POLİTİKA - 22 Ekim 2015 Perşembe 01:58

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ;

A
A
A
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ;

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Selçuk Özdağ, Türkiye için en büyük tehlikenin PKK ve paralel yapı olduğunu söyledi.
1 Kasım seçim çalışmaları kapsamında Çorum’a gelen AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ, Çorum Belediyesi’ni ziyaret etti. Belediye Başkanı Muzaffer Külcü ile görüşen Özdağ, çalışmalar hakkında bilgi aldı. Belediye ziyaretinin ardından kentteki sivil toplum kuruluşları ile bir araya gelen Özdağ, bir konferans vererek gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Konferansı AK Parti Çorum milletvekilleri Salim Uslu, İlksen Ceritoğlu Kurt, Belediye Başkanı Muzaffer Külcü, AK Parti Çorum İl Başkanı Rumi Bekiroğlu, AK Parti Merkez İlçe Başkanı Yaşar Anaç ve davetliler izledi.
17-25 Aralık operasyonlarıyla bazı çevrelerin siyasete müdahale etmek ve yönetmek istediğini dile getiren Özdağ, “Ordu ellerinde, emniyet ellerinde, yargı ellerinde, sermaye ellerinde 100 milyar dolar para Amerika’dan bir uçak kalkacak o adam gelecekti siyaseti dizayn edecekti. Ettirmemek lazım. Sandıkla gelenler sandıkla giderler darbecilerden ne farkın olur o zaman. O zaman kirli ve şantajcı medyadan, sermayederlerden ne farkın olur. Bunu yapmak istediler Türkiye’de ama birileri milletle beraber direndi” dedi.
Her seçimden zaferle çıkan AK Parti’nin katıldığı 10. Seçimde de birinci parti olduğunu hatırlatan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Özdağ, “Şimdi başka bir siyaset mühendisliği ile geldiler. CHP yüzde 30 oy alsa bişey olmaz, MHP yüzde 20 olsa bişey olmaz ama HDP barajı aşarsa 4 partili meclis olursa Anayasa’yı değiştiremez dediler. Olmaması içinde çalışıyoruz dediler. Anayasa’yı değiştirmesin, tek başına iktidar olmasın dediler. 258 milletvekili çıkardık, tek başına iktidar olamadık. Bizimde öz eleştiriye ihtiyacımız vardı. Eleştirilere kulak vermemiz gerekiyordu. Rehavete kapıldık. Sandığa gitmedik. Bir sürü insan sandığa gitmedi” ifadelerini kullandı.
7 Haziran öncesi AK Parti’nin önünün HDP ile kesildiğini anlatan Özdağ, “HDP, PKK’nın uzantısıdır. Hiç Türkiye’nin partisi falan değildir. Onlar Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde hep iki şeyin hayaliyle yanıp tutuşuyorlar. Bir özerklik, iki Kürdistan. Yerel yönetimlerde özerkliğe başladılar. Hakkari Belediyesi’de özerk Çorum Belediyesi’de özerk.Belediye başkanı burda. İstediği harcamayı yapar Sayıştay gelir denetler. Yerel halklara özerlik demeye başladılar. Güneydoğu’da, Doğu Anadolu’da Kürtler, Araşplar, Yezidler beraber yaşarlar. Malazgirt’ten bu yana Müslümanız, kardeşiz. Cumhuriyet kurulduğundan beri aynı ülkenin vatandaşlarıyız. Türkiye’de herkes ne çile çektiyse eşit çekti. Özgürlükleri genişletmek için her türlü çalışmayı yaptık. Bunlar yerel halka değil, PKK’yı destekleyenlere özerklik istiyorlar. Barış süreci çözüm süreci başlamadan önce insanları kaçırıyorlardı terk edin buraları diyorlardı çözüm sürecinde de insanları haraca bağladılar 45 bin kişi Kuzey Irak’a gitti. PKK adil bir örgüt olsaydı, Kürtlerin hakkını savunsaydı 45 bin kişi Barzani’ye sığınır mı. Bu zalim bir örgüt, marksist, leninist bir örgüt. Özerlik ilan edemezler, Kürdistan kuramazlar ama Türkiye’yi meşgul ederler. Biz PKK ile dövüşmüyoruz, biz PKK’nın içerisinde bulunan devletler dövüşüyoruz. PKK onların vekaletiyle dövüşüyor. İntikam almak istiyorlar. Ellerine fırsat geçse bizi kör testere ile kesecekler. Gezi,Kobani olaylarını hatırlayın. Sandıkta yapamadıklarını sokakla yapmak istiyorlardı. Türkiye eski Türkiye değil” ifadelerini kullandı.
HDP, PKK ve KCK’nın iyi takip edilmesini isteyen Özdağ, konuşmasında şunları kaydetti; “Türkiye için en büyük tehlike PKK ve paralel yapıdır. Güneydoğu’da yatırımlara hayır dediler. ana dilde eğitim dediler herşey serbest. Kimsiniz ne istiyorsunuz özerlik istiyorlarmış. Vermeyeceğiz. Kürdistan istiyorlarmış asla olmayacak. Ay yıldızlı bayrağın yanında yeni bir bayrak dalgalanmayacak. Vatan topraklarına hiçbir zaman Türkiye demiyorlar. Fırat’ın öteki tarafı Kürdistan olacakmış bu tarafta ortak yaşayacakmışız. Yok öyle. Türkiye bir bütündür. Her dil konuşulacak, her dil öğrenilecek. asimilasyon yok. Resmi dil Türkçe olacak bu topraklarda her zaman
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İBB Başkanı İmamoğlu, elektrikli yeni metrobüsün test sürüşüne katıldı İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu; çevreci, yüksek teknolojilerle donatılmış, 420 yolcu kapasiteli, yüzde 100 elektrikli metrobüsün test sürüşüne katıldı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), İETT ve Metro İstanbul A.Ş’nin Metrobüs hattında yoğunluğu azaltmak için Çin’den aldığı 100 adet elektrikli metrobüsün test sürüşlerini başlattı. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Edirnekapı’da bulunan İETT Garajı’ndaki test sürüşüne katıldı. Test sürüşüne Eyüpsultan Belediye Başkanı Mithat Bülent Özmen, Avcılar Belediye Başkanı Utku Caner Çaykara, İETT Genel Müdürü İrfan Demet ve Metro İstanbul Genel Müdürü Özgür Soy da eşlik etti. 100 bin kilometrede 2,5 milyon lira yakıt tasarrufu sağlıyor Dizel metrobüslere göre yüzde 60 yakıt tasarrufu sağlayan elektrikli metrobüsler, 100 bin kilometrede 2,5 milyon lira yakıt tasarrufu sağlıyor. Bu yatırımla 300 ton karbondioksit salınımının önüne geçmeyi planlayan İBB hem çevreyi hem de belediye bütçesini korumuş olacak. Ayrıca elektrikli metrobüs; sessiz çalışarak, kentteki gürültü kirliliğinin de önüne geçecek. Çift yönlü sürüş imkanı tanıyan yeni nesil elektrikli metrobüs, 40 metre uzunluğunda ve 4 vagonlu. Yolcu taşıma kapasitesi, metrobüs filosundaki en uzun araçtan yüzde 50 daha fazla ve 420 kişi taşıma kapasitesine sahip. Test aracının menzili yaklaşık 80 kilometre. Modüler batarya yapısı sayesinde, daha uzun menzil için, daha fazla batarya eklenebiliyor. 800 kilowatt güçte, 20 dakika şarjla, ortalama 50 kilometre menzil yapılabiliyor. Test sürüşünden önce gazetecilere açıklamalarda bulunan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Hem İETT kurumumuz hem de araçların farklı özelliklerine binaen Metro İstanbul’un müşterek çalışmalarıyla bizim metrobüs hattındaki yenileşme kavramına uygun araç arayışlarıyla gördüğünüz bu araçla ilgili önümüze sonuç gelmişti. Sonuç bunun denenebileceği ve özellikle hattaki performansı bu noktada metrobüsün önümüzdeki zaman diliminde devam ettiği sürece bu araçlarla daha kolay yolcu birikmeden yolcu konforunu önceleyen aynı zamanda hava kirliliğini de çok ciddi seviyede sıfır emisyonlu bir araç olmasıyla bize sunumu yapıldı. Arkadaşlarımızla bunun ciddi bir deneme sürecinden geçmesine karar verdik. Hazırlıkları yapıldı, bu araçların nakli gerçekleştirildi. Bir ayı aşkın süredir bu hatta önce trafiğin olmadığı gece vakitleri başlandı. Daha sonra gündüz zaman dilimi içinde de denemeler yapıldı. Yolculu, yolcusuz, yüklü ve yüksüz şekilde denemeleri yapıldı ve yapılmaya devam ediyor” dedi. “Yüksek sayıda 400’ün üzerinde yolcu kapasitesine sahip” Elektrikli metrobüsün özellikleri hakkında açıklamalarda bulunan Başkan İmamoğlu, “Metrobüs hattının verimliliği, konforu, yolcu yığılmasını azaltan bir şekilde insanlarımıza hizmet etmesi. Şunu söyleyeyim; metrobüs tabii şu anda biliyorsunuz Avcılar’dan Söğütlüçeşme’ye kadar uzanan, önemli bir ulaşım aracımız. Milyonu aşan yolcuya sahip günlük kapasitesi var. Tabii bu hat üzerinde olası, şu anda yapımı bitmek üzere olan, yapımı devam eden ve başlanacak olan metro hatlarımız da var. Ama bütün onların, yıllara sarih bir şekilde İstanbul ulaşımına katkısı ne olacak? Metrobüs hatlarından beklentimiz ne olacak? Kısa, orta, uzun vadede bu iyileşmeyi sağlayıcı, bu tarz araçların sayısı ne olmalı? Bütün bu verimlilik hesapları üzerinden, bu araçla ilgili kanaatlerimizi olgunlaştıracağız. Günün sonunda, en doğru kararı vermek istiyoruz. Bizi cezbeden tarafı, yüksek sayıda yolcu kapasitesine sahip olması, sahadaki performansı. Yüksek sayıda 400’ün üzerinde yolcu kapasitesine sahip. Ki şu an bizim en yüksek kapasiteli aracımız 280 yolcu kapasitesine sahip. Onun 1,5 katına yakın bir kapasiteye sahip olması ve tabii sıfır emisyonlu bir araç olması. Diğer koşulları da olgunlaştırdığımızda, sizleri bilgilendireceğiz. Bir görelim performansını bakalım” şeklinde konuştu. “Vereceğimiz her kuruş milletimizin parası” Açıklamalarına devam eden Başkan İmamoğlu, “Bizim bu tür olaylardaki temel prensibimiz; bir işin sürdürülebilirliği, dayanıklılığı. Daha önce, biliyorsunuz, çok olumsuzluklar yaşandı. Araçlar alındı, uyumsuz oldu. Araçlar gidemedi. Yokuş tırmanamadı. Parçası bulunamadı. Araçlar daha sonra, neredeyse tedavülden kalktı. Tabiri caizse, hurdaya dönüşecek şekilde çürümeye terk edilmek zorunda kaldı. Bu bahsettiğim şey 16-17 yıl öncesinin bir talihsiz hikayesi. Ama biz, bütün işlerimizi çok ince eleyip, sık dokuyarak yapmak gayretindeyiz. Çünkü vereceğimiz her kuruş lira, milletimizin parası. Onun için, en doğru şekliyle yatırım yapma gayreti içerisindeyiz. Umarım hayırlısı olur” ifadelerini kullandı. Açıklamanın ardından İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve beraberindeki heyet, gazetecilerle birlikte elektrikli metrobüse bindi. Edirnekapı İETT Garajı’ndan başlayan yolculuk Avcılar Kampüs Durağı’nda son buldu.
Ankara İYİ Parti Genel Başkan Adayı Akalın: "İYİ Parti’nin kendisini milliyetçi, demokrat ve kalkınmacı olarak tanımlamasını doğru buluyorum" İYİ Parti Genel Başkan Adayı Mehmet Tolga Akalın, "İYİ Parti’nin kendisini milliyetçi, demokrat ve kalkınmacı olarak tanımlamasını doğru buluyorum" dedi. 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimleri’nin ardından olağanüstü kurultay kararı alan İYİ Parti’de yeni genel başkan belli oluyor. 5. Olağanüstü Kurultay’da Koray Aydın, Müsavat Dervişoğlu, Tolga Akalın ve Günay Kodaz genel başkanlık için yarışıyor. Kura sonucu ikinci konuşmacı olan İYİ Parti Genel Başkan Adayı Mehmet Tolga Akalın, İYİ Parti’nin Türkiye’nin makul merkezinde kurulduğunu söyleyerek, "Kuruluş ilkeleri de fevkalade bir siyasi harekettir. Ben, İYİ Parti’nin kendisini milliyetçi, demokrat ve kalkınmacı olarak tanımlamasını doğru buluyorum" diye konuştu. "3 konuda mesaj vermeniz gerekiyor" diyen Akalın, şunları söyledi: "Güvenlik, özgürlükler ve hukuk, üçüncü olarak da refah alanında mesaj vermeniz gerekiyor. İYİ Parti’nin milliyetçiliği siyaset ve seçmen ihtiyaçlarının güvenlik alanına, İYİ Parti’nin demokratlığı siyaset ve seçmen ihtiyaçlarının özgürlükler ve hukuk alanına, İYİ Parti’nin kalkınmacılığı siyaset ve seçmen ihtiyaçlarının refah alanına tekabül ediyor. Milliyetçilik ve demokrasi, birbirinin olmazsa olmazıdır. Güvenlik ve demokrasi de birbirinin çelişeni değil, tamamlayanıdır. Milliyetçilikle demokrasiyi birbiriyle içselleştirip, demokratik milliyetçiliği inşa etmemiz lazım."
Sinop Vatandaş, belediye ve özel idareyi valiye şikayet etti: "Köpek sorunuyla ilgilenmiyorlar" Mertoğlu köyünde vatandaşların problemlerini dinleyen Sinop Valisi Mustafa Özarslan’a bir vatandaş, "Köyümüzde başıboş köpek sorunu var. Belediyeye gidiyoruz, ’orası köy, özel idare ilgileniyor’ diyorlar. Özel idareye gidiyoruz, ’orası belediyede onlar ilgileniyor’ diyorlar" şeklinde dert yandı. Sinop Valisi Mustafa Özarslan, Mertoğlu köyü sakinleriyle bir araya geldi. Mertoğlu köyünün genel durumu hakkında Muhtar Mustafa Ünal’dan bilgiler alan Vali Özarslan, köyde yaşayan vatandaşlardan birebir araya aracı koymadan onların sorunlarını dinledi. Mertoğlu Köyü Muhtarı Mustafa Ünal, “Köyümüzün tabii ki bazı sorunları var. Bunun için hepinizi buraya topladık” dedi. Daha sonra konuşan Vali Özarslan, "Tüm ilçedeki muhtarlarımızı dinledik ve notlarımızı aldık. Sorunları kayda alıp takibini yapıyoruz. Not aldığımız sorunların ne kadarını çözdük ne kadarını çözemedik tekrar mahalle muhtarlarımızla ve köy muhtarlarımızla bir araya gelip değerlendireceğiz. Muhtarlar sizlerin temsilcisi. Burada çözülemeyen sorunları ona ileteceksiniz, o da bize iletecek. Biz de bu sorunları değerlendirip takip edeceğiz” diye konuştu. "Köpek sorunuyla belediye ve özel idare ilgilenmiyor" Ardından Mertoğlu köyünde başıboş köpek sorunu yaşadıklarını belirten köy halkından Erdoğan Ünal, ”Belediyeye gidiyoruz, ’orası köy, özel idare ilgileniyor’ diyorlar. Özel idareye gidiyoruz, ’orası belediyede onlar ilgileniyor’ diyorlar. Köpekler beni geçen gün sıkıştırdılar. En az 15 tane başıboş köpek var orada. Vatandaşlar bakamadığı köpekleri bırakıyor. Ayrıca mezbahada atık sorunu da yaşanıyor. Yıllardır atıklardan dolayı sorun yaşıyoruz. Kendime ait 3 tane hayvanım atıklardan dolayı telef oldu. Ayrıca bu atıklar çevre kirliliği de oluşturuyor. Çeltik tarlalarına da zarar veriyor” ifadelerini kullandı. Vali Özarslan da başıboş köpekleri bırakan vatandaşları araçlarıyla birlikte plaka takip sisteminden takip edeceklerini söyledi. Sinop Tarım İl Müdürü Fatih Önlem ise, atık sorunu ile ilgili olarak, “Biz orayla ilgili genel olarak işlemleri başlattık. İç kısımda da eksikler vardı. Biz onlara sürelerini verdik. Verdiğimiz süre içinde sorunlar çözülmezse ruhsatlarını iptal edeceğiz" açıklamasında bulundu. Mertoğlu Köyü Çok Amaçlı Salonda vatandaşlarla bir araya gelen Sinop Valisi Dr. Mustafa Özarslan’a, İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Yahya Çınkıl, İl Tarım ve Orman Müdürü Fatih Önlem, Sinop İl Müftüsü Paşa Bektaş, DSİ Harita Mühendisi Onur Yağcı ve Mertoğlu köyü muhtarı Mustafa Ünal eşlik etti.