POLİTİKA - 13 Mart 2019 Çarşamba 19:07

MHP Genel Başkanı Bahçeli: "Beka ne zamandır anketlerle ölçülüyor"

A
A
A
MHP Genel Başkanı Bahçeli: "Beka ne zamandır anketlerle ölçülüyor"

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Bekayı inkar ediyorlar.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Bekayı inkar ediyorlar. Bekanın millet nezdinde tutmadığını söylüyorlar. Beka ne zamandır anketlerle ölçülüyor. Türk milleti bekasıyla vardır, var olacaktır" dedi.


MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Çankırı’da vatandaşlara hitap etti. 15 Temmuz Milli İrade Meydanı’nda yapılan mitingde MHP Belediye Başkan adayları da katıldı. Gündeme dair açıklamalarda bulunan Bahçeli, “Cumhur İttifakı MHP ile AK Parti’nin müşterek iradesidir. Çünkü Cumhur İttifakı Türk milletinin kaderi, Çankırı’nın kavlidir. Diyoruz ki, ‘Beka için milli karar, cumhur için istikrar.’ Sağduyunun birlikteliği Cumhur İttifakı. İnanıyorum ki, Çankırı ehline emanet edilecektir. O ehil irade, o emin siyaset Milliyetçi Hareket Partisi’dir. Şunu herkes bilmelidir ki, AK Parti’li kardeşlerimizle aynı istikametin içindeyiz. Aynı yolun yolcusu, aynı ittifakın izindeyiz. Bir yanda zillet varken, diğer yanda millet vardır. Bir yanda ihanet, diğer yanda sadakat vardır. Cumhur İttifakı Türkiye’nin özgüveni, Türk milletinin atar damarı, çarpan kalbidir. Duruşumuz millidir, safında durduğumuz yer Türkiye’dir. Sevdamız Türklük ve Türkiye’dir. Milli bekayı yaşatmak taviz vermeyeceğimiz ilke ve inancımızdır. Zillet İttifakı bekayı duydu mu ürküyor, korkuyor, şaşkına dönüyor. Bununla da kalmıyorlar, bekayı inkar ve ihmal ediyor. Yüzsüzce bekanın millet nezdinde tutmadığını söylüyorlar. Müflis anketçiler beka söylemine ilginin olmadığını açıklıyorlar. Beka ne zamandır anketlerle ölçülüyor? Beka ne zamandır kirli ağızların polemik konusu yapılıyor? Beka payidarlıktır, var oluştur, ilelebet yaşama azmidir. Hangi büyük millet bekasına dudak bükmüştür? Hangi gelişmiş medeniyet bekasıyla arasına duvar örmüştür? Türk milleti bekasıyla vardır, var olacaktır. Türk milleti tarih boyunca defalarca rüştünü ispat etmişse, şu güne kadar bağımsız yaşamışsa, esarete direnmişse, köleliği reddetmişse, yıkımı elinin tersiyle itmişse bu elbette beka şuuru sayesindedir” diye konuştu.



“31 Mart seçimleri bir beka seçimidir”


Bahçeli sözlerine şöyle devam etti:


"Türk milleti tarih boyunca defalarca rüşdünü ispat etmişse, şu güne kadar bağımsız yaşamışsa, esarete direnmişse, köleliği reddetmişse, yıkımı elinin tersiyle itmişse bu elbette beka şuuru sayesindedir. Çankırı’nın başına bela kesilmişler bekayı bilmezler. Türk milletinin tarihi haklarından, tarihi müktesebatından, gelecek ülkülerinden bihaber olanlar bekayı şüphesiz anlayamazlar. 31 Mart seçimleri bir beka seçimidir. Bu gerçeği hiç kimse yok sayamaz, hafife alamaz, inkar edemez. Şunu biliyoruz ki, 15 Temmuz’a tiyatro diyenler bekaya yüz çevirenlerdir."



"Kılıçdaroğlu’nun ağzından bir kez olsun PKK’ya, YPG’ye şiddetli tepki duyulmamıştır"


Gündeme dair açıklamalarda bulunan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, muhalefeti eleştirerek, "PKK/YPG’yle aleni şekilde birlikte yürüyenler bekayı kabullenemeyen rezillerdir. Kılıçdaroğlu’nun ağzından bir kez olsun PKK’ya, YPG’ye şiddetli tepki duyulmamıştır. FETÖ’ye doğrudan bir tavrı görülmemiştir. Kürdistan diyen hain bölücülere hiçbir tepkisi de işitilmemiştir. Türkiye’yle hesaplaşmak isteyen mihraklar ülkemizden devşirdikleri siyasi çürüklerle varlığımızı dinamitlemek istiyorlar. Güney sınırlarımız boyunca fitne ateşi körükleniyor. Deniz ve kara sınırlarımız büyük bir tehditle karartılmak, karıştırılmak isteniyor. Türkiye vahim güvenlik sorunlarıyla boğuşuyor. Çevremiz kandan, ateşten, ölümden ve ihanetten geçilmiyor. Türkiye bölünmek, parçalanmak isteniyor. Vatanımızın yeniden işgali planlanıyor. Eğer 31 Mart’ta Cumhur İttifakı hedeflerinin gerisinde kalır, eğer Zillet İttifakı öne çıkarsa önce Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni tartışmaya açacaklar. Ardından siyasi istikrarsızlığa yatırım yapacaklar. İçeride Zillet İttifakı ve işbirlikçileri, dışarıda Türk ve Türkiye düşmanları eşzamanlı şekilde üzerimize gelecekler, iç barış ve huzur ortamını baltalayacaklar. Terör örgütleri daha da bilenecek, zalimler daha da şevke gelecek. Allah göstermesin, zillet hedefine ulaşırsa şehitlerimizin kemikleri sızlayacak, ecdadımızın ruhu muazzep olacak. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi 15 Temmuz’dan sonra Türkiye’nin istikrara kavuşturulması konusunda altın fırsat, tarihi bir imkandır. Her türlü iç ve dış tahrik, tertip, saldırı, sabotaj, suikast, komplo, hatta işgal ve darbe teşebbüslerine karşı muazzam bir zırh ve güvenlik sistemidir. Bu yeni hükümet sisteminin güçlenip iyice kökleşmesi hepimizin öncelikli gündemidir. Bu nedenle 31 Mart’ta Zillet İttifakı’na hiçbir şans tanınmamalı, destek verilmemelidir, tezgah ve karanlık hedefleri mutlaka engellenmelidir. Terörle mücadelenin tavsamaması, Fırat’ın doğusunun temizliği, PKK’nın, YPG’nin kökünün kurutulması, FETÖ’nün bütünüyle imhası için 31 Mart fırsattır, demokratik karar anıdır. Zillet ne yaparsa yapsın, Çankırı’da kaybetmiştir. Kaldı ki, bu evetler buna delildir. Bekayı inkar etsinler ettikleri kadar, belalarını eninde sonunda bulacaklardır. Bundan kaçış yoktur, kurtuluş yoktur, zilletin sonu yoktur. CHP-İP-HDP-SP-ÖDP-PKK-FETÖ Türk milletinin azamet ve muzaffer ruhuyla mahvı perişan olacaklardır. Patlıcan istismarı zilleti kurtaramayacaktır. Patates sömürüsü, ekonomik tetikçilere taşeronluk zilletin iflasına engel olamayacaktır. Ya zillet ya millet, ortası yoktur. Ya beka ya bela, alternatifi yoktur. Ya cumhur ya da husumet ve hüsran, başka seçenek kalmamıştır. Türkiye’ye pranga vurmaya çalışanlar kaybetmeye mahkumdur. Türk milletine zemzem diye zehir içirmeye çabalayanlar bozguna mecburdur.”



"Hem vallahi hem billahi her adımımızda biraz daha kaçacaklardır"


Bahçeli son olarak, "Zillet İttifakı’nın yürüyüşü kaosa doğrudur. CHP’nin yürüyüşü kriz çıkartmak, teröristleri aklamak içindir. Cumhur İttifakı ise inançlı kadrolarıyla, iradeli yapısıyla parlak ufuklara doğru yürüyüş halindedir. İttifakımız korkaklara karşı cesurların ittifakıdır. İttifakımız yalana-dolana karşı ahlakın ve milli duruşun ittifakıdır. İttifakımız, hainlere, eli kanlı teröristlere, onlarla işbirliği yapan CHP’sine, İP’ine, HDP’sine karşı milli bir ittifaktır. Cumhur İttifakı, en samimi ve en saf duygularla mukaddesatına sahip çıkanların irfanlı ve inançlı ittifakıdır. Cumhur İttifakı, tarihi zaferler dolu Türk milletinin asalet ve hamiyet ittifakıdır. Bu ittifak, binlerce sene önce Orhun’dan tüm dünyaya meydan okuyan bir milletin kudretli ittifakıdır. Biz ittifakımızı sıklaştırdık, sağlamlaştırdık. Nitekim Cumhur İttifakı, Bizans’ı mağlup eden, Söğüt’ten filizlenen, Çanakkale’de yükselen, Sakarya’da şahlanan Türk milletin muzaffer ittifakıdır. Ne kadar işbirlikçi, ne kadar Türk düşmanı, ne kadar millet muhalifi varsa önümüzdedir, hem vallahi hem billahi her adımımızda biraz daha kaçacaklardır. Her adımımızda saklanacak delik arayacaklardır. Zillet İttifakı’na tahammül edemeyiz. Cumhurla Cumhuriyet’in kucaklaşmasına ket vurduramayız. Cumhur İttifakı, daha mutlu, daha müreffeh, daha huzurlu bir Türkiye’ye doğru yol alıştır. Daha zengin, daha kaygısız bir hayata yöneliştir. Daha adil, daha hakkaniyetli bir döneme başlangıçtır. Daha dik baş, daha tok karın, daha mutlu yarına ilerleyiştir. Beka ve birlik içinde hayatın hedefidir. Çankırılı kardeşim inanıyorum ki, vicdanının sesini dinleyecek, gelişmeleri değerlendirecek, kararını verecektir. Bu karara saygımız vardır, bu karara riayetimiz vardır. Fakat bu sefer Çankırı Milliyetçi Hareket Partisi’yle bütünleşmelidir" ifadelerini kullandı.


Miting sonrasında MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve beraberindeki heyet şehirden ayrıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bitlis Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun vefatının 5. yılında Bitlis’in Ahlat ilçesinde anıldı. Ahlat ilçesinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun anısına “Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun” anma programı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği tarafından düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra konuşma yapan Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu, “Haluk Dursun’un hatırasına sahip çıkan bu anlamlı program dolayısıyla sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün ülkemizin yetiştirmiş olduğu mümtaz bir ismi anmak üzere buradayız. Prof.Dr.Haluk Dursun’u ebedi aleme uğurlayalı tam 5 yıl oldu. Van Erciş’te kendi aracıyla seyir halindeyken meydana gelen elim bir trafik kazası sonucu maalesef hocamızı 19 Ağustos 2019 tarihinde kaybettik. Kültür birikimi ve hitabetiyle araştırmayı, bildiğini ve gördüğünü meraklısına aktarmayı seven, hayatını görevine adayan bir bilim insanıydı. Ahmet hocamızı bir kez daha rahmetle, özlemle, şükranla yad ediyorum. Değerli ailesine, dostlarına, mesai arkadaşlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Rabbim Haluk hocamızdan razı olsun, mekanı ali olsun. Bu anlamlı buluşmanın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Ardından konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, “Gerçekten bir ideal, ülkü ve niyet uğruna yola koyulanlardandı Haluk hoca ve bugün bizi burada bir araya getirdi. Bunu da yaparken bir mekan ve bellek ilişkisi kurmaya yönelik en önemli noktalardan birinde Ahlat’ta bizleri buluşturdu. Gerçekten nereden geldik nereye doğru yürüyeceğiz duygusunu bize pekiştirebilecek bir noktada bir araya gelmiş olduk” ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy’da, “Ahlatın maneviyatıyla gençliğin enerjisini bir araya getiren bu tarihi ve bu mukaddes şehirde Kubbet-ül İslam’da sizlerle beraber olmaktan tarihe adanmış, adanmış olduğu bir ülküsünde yol yürürken rahmeti rahmana kavuşmuş değerlerimizi anma vesilesiyle sizlerle olmaktan bende kıvanç duyuyorum. Ahlat’ı anlamak, tanımak ve bu değerler etrafında dertlenen Ahmet Haluk Dursun profili, şahsiyetleri, onun etrafında neşet etmiş yetiştirmiş olduğu gençlerin yeniden filizlenmesine iklim oluşturmaktır. Bizim muradımız ve mefkuremiz budur. Siyasetten de, devlet hayatından da anladığımızda budur, bu olmalıdır. Bu sebepten dolayı bugün bu saatte bu salonu dolduran her bir arkadaşım bu atmosferin bir parçası olmuştur. Bu programın hayat bulmasında dertlenerek Ahmet Haluk Dursun hocanın derdini kendine dert ederek yola çıkıp kamu imkanlarıyla bu iş yürümüyorsa milletle yürüyebiliriz, dernekleşiriz diyerek devletimizin kapısını çalarız diyerek yolculuğa başladı. Bugünün anlamını bir bütün halinde program bitene kadar hissedip yaşayalım” şeklinde konuştu. Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Ferit İzci ise, “Bizim medeniyetlerimiz başka medeniyetlere benzemez. Bizim medeniyetlerimiz işte böyle şahsiyetler ve gençler üzerine inşa edilmiş ilelebet varlığını devam ettirecek medeniyetlerdir. Başka medeniyetlerin hayal bile edemeyecekleri zirvelere çıkmış olan ecdadın nesilleriyiz. Hayatını bu şekilde mücadeleyle geçiren başta sayın Ahmet hocamız olmak üzere bu ülkede ve coğrafyada yetişmiş değerlerli şahsiyetlere huzurlarınızda saygıyla ve minnet duyuyorum” dedi. Düzenlenen program hakkında gazetecilere açıklamada bulunan Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Derneği Başkanı Doğan Güngör, “Kültür ve Turizm Bakan yardımcısıyken çok sevdiği Ahlat’ı ziyaretinin hemen sonrasında geçirdiği trafik kazasıyla hayatını kaybeden Prof.Dr.Ahmet Haluk Dursun hocayı anmak, Ahlat’ı anlatmak ve gençlerle hemhal olmka için buradayız. Dernek olarak hocamızı anmak üzere yaptığımız ikinci program. İlkini Çanakkale’de yine tarihimizin müstesna mekanlarından birinde, bugünde Ahlat’ta yaptık” dedi. Anma programına katılan Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kızı Nilay Dursun’da duygularını şöyle ifade etti; “Babamın hayatının son yıllarında özellikle çok önem verdiği Anadolu Tarih ve Kültür Birliği projesinin yaşatılıyor olabildiğini görmek gerçekten çok mutluluk verici. Yıllar önce babamın vefatından sonra tanıştığım bu değerli ekiple 5.yılında da bu tarz etkinliklerle bir araya gelmeyi sürdürüyoruz. Babamı anmayı, onun öğretilerini, gençlere aktarmaya çalıştığı bilgileri bir arada tekrar hatırlayarak belki yeni kitlelere aktarmaya çalışıyoruz. Bu gerçekten çok önemli. Dolayısıyla bu etkinliklerde desteği olan herkese çok teşekkür ediyorum.” İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Kenan Toprak Çatkın’da, “Ahlat’a ikinci gelişim. Bundan önce de bir program aracılığıyla gelmiştim. Haluk hoca bizde çok önemli ve derin etkiler bıraktı. Zaten bu etkileri panelimizde de anlatacağız” dedi. Yapılan konuşmaların ardından program Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği Musiki Grubunun Haluk Dursun’un sevdiği müzikleri seslendirmesiyle devam etti. Arından Ahmet Haluk Dursun hocayla anısı olan çeşitli üniversite öğrencilerin paneli ve BEÜ öğretim üyesi Doç.Dr.Hasan Buğrul’un Ahlat’taki tarihi mezar taşları üzerindeki övgü içerikli yazılar adlı sunumuyla program sona erdi. Anma programı sonunda toplu hatıra fotoğrafı çektirildi. Ahlat Halk Eğitimi Merkezi konferans salonunda düzenlenen anma programına Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Bitlis İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, Bitlis İl jandarma komutanı Tuğgeneral Eyüp Subaşı, bazı kurum amirleri, çok sayıda akademisyen, yazar, eğitimci ve öğrenci katıldı. Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kaza sonucu vefatı 2019 yılında Malazgirt Zaferi’nin 948. yıl dönümü etkinlikleri öncesi Ahlat’ta gezi ve incelemelerde buluna merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, buradaki incelemeleri sonrası kara yoluyla Van’a hareket etmişti. Dursun’un içinde bulunduğu araç, Erciş’in Bayramlı Mahallesi yakınlarında kaza yapmış, kazada Ahmet Haluk Dursun hayatını kaybetmişti.
Antalya Otomobil su kanalına uçtu: Öldüğü düşünülen sürücünün yüzerek kaçtığı ortaya çıktı Antalya’da kontrolden çıkıp su kanalına uçan otomobildeki sürücü, kanaldan yüzerek çıkıp olay yerinden kaçtı. Aracın yaklaşık 1 buçuk ay önce satışını yapıp devrinin henüz alınmadığını belirten ruhsat sahibi kadın ise olay yerine geldiğindeki ilk sözü, “Allah’tan içinde kimse yok” oldu. Kazanın görgü şahidi bir genç ise, “Sürücü çok paniklemişti, yüzerek kanaldan çıktı, ardından kaçtı” dedi. Kaza, saat 22.00 sıralarında Kepez ilçesine bağlı Göksu Mahallesi’ndeki Nene Hatun Caddesi ile İbn-i Sinan Sokak kesişiminde meydana geldi. Henüz sürücüsünün ismi öğrenilemeyen 16 LUB 73 plakalı otomobilin önce kaldırıma çarpıp ardından su kanalına uçtuğunu görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarın ardından olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Belirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, araçta yaptıkları kontrolde herhangi bir kişinin olmadığını tespit etti. Bunun üzerine görgü şahitlerinin ifadesine başvuran polis, sürücünün araçtan çıktıktan sonra yüzerek kanaldan çıktığını ve ardından panikleyerek kaçtığını belirledi. Trafik polisinin araç plakasından yaptığı sorgulamada, aracın Gülfer Hanedar adına kayıtlı olduğu belirlendi. “Arabayı sattım, parasını aldım ama devrini almadı” Ekiplerin haber vermesiyle kaza yerine gelen Hanedar, aracı Halil isminde bir galerice yaklaşık 1 buçuk ay önce sattığını, parasını almasına rağmen karşı tarafın devrini henüz üzerine almadığını söyledi. Gazetecilere de açıklamada bulunan Hanedar, “Arabayı satmıştım, parasını aldım ancak devrini henüz üzerine almadı. Kaza olunca beni aradılar. Allah’tan içinde kimse yok, ona sevindik. Galericiye satmıştım. Onun sürüp sürmediği de belli değil, ulaşamıyorum da” diye konuştu. Kazayı görenlerden Musa Kont isimli genç ise “Araba aniden fren yaptı ve kanala uçtuktan sonra sürücü yüzerek çıktı. Adam çok panik yapıyordu, sakinleştirmeye çalıştık ama kaçtı gitti” dedi. Polis ekipleri sürücüyü bulmak için çalışma başlatırken, araç çekiciyle su kanalından çıkartılarak otoparka götürüldü.