ASAYİŞ - 28 Ekim 2025 Salı 08:57

Alevlere teslim olan 6 ev ve ahır kullanılmaz hale geldi

A
A
A
Alevlere teslim olan 6 ev ve ahır kullanılmaz hale geldi

Çankırı’nın Yapraklı ilçesinde çıkan yangında 6 ev ve ahırda büyük çapta maddi hasar meydana geldi.


Yangın, gece saatlerinde Yapraklı ilçesi Çiçek köyü Kayapa Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, köyde bulunan bir evde henüz belirlenemeyen sebeple yangın çıktı. Kısa sürede büyüyen alevler çevredeki evlere de sıçradı. İhbar üzerine bölgeye ekipler sevk edildi. 36 personel, 1 iş makinesi ve 9 yangın aracı müdahalesiyle yangın kontrol altına alınarak söndürüldü. Olayda can kaybı yaşanmazken 6 ev ve 1 ahırda maddi hasar meydana geldi.


Yangınla ilgili inceleme başlatıldı.



Alevlere teslim olan 6 ev ve ahır kullanılmaz hale geldi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum Erzurum Valiliği’nden şehitliklere anlamlı dokunuşlar Erzurum Valiliği 2025 yılında şehitliklerde yapılan bakım, onarım ve yenileme çalışmaları ile ilgili bir paylaşım yaptı. Erzurum Valiliği tarafından konu ile ilgili yapılan paylaşımda, "Bu topraklarda güvenle, huzurla nefes alıyorsak, bunu kanlarını ve canlarını vatan uğruna feda eden Aziz Şehitlerimize borçluyuz. 2025 yılı boyunca ilimizdeki Şehitliklerde yapılan bakım, onarım ve yenileme çalışmalarıyla; Horasan’dan Köprüköy’e, Kandilli’den Yanıkdere’ye kadar her bir Şehidimizin aziz hatırasına yakışır mekânlar yeniden ihya edildi. Her bir mezar taşı, her bir bayrak direği; kahramanlarımızın bu topraklara düşürdüğü kutlu imzaların sessiz bir nişanesidir. Onların emanetine sahip çıkmak, yalnızca bir görev değil, boynumuzun ve gönlümüzün borcudur. Ruhları şad, mekânları cennet olsun" denildi. Vali Mustafa Çiftçi’nin talimatlarıyla 2025 yılı içerisinde, Yatırım, İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı tarafından il merkezi ve ilçelerdeki şehitliklerin yapım, bakım ve onarım faaliyetleri kapsamında; Dumlu Şehitliği’nin yapımı tamamlandı. Horasan Şehitliği’nin yapımı tamamlandı. Horasan Kurt İsmail Paşa Şehitliği’nin yapımı tamamlandı. Horasan Gazi Ahmet Muhtar Paşa Şehitliği’nin yapımı tamamlandı. Köprüköy Yapağılı Şehitliği’nin yapımı tamamlandı. Kandilli Garnizon Şehitlik Anıtı’nın yapımı tamamlandı. Yanıkdere Şehitliği kapsamlı bir şekilde onarıldı. Nenehatun Şehitliği’nin onarımı tamamlandı. Şehitlerimizin mezar yapımları gerçekleştirildi. Şehitlerimizin mezarlarının porselen baskıları yenilendi. Şehitlerimizin mezarları başındaki bayrak direkleri yenilendi. Asri Mezarlık Polis Şehitliği’nde Şehitlerimizin mezarları ile zemin yapımları tamamlandı. Aşkale’deki Ertuğrul Kırık Şehidimizin mezarı çitlerle çevrildi. İl merkezi ve ilçelerde bulunan Şehit mezarları ve Şehitliklerin 2026 yılı bakım, onarım ve yapım projeleri hazırlandı. Erzurum Valiliği şehitliklerde yıl içinde yapılan çalışmalarla ilgili bir de video hazırladı ve sosyal meyda hesaplarında paylaştı.
Gaziantep Gaziantep’teki tarihi kasteller fotoğraf tutkunlarını cezbediyor Gaziantep’in UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alan kastelleri ve livasları, mimari yapılarıyla ve tarihi dokularıyla fotoğraf tutkunlarını cezbediyor. 2018 yılında UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne alınan Gaziantep’in tarihi altyapısı olarak bilinen yer altı su tesisleri kastellerle içme suyu şebekesi livaslar, turistlerin yanı sıra fotoğraf tutkunlarından da büyük ilgi görüyor. Dünyada benzeri bulunmayan ve Gaziantep’in su mimarisinin eşsiz örnekleri olan yer altı su tesisleri kasteller ile içme suyu şebekesi olan livasları görüntüleyen ve gezen fotoğraf tutkunları, kastellere ve livaslara hayran kalıyor. Genellikle cami altlarından geçen su kanallarının belli bir noktasına yüzeyden 30-40 merdivenle inilen kasteller, içinde tuvaleti, yıkanma, dinlenme ve abdest alma yerleri, çamaşır ve yün yıkama mekanlarının bulunduğu havuzlar olarak dikkat çekiyor. Kentte 13-16’ıncı yüzyıllarda yapıldığı bilinen 16 kastelden bazıları 6 Şubat 2023’te Kahramanmaraş merkezli meydana gelen büyük depremlerde hasar görmüş ve restorasyon çalışmaları devam ediyor. İhsan Bey Mescidi ve Kasteli, Pişirici Mescidi ve Kasteli, İmam-ı Gazali Kasteli, Şeyh Fethullah Kasteli, Ahmet Çelebi Kasteli ve Kozluca Kasteli olmak üzere kentteki kastellerin 6’sı hala varlığını korurken ziyarete açık olan Kozluca kasteli ziyaretçilerden büyük ilgi görüyor. Anadolu’da sadece Gaziantep’te rastlanan yer altı su tesisleri kastel ve livaslar, geçmişin su dağıtım sistemi olarak bilinirken, bu yapıların turizme kazandırılması noktasında da yapılan çalışmalar sonuç vermeye başladı. Yapılan restorasyon çalışmalarının ardından turizme kazandırılan Gaziantep’in tarihi altyapısı olarak bilinen yer altı su tesisleri ve içme suyu şebekesi kasteller ile livaslar, günümüzde de halen canlılığını koruyor. Tarihi dokusu ve mimari yapısıyla fotoğraf tutkunlarını cezbeden kasteller, fotoğraf tutkunlarının ve turistlerin tercihi haline geldi. Amatör fotoğrafçıların objektife yansıttığı mekanlar arasında yer alan kastellerde çekim yapan fotoğraf tutkunları ve turistler, kastellerin günümüze ulaşmasında emeği geçenlere teşekkür ediyor. Şahinbey Belediyesi’nin yaptığı restorasyon çalışmaları sonucunda turizme kazandırılan, Selçuklu ve Osmanlı mimarisinden de izler taşıyan Kozluca kastelinde çekim yapam fotoğrafçı Erhan Özkalalı, "Şehrimizin güzel tarihi değerleri var. Bunları daha çok tanıtmamız lazım. Bu yüzden geldik. Biz de çekip sosyal medyada paylaşıyoruz ki daha çok kişiye ulaşabilelim. Gaziantep Kalesi ile çekimlere başladık. Bakırcılar Çarşısı’ndan buraya kadar geldik. Sonra Kozluca Kasteli’ni gördük. İnternette de görmüştük. İçerideki ambiyans, ışıklar olsun gerçekten çok güzeldi. Biz sadece burayı içilecek su deposu olarak kullanıldığını biliyorduk ama çok farklı kullanım alanları varmış. Bunları da öğrenmiş olduk. Daha çok kişiyle de paylaşmak istiyoruz. Gerçekten çok farklı renkler ve çok farklı kişiler var. Özellikle buradaki halk bize çok yardımcı oluyor. ‘Fotoğraf çekebilir miyiz?’ deyince hemen poz veriyorlar. Çok güler yüzlüler. Hepsine teşekkür ederiz" dedi. Gaziantep’in tarihi mekanları arasında yer alan kastellerin mutlaka görülmesi gerektiğini ifade eden ziyaretçilerden Cebrail Yavuz ise, "Kozluca Kasteli hakikaten mekan olarak, yer olarak, tarihi bakımdan anlamlı ve güzel. Özellikle Şahinbey Belediyesi’ne de bu ve bunun gibi tarihi yapılara sahip çıktığından dolayı başkanımıza ve personellerine teşekkür ediyoruz. Hakikaten temiz, güzel, tarihi yansıtan güzel mekanlar olarak görüyoruz. Tarihi olguları burada ve diğer kastellerde de görüyoruz. İçine girdiğimiz zaman hakikaten tarihin vermiş olduğu güzellikleri hissediyoruz. Kasteller bizi geçmişe götüren nadir mekanlardan diyebiliriz" şeklinde konuştu. Arkadaşıyla birlikte Karaman’dan Gaziantep’i gezmeye geldiğini ve Gaziantep’in tarihi mekanları ile kastellerini ziyaret ettiğini belirten ziyaretçilerden Rümeysa Aksoy da, "Üniversite arkadaşlarımla beraber Gaziantep’e gezmeye geldik. Kasteli ziyaret etmek istedik. Çok güzel ışıklandırılması var ve günümüze kadar korunmuş olması çok harika olmuş. Tarihi eserlerin bu şekilde korunuyor olması gerçekten Gaziantep için çok güzel. Yozgat’ta bu kadar fazla tarihi yapı yok. Çok beğendim. Bir daha şansım olursa bir daha geleceğim" ifadelerini kullandı.
Gaziantep Hobi olarak başladığı mozaik sanatında dünyaya açılmak istiyor Gaziantep’te yağlı boya tablolar ve mozaik sanatını hobi olarak yapmaya başlayan 60 yaşındaki Ayşegül Yener, kendisini geliştirerek açtığı atölyesinde yaptığı tabloları Avrupa’ya satmak için büyük emek sarf ediyor. Mozaik sanatçısı Ayşegül Yener, Şahinbey ilçesindeki tarihi Gümrük Han’da açtığı atölyesinde cam ve mermer taşlardan mozaik tablolar üretiyor. Bin bir emek ve zahmet vererek özel yöntemle ürettiği mozaikleri büyük ilgi gören eserlere dönüştüren Yener, 5 yıldır mozaik sanatıyla ilgileniyor. Yağlı boya tablolar çalışırken profesyonel olarak mozaik yapmaya başladı Hobi amaçlı yağlı boya tablolar çalışırken 5 yıl önce de profesyonel olarak mozaik yapmaya başlayan Yener, atölyesinde mozaiğin tüm aşamalarını tek başına yapıyor. Bir santimetre kalındığındaki cam ve mermer mozaikleri atölyesinde sanat eserlerine dönüştüren Yener, eserlerini de mozaik severlere satıyor. İnce ince kırdığı mermer ve cam parçalarıyla birbirinden değerli sanat eserleri ortaya koyuyor Tablolarını hazırlarken adeta "iğneyle kuyu kazan" Yener, kerpetenle ince ince kırdığı mermer ve cam parçalarıyla birbirinden değerli sanat eserleri ortaya koyuyor. Küçük parçalar haline getirdiği farklı renklerdeki cam ve taşlarla "Çingene Kızı" gibi tarihi mozaik tablolar yapan Yener, Türkiye’nin çeşitli yerlerinde ortaya çıkarılan mozaiklerin tablolarını da yapıyor. Mozaik tabloları Avrupa ülkelerine satmak için çalışmalarına aralıksız devam ediyor Küçük cam ve taş parçalarının bir araya getirilmesiyle oluşturulan mozaik tabloları sanatseverlerin beğenisine sunan Yener, büyük emeklerle tamamladığı birbirinden değerli mozaik tabloları Avrupa ülkelerine satmak için çalışmalarına aralıksız devam ediyor. Hobi olarak başladığı mozaik uğraşında binlerce cam ve taş parçasını büyük emek ve sabırla bir araya getirerek güzel eserler ortaya çıkardığı belirten Yener, "10 senedir sanatın içindeyim. Yaklaşık 5 yıldır da mozaikle uğraşıyorum. Hem antik mozaik yapıyorum hem camlarla hem de modern sanatla uğraşıyorum. Bu sanatı geçmişten bugüne bize miras olarak bırakılan sanatı gençlere ulaştırmak adına yapıyorum. Yağlı boya tablolarım var, bu sanata yağlı tablolarla başladım. Hataylıyım, Hatay’da zaten nereye bir kazma atsanız antik çalışmalar çıkıyor. Hatay’ım benim kıymetlimdir ve Hatay’da çıkarılan sanatlar ile mozaiklerin devamını getirmek adına tablolar yapıyorum" dedi. "Bana has özel çalışmalarım ve özgün çalışmalarım var" Kerpetenle taş ve camları tek tek kırarak mozaik tablo yaptığını belirten Yener, "Genelde masa ve tablo şeklinde çalışıyorum. Antik mozaikler genelde alıntıdır. Ama bana has özel çalışmalarım ve özgün çalışmalarımda var. En büyük çalışmam şimdiye kadar 90 santim çapında bir masaydı, yaklaşık bir ay sürdü. Günde 2 saat, 3 saat çalışarak duvarlara kaplama yapabiliyoruz. Girişlere mozaik yapabiliyoruz. Yerlere monte edebiliyoruz. Camla da mozaik yapıyoruz. Bu çalışmalarım ise daha çok özgün ve bana ait çalışmalar oluyor. Çok modern çalışmalar yaptığımı düşünüyorum. 1 metrekarelik bir çalışma günde 2 saat çalışırsam yaklaşık 15 gün sürüyor. Çünkü mermerler bana tüm halde geliyor. Ben onları çalışacağım objeye göre ya da ürüne göre keserek, tonlama yaparak gittiğim için bayağı uzun sürüyor" şeklinde konuştu. Müşterilerin isteğine göre de tablolar yapıyor Kendi hayal gücünün yanı sıra müşterilerin isteğine göre de tablolar yaptığını belirten Yener, "Her hangi küçücük bir fotoğrafı bile bana gönderseler onu şekillendirip tablo yapıyorum. Gerçekten çok büyük emek harcıyorum. Eşim ve çocuklarım hem emeğime hem de yaptığım işlere çok saygı duyuyor ve bu beni çok mutlu ediyor. En başta ailem destekçimdir. Bir de sanatçı arkadaşlarım var. Onlar da çok büyük destek oluyor. Eşim ve çocuklarım benimle gurur duyuyorlar ve en büyük destekçilerim onlar oluyor. İyi ki varlar. Ben kendimle gerçekten çok gurur duyuyorum. Çünkü çok emek harcayarak, iğneyle kuyu kazarak tablolar yapıyorum. Özellikle camla çalışmak çok zor. Portre yapmak çok daha zor. Onun için kendimi çok seviyorum" diye konuştu.
Giresun Almanya’dan köyüne döndü, çobanlık yapmaya başladı Birçok genç geleceğini yurtdışında ararken, Almanya’da 6 yıl yaşayan 35 yaşındaki Uğur Gedik tam tersine bir karar alarak memleketine döndü. "Almanya’da robot olacağıma memleketimde çoban olurum" diyerek ailesiyle birlikte Giresun’un Tirebolu ilçesindeki köyüne yerleşen Gedik, kendi imkanlarıyla hayvancılığa başladı. Almanya’da işçi olarak çalışan Gedik, yoğun çalışma temposu nedeniyle ailesiyle neredeyse vakit geçiremediklerini belirterek, "Vardiya sisteminden dolayı bazı günler birbirimizi hiç göremediğimiz oluyordu. Bu düzen hem bizi hem çocuğumuzu yıprattı. Eşimle aldığımız kararla köyümüze dönmeye karar verdik. Dönmeden önce hayvancılık yapmaya karar verdiğimiz için Almanya’da biraz hayvancılık ve besicilikle ilgili eğitimler almıştık. Köye yerleşir yerleşmez hayvancılık işini kurduk. Kısa sürede 27 büyükbaş hayvanlık bir sürü oluşturduk. Hayvanların bakımından yemlemesine, gebelik takibinden üretim planlamasına kadar tüm işleri kendimiz üstlendik" dedi. "Dönüşümüz şaşkınlıkla karşılandı" Gedik, köye dönüş kararının yakınları ve köylüleri tarafından başlangıçta şaşkınlıkla karşılandığını belirterek, "Almanya’dan dönüp çoban mı olacaksın?" diyen çok oldu. Ama ben orada başkalarının işini büyütmektense kendi toprağımı işlemeyi seçtim. Burada çocuğumla, eşimle daha huzurlu bir hayatımız var. Köy hayatına dönüşün bizim için büyük bir riskti. Sıfırdan başladık ama pişman değiliz. Atalarımızın toprağına döndük, kendi düzenimizi kurduk. İnşallah işimizi daha da büyüteceğiz" diye konuştu. Hedefleri et kombinası kurmak Hayvancılık işini büyüterek et kombine tesisi kurma hedeflediğini de anlatan Gedik, "Şuanda 27 büyükbaş hayvanım var. Süt üretimi ve pazarlaması bölgemizde yeterince elverişli olmadığı için hedefimiz besicilik yapmak. Zamanla et üretimini büyütmeyi hedefliyorum. Özellikle angus melezi hayvanlarla kaliteli ve verimli et üretimine odaklandık. Türkiye’de kaliteli et üretimine ciddi ihtiyaç var. Hayvan sayımızı artırıp ileride kendi ürünlerimizi de işlemek istiyoruz. Belki kasap, belki döner üretimi yapabiliriz. Angus eti değerli bir et ve biz bunu daha uygun fiyatla tüketicilere sunabileceğimize inanıyorum" şeklinde konuştu.