GENEL - 06 Mart 2019 Çarşamba 10:14

Dünya tarihine ışık tutacak keşif

A
A
A
Dünya tarihine ışık tutacak keşif

Hitit Üniversitesi Arkeoloji Bölümünce “Sualtı Arkeolojisi” konulu panelde konuşan Selçuk Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç.

Hitit Üniversitesi Arkeoloji Bölümünce “Sualtı Arkeolojisi” konulu panelde konuşan Selçuk Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hakan Öniz, "Türkiye sualtı arkeolojisi alanında dünyada en büyük 5 ülke arasında" dedi.


Hitit Üniversitesi Arkeoloji Bölümü tarafından “Sualtı Arkeolojisi” konulu panel düzenlendi. Konferansa katılan Selçuk Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hakan Öniz, “Akdeniz Kıyılarında Sualtı Arkeolojisi” adlı bir sunum yaptı. Bugüne kadar Türkiye’de iki tane Tunç Çağı batığı kazısı yapıldığını açıklayan Doç. Dr. Öniz, “İlk kazılan Gelidonya kazısıydı. Gelidonya batığı M.Ö 12. yüzyıla tarihleniyordu. Ana yükü de öküz gönü formunda bakırlardı. Sonra 1984 yılında başka bir salganyozcunun göstermesiyle merkezi Teksas’ta olan Gemi Arkeoloji Enstitüsü ikinci kazıya başladı. Bu Uluburun batığıydı. Uluburun batığı ise M.Ö. 13-14 yüzyıl diyelim. Daha çok 14. yüzyıla tarihleniyor. Onunda ana kurgosu öküz gönü bakırlardı. Ingot kronolojisinde yani bakır külçe kronolojisinde öküz gönü formlar M.Ö. 14 yüzyıl sonlarına doğru başlar, 12. yüzyıla kadar devam eder. 11. yüzyıldan sonra kaybolur artık bunlar Birde önceki formlar var. Bunlar M.Ö. 16 ve 17. yüzyılda yastık formlu Ingotlar olarak geçer. Şu ana kadar bilinen Uluburun batığı yani M.Ö. 14.-13. yüzyıl batığı en eski batık olarak nitelendirilir. Birçok Tunç Çağı derslerinde de bu konu geçer. Ama ondan önceki Ingotlar yastık türü ingotlardır. Bunlardan bir tanesi 1910 yılında bir Rum süngerci tarafından Newyork Metropolitan Müzesi’ne verilmiştir. Şu an orada sergilenmekte. Tek bir tane var. 4 tane de Atina Milli Arkeoloji Müzesi’nde var. Buda bir tanesi Girit’te 3 tanesi Atina yakınlarında karaya vurmuş şekilde bulunmuş. Bunlar dünyanın en eski Ingotları. Yastık türü Ingotlar” dedi.



Kasım ayında bulundu


Dünyanın en eski batığının Kasım ayında bulunduğunu dile getiren Doç. Dr. Öniz, “Bunu açıklamadık. Basına açıklama yapmadık. Çünkü genel müdürlük bunun basına açıklanmasına izin vermedi. Bu batık Antalya’da Kasım ayın da bulundu. Newyork’ta 1 tane Atina’da 4 tane Ingot sergileniyor dedim. Yalnızca bizim batıkta insütü görünen 74 tane Ingot var. Dünyada bilinen 5 tane Ingot varken bir anda 6 ay önce 74 tane henüz her şey insütü altına da henüz inmedik. Bunu bilimsel iki yerde yayınladık. Bir tanesi PAC, bir tanesi Sualtı Arkeoloji Vakfı’nın TINA dergisinde” şeklinde konuştu.


Bugüne kadar yaptıkları çalışmalarda Adana Mersin ve Antalya’da 39 gemi batığı tespit ettiklerini anlatan Doç. Dr. Öniz, “Akdeniz kıyıları Tunç Çağı’nda çok hareketliydi. Anadolu kıyılarında Osmanlı’dan çok daha ciddi bir deniz trafiği vardı. Elbette Osmanlı’da da var. Bu yaz Alanya müzesi ile birlikte Osmanlı döneminde kalma bir batığın kazısına başladık. 2018 yılında ilk defa Adana kıyılarında sistematik sualtı araştırmaları başlatıldı. Bu araştırmalarda Karataş ve Yumurtalık limanlarında çalışıldı. Yumurtalık limanında şahane bir Bizans batığı tespit ettik. Bizden önce defineciler kıyıda insanların düşürdüğü altınlar var. Kıyıya da vurmuş bazı parçalar. Bilimsel olarak define avcısının, meraklının bulduğu şey bulunmuş sayılmıyor. Bunun bilimsel çalışma yapılarak burada şu var demek gerekiyor. Biz bunu yaptık” diye konuştu.



“Türkiye sualtı arkeolojisi alanında dünyada en büyük 5 ülke arasında”


Türkiye sualtı arkeolojisi alanında dünyada en büyük 5 ülke arasında olduğunu anlatan Doç. Dr. Öniz, şunları kaydetti:


"Bizde bir kompleks var ya yok yapamayız. Edemeyiz. Başaramayız diye. Sualtı arkeolojisi bunların arasında değil. Sualtı arkeolojisi alanında teknolojiyi bilen, teknolojiyi kullanan arkeolojik alanında sesi çok çıkan bir ülke Türkiye. Sualtı kültür mirasının korunmamasında da söz sahibi olması gerekirdi. Ülke kıyılarımız 8 bin 500 kilometre. Dünyanın birçok ilki Dicle-Fırat ve çevresinde ortaya çıkan ilk tarım, ilk kentler tüm bu ilklerin yansıdığı sular. Karadeniz, Marmara ve Akdeniz korunması gereken çok önemli kültür miraslarımız var. Kara da olduğu gibi sualtındaki kültür mirası da korunması gerekli. Fakat dünyada bu konu üzerinde durulmayan bir konu olmuş."



“Türkiye’deki dalgıçlar sualtı kültür mirasının korunması sertifikası almadan 2 yıldızlı dalışçı olamayacak”


Türkiye’deki dalgıçların "Sualtı kültür mirasının korunması eğitim programı” sertifikası almadan 2 yıldızlı dalışçı olamayacağını ifade eden anlatan Doç. Dr. Öniz, konuşmasını şöyle sürdürdü:


"Balık adamlar bilir. 1 yıldızlı, 2 yıldızlı gibi basamaklar var. Dalış eğitimi aldığınızda önce 1 yıldız dalıcı oluyorsunuz. Dalıcıları daha çok arkeolojiye teşvik eden bir yöntem var. Batık dalıcı dedektifleri gibi, arkeolojik dalıcısı 2 gibi arkeoloji ile ilgili hiçbir bilgisi olmayan insanları ’hadi gelin size arkeoloji dalışı yapalım’ dedikleri eğitim sistemleri var. Bu eğitim sistemleri tabii ki para karşılığı. Program dahilinde amatörlerden belli bir para alıyorlardı. Bunun yanlış olduğunu görüyorduk. Türkiye’de bir ilki başlattık. sualtı kültür mirasının korunması programı. Buna göre Türkiye’deki tüm balık adam eğitmenlerini eğitimden geçirmeye başladık. 2 bin 500’e yakın eğitmen var. 2 yıl içerisinde bunlar eğitilecek. Bütün bu programlar ücretsiz programlar. Eğitmenlerde kendi öğrencilerini yetiştirecekler. Ve sertifikalarını Sualtı Federasyonu ücretsiz olarak veriyor. Türkiye’deki tüm 2 yıldızlı dalışçılar bu yıldan itibaren bu sertifikaya sahip olmadan 2 yıldızlı olamayacaklar. Çünkü Türkiye’de 10 binlerce dalgıç var. Biz toplam 40 kadar sualtı arkeologuz. 8 bin 500 kilometrelik kıyı şeridi dört ekip tarafından 500 senede biter. Sayımız çok sınırlı. 10 binlerce insan dalış yapıyor. Bunlara sualtında nasıl korunur nelere dikkat edilmesi gerekiyor onları öğretiyoruz. Sınavları online yapıyoruz. Sertifikalandırmayı eğitmene bırakmıyoruz. Sınavla insanlar sertifikalarını kazanmış oluyor."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Su birikintisine düşerek hayatını kaybeden Edanur Gezer için cenaze töreni düzenlendi Su birikintisine düşerek hayatını kaybedeb 5 yaşındaki Edanur Gezer için Esenyurt’ta bulunan Kıraç Cemevinde cenaze töreni düzenlendi. Acılı annenin ayakta güçlükle durduğu görülürken, cezaevinde olan baba da izinli olarak katıldı. Emrah DODUK Küçükçekmece Fatih Mahallesi Menekşe Sahil Parkı’nda İstanbul Büyükşehir Belediyesi ekipleri tarafından yapılan kazı çalışmasında oluşan su birikintisine düşen 5 yaşındaki Edanur Gezer hayatını kaybetmişti. Edanur Gezer için bugün Esenyurt’ta bulunan Kıraç Cemevi’nde cenaze töreni düzenlendi. Törene; İstanbul Valisi Davut Gül, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, ailesi, yakınları ve cezaevinde olan baba jandarma eşlinde kelepçeli olarak katıldı. Vali Davut Gül acılı anne Nurcan Gezer baş sağlığı diledi. Edanın acılı annesi ayakta durmakta güçlük çektiği görülürken feryatları yürekleri dağladı. Vali Davut Gül tabuta omuz verdi. Kılınan cenaze namazın ardından cenaze defnedilmek için Esenyurt’da mezarlığa defnedildi. İstanbul Valisi Davut Gül, “ Yavrumuz hayatını kaybetti maalesef. Bizlerde Esenyurt’ta cenaze törenine geldik. Allah ailesine sabır versin. Ölüm olayı olduğu için otomatikman savcılık tarafından başlanan işlemler oluyor. Bundan sonraki adli süreç orada devam edecek. İhmal var mı yok mu kusur var mı yok mu ya da kimlerin kusuru var bu adli süreçte belli olacak. Biz daha çok yavrularımızın bu tür bir hadise ile karşılaşmaması için tedbirleri hangi kurum neler yapması gerek onlara bakacağız. Ayrıca ailenin kendi içerisinde bir çok sıkıntısı var onlarla ilgili Aile, Sosyal Politikalar il müdürlüğümüz üzerine düşen neyse bundan sonraki süreci takip edeceğiz” dedi. Feryat eden acılı anne Nurcan Gezer, “Güvenlikler gelmiş burada ateş yakmayın mangalın içine ateşi yakın demişler. Çocuk yok diye hepsi dağılmışlar çocuğu aramaya bir tane mi iki tanemi güvenlik varmış. Güvenliğe gidip 5 yaşındaki kız çocuğu yok demişler . güvenlikte kuyunun yanına geliyor. kafasını uzatıp çocuğunuz burada içinde diyor. Orada bizimkilerden birisi müdehale etmeye çalışıyor. İçine atlama burası çok derin diyor. Derin olduğunu biliyorsunuz da niye bir şeyler yapmıyorsunuz. Dün gittim oraya çevirmişler orayı önem almışlar. Benim çocuğum olmasa başka birinin çocuk da olabilirdi. Başka bir annenin ciğeri de yana bilirdi. Kim oraya sebepliyse cezasını çeksin” dedi. Eda’yı su birikintisinden çıkaran dayı Selçuk Yaşar, “ Biz ailece piknik yapıyorduk. Baktım kuyunun üzerinde yatıyor. İçinden çıkardım baktım dudakları mosmor. Etrafında koruma yoktu bildiğimiz su birikimiydi. Kimse gelip burada kuyu var demedi. Derinlik beni çekiyordu zaten. Toprağa tutunup tek elimle çıkardım. Bulmamız 20 dakikayı buldu. Adaletin yerini bulmasını istiyoruz” ifadelerini kullandı.
İstanbul A Milli Erkek Hentbol Takımı, Kuveyt ile İzmir’de hazırlık kampı yapacak A Milli Erkek Hentbol Takımı, Kuveyt milli takımı ile birlikte 6-12 Mayıs 2024 tarihleri arasında İzmir’de ikili hazırlık kampı yapacak. A Milli Erkek Hentbol Takımı, Kuveyt milli takımı ile birlikte 6 - 12 Mayıs 2024 tarihleri arasında İzmir’de ikili hazırlık kampı yapacak. Türkiye Atletizm Federasyonu Tesisleri’nde konaklayacak milli takım kafilesinde 18 sporcu yer alacak. Millilerin kamp kadrosunda şu oyuncular yer alacak: Kaleci: Taner Günay (Sakarya BBSK), Enis Yatkın (Beşiktaş) Sol kanat: Samet Kanberoğlu (Sakarya BBSK), Enis Harun Hacıoğlu (Beşiktaş) Sol oyun kurucu: Doruk Pehlivan (Almanya / HC Elbflorenz), Halil İbrahim Öztürk (Beykoz Belediyesi), Yakup Yaşar Simsar (Romanya / CSM Foscani), Ali Emre Babacan (Beykoz Belediyesi) Orta oyun kurucu: Ozan Erdoğan (Spor Toto), Onur Ersin (Sakarya BBSK), Atakan Şirin (Sakarya BBSK) Sağ oyun kurucu: Ömür Pehlivan (Beykoz Belediyesi), Eyüp Arda Yıldız (Beşiktaş) Sağ kanat: Şevket Yağmuroğlu (Beşiktaş), Görkem Biçer (Almanya / TV Grosswallstadt) Pivot: İlkan Keleşoğlu (Sakarya BBSK), Koray Ayar (Almanya / TSV Hannover Burgdorf), Ediz Aktaş (Almanya / HC Elbflorenz) Teknik kadro: Bora Serter (İdari Menajer) Daniel Gordo Rios (Başantrenör), Yasin Yüzbaşıoğlu (Yardıncı Antrenör), İbrahim Demir (Kaleci Antrenörü), Fuat Yüksel (Fizyoterapist), Muhammet Çağlayan (Masör)
Kocaeli KOSTÜ’den fiyat açıklaması: "Üniversite siyaset yapma yeri değildir" Kocaeli Sağlık ve Teknoloji Üniversitesi’nde (KOSTÜ) erken kayıt dönemi başlarken, KOSTÜ Mütevelli Heyeti Başkanı Dr. Talip Emiroğlu, yüzde 120 fiyat artışı iddialarına ilişkin açıklamalarda bulundu. Talipoğlu, "Yüzde 80 fiyat artışını yüzde 120 diye eylem yapan milletvekilimiz elbette okuduğu yazıyı anlamamış olamaz. O zaman bizim üzerimizden siyaset yapıyor ihtimali öne çıkıyor. Buna daha çok üzülürüz. Üniversite siyaset yapma yeri değildir" dedi. Başiskele Yeniköy Şerif Kanık Kampüsü’nde eğitim faaliyetlerini sürdüren KOSTÜ’nün Mütevelli Heyeti Başkanı Dr. Talip Emiroğlu, sosyal medyada yüzde 120 fiyat artışı yapıldığına dair paylaşımların yapılması sonrasında açıklama yaptı. Talip Emiroğlu, "Bizim üniversitemiz geçen yıl hocalarımızın maaşlarına yüzde 100’ün üzerinde zam yapmıştır. Pek çok giderimiz benzer oranlarda artış göstermişti. Bu olumsuz şartlara rağmen mevcut öğrencilerimizin eğitimini sürdürme haklarına öncelik vererek, yüzde 80 zamlı erken kayıt uygulaması imkanı oluşturduk. Bu orana düşebilmek için taksit yapamayacağımızı bildirdik. Ancak anlaşmalı olduğumuz bankalar kredi kartıyla ödeme yapan öğrencilere faizsiz taksit yapacağını belirttiler. Öğrencilerimize gönderdiğimiz yazıda, ’bu erken kayıt imkanından faydalanın, aksi takdirde eylül ayında yüzde 120 artışla kayıt yaptırmak zorunda kalabilirsiniz’ uyarısında bulunmuştuk. Maalesef bölgemizin milletvekili sayın Harun Özgür Yıldızlı, bu yazımızı ’KOSTÜ yüzde 120 zam yaptı’ olarak kamuoyuna duyurdu. Biz üniversite olarak siyasilerimizden destek beklerken, o bir kısım öğrencimizi yanına alarak okul önünde eylem yapmayı tercih etti. Bunu üzüntüyle karşıladık. Üniversite yönetiminin en ufak bir hatası yoktur. Hepimiz bu ekonomik zorluğu aşmak, kurumumuzu ayakta tutarak öğrencilerimizi mağdur etmeme derdindeyiz" dedi. "Üniversite siyaset yapma yeri değildir" Talip Emiroğlu, açıklamasını şöyle sürdürdü: "Yüzde 80 fiyat artışını yüzde 120 diye eylem yapan milletvekilimiz elbette okuduğu yazıyı anlamamış olamaz. O zaman bizim üzerimizden siyaset yapıyor ihtimali öne çıkıyor. Buna daha çok üzülürüz. Üniversite siyaset yapma yeri değildir. Biz 40 yıllık eğitimciyiz, işimizi yapmaya çalışıyoruz. İşimizde hiç bir zaman parayı öne çıkarmadık, eğitimi öne çıkardık. Fahiş zam ve kar kelimeleri kullanıyor. Başkanı olduğum Avrupa Eğitim Vakfı, 4 yıldır bu üniversiteye para desteği veriyor. Her yıl yapılan YÖK denetleme raporlarında görebilirsiniz. Sayın milletvekilinden öğrencileri toplayıp üniversitenin önünde eylem yapmadan önce bizden de bilgi almasını beklerdik. Burası ücretli bir üniversitedir ve ücretlerimiz çevredeki kolej ücretlerinden bile düşüktür. Gençliğin doğasında heyecan ve tepkili olmak vardır. Dolayısıyla bazı öğrencilerimiz bu tür davranış içerisinde olabilir, anlayışla karşılıyoruz. Onlarla tekrar konuşup konuyu izah edebiliriz. Onlar bizim çocuklarımız. Ama büyükler onların bu durumuna tazyik verip işi gösterilere dönüştürmemelidir. Bu üniversitenin kapısı herkese açıktır. Buradan her türlü soruya cevap bulabilirsiniz. Bu yanlış ifadeler ve eylemler üniversitemizin itibarına hak etmediği şekilde zarar vermektedir. Bizim verdiğimiz eğitimin kalitesi ortadadır. Uygulanan ücretler diğer üniversitelerle mukayese edilirse fedakarlığımız daha iyi anlaşılacaktır" Erken kayıt duyurusu Kocaeli Sağlık ve Teknoloji Üniversitesi’nin erken kayıt duyurusunda ise "Sevgili öğrencilerimiz, 2024-25 eğitim dönemi erken kayıt sürecimiz başlamıştır. 17 Mayıs 2024 tarihinde sona erecektir. Geçen yıl ödediğiniz ücretin üzerine yüzde 80 artış yapılarak kayıtlarınızı yenileyebilirsiniz. Bu erken kayıt imkanından yararlanmayan öğrencilerimiz 15 Ağustos-1 Eylül 2024 tarihleri arasında yapılacak normal kayıt sürecinde, yüzde 120’nin üzerinde artışla kayıt yaptırmak zorunda kalabilir. Bu yılki kayıt yenilemelerde taksit uygulaması kaldırılmıştır. Ancak anlaşmalı bankalarımız kredi kartıyla yapılan ödemelerde faizsiz taksit yapacaktır" ifadelerine yer verildi.