KÜLTÜR SANAT - 28 Şubat 2023 Salı 11:39

(Özel) Anafartalar Kahramanı Mustafa Kemal Atatürk cephede savaşırken, 2 bine yakın emir yazdı

A
A
A
(Özel) Anafartalar Kahramanı Mustafa Kemal Atatürk cephede savaşırken, 2 bine yakın emir yazdı

Çanakkale Savaşları’nda Gelibolu’da düşman askerini durdurarak Anafartalar Kahramanı olan Mustafa Kemal Atatürk, 8 ay boyunca cephede düşman ile göğüs göğse çarpışırken, 2 bine yakın emir yazdı.

Çanakkale Savaşları’nda Gelibolu’da düşman askerini durdurarak Anafartalar Kahramanı olan Mustafa Kemal Atatürk, 8 ay boyunca cephede düşman ile göğüs göğse çarpışırken, 2 bine yakın emir yazdı. Cumhuriyet’in 100’üncü yılına özel Mustafa Kemal Atatürk’ün cephesi yazışmaları Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Atatürk ve Çanakkale Savaşlarını Araştırma Merkezi (AÇASAM) Müdürü Dr. Öğretim Üyesi Barış Borlat başkanlığında 800 sayfalık kitap haline getirildi. Bu kitapta Mustafa Kemal Atatürk’ün 2 bine yakın eserinden 800 tanesi ilk kez ortaya çıktı.



Mustafa Kemal Atatürk, Balkan Harbi’nden sonra, 27 Ekim 1913 tarihinde Sofya Ataşemiliterliği’ne atandı. 1’inci Dünya Savaşı sırasında Osmanlı Devleti’nden görev istedi. 25 Şubat 1915’te 19’uncu Tümen başında Çanakkale Cephesine gitti. 8 Ağustos’ta Anafartalar Grup Komutanı olarak atanan Mustafa Kemal Atatürk 8 ay boyunca Çanakkale Cephesinde Mehmetçikle birlikte cephede düşmana karşı göğüs göğse çarpıştı. 8 ay boyunca cephede askerle birlikte düşman askerlerine karşı savaşan Mustafa Kemal Atatürk, 10 Ağustos’ta Gelibolu’da düşman askerini durdurarak Anafartalar Kahramanı oldu. Mustafa Kemal Atatürk 8 ay boyunca cephede savaşmasının yanı sıra 2 bine yakın emir yazdı. Mustafa Kemal Atatürk’ün taktik seviyesindeki verdiği emirler, stratejik olarak yazmış olduğu raporlar ve aynı zamanda askerin moral ve motivasyonunu yükseltmesi, cephedeki kararlılığı, muharebenin gidişatına seyrini okumuş olduğu, yapmış olduğu analizlerin yer aldığı 2 bine yakın belge Mustafa Kemal Atatürk’ün cephe yazışmaları kitap haline getirildi. 800 sayfa kitap içinde Mustafa Kemal Atatürk’ün 8 ay boyunca yazdığı emirlere yer verildi. 2 bine yakın emirden 800’ü tanesi ilk kez ortaya çıktı.



Çanakkale Savaşları’nda ’Çanakkale Geçilmez Destanı’nın dönüm noktası olan ’Anafartalar Zaferi’nin kahramanı Mustafa Kemal Atatürk’ün emirlerini kitap haline getiren ÇOMÜ AÇASAM Müdürü Dr. Öğretim Üyesi Barış Borlat, “Mustafa Kemal Atatürk’ün askeri alandaki en önemli cephelerinden bir tanesi Çanakkale Cephesiydi. Şüphesiz ki Mustafa Kemal Atatürk, Kurtuluş Savaşı başlarken Anafartalar Kahramanı olmasına giden yolda Çanakkale’deki askeri başarıları önemli bir yere sahipti. Kendisi Sofya Ataşemiliterliği görevindeyken, 1. Dünya savaşı esnasında Osmanlı Devleti’nden görev istemiş ve 19’uncu Tümen yani Osmanlı Devleti’nin Çanakkale Cephesi için hazırlamış olduğu ihtiyat kuvvetinin başında atanmıştı. Kendisi önce Tekirdağ’a gelmiş ve buradaki Yarçeşme barakalarındaki kuruluşun ardından Tümeniyle birlikte Çanakkale Cephesi’ne geçmişti. İşte aslında biz böylece Mustafa Kemal’in Çanakkale Cephesinde 25 Şubat tarihinde başlayan askeri sürecinin de gündeme gelmiş olduğunu göreceğiz. Bu tarihten itibaren kendisi önce 25 Nisan tarihinde Kara Savaşları’nın başlamasıyla birlikte bölgedeki askeri faaliyetleri ardından 8 Ağustos tarihindeki Anafartalar Grup Komutanlığına atanmasıyla birlikte gerçekleştirdiği faaliyetlerle birlikte aslında Çanakkale Cephesinde yaklaşık 8 ayı bulan bir dönem içerisinde görev icra etmişti. Biz hazırlamış olduğumuz bu eserde Çanakkale Cephesinde Atatürk’ün yazmış olduğu tüm emirleri, mektupları, basındaki çıkan haberler içerisindeki yazışmalarının önemli olan, özellikle değerlerini toplamaya çalıştık. Ve bu sayede aslında bugüne kadar tamamlanmayan, eksik kalan ve Anafartalar Kahramanı olmasının altındaki yatan emirlerin, askeri yazışmaları da neredeyse 800 sayfayı geçen toplamda 2 bine yakın emri de bir araya getirmiş olduk. Bu emirler aslında bakıldığında beraberinde şunu gördük, nasıl ki bugüne kadar söylediğimiz Atatürk’ün askeri başarısı ya da başka bir ifadeyle askeri dehasının ne anlama geldiğini aslında satır aralarında, emirlerin içerisinde de görmeye başladık. Kendisinin taktik seviyedeki verdiği emirler, stratejik olarak yazmış olduğu raporlar ve aynı zamanda askerin moral ve motivasyonunu yükseltmesi. Cephedeki kararlılığı, muharebenin gidişatına seyrine okumuş olduğu, yapmış olduğu analizler aslında bu emirlerle ilk defa gün yüzün çıkacak. Eser içerisinde bulunan, toplamda 2 bine yakın emir içerisinden 800’e yakını ilk defa okuyucuyla buluşacak. Biz bunları askeri arşivden, kurumumuzun kendi arşivinden, Alan Başkanlığı bünyesindeki arşivden ve birçok özel koleksiyondan faydalanmak suretiyle okurlara gün yüzüne çıkartmak amacıyla ulaştırmış olacağız. Böylece Cumhuriyet’in 100. yıl anısına Çanakkale Cephesinde başlayan Anafartalar Kahramanı Kurtuluş Savaşında ön plana çıkmasında öne çıkmasını sağlayan süreci de bir nebze de olsa üniversitemiz adına, yapmış olduğumuz çalışma içerisindeki bilim ekibi ile kazandırmaya çalışacağız” dedi.



Mustafa Kemal Atatürk’ün Çanakkale Cephesine ilk geldiği tarihin 23 Şubat’ta Alayla birlikte olduğunu ifade eden Dr. Öğretim Üyesi Barış Borlat, “25 Şubat tarihinde tamamlanmıştı. 25 Şubat tarihinde başlayan bir yazışmalar süreci aslında burada başlıyor. Yazışmaların bittiği tarih ise 10 Aralık’tır, 10 Aralık 1915 tarihinde sona eriyor. Bu arada geçen zaman zarfı içerisinde yani yaklaşık 8-9 aylık bir süreç esnasında biz yazışmaları göreceğiz. Şunu söyleyebiliriz, Atatürk’ün Çanakkale cephesinde bir şarapnelle göğsüne isabet etmiş, saati parçalanmış, hayatı kurtulmuştu. Bu aslında cephenin en ön hattındaki bir muharebede birlik komutanlığının seyrini bize gösteriyor. Evet, kendisi önemli bir muharip asker ve komutan. Ama bir o kadar da masa başında emirleri yazması gerektiğini göreceksiniz, yani bir komutanlık vasfının muharebenin ön hattın cephede hayatını feda eden bir durum sergilerken bir yandan da neredeyse 1800-1900’e yakın emir yazıyorsunuz siz, süre 8 ay içerisinde. Biz eser bittiğinde 800 sayfayı geçen bir eser ortaya çıkıyor, yani Mustafa Kemal Çanakkale Cephesinde muharebe hattında savaş yaparken, saatinin parçalanacak kadar muharebe hattına girerken, bir yandan da 800-900 sayfalık bir metinler bütünü ortaya koyuyor aslında. Ulaşabildiğimiz büyük emirlerin çoğu bize aslında şunu gösteriyor. İşin bir yanıyla askeri stratejik, taktik seviyesindeki operasyonel kısmı görüyorsunuz. Bir yandan da oturup bu emirleri yazan onun planlamasını yapan, alt komutanlık seviyesindeki sevk ve idariyi yapan hazırlayan bir komutan figürü ortaya çıkardığını görüyorsunuz ki, bu da ortaya aslında Atatürk’ün hep bahsettiğimiz çok yönlü olma halinin de önemli bir örneği olduğunu söyleyebiliriz bu haline bakıldığında” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kastamonu Kastamonu Fizik ve Rehabilitasyon Hastanesi hasta kabulüne başladı Kastamonu’da inşa edilen 250 yataklı Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesinde hasta kabulüne başlandı. Sağlık Bakanlığı’nca Kastamonu’da hayata geçirilen proje ile 650 milyon TL’ye ihalesi yapılan 250 yataklı Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesindeki çalışmalar tamamlandı. 57 bin 448 metrekare kapalı alana sahip hastanede, inşa çalışmalarının tamamlanmasının ardından hasta kabulüne başlandı. Çevre illerdeki hastaların da faydalanabileceği hastanede 143 metrekarelik acil servis ve bir CPR odası, 1 adet MR odası, 2 röntgen odası ve 1 kemik dansimetre odası bulunuyor. Hastane, elektro terapi üniteleri ile erkek ve kadınlar ayrı olmak üzere aynı anda toplam 36 hastaya hizmet verebiliyor. Deprem riskine karşı sismik izolatör sistemi kurulan hastanede, mekanoterapi, uzay terapisi, ozon tedavisi ve akupunktur tedavi odaları da yer alıyor. AK Parti Kastamonu Milletvekili Serap Ekmekci, Kastamonu İl Sağlık Müdürü Dr. Fevzi Yavuzyılmaz, AK Parti Kastamonu İl Başkanı Ahmet Sevgilioğlu ile beraberindeki heyet, Kastamonu Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesini ziyaret etti. Kastamonu Üniversitesi Tıp Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Hastanesi Başhekimi Davut Döner’den hastaneyle ilgili bilgiler alan heyet hasta ve hasta yakınlarını da ziyaret ederek ’geçmiş olsun’ dileklerinde bulundu. "Hastanemiz tam kapasiteyle 250 yataklı ve her türlü donanıma sahip, çok özel ve yetkin bir hastane" Ziyaretin ardından açıklamada bulunan AK Parti Kastamonu Milletvekili Serap Ekmekci, "Bugün çok heyecanlı ve gururlu bir gün geçiriyoruz. Fizik Tedavi ve Hastanemizin hasta kabulüne başladığı ilk gün. İnşallah bundan sonra da güzel hizmetlere imza atacak sağlık yatırımlarımızı, sağlık altyapımızı güçlendirmeye devam ediyoruz. Ben bu noktada emeği geçen herkese kalbi şükranlarımı sunmak istiyorum. Tabii ki başta biz bu hizmete kavuşturan Cumhurbaşkanımız, Genel Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a en derin kalbi şükranlarımızı sunuyoruz. Hastanemiz tam kapasiteyle 250 yataklı ve her türlü donanıma sahip, çok özel ve yetkin bir hastane. Bu noktada da şehir dışından da çok talep gören bir hastane olarak devam etmekteyken, inşallah bundan sonra da bu verdiği hizmetlerle ülkemize, milletimize, şehrimize çok büyük hizmetler vereceğinden eminim. Hastanemiz özellikle son sistem bir hastane, her türlü teçhizat, tedavi anlamında her türlü özelliğin kullanıldığı bir hastane, depreme dayanıklı yapılmış modern bir tesis. O nedenle de çok kıymetli. Bizim için yeni yılın artık arifesindeyiz. Kastamonu’ya çok güzel bir aslında hediye de olmuş oldu. Ama şunu da söyleyelim ki 2026 yılında da sağlıkta açılışımız birbiri ardına devam edecek. Bu konudaki çalışmalarımızda el birliğiyle, istişareyle imece ile yürütüyoruz" dedi. "Tamamlayıcı geleneksel tıp uygulamalarını da barındıran son teknoloji bir rehabilitasyon hastanesi oldu" Hastaneyle ilgili bilgiler veren Kastamonu İl Sağlık Müdürü Dr. Fevzi Yavuzyılmaz ise, "Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanemiz bugün itibariyle kapılarını hizmete açtı. Tabii uzunca bir süre emek var ama sonunda da böyle güzel bir mutluluk var. 250 yatağıyla son donanım teknolojisiyle birinci sınıf hizmetleriyle, havuzlarıyla, rehabilitasyon alanlarıyla, konforlu yataklarıyla, nitelikli odalarıyla bir hastaneye kavuşmuş olduk. Hastanenin açılmasında ciddi bir emek var, ciddi bir gayret var. Ben bu konuda emek veren arkadaşlarımıza çok teşekkür ediyorum. Hepsine ayrı ayrı şükranlarımı arz ediyorum. Hepsi mesai mefhumu gözetmeden gayretle bu sürece gelmesine vesile oldular. Gece yarılarına kadar tatil günlerinde dahi bu eserin ortaya çıkması için mücadele ettiler. Hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Şükranlarımı arz ediyorum. Kastamonulu vatandaşlarımıza da hayırlı olsun diyorum" diye konuştu. Hastanenin son teknolojiyle donatıldığını söyleyen Yavuzyılmaz, "Hastane inşaatında deprem izolatörleri ile başlayıp güvenlik ön plana taşınan, yine kullanım açısından da engelli uygulamalarına son derece riayet edilerek engelliler için de erişebilirlik sınırlarını sağlayarak yapılmış bir hastane. Tıbbi donanım açısından da yürüme robotuyla, havuzlarıyla, teknik kapasitesiyle de günümüz modern tıbbının ihtiyaç duyduğu her şeyi içinde barındıran bir hastane. Ayrıca geleneksel ve tamamlayıcı tıp poliklinikleri ile kupa, akupunktur, sülük tedavisi, ozon terapisi gibi tamamlayıcı geleneksel tıp uygulamalarını da barındıran komple bir rehabilitasyon hastanesi oldu. Kastamonumuza ve ülkemize hayırlı olsun diyorum" ifadelerini kullandı. "İstendiği zaman 310 yatak kapasitesine kadar ulaşabiliyor" AK Parti Kastamonu İl Başkanı Ahmet Sevgilioğlu da hastanenin şehre hayırlı olmasını dileyerek, "Sayın Cumhurbaşkanımızın güçlü liderliğiyle, Kastamonu sağlıkta bölgede cazibe merkezi olmaya devam ettiriyor. 250 yatak kapasiteli, istendiği zaman 310 olan yatak kapasiteye kadar ulaşabildiğini hepimiz görüyoruz, şahit oluyoruz. Hemşehrilerimiz, vatandaşlarımız burayı kullandıklarını, bu konforu yaşadıklarını hepimiz şahit oluyoruz. Bundan sonra da inşallah Saraçlar Mahallesindeki ve yeni yapılacak hastanelerimizle birlikte sağlıkta, en uç noktalara yani doruk noktalara varacağımızı düşünüyorum" şeklinde konuştu.
İstanbul Saadettin Saran’la ilgili yeni gelişme İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca, Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Sadettin Saran’ın geçtiğimiz günlerde özel bir laboratuvarda test yaptırmasına ve temiz çıktığı iddiasına ilişkin açıklama yapıldı. Açıklamada, "İlgili soruşturma dosyasına ulaşan herhangi bir taraf bilirkişi raporu bulunmamaktadır. Soruşturma dosyasında şüpheliye ait biyolojik materyal incelemesine dair tek rapor kanuni ve resmi bilirkişi olan Adli Tıp Kurumu’nun hazırlamış olduğu rapordur" denildi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Kaçakçılık, Narkotik ve Ekonomik Suçlar Soruşturma Bürosu tarafından ünlü isimlere yönelik yürütülen ’uyuşturucu’ soruşturması sürüyor. Soruşturma sürerken Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Sadettin Saran geçtiğimiz günlerde özel bir laboratuvarda test yaptırmış, sosyal medyada ise test sonucunun temiz çıktığı öne sürülmüştü. Konuya ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca açıklama yapıldı. Açıklamada, "Soruşturma kapsamında ’uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırmak için özel yer, donanım veya malzeme sağlayan, kullananların yakalanmalarını zorlaştıracak önlemler alma’, ’kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak’ suçlarından şüpheli Saadettin Saran hakkında bazı basın, yayın ve sosyal medya hesaplarından mezkur şüpheliye ait biyolojik materyal inceleme sonuçlarına ilişkin ’özel laboratuvar inceleme sonuçları temiz çıktı’ şeklinde haberler çıktığı görülmüş ise de ilgili soruşturma dosyasına ulaşan herhangi bir taraf bilirkişi raporu bulunmamaktadır. Soruşturma dosyasında şüpheliye ait biyolojik materyal incelemesine dair tek rapor kanuni ve resmi bilirkişi olan Adli Tıp Kurumu’nun hazırlamış olduğu rapordur. Soruşturma gizlilikle ve titizlikle devam etmektedir" ifadelerine yer verildi.
Edirne Edirne’de kanseri yenen genç mimarı, vatandaşlar trafikte korna çalarak kutladı Edirne’de evliliğinin üçüncü ayında kanser teşhisi konulan genç mimar, tedaviyi başarıyla tamamlayarak kanseri yendikten sonra eşinin sürpriziyle aracının arkasına asılan "Kanseri yendim, korna çalarak kutlayabilirsiniz" yazısıyla kent sokaklarında korna sesleri eşliğinde mutluluğunu paylaşırken, vatandaşlar da bu sevince eşlik etti. Edirne’de yaşayan genç mimar Ahmet Can, evliliklerinin üçüncü ayında aldığı kanser teşhisiyle zorlu bir sürece girerken, eşi Melis Aksu Can tedavi boyunca eşini bir an olsun yalnız bırakmadı. Nikahta verilen "hastalıkta, sağlıkta" sözünü hayatının merkezine alan Aksu, eşinin en büyük destekçisi oldu. Tedavi sürecini başarıyla tamamlayarak sağlığına kavuşan genç mimar Ahmet Can, bu mutlu haberi eşiyle birlikte Edirne sokaklarında kutladı. Çift, araçlarıyla kent merkezinde tur atarak korna çaldı. Aracın arkasına asılan "Kanseri yendim, korna çalarak kutlayabilirsiniz" yazısı vatandaşların yoğun ilgisini çekti. Edirneliler, çiftin sevincine korna çalarak eşlik ederken ortaya çıkan görüntüler duygu dolu anlara sahne oldu. Anlamlı kutlama, sevgi ve dayanışmanın hastalıklara karşı en büyük güç olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. "Sevgiyle bu süreci geride bıraktık" Yaşadıklarını anlatan genç mimar Ahmet Can, tedavi sürecini sevgiyle iyileştiğini belirterek, "Ekim ayının sonunda doktora gittim ve kanser olduğumu öğrendim. Vücudumda bir kitle vardı, alındı ve patolojiye gönderildi. Sonuçlar kötü huyluydu. Ardından kemoterapi süreci başladı. Tedaviye iyi yanıt verdim. Kemoterapi bittikten sonra yapılan kontrollerde kanseri yendiğimi ve kanımda herhangi bir bulgu kalmadığını öğrendim. Eşim, insanlarla birebir kutlama yapamayacağımız için böyle bir sürpriz hazırlamış. Ben uyurken aracın arkasına bu yazıyı hazırlatmış. Trafiğe çıktığımızda tanımadığımız insanlar bile yanımıza gelip tebrik etti. Bu bana çok iyi hissettirdi. Hastalığı evliliğimizin üçüncü ayında öğrendik. Üç ay gibi kısa bir sürede, sevgiyle ve mutlulukla bu süreci geride bıraktık. Kendinize çok iyi bakın. Sevgi iyileştirir" şeklinde konuştu. "Birlikte başardık" Zorlu süreci sevgiyle atlatmaya çalıştıklarını ifade eden Melis Aksu, "İlk öğrendiğimizde büyük bir şok yaşadık. Kısa sürede kabullendik ve tedavi süreci başladı. Önce ameliyat, ardından kemoterapi ve şimdi iyileşme sürecindeyiz. Zor ve yorucu günler oldu ama birlikte, sevgiyle atlatmaya çalıştık" dedi.
Çorum Nişanların asırlık lezzetine resmi koruma: Çorum şekerlemesi tescillendi Çorum Belediyesi’nin girişimleriyle kentin asırlık lezzetlerinden biri olan "çorum şekerlemesi", Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından coğrafi işaret ile tescillendi. Çorum şekerlemesi, Çorum Belediyesi’nin girişimleriyle Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan coğrafi işaret tescili aldı. Tescille birlikte Çorum şekerlemesi, şehrin resmi koruma altına alınan ürünler arasına girdi. Alınan tescille Çorum’un coğrafi işaretli ürün sayısı 29 oldu. Çorum şekerlemesi, kentte uzun yıllardır sürdürülen geleneksel nişan adetlerinin önemli bir unsuru olarak biliniyor. Nişan merasimleri kapsamında erkek evi tarafından gönderilen baklava tepsisine karşılık olarak, gelin kızın arkadaşları ve akrabaları tarafından tören havası içerisinde hazırlanan Çorum şekerlemesi, özenle süslenerek damat evine gönderiliyor. Bu yönüyle ürün, yalnızca bir lezzet değil, aynı zamanda sosyal ve kültürel bir ritüelin simgesi olma özelliği taşıyor. Tescil edilen Çorum şekerlemesi, nişan geleneklerindeki törensel işlevinin yanı sıra, Çorum yöresinde günlük tüketimde de yaygın olarak tercih edilen, kuşaktan kuşağa aktarılan bir lezzet olarak öne çıkıyor. Kültürel sürekliliği olan bu geleneksel ürün, coğrafi işaret tesciliyle birlikte hem korunacak hem de gelecek nesillere özgün kimliğiyle aktarılacak. "Çorum Şekerlemesi’nin tescili bu vizyonun önemli bir parçasıdır" Çorum’un gastronomi alanında her geçen gün daha güçlü bir konuma geldiğini ifade eden Çorum Belediye Başkanı Dr. Halil İbrahim Aşgın, "Çorum, sadece leblebisiyle değil, mutfak kültürüyle de Türkiye’nin önde gelen şehirlerinden biridir. Coğrafi işaret çalışmalarımızla hem üreticimizi destekliyor hem de şehrimizin gastronomi kimliğini daha görünür hale getiriyoruz. Çorum Şekerlemesi’nin tescili bu vizyonun önemli bir parçasıdır" dedi.