ASAYİŞ - 17 Ağustos 2019 Cumartesi 17:03

Maganda kurşunuyla ağır yaralanan Muhammed Efe yaşam mücadelesi veriyor

A
A
A
Maganda kurşunuyla ağır yaralanan Muhammed Efe yaşam mücadelesi veriyor

ÇORUM (İHA) – Çorum’un Sungurlu ilçesinde yakınlarının düğününde oyun oynadığı sırada başına isabet eden maganda kurşunuyla ağır yaralanan 13 yaşındaki Muhammed Efe Çolban, yaşam mücadelesi veriyor.

ÇORUM (İHA) – Çorum’un Sungurlu ilçesinde yakınlarının düğününde oyun oynadığı sırada başına isabet eden maganda kurşunuyla ağır yaralanan 13 yaşındaki Muhammed Efe Çolban, yaşam mücadelesi veriyor.


Olay, 15 Ağustos Perşembe günü meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, İstanbul’da yaşadıkları öğrenilen Muhammed Efe ve ailesi bayram tatili ve bir yakınlarının düğünü için Sungurlu’ya geldi.


Akçakent Mahallesi TOKİ konutlarında gerçekleştirilen düğünde havai fişeklerin yanı sıra davetliler, tabancayla havaya ateş açtı. Bu sırada tabancaların birinden çıkan mermi, düğün alanında oynayan Muhammed Efe’nin başına isabet etti. Talihsiz çocuk, yakınları tarafından Sungurlu Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Maganda kurşunu yüzünden ağır yaralanan Çolban’ın tedavisi Hitit Üniversitesi Erol Olçok Eğitim ve Araştırma Hastanesi yoğun bakım ünitesinde devam ederken Muhammed Efe’nin başındaki kurşun ise çıkartılamadı. Olayın ardından düğün alanındaki boş kapsullerin toplandığını ileri süren ailesi, suçluların bulunmasını istedi.


Anne Gönül Çolban, düğün olduğu sırada oğlunun amcasının çocuklarıyla etrafta dolaştığını belirterek, birden havai fişeklerinin patlamaya başladığını söyledi.


Bir süre sonra yeğenlerinin yanlarına geldiğini, o sırada düğünde bulunan bir kadının çocuğa üzerindeki kanı sorduğunu dile getiren anne Çolban, “Bilmiyorum abla Efe abimin burnu kanıyor dedi. Eşimle koşarak çocuğu yanına gittik. Efe kendinde değildi. Hiç bir şey söyleyemedi. Birisi mi vurdu, biri bir şey mi yaptı diye sorduk. Kusmaya başladı. Kafasına darbe aldı, beyin kanaması geçiriyor zannederek hemen arabaya bindirdik. Kurşun olduğunu hastanede öğrendik” dedi.



“Çocuğumun kanı yerde kalmasın”


Artık bu tür olayların önüne geçilmesi için çağrıda bulunan Çolban, “Artık yeter. Çocuklar ölmesin. Benim çocuğumun ne günahı vardı. Güle oynaya getirdim ben çocuğumu. Şimdi ne halde. Ne için? Adamın biri eline aldı silahını sıkıyor. Onun ne özelliği var. Kim yaptıysa, kim sıktıysa hepsi bulunsun. Oğlumun kanı yerde kalmasın. Benim çektiğim acıları başka anneler çekmesin. Ben haberlerde izlerken oturup ağlardım başkalarını izlerken. Şimdi benim başıma geldi” ifadelerini kullandı.


Emniyetten de şikayetçi olduğunu anlatan anne Gönül Çolban, “Düğünü gidip durdurmuyorlar. Hastanede de tutanak tutulmadı. Polis yok hastanede. Apar topar çocuğu aldık geldik. Orda tutanak tutulmadı. O düğün durdurulmadı. O kovanlar toplanmış. Sadece kuru sıkı tabancaların kovanları kalmış. Kim yaptıysa bulunsun. Kim yaptıysa cezasını çeksin. Başka anneler üzülmesin, başka canlar yanmasın. 13 yaşında daha yapacak şeyleri var. Niye devlet el atmıyor. İnsanlara ceza versin caydırsın. Cezaları yükseltsinler. Daha anneme babama diyemedim. Misafir olarak geldim keşke gelmeseydim” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Çiçekçilerden yazlık bakım uyarısı Yaz aylarının yaklaşması ile birlikte şehrin her köşesinde rengarenk çiçeklerin açmasıyla Aydınlılar baharın coşkusunu doyasıya yaşarken, 30 yıldır çiçekçilik sektöründe faaliyet gösteren Şenol Karakol çiçeklerin güzelliklerini korumak ve daha uzun süre canlı kalmasını sağlamak için doğru bakımın öneminin büyük olduğunu ifade ederek çiçek bakımı hakkında bilgiler verdi. 30 yıldır çiçekçilik sektöründe faaliyet gösteren Şenol Karakol her çiçeğin kendi özel bakım ihtiyaçları olduğunu belirtip, "Çiçeklerin bakımı, onların sağlıklı ve canlı kalması için hayati bir öneme sahiptir. Doğru sulama, güneş ışığı ve toprak seçimi, çiçeklerin daha uzun ömürlü olmasını sağlar. Çiçeğin türüne ve özelliklerine göre uygun sulama, gübreleme ve ışık alımı gibi faktörlerin belirlenmesi gerekmektedir" diye konuşarak çiçek bakımında dikkat edilmesi gereken konuları aktardı. Yaz aylarında çiçek bakımının önemini vurgulayan Karakol, "Yaz aylarında hava sıcaklıklarının artmasıyla birlikte bitkilerin bakımı da daha dikkatli ve özenli bir şekilde yapılmalıdır. Yaz aylarında sıcaklıkların yüksek olması bitkilerin daha sık sulanmasını gerektirir. Ancak suyun aşırı verilmesi de bitkiler için zararlı olabilir. Sulama zamanlarına dikkat etmek ve toprağın nemini kontrol etmek önemlidir. Çoğu çiçek, doğrudan güneş ışığına maruz kaldığında yanabilir. Bu nedenle çiçekler doğrudan güneş ışığından korumak için gölge alanlarda veya hafif gölge yerlerde tutulmaya çalışılmalıdır. Yaz aylarında toprak nemini korumak için organik gübreler kullanabilir. Ayrıca, toprakta biriken tuz ve minerallerin çiçeğin köklerine zarar vermemesi için zaman zaman toprak değişimi yapılmalıdır. Yazın sıcak ve nemli hava şartları zararlı böceklerin çoğalmasına neden olabilir. Bitkilerinizde görülen zararlıları tanımak ve doğru ilaçları kullanarak mücadele etmek, çiçeklerinizin sağlığını korumak için önemlidir" dedi. Çiçeklerin düzenli olarak budanmasının daha sağlıklı ve güçlü budama sağlayacağını sözlerine ekleyen Karakol, "Yaz aylarında çiçeklerinizi düzenli olarak budamak, daha sağlıklı ve güçlü bir büyüme sağlar. Ayrıca, solmuş çiçekleri düzenli olarak temizlemek, bitkinin daha fazla enerjiye sahip olmasını ve yeni çiçeklerin daha çabuk açmasını sağlar" diye konuştu.
Muş Hazine avcıları ahırdan tünel kazarak tümülüsün altını oydu Muş’ta yapısı itibarıyla piramitleri andıran topraktan yığma ve içinde mezar odası bulunan binlerce yıllık tümülüsler, definecilerin tahribatına uğrayarak yok olma ile karşı karşıya kaldı. Muş Ovası’nda yer alan ve antik dönemlere ait önemli yapılardan biri olan Yaygın Çarşı Tümülüsü, altın bulma iddiasıyla hazine avcıları tarafından tahrip edildi. Tarihi ve kültürel değer taşıyan bu tarihi eserin zarar görmesi, kamuoyunda büyük tepki uyandırdı. Tepenin yakınında bulunan bir ahırın içerisinden tünel kazarak tümülüsün altına kadar ilerleyen hazine avcıları, tümülüsün yanı sıra çevredeki diğer tarihi yapıları da tehdit ederek ciddi zararlara yol açtı. Hazine avcılarının izinsiz ve kontrolsüz kazı faaliyetleri, Yaygın’daki tarihi binaya da ciddi zarar verdi. Bu kazılar sırasında, binanın duvarlarında çatlaklar oluşurken temellinde ise ciddi hasarlar meydana geldi. Ahırdan kazılan tünel yağmurun yağması ile çökünce durumu fark eden vatandaşlar jandarma ve AFAD ekiplerine haber verdi. Olay yerine gelen ekipler, burada yaptıkları çalışmalar neticesinde konu ile ilgili soruşturma başlattı. Tarihi yapılara zarar veren hazine avcılarına tepki gösteren Maşallah Çelik, “Tepenin yakınındaki bir ahırın içinden tünel kazarak binanın altına kadar gelmişler. Yağmurların yağması ile tünel çöktü. Biz de fark ederek jandarmaya haber verdik. Jandarma ve AFAD gerekli incelemelerini yaptı. Burası tarihi bir yer, burayı korumamız lazım. Devletin desteği ile bu hazineciler yakalanmalı. Bina şu an çökme riski yüksek. Hazineciler binanın altını ağaç kütükleriyle destek vermişler. Bu bina ve bu tepe bizler için çok önemli” dedi.