GENEL - 21 Mart 2020 Cumartesi 11:53

Korona virüs en çok temizlik ürünü tedarikçilerini vurdu

A
A
A
Korona virüs en çok temizlik ürünü tedarikçilerini vurdu

Çanakkale’de uzun yıllar ev ve endüstriyel tipi temizlik malzemeleri satışı gerçekleştiren Zeyyat Volkan Bayram, korona virüs nedeniyle bir anda artan temizlik ürünleri fiyatlarının ranttan dolayı değil, ham madde fiyatlarının artmasından dolayı yükseldiğini söyledi.

Çanakkale’de uzun yıllar ev ve endüstriyel tipi temizlik malzemeleri satışı gerçekleştiren Zeyyat Volkan Bayram, korona virüs nedeniyle bir anda artan temizlik ürünleri fiyatlarının ranttan dolayı değil, ham madde fiyatlarının artmasından dolayı yükseldiğini söyledi.


Tüm dünyada etkisini arttıran korona virüs nedeniyle vatandaşlar da karantina kurallarına uyarak kendi temizlik ve virüse karşı önlemlerini almaya devam ediyor. Kısa sürede tükenen dezenfektan, maske ve lateks eldivenlerin fiyatlarının artması nedeniyle oluşan ‘karaborsa’ algısına en net yanıtı Çanakkale’de uzun yıllar ev ve endüstriyel tipi temizlik malzemeleri satışı gerçekleştiren Zeyyat Volkan Bayram verdi.



“Stokları 3 gün içerisinde tükettik”


Fiyatların artmasından dolayı kendilerinin de mağdur olduklarını ve ellerindeki stokları 3 gün içerisinde tükettiklerini belirten Bayram, “Biz sektörün önemli temsilcilerinden biriyiz. Sadece dezenfektan değil, aynı zamanda kolonya ve dezenfektan özelliği bulunan zemin temizleyicileri satan bir firmayız. Bu korona virüs kriziyle beraber elimizdeki stoklar yaklaşık 3 günlük bir sürede tükendi. Çarşıda, sahada bizim gibi firmaların bu işlerden rant elde ettiğimiz, çok yüksek karlarla ürün sattığımız gibi bir algı var. Bu özellikle; eldiven, dezenfektan ve maske gibi ürünlerde bir algı oluşmuş durumda. Konu aslında öyle değil, krizin başlamasıyla beraber beklenmeyen bir talep oluştuğu için ham madde fiyatlarında ciddi bir yükseliş yaşandı. Bizim sektörümüzün bütün kalemlerinin ham maddeleri neredeyse yurt dışı menşeili. Bunun birçoğu da Çin menşeili. Lateks eldivenin ham maddesinin ana kaynağı Malezya fakat Çin limanından tüm dünyaya yayılıyor. Dolayısıyla ham maddenin yükselişinden mütevellit fiyatlar yükseldi. Yani 15 liraya aldığımız kolonya 30 lira, 15 liraya aldığımız eldiven 30 lira, dezenfektanın litresi de rahatlıkla 45 lirayı buldu. Sektörel açıdan bir zor durumdayız” dedi.



“Satış yaptığımız firmaların yüzde 80’i kapandı”


Ekonomik anlamda dar boğaza girdiklerini ve tahsilat konusunda da sıkıntı yaşadıklarını kaydeden Bayram, “Şimdi hem ürün temin edemiyoruz, ürün temin edemediğimiz gibi satış yaptığımız müşterilerimizin yüzde 80’i de şuanda işletmesini kapattı. Aslında şuanda arada kalan, sıkıntı yaşayan ve sürekli ödemesini yapan firmalar olarak, temizlik ürünleri sattığımız işletmelerin kapatılmasından mütevellit tahsilat sıkıntısı yaşıyoruz. Bu tahsilat sıkıntısının ekonomiye ciddi bir yükü olacak. Hükümet bir paket açıkladı ve bu paketin hızlı bir dönüşü olacaktır muhakkak ama sürenin ne kadar olduğu meçhul olduğu için uzun vadede ben ekonomik paketlerin arttırılacağı kanaatindeyim. Aslında dışardan göründüğü gibi biz bu işten rant elde etmiş değil, daha çok zarar görmüş durumdayız. Ürün satmamız gerekiyor ama ürünü temin edemiyoruz ve müşterinin talebini karşılayamıyoruz. İşletmelerle ilgili dezenfektan zorunluluğu geldi. Bununla beraber işletmede 1 litre dezenfektan olması gerekirken, bu miktarı 20-30 litreye çıkarmak zorunda kaldı. Sonrasıyla ilgili dezenfektan siparişlerimiz var ama şuanda distribütörü olduğumuz firma maalesef ürün temini yapamıyor. Çünkü ham madde yok. Ham madde ile ilgili rakamlar çok yüksek. Dolayısıyla piyasada bizim sektörümüzle ilgili ciddi bir sıkışma var” diye konuştu.



"Eğer süreç uzarsa ekonomik sıkıntılar yaşayacağız”


Korona virüsünden dolayı alınan karar ve karantina sürecinin uzamasıyla birlikte ekonomik sorunların oluşabileceğini de sözlerine ekleyen Bayram, “Bu sektörde eğer süreç uzarsa çok ciddi sıkıntılar yaşayacağımızı öngörüyoruz. Ekonomik sıkıntılar yaşayacağız ama hükümet açıklayacağı paketlerle mutlaka telafi edecektir. Hükümetin bu konuda güçlü olduğuna inanıyoruz, beklentilerimiz yüksek. Fakat süre uzarsa sağlık problemleri yaşanmaması açısından dezenfektan ve kolonya temininde çok büyük problemler yaşayacağımıza inanıyorum” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Dayıdan yeğenlerine bakırcılık mirası Gaziantep’te Bakırcılar Çarşısı’nda 22 yıldır Turistlik El Sanatları Bakır ustalığı yapan Gökhan Bilici, 4 küçük yeğenine el sanatlarının püf noktalarını öğretiyor. Geleneksel bakırcılık sanatını gelecek nesillere taşıma misyonuyla hareket eden Bilici, bu zanaatın sadece bir meslek değil, aynı zamanda bir kültür mirası olduğuna inanıyor. Çocukların her biri, dayılarının yanında hem eğleniyor hem de bakırı şekillendirmenin inceliklerini öğreniyor. Gaziantep’in tarihi çarşısında, bu 4 genç çırak, bakırcılık sanatının inceliklerini öğrenirken, aynı zamanda bu mesleğin geleceğini de şekillendiriyorlar. “Hiçbir zaman bizi aç susuz bırakmayacak bir iş yapıyoruz” Bakırcılık sanatının hiçbir zaman ekonomik sıkıntı yaşatmayacağını söyleyen Bilici, “Turistlik El Sanatları Bakır ustasıyım. 22 yıldır bu işi yapıyorum. İşimi severek yapıyorum. Yeğenlerimde benimle birlikte çalışıyorlar. Bana yardımcı oluyorlar. Yeğenlerim yaklaşık 5 - 6 yıldır benimle çalışıyor. Mesleğimiz iyi bir meslek. Hiçbir zaman bizi aç susuz bırakmayacak bir meslek yapıyoruz. Fakat temelden eleman yetişmiyor. Mecbur biz yeğenlerimizi, çocuklarımızı yetiştirmeye çalışıyoruz. Yeğenlerimde severek yapıyor işini. Zaten bir işi severek yapmazsan ondan bir verim alamazsın. Biz burada çaydanlık, sürahi, cezve ve ayran bardağı gibi birçok şey yapıyoruz” dedi. “Meslekler bir altın bileziktir” Meslek öğrenmenin gelecekte avantaj oluşturacağına değinen Bilici, “Bu mesleğin ölmemesi için herkesin kendi çocuğunu tüm meslek dallarında bir işe başlatmalı. İlerleyen zamanlarda esnaf olarak mesleğimiz ölmek durumunda. Biz son aşamasındayız. Belki bundan 5 yıl sonra hiç eleman yetişmeyecek. Okuyan kişinin mesleği oluyor. Eğer okumazlarsa ellerinde bir meslek olması onlar için gelecekte avantaj olur. Meslekler bir altın bileziktir” şeklinde konuştu. “12 yıldır bu mesleği ve severek yapıyorum” Henüz 18 yaşında olmasına rağmen 12 yıldır çıraklık yaptığını söyleyen yeğen Ahmet Kaya, “6 yaşında başladım. 12 yıldır bu mesleği ve severek yapıyorum. Ben çok sevdiğim için kardeşlerimde ilgi duymaya başladı mesleğe. Kardeşlerimde artık severek yapıyor işini. Ben bu mesleği ustaların eline bakarak öğrendim. Benim bir küçüğüm Ömer, 8 yıldır yapıyor bu işi. Onun küçüğü Mehmet, 4 yıldır yapıyor. En küçüğümüz Emre, 9 yaşında 3 yıldır da o yapıyor” diye konuştu.
Malatya Uzmanlardan ’kene’ uyarısı Malatya’nın Yeşilyurt ilçesinde görev yapan Aile Hekimi Dr. Fuat Zengin, havaların ısınması ile birlikte kenelerden bulaşan KKKA virüsü tehdidine dikkat çekerek, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi vakalarına karşı vatandaşları uyardı. Halk arasında bilinen adıyla kene ısırması olan Kırım Kongo Kanamalı Ateş (KKKA) hastalığı, Türkiye’de özellikle kırsal kesimlerde kentlere oranla daha fazla görülüyor. Vakalarda yanlış müdahale sebebiyle KKKA ateş, halsizlik, iştahsızlık, kas ağrısı, baş ağrısı, bulantı, kusma, ishal ve ağır vakalarda kanama gibi izler ile kendisini gösterebiliyor. “Doğru bir yöntemle bulunduğu yerden alınmalı” Kene ısırığına maruz kalan birine panik yapmadan doğru müdahalede bulunulmasının önemine dikkat çeken Aile Hekimi Dr. Fuat Zengin, "Halk sağlığını ilgilendiren önemli konulardan bir tanesi de kenedir. Kene bir parazittir. Bu parazit daha çok Nisan ve Eylül aylarında toprak ve hayvancılıkla uğraşanlarda daha çok görebildiğimiz bir parazit türüdür. Kene, daha çok hayvanlarda emdiği virüsü insana taşıyor, taşınan virüs belirli bir zamanda sonra bir takım ciddi rahatsızlıklara neden olabiliyor. Kene bir insanı ısırdıktan sonra 12 ila 24 saat gibi bir süre geçmiş olması gerekiyor ki virüs bulaşmış olsun. Isırığa maruz kalan bir kişi öncelikle endişelenmeli ve kene doğru bir yöntemle bulunduğu yerden alınmalı. Sigara ile yakmak, üzerine alkol dökmek, keneyi yakmak bunlar kesinlikle yanlış olan yöntemlerdir. Kırsal bölgede yaşayan ve kenenin ısırdığı bir kişi ne yapacağını bilmiyorsa ya pense ya da bir ipi daire şeklinde keneye geçirerek yavaşça keneyi endişelenmeden çıkaracağız. Kene çıkarma esnasında endişelendirilir ve de sıkıştırılırsa patlama durumunda sıçrayan virüs ciddi sorunlara neden olabilir” dedi. "Elbise tercihine dikkat edilmeli” Tarım ve hayvancılıkla uğraşan vatandaşların elbise tercihlerine dikkat etmesi gerektiğini belirten Zengin, "Tarım ve hayvancılıkla uğraşan vatandaşlarımızın vücutlarında açık yer olmamalı. Çalışırken, çorap ve çizme giymelerinin yanı sıra eldiven kullanımı önemlidir. Kene, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığına sebep olabiliyor, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi riskinden dolayı kene ısırması önem arz etmektedir. Isırma sonrası hızlıca çıkarılmalı ve kontrollerin yapılması önerilmektedir" diye konuştu.