ÇEVRE - 10 Nisan 2025 Perşembe 15:42

Çanakkale’de Su Zirvesinde kriz, su zirvesine sponsor olan maden firmalarına çevreciler tepki gösterdi

A
A
A
Çanakkale’de Su Zirvesinde kriz, su zirvesine sponsor olan maden firmalarına çevreciler tepki gösterdi

Çanakkale’de düzenlenen ‘Zirve17; Çanakkale Su Zirvesi’ programında, sahnede söz almak isteyen Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Süheyla Doğan, programa sponsor olan maden firmaları TÜMAD, TÜPRAG ve OREKS’e tepki gösterdi. Doğan, sponsor maden şirketlerini protesto etmek isterken polis ekipleri tarafından sahneden indirilerek, salondan çıkarıldı.


Çanakkale’nin hayati öneme sahip ve tek içme suyu kaynağı olan Atikhisar Barajı üzerindeki artan baskı ve iklim değişikliğinin etkileriyle mücadele etmek amacıyla, Çanakkale Valiliği’nin himayesinde; Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Devlet Su İşleri, Çanakkale Belediyesi, Çanakkale Teknopark ve Çanakkale Sanayicileri ve İş Adamları Derneği’nin katkılarıyla ‘Zirve17; Çanakkale Su Zirvesi’ düzenlendi. Program saygı duruşunda bulunulmasının ardından İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Yapılan sunumların ardından protokol konuşmaları gerçekleştirildi. Program sırasında konuşmak isteyen Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Süheyla Doğan’a izin verilmedi. Süheyla Doğan, programa sponsor olan maden firmaları TÜMAD, TÜPRAG ve OREKS’e tepki gösterdi. Doğan, sponsor maden şirketlerini protesto etmek isterken polis ekipleri tarafından sahneden indirilerek, salondan çıkarıldı.


Programa, Çanakkale Valisi Ömer Toraman, Çanakkale Savaşları Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir, DSİ Genel Müdür Yardımcısı Cengiz Han Kılıçarslan, ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. R. Cüneyt Erenoğlu, Kepez Belediye Başkanı Birol Arslan, Çanakkale Teknopark Genel Müdürü Erkan Bil ve daire müdürleri katıldı.


Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Süheyla Doğan, "TÜMAD kim Allah aşkına. TÜMAD Lapseki’nin yeraltı sularına el koyan ve madene çeken şirket ve orada bir ekosistemi mahveden, ormanları mahveden bir şirket. TÜPRAG kim Tahtalı barajının dibinde maden açan şirket. Kışladağda, efemçukurunda yeraltı sularını, ekosistemi mahveden bir şirket. OREKS kim. OREKS Yenice’de, Kalkım’da ve Armutçuk’ta bir metalik madencilik şirketi. Şirketin madeninde göçükler meydana geldi, bir işçi yaşamını yitirdi. Bir işçi parmaklarını kaybetti. Kim bu şirkette buraya sponsor olabiliyor. İşçi katili, çalışan katili bir şirket burada sponsorluk yapıyor. OREKS kim. Biz halkız oysa. Biz ekoloji örgütleri buraya davet edilmedik. Çalışma gruplarında yerimiz yok. Olmadı, çağırmadılar bizi. O zaman gelelim burada konuşalım diye kayıt yaptırdık. Ama bir baktık ki, maden şirketleri sponsor ve bu zirveye gölge düştü dedik, protesto edeceğiz dedik, ediyoruz. İçeri de bunları söylemeye çalıştım. Ama yaka paça, karga tulumba beni aşağıya indirdiler. Diyecektim ki, bu maden şirketleri sponsor olamaz. Paraları kirli, halkın gözyaşları, kan teri var. Halkın suyunu, toprağını, bir orman ekosistemini yok eden şirketlerin paraları nasıl kullanılır. DSİ ne yapıyor. İçeri de konuşan Genel Müdür Yardımcımız, DSİ ne yapıyor. Protokol konuşmalarını saygıyla bekledim. Bir tane metalik madencilik tehlikesinden, tehdidinden bahsedilmedi" dedi.


Açıklamanın ardından bir grup çevreci, ‘Madene Verecek Suyumuz Yok’, ‘Su Altından Değerlidir’ sloganları attı. Salonda devam eden yapılan eylem sırasında bir grup çevreci de otel girişinde basın açıklaması yaparak, su zirvesine teki gösterdi. Kazdağları Ekoloji Platformu tarafından yapılan açıklamada ise, "Su Zirvesi’nde, Çanakkale’nin su varlıklarının korunması için alınması gereken önlemler ve su varlıklarımıza yönelik metalik madenciliği gibi tehditlerin ortaya konulmasını beklerken, ne yazık ki, TÜMAD, TÜPRAG gibi altın şirketleri Zirve’ye sponsor yapılmıştır. Programda şirketlere plaket takdim edileceği de yazılıdır. Bu durum oldukça düşündürücü ve endişe vericidir. Suyumuzu korumak, suyumuzla ilgili yol haritası çıkarmak sularımıza el koyan, kirleten maden şirketlerine mi kalmıştır. Bunca kamu kurumu, bu Zirve’yi maden şirketlerinin kirli parası olmadan, kendi kurumsal imkanlarla gerçekleştiremez miydi. Nurol Holding’e ait olan TÜMAD, Lapseki’de, Lapseki Ovası’na içme ve sulama suyu sağlayan Bayramdere Barajı’nın hemen yakınında, ve ayrıca, İvrindi’de, Düdüklü Suyu’nun kaynağında süyanürlü altın madenciliği faaliyeti yürütmektedir. TÜMAD, Lapseki’nin yer altı kuyularından su çekmektedir. Uluslararası Eldoradogold şirketinin yüzde yüz iştiraki olan TÜPRAG, İzmir’in içme suyu kaynağı olan Tahtalı Barajı’nın hemen bitişiğinde Efemçukuru Altın Madeni’ni işletmektedir. Ayrıca, Uşak Eşme’de Kışladağ Altın Madeni Projesi ile koca bir dağı yok etmiş, 2006’larda binlerce kişinin zehirlenmesine yol açmıştır. Proje’nin ÇED Olumlu Kararı iç hukukun tüketilmesinden sonra başvurulan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından yakın bir zamanda iptal edilmiş, yargılama yeniden başlamıştır. OREKS, Yenice’nin Kalkım ilçesi yakınlarında ve ayrıca Armutçuk’da metalik madencilik yapmaktadır. Madende birkaç kez göçükler yaşanmış, işçiler yaşamını kaybetmiştir. Çalışma şartları nedeniyle, greve giden işçilere baskı uygulanmış ve hakları verilmemiştir. Şirketin proje alanında Gönen Barajı’nı besleyen Han Deresi bulunmaktadır. Zirveyi düzenleyen tüm kurumlara buradan sesleniyoruz; Şirketlerin değil halkın ve doğanın yararını gözetin. Ekolojik yıkımların sorumlusu madenci şirketleri yeşil aklamayın. Su varlıklarımızı şirketlere peşkeş çekmeyin. Suyun kullanım önceliği madencilerin değil, halkın ve doğadaki diğer canlılarındır" denildi.



Çanakkale’de Su Zirvesinde kriz, su zirvesine sponsor olan maden firmalarına çevreciler tepki gösterdi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum Kadın Girişimciler Kurulu yoğun gündemle toplandı TOBB Erzurum KGK İcra Kurulu Aralık Ayı Toplantısı gerçekleştirildi. TOBB Erzurum Kadın Girişimciler Kurulu (KGK) İcra Kurulu’nun Aralık 2025 toplantısı, KGK Yönetim Kurulu Başkanı M. Kübra Alioğulları başkanlığında gerçekleştirildi. Toplantıda, kurulun son dönemde yürüttüğü çalışmalar değerlendirilirken, önümüzdeki döneme ilişkin projeler ele alındı. Toplantıya, Yakutiye İlçe Tarım ve Orman Müdürü Nevra Küzeci de katılım sağladı. Gündem başlıkları: "Tarımda Kadın Eli" Projesi tanıtım hazırlıkları ile Çiftçi Kadın Akademisi kapsamında gerçekleştirilecek eğitim programları ve takviminin istişare edilmesi, Türkiye’deki dijital dönüşüm süreci kapsamında; sürdürülebilirlik, yeşil dönüşüm, yapay zekâ ve nesnelerin interneti gibi alanlardaki gelişmelerin takip edilmesine yönelik TOBB Akıllı KOBİ Platformu hakkında bilgilendirme, KOBİ’lerin yenilikçilik ve uluslararasılaşma süreçlerine destek sağlayan Avrupa İşletmeler Ağı (EEN) işletme kayıt sistemi hakkında bilgilendirme ve Atatürk Üniversitesi İİBF Yönetim Bilişim Sistemleri 4. sınıf öğrencilerinin, KOBİ’lere yönelik Dijital Dönüşüm, Yazılım-Bilişim ve Yapay Zekâ alanlarında ters mentörlük yapabilmesine imkân sunulmasına ilişkin bilgilendirme şeklinde oldu. Kadın girişimciliğini güçlendiren, tarım ve teknolojiyi buluşturan çalışmalarımız kararlılıkla devam ediyor.
Ordu Topraktan gelen miras tasarımla buluştu: Mısır kabuğu kadınların elinde hayat buluyor Ordu’da hasat sonrası çoğu zaman atık olarak görülen mısır kabukları, yürütülen çalışmalarla özgün tasarım ürünlerine dönüştürülüyor. Bölgede yetiştirilen ve genellikle hayvan yemi olarak değerlendirilen mısır kabukları, Ordu Olgunlaşma Enstitüsü Bitkisel Örücülük Atölyesinde usta öğreticiler tarafından titizlikle işlenerek ev ve yaşam alanlarına yönelik fonksiyonel ürünlere dönüştürülüyor. Hasat sonrası üreticilerden temin edilen mısır kabukları, enstitü bünyesinde yürütülen uzun ve zahmetli bir hazırlık sürecinin ardından üretime alınıyor. Kurutma, ayıklama ve ıslatma işlemlerinden geçirilen mısır kabukları, ince şeritler halinde kesilerek ip formuna getiriliyor. Elde edilen doğal ipler; geleneksel örme teknikleri ve tasarım atölyelerinde işlenerek ev aksesuarları, sofra ve mutfak takımları, aydınlatma ürünleri ve zemin kullanımına yönelik özgün parçalar haline getiriliyor. Geleneksel bilgi, güncel tasarımla buluşuyor Enstitünün usta öğreticilerinden Mehtap Eren, yürütülen çalışmaların temel amacının geleneksel üretim bilgisini günümüz yaşamına uyarlamak olduğunu belirterek, mısır kabuğunun geçmişte Anadolu’da yaygın olarak kullanılan bir malzeme olduğuna dikkat çekti. Eren, "Atalarımız mısır kabuklarını gündelik yaşamın doğal bir parçası olarak kullanmış. Yer paspaslarından tarımsal kurutma alanlarına kadar pek çok işlevi olmuş. Ancak zamanla bu bilgi unutulmuş. Biz Ordu Olgunlaşma Enstitüsü olarak, bu kültürel mirası sadece sergilemekle yetinmiyor; yaşayan, kullanılan ve tasarıma dönüşen bir üretim modeliyle geleceğe taşıyoruz" dedi. "Ürettiğimiz her parça bir kültür aktarımı" Bitkisel Örücülük Atölyesi’nde usta öğretici Zeliha Bektaş da mısır kabuğunun doğal yapısına uygun tekniklerle işlendiğini belirterek, üretim sürecinde emeğin yoğun olduğuna vurgu yaptı. Bektaş, "Mısır kabukları üreticilerimizden geliyor. Kurumumuzda yeniden işlenebilir hale getiriyoruz. İp formuna dönüştürdüğümüz kabukları, tasarlanan ürünlere göre örüyoruz. Ortaya çıkan her parça sadece bir ev ürünü değil, geçmişten bugüne taşınan bir üretim kültürünün yansıması. Zor bir zanaat ama severek yapıyoruz" ifadelerini kullandı.
Isparta Eğirdir’de yılda 20 bin tıbbi sülük kontrollü ortamda üretiliyor Isparta’nın Eğirdir ilçesinde faaliyet gösteren Eğirdir Su Ürünleri Araştırma Enstitüsü, Türkiye’nin ilk kamuya ait tıbbi sülük üretim merkezinde yürüttüğü çalışmalarla sağlık alanına yönelik faaliyetlerini sürdürüyor. Su Ürünleri Yüksek Mühendisi Mehmet Pazar, merkezde yılda yaklaşık 20 bin adet tıbbi sülük yetiştirildiğini belirterek, "Merkezimizde tıbbi sülük popülasyonlarına yönelik araştırmalar yürütülmekte, aynı zamanda sektörün ihtiyaç duyduğu steril sülüklerin üretimi gerçekleştirilmektedir" dedi. Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından 1987 yılında Isparta’nın Eğirdir ilçesinde kurulan Eğirdir Su Ürünleri Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü (SAREM), balık, kerevit, tıbbi sülük ve su kirliliği alanlarında yürüttüğü çalışmalar kapsamında iç sularda 21 ilde teknik destek sağlıyor. Enstitü bünyesinde yaklaşık 15 yıldır Hirudo verbana türü tıbbi sülüklerin yetiştiriciliği yapılıyor. Üniversitelerin veterinerlik, kimya, tıp ve eczacılık fakülteleri ile özel sektörle yürütülen çalışmalar çerçevesinde, yılda yaklaşık 20 bin adet tıbbi sülük üretiliyor. Üretilen sülükler, kontrollü ve steril sistemlerde yetiştirilerek bilimsel araştırmalarda ve tıbbi uygulamalarda kullanılıyor. Tıbbi sülük üretimine yönelik araştırmalar sürdürülüyor SAREM bünyesinde faaliyet gösteren Tıbbi Sülük Araştırma ve Üretim Merkezi, 2000’li yılların başında başlatılan popülasyon çalışmaları sonucunda 2021 yılında kuruldu. Merkez, aynı yıl Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan yetiştiricilik izni aldı. Tesiste biyoloji, ekoloji, genetik, popülasyon dinamikleri, mikrobiyota ve hastalıklar üzerine araştırmalar yürütülüyor. "Merkezde yılda yaklaşık 20 bin adet tıbbi sülük yetiştirilmektedir" Su Ürünleri Yüksek Mühendisi Mehmet Pazar, "Enstitümüz yaklaşık 40 yılı aşkın süredir sorumluluk alanımızda yer alan Eğirdir iç sularına yönelik proje ve çalışmalar yürütmektedir. Bu kapsamda balıkçılık, su kirliliği, taşıma kapasitesi ve yetiştiriciliğe yönelik çalışmalar gerçekleştirilmektedir. Su ürünleri alanında yer alan tıbbi sülükler de çalışma alanlarımız arasında bulunmaktadır. Bu nedenle merkezimizde tıbbi sülüklere yönelik çalışmalar sürdürülmektedir. Yaklaşık 15 yıldır devam eden bu çalışmalar, 2000’li yılların başında popülasyon araştırmalarıyla başlamıştır. Daha sonra bir birim haline getirilen çalışmalar, 2021 yılında projelendirilerek Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan yetiştiricilik belgesi alınmış ve Tıbbi Sülük Araştırma ve Üretim Merkezi kurulmuştur. Merkezde yılda yaklaşık 20 bin adet tıbbi sülük yetiştirilmektedir" şeklinde konuştu. Steril tıbbi sülük üretimi yapılıyor Burada tıbbi sülük popülasyonlarına yönelik araştırmalara katkı sağlanmakta, aynı zamanda sektörün ihtiyaç duyduğu steril sülüklerin üretildiğini belirten Pazar, "Üretilen sülüklerin bir kısmı perakende olarak satışa sunulmaktadır. Merkezimizin kuruluş amacı, tıbbi sülük popülasyonlarını izlemek, bu izlemeler sonucunda ortaya çıkan azalışları takip etmek ve nedenlerini araştırmaktır. Ayrıca yetiştiricilik sektörüne katkı sağlanarak tıbbi sülük popülasyonlarının korunması hedeflenmektedir. Üniversitelerin çeşitli bölümleriyle ortak AR-GE çalışmaları da yürütülmektedir. Bu kapsamda düzenlenen tıbbi sülük çalıştayına üniversitelerin farklı bölümlerinden akademisyenler katılım sağlamıştır" dedi. Uluslararası katılımlı çalıştay Isparta’da yapıldı SAREM tarafından 15–16 Nisan 2025 tarihlerinde Isparta’da Uluslararası Katılımlı Tıbbi Sülük Çalıştayı düzenlendi. Çalıştaya Türkiye’den ve yurt dışından bilim insanları, sektör temsilcileri ve kamu kurumları katıldı. Çalıştayda sülük biyolojisi, yetiştiricilik teknikleri, ticaret ve yasal düzenlemeler ele alındı. Tıbbi sülüklerde türler ve mevzuat Dünya genelinde Hirudinea alt sınıfında yer alan 800’den fazla sülük türü bulunurken, bunlardan 15’inin tıbbi amaçlarla kullanıldığı belirtildi. Türkiye sularında Hirudo verbana ve Hirudo suliki türlerinin bulunduğu kaydedildi. 2014 yılında yayımlanan Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulamaları Yönetmeliği kapsamında sülük tedavisinin belirli kurallar çerçevesinde uygulanabildiği, bu uygulamaların yalnızca yetkili merkezlerde gerçekleştirildiği bildirildi. Resmî verilere göre, Türkiye’de tıbbi sülük avcılığına kota uygulandığı, yetiştiricilik faaliyetlerinin ise bakanlık onayıyla yürütüldüğü ifade edildi.
Ankara Keçiören’de ücretsiz buz pateni pisti yoğun ilgi görüyor Keçiören Belediyesi’ne ait ücretsiz buz pateni pisti vatandaşlar tarafından yoğun ilgi görüyor. Keçiören Belediyesi’ne ait Ahmet Çalık Buz Pateni Pisti, haftanın 6 günü ücretsiz hizmet veriyor. Tesis, yalnızca pazartesi günleri bakım ve onarım çalışmaları nedeniyle kapalı bulunuyor. Tamamen ücretsiz olarak vatandaşların kullanımında olan buz pateni pistinden hafta içi günlerde hem çocuklar hem de yetişkinler yararlanabilirken; hafta sonları ise yalnızca 5-17 yaş aralığındaki çocuklar buz pateni keyfini ücretsiz olarak yaşayabiliyor. Buz pateni pisti her hafta bin kişiyi ağırlıyor Vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği Ahmet Çalık Buz Pateni Pisti, haftalık ortalama 800 ila bin kişi ağırlıyor. Tesiste düzen ve güvenliğin sağlanması amacıyla randevu sistemi uygulanıyor. Aynı anda en fazla 20 kişinin piste çıkabildiği tesiste, seanslar 30 dakika olarak planlanıyor ve her vatandaş günde yalnızca bir seans kullanabiliyor. Randevusuz girişlere ise izin verilmiyor. Öte yandan, grup halinde tesisten yararlanmak isteyen okul ve kreşlere de özel imkân sunuluyor. Dilekçe ile başvuran eğitim kurumları için uygun seans planlaması yapılarak öğrencilerin buz pateni deneyimi yaşaması sağlanıyor. Telefonla kolay randevu Ahmet Çalık Buz Pateni Pisti, pazartesi hariç haftanın diğer günlerinde 10.00-19.00 saatleri arasında hizmet veriyor. Randevu işlemleri ise 09.30-10.30 saatleri arasında gerçekleştiriliyor. Ovacık Mahallesi Yozgat Bulvarı üzerinde bulunan tesisle ilgili detaylı bilgi ve randevu almak isteyen vatandaşlar, 0501 710 04 49 numaralı telefondan yetkililere ulaşabiliyor.