahçede Yaşam Var’ etkinlikleri devam edecek Muratpaşa Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Müdürü Ceren Şahin, 2023’te başlattıkları ‘Bahçede Yaşam Var’ etkinliklerini kent sakinleriyle buluşturarak devam ettirmeyi planladıklarını söyledi. Şahin, “Geri dönüştürülebilir her türlü atıkla ilgili nasıl tasarruf sağlayabilir, nasıl tekrar kullanabiliriz, geri dönüşüme gitmeden önce evlerimizde nasıl tasarrufa teşvik edebiliriz diye çalışıyoruz” şeklinde konuştu. “Öğrendiğim tekniklerle, kıyafetlerimi yenileyeceğim” Etkinliğe sosyal medya hesapları üzerinden haberdar olarak katıldıklarını ifade eden Dilek İnce, kızının ikinci el sürdürülebilirlik mağazası olduğunu ve bu atölyede yeni teknikler öğrenerek faydalı olacağı heyecanını taşıyarak geldiğini söyledi. Farklı yenileme tekniklerini bu çalışma sayesinde öğrendiğini aktaran İnce, "Hocamız kıyafetlerini kendisi yapmış, bayıldık, şahane. Evimde dün akşam kıyafet toparlıyordum. Şimdi burada öğrendiğim tekniklerle, onları yenileyeceğim" diye konuştu. Aydoğan, yenileme tekniklerinin yanı sıra pantolonları bluz, şalları etek, pareoları fular gibi farklı formlarda kullanarak, kıyafet çeşitliliğinin alışveriş yapmaya gerek duymadan sağlanabileceğini gösterdi.
Trabzon Tavuk karasına kök hücreli çözüm Halk arasında ‘tavuk karası’ ya da ‘gece körlüğü’ olarak bilenen tıp literatüründe ise ‘Retinitis Pigmentosa’ olarak tanımlanan göz hastalığının kök hücre ile tedavisinin mümkün olduğu belirtildi. Konuyla ilgili açıklamada bulunan Özel İmperial Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Kemal Türkyılmaz, söz konusu göz hastalığının genç yaşlarda ortaya çıkabildiğine dikkat çekti. Türkyılmaz “ Retinitis Pigmentosa hastalığı, halk arasında tavuk karası ya da gece körlüğü olarak tanımlanan genç yaşlarda bulgu vermeye başlayıp zayıf ışıkta veya gece saatlerinde görmeyi zorlaştıran görme alanında daralma ve neticesinde körlüğe yakın görme kaybıyla ilerleyen kalıtımsal bir göz hastalığıdır. Hastalığın türüne göre ilerleme hızı da farklılık gösterebilir. Yaş ilerledikçe gözün sinir tabakasında hücre ölüm hızıyla orantılı olarak görme keskinliği azalır. İlk aşamalarda geceleri görmekte zorlanan hastalar daha sonra loş ışıklarda görme güçlüğü çekmeye başlar. İlerleyen evrelerde gündüz dahi görmek zorlaşır. Hastalığın bazı nadir türleri ise önce gündüz görme azlığı ile başlayabilir” dedi. “Hastalarda sanki bir borunun içinden bakıyormuş hissi oluşur” diyen Göz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Kemal Türkyılmaz “Günümüzde tedavisi henüz netleşmemiş ve yapılamayan kalıtımsal retina hastalıkları, retinitis pigmentosa (tavuk karası - gece körlüğü) ve sarı nokta hastalığının bazı türlerinde tedavi amaçlı kök hücre kullanılmaktadır. Bu tür hastalıklarda gelişen hücre ölümü ‘kök hücre’ desteğiyle durdurulabilir, zayıf hücrelerin aktif hale geçmesi uyarılabilir. Gece körlüğü gibi hastalığının doğasında gittikçe bozulma olan bu rahatsızlığın tam manasıyla tedavisi bulunmamakla birlikte kök hücre ile en azından hastaların görme derecesinin korunduğu ve hastalığın ilerlemesinin yavaşladığı klinik gözlemlerimizde saptanmış olup dünya genelinde gerçekleştirilen en son bilimsel çalışmalarda da bu ümit vadeden sonuçlar ispatlanmıştır. Bununla birlikte kök hücre uygulamasında her hastadan aynı sonuç almak mümkün görünmemektedir. Tanı ne kadar erken konulur ve uygulama ne kadar erken yapılırsa daha yüz güldürücü sonuçlar alınabilir” şeklinde konuştu. Kök hücresi tedavisiyle ilgili de bilgi veren Dr. Kemal Tükyılmaz ”Kök hücre vücudumuzda kemik iliği, diş pulpası, plasenta ve amniyon sıvısı, göbek kordonu gibi birçok farklı dokuda bulunmaktadır. Kök hücreler kendi kendine çoğalma ve dokudaki farklı hücrelere dönüşebilme yeteneğine sahiptir. Kök hücreler oldukça sofistike teknikler ve özel laboratuvar ortamında hazırlanıp Sağlık Bakanlığı’nın bu konudaki mevzuatına bağlı kalarak yetkilendirilmiş kliniklerce özel ameliyat teknikleriyle göze uygulanabilir” ifadelerini kullandı.