GENEL - 15 Şubat 2020 Cumartesi 20:24

Çankırı’da AK Parti geçmiş dönem başkanlarına vefa yemeği

A
A
A
Çankırı’da AK Parti geçmiş dönem başkanlarına vefa yemeği

Çankırı AK Parti İl Başkanlığı tarafından, geçmiş dönem ve mevcut ilçe başkanlarına yönelik vefa yemeği düzenlendi.

Çankırı AK Parti İl Başkanlığı tarafından, geçmiş dönem ve mevcut ilçe başkanlarına yönelik vefa yemeği düzenlendi.



AK Parti İl Başkanlığı geçmiş dönem ve mevcut il başkanları ile bir araya geldi. Programa AK Parti İl Başkanı Abdulkadir Çelik, milletvekilleri Salim Çivitcioğlu ve Av. Muhammet Emin Akbaşoğlu, merkez ilçe başkanı Bahri Kılıç, ilçe başkanları ve geçmiş dönemde görev alan ilçe başkanları katıldı. Gerçekleştirilen programın açılış konuşmasını yapan AK Parti İl Başkanı Abdulkadir Çelik, “2001 yılında erdemliler harekatı olarak doğan bu kutlu yürüyüşte Cumhurbaşkanımızı yalnız bırakmayarak ilk günden itibaren partimizin bugünlere gelmesinde çok büyük emekleri olan kurucu başkanları ilçe başkanları hepinizin bu parti üzerinde emekleri çok büyük. Bizden daha önce başlayarak bu kutlu yürüyüşü, bu bayrağı diğer arkadaşlara devrederek partimizi en iyi yerlere getirdiğiniz için hepinize teşekkür ediyorum. Burası partimizin hafızası. Her birimiz mahallelerde köylerde en ufak mecralara kadar hepiniz çok büyük çalışmalar yaptınız bu çalışmaları sonraki ilçe başkanlarına devrettiniz ve arkadaşlarımız da aldıkları bayrağı en yüksek yere ulaştırmak için var güçleriyle mücadele ediyorlar. Bizler bu bayrağı en iyi yerlere taşımak için tüm teşkilatımızla sürdürüyoruz” dedi.



Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla çalışmalara başlanan yollarla alakalı açıklamada bulunan AK Parti İl Başkanı Çelik, "Yol çalışmalarımız başladı. Çevre yolu Korgun Kurşunlu yolu ve yakın zamanda Şabanözü Çubuk yolunda da çalışmalar başlayacak. Eldivan orta ilçelerinde doğalgazımız hayırlı uğurlu olsun. Doğalgaz olmayan ilçelere de doğalgaz kazandırmak için çalışmalar sürüyor. IPA projesi için önceki belediye başkanlarımızın çalışmaları olmuştu bizde son belediye ziyaretimizde milletvekilimiz Çivitcioğlu’nun girişimleriyle bu projeyi altın tepsi için belediyemize teslim ettik bunun takibi ve bunun takibi belediyeye ait. Önceden IPA projesi durduruldu iptal edildi gibi bizi suçlayıcı haberler çıkmıştı. Salim Çivitcioğlu Bakanlığa gitti öğrendi ki iptal edilmesi veya başka ile kaydırılması gibi bir durum değildi. Bizim takiplerimiz de IPA projesi onaylandı. Çankırı’ya yapılan hizmet hepimize yapılan hizmettir. Belediyecilikte devamlılık esastır. Bu projenin takibi belediyeye aittir. Burada emeği geçen önceki dönem belediye başkanlarımız İrfan Dinç’e Hüseyin Boz’a teşekkür ediyorum. Her alanda emeği geçen partimizin tüm emektarlarına sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Bundan sonra da bu tür çalışmalarımız sürecek” ifadelerine yer verdi.



IPA projesine de değinen Çivitcioğlu, “Bizim işimiz hizmet. Biz hizmetimizi verelim, kim ne konuşursa konuşsun. Bunları yapan AK Parti, bugün bunun uygulayıcısı başka parti. Ben ona saygı duyarım. Benim teşekkür edeceğim nokta o alt yapıyla ilgili bütün iş bittikten sonra. Şuan kimseye teşekkür etmeye gerek yok” dedi.



AK Parti Grup Başkanvekili ve Çankırı milletvekili Av. Muhammet Emin Akbaşoğlu ise, “Türkiye kendine güvenen bir ülke. Türkiye yüzde 20’lerden yüzde 70’lere milli savunma sanayini çıkartan kendi uçak gemisini denize indiren, tanklarıyla helikopterleriyle Türkiye gücüne güç katan İHA’sıyla SİHA’sıyla düşmana teröristin başını ezen bir ülke konumuna geldi. 1960’larda toplu iğne başı üretemeyen Türkiye bugün teknolojide dünya devleriyle yarışıyor. Bütün bu başarıların milli başarıların altında, bütün bu hizmetlerin altında imza atanlar teşkilatlarımızdır, AK Parti’dir. Bunu yürekten söylüyorum. 80 yıldır yapılmayan işler yapılmış ve başarı elde edilmiş ise bu da AK Parti’nin başarısı ve farkıdır. Niçin 80 yıldır yapılmadı bunlar kimin elinden tutuldu. Türkiye bugün bu noktayı yakaladıysa hizmet aşkı bu teşkilatların birlikteliğiyle ve muazzam gayretlerinizle olmuştur” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Çanakkale Uluslararası Çanakkale Savaşları Sempozyumu Gerçekleştirildi Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı ve Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi iş birliği ile organize edilen Uluslararası Çanakkale Savaşları Sempozyumu Troia Kültür Merkezinde yapıldı. Farklı disiplinleri kapsayan, yeni bilimsel tartışmaları ve çıktıları ortaya koymak, Çanakkale muharebeleri tarih yazımına yeni bakışlar ve uluslararası zeminde akademik bir buluşmayı sağlamak için organize edilen sempozyuma, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanı ve Türkiye Cumhuriyeti İran Büyükelçisi Prof. Dr. Derya Örs, Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Yüksel Özgen, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. R. Cüneyt Erenoğlu, Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir, Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Osman Köse, Çanakkale İl Kültür ve Turizm Müdürü Çağman Esirgemez, akademik ve idari personel ile öğrenciler katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasının arından devam eden sempozyumda Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. R. Cüneyt Erenoğlu, Çanakkale Savaşları’nın 109. yıl dönümünde sempozyumun büyük bir önem taşıdığını vurgulayarak şunları söyledi: "Çanakkale Savaşları, sadece Türk milletinin değil, dünya tarihinin de en önemli dönüm noktalarından biridir. Bu savaşta, vatan sevgisi ve bağımsızlık tutkusuyla dolu kahramanlarımız, inanılmaz bir direniş göstererek tüm dünyaya Türk milletinin ne kadar güçlü ve kararlı olduğunu kanıtlamıştır. Bu sempozyum, Çanakkale Savaşları’nın farklı yönlerini ele alarak, bu önemli olayın daha iyi anlaşılmasına katkıda bulunacaktır. Sempozyumda sunulacak bildiriler ve yapılacak tartışmalar ışığında, Çanakkale Savaşları’na dair bilgilerimizi daha da pekiştirecek ve bu tarihi olaydan çıkaracağımız dersleri daha iyi anlayacağız. Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir ise Çanakkale Savaşlarının öneminin her geçen gün arttığını ve Tarihi Alan Başkanlığı olarak Çanakkale Tarihi Araştırmalarına destek verilmesinin bilinci ve sorumluluğu içinde olduklarının altını çizdi “Dünyanın seçkin tarihçilerinin, bilim insanlarının katılım sağladığı bu sempozyumda gerçekten çok heyecanlıyız” dedi. Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Yüksel Özge ve Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanı Büyükelçi Prof. Dr. Derya Örs; sempozyumun tarihçilere ve Türk tarihine büyük katkılar sunacağını ifade ederek sempozyumun böylesine geniş bir yelpazede yerli ve yabancı uzmanların katılımıyla bilimsel bir şölen şeklinde icra edilmesinin son derece memnuniyet verici olduğunu vurgunu yaptılar. Açılış konuşmalarının ardından, Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı tarafından hazırlanan Irmak Arıcı’nın seslendirdiği “Bizim Çanakkale” şarkısının klibi izletildi. Toplam 66 tebliğ sunumunun yapıldığı Sempozyum’da, Çanakkale Savaşları’nda dünya çapında yapılan çalışmalar ve savaşan tarafların tamamına dair sunumlar yer aldı. İngiltere, Fransa, Almanya, Macaristan, ABD, Azerbaycan başta olmak üzere birçok ülke temsilcisinin katıldığı sempozyumda, çok sayıda ulusal ve uluslararası alanda çalışma yapan bilim insanı ve araştırmacı sunum yaptı. Sempozyum öncesinde Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanı ve Türkiye Cumhuriyeti İran Büyükelçisi Prof. Dr. Derya Örs, Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Yüksel Özgen, Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir, Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Osman Köse, Çanakkale İl Kültür ve Turizm Müdürü Çağman Esirgemez ve beraberindeki heyet Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. R. Cüneyt Erenoğlu tarafından Rektörlük makamında ağırlandı. Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanı ve Türkiye Cumhuriyeti İran Büyükelçisi Prof. Dr. Derya Örs, makam ziyaretinin ardından şeref defterini imzaladı.
Sivas Kimi sagara basıyor kimi kolonya döküyor, bu yöntemler ölüme götürüyor Sivas ve çevresinde sıklıkla görülen kene vakaları ile ilgili uyarılar gelmeye devam ediyor. Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Uygulama ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Ömer Tamer Doğan, “Sigara basılması, benzin dökülmesi, kolonya dökülmesi gibi yöntemler tamamen yanlış yöntemler. Bunlara dikkat edelim, asla kendimiz çıkarmayalım” dedi. Sivas, Tokat, Yozgat ve diğer çevre illerde kene popülasyonunda artış yaşanıyor. Kene varlığının artmasıyla birlikte kırsalda yaşayan vatandaşlar için de tehlike artıyor. İnsan vücuduna tutunan ve ısırarak bünyesindeki virüsü kana bulaştıran keneler ile ilgili uzmanlardan sıklıkla uyarılar geliyor. Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Uygulama ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Ömer Tamer Doğan, “Bu sene ‘erken başladı’ desek de henüz çok sayıda değil. Şu ana kadar iki tane hastamız oldu. İkisinin de durumu iyi. Birini taburcu ettik, bir tanesinin de tedavi süreci devam ediyor, şu anda bir problem yok” dedi. Geç kalan hastalarda can kayıpları yaşanıyor Kırım Kongo Kanamalı Ateşi virüsü anlatan Prof. Dr. Ömer Tamer Doğan, “Kene hastalığı ülkemizde 2002 yılından bu yana görülmeye başlanan bir hastalık. 2002’de Tokat’ta, sonrasında Amasya, Çorum, Giresun, Gümüşhane illerinde görülmeye başlandı. Virüs taşıyan kenelerden insanlara bulaşan bir hastalık. Üşüme ve titreme ile gelen bir ateş, daha sonrasında da bulantı, kusma, karın ağrısı, kas ağrıları ve eklem ağrıları ile belirti gösteren bir hastalık. İlerlediğinde diş eti kanaması gibi, burun kanaması gibi, idrar yollarından kanama gibi belirtiler veren bir hastalık. İlerlediği zaman tedavisi güçleşen, zor tedavi edebildiğimiz bir hastalık. Henüz tedavisi yok ama destek tedavisi uygulanan bir hastalık. Erken dönemde gelindiğinde işimiz kolaylaşıyor. Erken gelindiğinde destek tedavileri ile hastaları iyileştirerek taburcu edebiliyoruz. İleriki dönemlerde maalesef bazı hastaları kaybedebiliyoruz” ifadelerine yer verdi. “Keneyi kendi yöntemleri ile çıkardıkları için hayatlarını kaybedebiliyor” Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Uygulama ve Araştırma Hastanesi’nin kene konusunda tecrübeli olduğunu vurgulayan Doğan, “Türkiye’nin en tecrübeli birkaç hastanesinden biriyiz. Hastalar bize erken dönemde geldikleri zaman çok fazla kaybımız olmuyor ama yine de her yıl kaybettiğimiz hastalar var. Onlar da genelde geç kaldıkları için ya da keneyi kendi yöntemleri ile çıkardıkları için hayatlarını kaybedebiliyor. Burada önemli olan kene tespit edildiği zaman keneyi uygun yöntemlerle çıkarmak için mutlaka bir sağlık kuruluşuna başvurmak gerekiyor. Çünkü bu illerde kenenin nasıl çıkarılacağı ile ilgili doktorlar oldukça bilinçli. Sigara basılması, benzin dökülmesi, kolonya dökülmesi gibi yöntemler tamamen yanlış yöntemler. Bunlara dikkat edelim, asla kendimiz çıkarmayalım” şeklinde konuştu.
Adana İşçiler bayrama tamirhanede girdi Adana’nın Kozan ilçesinde oto tamir atölyelerindeki ustalar 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nde de yoğun mesailerini sürdürürken, artık geleceğin işçi ve ustalarının yetişmediğini kaydetti. Kozan’da oto tamir sanayi sitesindeki esnaf Adana sıcağında zorlu mesleklerini sürdürürken, 1 Mayıs işçi bayramında da mesai başındaydı. Ustalar memurdan daha fazla kazanmalarına rağmen artık çalıştıracak işçi bulamadıklarını ifade ederek, ileride belki de 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nde işçi bayramını kutlayacak işçi bulunamayacağını söyledi. "İşçi bayramı ama işçi yok" Usta Himmet Karakurt, “22 senedir sanayide çalışıyorum. Bugün bayram ama sanayide bayram yapamıyoruz. Yoğun bir tempoda çalışıyoruz. Eskiden pek kazancı yoktu ama 2015 yılından bu yana kazancı güzel bir meslek. Memur olmaktansa tamirci olmanın getirisi daha iyi. Eleman bulamıyoruz. İşçi bayramı ama işçi yok. İşi öğreteceğim, dükkanı açacak eleman yok. Çıraklık okulu bizim bölgemizde pek etkili ancak bize pek yaramadı. Ama diğer mesleklere yaradı. Adana sıcağında çalışmak ateşle oynamak gibi bir şey bizim için. Sabah ve akşam üstü sıcakta yoğun çalışıyoruz. Öğlen sıcakta daha esnek çalışıyoruz” diye konuştu. Oto elektrik ustası Yasin Sarıkaya da yoğun bir mesai yaptıklarını ifade ederek, “Çok sıcak bir havada çalışıyoruz. Eleman sıkıntısı da var. Son bayramlar. İşçi yok, çıraklık okulu olmasa işçi hiç yok. Maaş olmasa o da yok. Gençler çalışmadan, oturalım para kazanalım istiyor. Zor bir sektör ama getirisi yüksek” diye konuştu.