POLİTİKA - 28 Eylül 2017 Perşembe 21:05

Başbakan Yıldırım’dan IKYB yönetimine: “Gaza gelmeyin”

A
A
A
Başbakan Yıldırım’dan IKYB yönetimine: “Gaza gelmeyin”

Başbakan Binali Yıldırım, Kuzey Irak’taki referandumla ilgili IKYB yöneticilerine seslenerek, “Gaza gelmeyin arkanıza geçenler, sırt sıvazlayan işler tersine gittiğinde sizi ulu orta bırakılar.

Başbakan Binali Yıldırım, Kuzey Irak’taki referandumla ilgili IKYB yöneticilerine seslenerek, “Gaza gelmeyin arkanıza geçenler, sırt sıvazlayan işler tersine gittiğinde sizi ulu orta bırakılar. Bu topraklarda birlikte kaderimiz ortak. Geçmişimiz ortak. Geleceğimiz ortak” dedi.


Çorum’da kanaat önderleri ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya gelen Başbakan Binali Yıldırım’ın gündeminde Kuzey Irak’taki referandum vardı. Referandumun Türkiye için gayrimeşru ve yok hükmünde olduğunu dile getiren Başbakan Yıldırım, “Irak’ta ve Suriye’de zaten sorunlardan, krizlerden yorgun düştü. Bütün bu sorunlar ortadayken bir referandum ayrılma sevdasına kapılmak orada yaşayan milyonlarca insana gelecek vaat etmez. Onlara huzur barış getirmez. Oradaki sorunların üzerine yeni sorunlar getirir. Onun için bir takım sorumsuz yöneticilerin ihtirasları uğruna bir bölgenin geleceğinin kararılmasına biz karşıyız. Bir Kürtlere karşı değiliz. Biz asırlardan beri kardeşiz. Burada işi saptırmanın anlamı yok. Bugüne kadar zulümden her türlü baskıya karşı orada biz vardık. Türkiye Cumhuriyeti vardı. 40 yıldır terörle mücadele eden biziz. Çok büyük bedeller ödedik. Bundan sonra bedel ödemek istemiyoruz. Türkiye’nin bunca yaptıklarını hiçe sayacaksınız, bir maceraya gireceksiniz. Kusura bakmayın Türkiye buna boyun eğmez” dedi.


“Çorum’dan kardeşliğin merkezinden şunu ifade ediyorum, herkesin bilmesini istiyorum” diyen Başbakan Yıldırım, “Biz gerek Irak’ta, gerek Suriye’de hudutlarımızın güneyinde yapay devletler oluşmasına asla izin vermeyeceğiz. Bu Türkiye’nin milli güvenlik meselesi. Orada yaşayan kardeşlerimizin hukuku, Türkiye’de yaşayan vatandaşlarımızın hukuku gibi bugüne kadar Irak’ın her sıkıntında yanında olduk. İni niyetimiz görünmezlikten geliyor. Bu yöndeki uyarılarımız dikkate alınmıyor. İstikrar ve huzur istemeyenler yıllardır devam eden sıkıntıları daha da ağırlaştırmak isteyenler var. Gaza gelmeyin arkanıza geçenler, sırt sıvazlayan işler tersine gittiğinde sizi ulu orta bırakılar. Bu topraklarda birlikte kaderimiz ortak. Geçmişimiz ortak. Coğrafya kaderdir. Kaderinizi değiştiremezsiniz.. Orada yaşayan Türkmenler, Asuriler, Ezidiler yıllardır çektikleri çileye yeni çileler eklenmesin. Bizim dostça uyarımız bundandır. Ama bu uyarılar yankı bulmuyorsa tabi ki bu gelişmelerden ülkemizin olumsuz etkilenmemesi içinde her türlü tedbiri almak bizim hakkımızdır. Milletimizin geleceğini düşünmek zorundayız. Bu söylenenleri herkes can kulağıyla dinlemeli. Hal ve hareketini belirlemelidir. Türkiye’ye yanlış yapanların mutlaka bedelini ödeyeceklerini akıllarından çıkarmasın” ifadelerini kullandı.


Zor bir coğrafyada olduğumuzu anlatan Yıldırım, “Etrafımızda adeta ateş çemberi var. Irak’ta istikrarsızlık, Suriye’de savaş var. Bunların sebebi oradaki masumlar değil. Oralarda hesabı olan, oralarla hiçbir ortak bağı olmayan insanlar. O bölgede yaşayan Müslüman diyebileceğimiz bir takım insanlarda bunların oyunlarına alet oluyor. Bunu da görüyoruz. Ancak Türkiye bir yandan bekası için terörle mücadelesini yaparken bir yandan da tahribatların yarasını da sarıyor.


Mültecilerin yaşamlarını sürdürmesi için her zaman dost elini uzatan ülke Türkiye’dir. Tüm zorluklara rağmen ülkemiz her alanda hedeflerine ve yoğun özverili gayretli ve milletin verdiği destekle bütün zorlukların üzerinden geliyoruz” diye konuştu.


Bu ülkenin hepimizin olduğunu vurgulayan Başbakan Yıldırım, “Bizler aynı inancın, milletin mensuplarıyız. Türkiye’yi ayrıştırmaya, bölüştürmeye çalışanlar, mezhep kavgası çıkarmaya çalışanlar biz bin yıldır kardeşiz. Biz biriz, beraberiz. Bugünlere sevinçte de tasada da bir olarak geldik. Farklılıklar değil ortak noktalara yoğunlaşacak geleceğimizi inşa ederiz. Aynı medeniyet ve kültürün çocuklarıyız. Aynı havayı soluyor, aynı suyu içiyoruz. Bir olan köklerimizi daha da güçlendirmeye devam edeceğiz. Ecdadımız bize güzel miras bıraktı. Dünyanın ilk yazılı barış anlaşması bu topraklarda. Bu anlaşmayı yapan iki medeniyet vardı. Bugün dünyanın emperyal güçleri kendi raconlarını kesiyor. Bizim yapmamız gereken mirasımıza, sahip çıkmak. Türkiye’ye vatanımıza gözümüz gibi bakacağız. Ötekileştirmekten değil, bir olmaktan bütün olmaktan yanayız. Bundan başka yolumuz yok. Geçmişten gelen sıkıntılarımız olabilir. Geçmişte yaşanan acıları beraber yaşadık. Dersler çıkarmalıyız sıkıntılarımızı dayanışma sevgi saygıyla aşacağız. Bizim samimiyetle, güvenle aşamayacağımız hiçbir sorun yok” şeklinde açıklamalarda bulundu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Elazığ Takibi ömür boyu süren bu hastalık için göz hastalıkları uzmanından ‘hayati’ uyarı Halk arasında ’’sarı nokta hastalığı" olarak bilinen yaşa bağlı makula dejeneresansının, tüm dünyada görme kaybının en önemli nedeni olarak kabul edildiğini belirten Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Turgut Yılmaz, “Sarı nokta hastalığının genellikle sebebi bilinmemektedir. Hastalığın ilerlemesini engellemek için sigara alışkanlığından uzak durmak ve Akdeniz mutfağı gibi antioksidan içeren bol yeşillikli ve omega 3 ağırlıklı gıdalarla da beslenmek faydalı olacaktır” dedi. Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) verilerine göre, dünyada görme kaybıyla sonuçlanan görme bozuklukları arasında 3’üncü sırada yer alan sarı nokta hastalığı (makula dejeneresansı), tüm dünyada 30 milyon kişiyi etkiliyor. Elazığ’da özel bir hastanedeki göz hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Turgut Yılmaz da genellikle 60 yaş üzeri kişilerde görülen ve kronik bir hastalık olan bu hastalığın belirtilerini, seyrini ve tedavi süreci hakkında bilgi vererek uyarılarda bulundu. ’’Kuru cinsi, yaşa bağlı makula dejeneresansında maalesef bir tedavi yoktur’’ Hastalığın en önemli belirtilerine değinen Prof. Dr. Turgut Yılmaz, ’’Sarı nokta hastalığı diye halk arasında adlandırılan yaşa bağlı makula dejeneresansı diye tanımladığımız hastalık, genellikle 60 yaş üstü bireylerde görülen bir retina hastalığıdır. Bu hastalığın insidansı son yıllarda oldukça artmıştır. Hastalığın en önemli bulguları merkezi görmenin bozulması, hastaların insanların yüzünü seçememesi, düz zeminleri veya kenarları eğik, kırık veya bombeli olarak görmesi şeklinde sıralayabiliriz. Bu hastalığın genellikle kuru ve yaş olmak üzere iki cinsi vardır. Kuru cinsi, yaşa bağlı makula dejeneresansında maalesef bir tedavi yoktur. Sadece hastalığı stabil hale getirmek için durağanlaştırmak için vitamin desteği vermekteyiz. Ancak yaşa bağlı makula dejeneresansında ise enjeksiyonlar, göz içi iğneler yaparak hastalığın kuru cinse dönmesini sağlamaya çalışıyoruz” diye konuştu. ’’Hastalığın ilerlemesini engellemek için sigara alışkanlığından uzak durmak faydalı olacaktır’’ Sarı nokta hastalığının genellikle sebebi bilinmediğine dikkat çeken Prof. Dr. Yılmaz, ’’Sarı nokta hastalığının genellikle sebebi bilinmemektedir. Etiyolojik faktörler arasında yaş en önemli faktördür. Ancak son yıllarda ultraviyole, beslenme alışkanlıkları gibi birçok faktör nedeniyle hastalığın yaşı biraz daha erken yaşlara doğru kaymıştır. Sigara, güneşe maruz yer, çevresel faktörler de hastalığı etkileyen diğer etkenlerdir. Hastalığın ilerlemesini engellemek için sigara alışkanlığından uzak durmak ve Akdeniz mutfağı gibi antioksidan içeren bol yeşillikli ve omega3 ağırlıklı gıdalarla da beslenmek faydalı olacaktır” şeklinde konuştu.
Eskişehir Kız isteme demetleri yoğun talep görüyor Eskişehir’de düğün sezonunun açılmasıyla birlikte kız istemek üzere çiçek demedi alan damat tarafları esnafın işini yoğunlaştırdı. Hava sıcaklıklarının artmasıyla birlikte düğün sezonu açıldı. Bu çerçevede hazırlıklara başlayan çiftler alışverişlerini yaparken, kız istemek için demet götürecek olan damatlar çiçekçilerin işlerini yoğunlaştırdı. Genellikle 41 adet gülden oluşan demetlere alternatif olarak renkli laleler ve ayçiçekleri tercih edildi. Fiyatları ortalama 2 bin 500 lira olan demetlerin talepleri her geçen gün artarken, son günlerde popüler olan bir televizyon dizisinde söz edilmesi nedeniyle ortalama bin 300 liraya satılan mavi orkide satışlarının da yüzde 200’den fazla yükseldiği öğrenildi. “Bu çiçek demetlerinde renkli lale ve güller ön plana çıkıyor” Eskişehir’de çiçekçilik yapan Nurgül Uzunharman, “Şu an düğün sezonunda olduğumuz için kız istemeye giden herkes bizlerden demet alıyor. Bu çiçek demetlerinde renkli lale ve güller ön plana çıkıyor. Onun dışında ayçiçeği de mevsim itibariyle çok soruluyor. Havanın ısınmasıyla birlikte çiçeklerin çeşitliliği de çok arttı. Laleler gelmeye başlarken, güllerin renkleri ve kalitesi artmış durumda. Gül adetlerimiz 75 liradan başlıyor. Kız isteme demetleri genellikle 41 adet gülden oluşuyor. O nedenle en az 2 bin 500 lirayı gözden çıkartmak gerekiyor” dedi. “Mavi orkide satışlarında en az yüzde 200 kadar artış var” Öte yandan, mavi orkide satışlarına da ayrı bir parantez açan Uzunharman, “Bir televizyon dizisinde söz edilmesinden kaynaklı mavi orkide de çok soruluyor ve isteniyor. O diziden sonra satışlarımız patladı diyebilirim. Satışlarda en az yüzde 200 kadar artış var. Fiyatları bin 200 ile bin 400 arasında değişiyor” ifadelerini kullandı.