ÇEVRE - 11 Kasım 2024 Pazartesi 11:55

Çorum’da art arda iki deprem

A
A
A
Çorum’da art arda iki deprem

Merkez üssü Çorum’un Bayat ilçesi olan 3.4, 3.3 büyüklüğünde iki deprem meydana geldi.

AFAD tarafından Çorum’un Bayat ilçesi merkez üssü olan iki deprem meydana geldiği duyuruldu.

Verilen bilgiye göre, saat 11.27’de meydana gelen ilk depremin büyüklüğü 3.4 olarak ölçüldü. Merkez üssü Bayat ilçesi Kubbedin olan deprem yerin 7 kilometre altında meydana geldi.

İkinci deprem ise Çorum’un Bayat ilçesi Emirşah köyü merkez üssünde meydana geldi. Büyüklüğü 3.3 olarak ölçülen deprem, yerin 18,6 kilometre altında meydana geldi.

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Küçük kalplerden büyük farkındalık: “Bu okyanus hepimizin” Ümraniye’de 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nde, özel gereksinimli çocuklarla anlamlı bir etkinlik düzenlendi. Çocukların atık malzemelerden oluşturduğu “Bu Okyanus Hepimizin” temalı çalışma, tüm katılımcılar tarafından büyük beğeni topladı. Ümraniye Belediyesi, toplumsal farkındalık ve duyarlılığı artırmak amacıyla anlamlı bir etkinliğe imza attı. Gülden Soyak Engelliler Merkezi’nde, özel gereksinimli ve normal gelişim gösteren öğrenciler bir araya gelerek “Bu Okyanus Hepimizin” temasıyla bir çalışma gerçekleştirdi. Bu proje, engelli bireylerin toplumsal yaşama aktif katılımını desteklemek ve çocukların küçük yaşlardan itibaren empati ile duyarlılık geliştirmelerine katkı sağlamak amacıyla düzenlendi. Etkinlik, çocukların hem sosyalleşmelerine hem de özgüven kazanmalarına yardımcı oldu. Özel gereksinimli öğrenciler, bu süreçte özgüvenlerini pekiştirme ve toplum içinde kendilerini ifade etme deneyimi kazanırken, normal gelişim gösteren öğrenciler ise engellilik konusuna yeni bir perspektifle bakma fırsatı buldu. Atölye çalışmasında hazırlanan eser, etkinlik sonunda Bilge Soyak İlkokulu’na hediye edildi. Böylece sadece öğrenciler değil, aynı zamanda öğretmenler ve veliler de engellilik konusunda farkındalık mesajı ile buluştu.“Bu Okyanus Hepimizin” çalışması, çocukların birlikte başardıkları bu anlamlı projeyle, empati ve dayanışmanın gücünü bir kez daha ortaya koydu.
Kütahya Tavşanlı Ahi Evran Camii’nin temeli dualarla atıldı Kütahya’nın Tavşanlı ilçesinde inşa edilecek Ahi Evran Camii’nin temel atma töreni, Kütahya Valisi Musa Işın, protokol üyeleri ve çok sayıda vatandaşın katılımıyla gerçekleşti. Ahi Evran Camii Yaptırma ve Yaşatma Derneği ile hayırsever vatandaşların destekleriyle yapılacak cami, tamamlandığında 700 kişilik kapasiteye sahip olacak. Temel atma töreninde konuşan Vali Musa Işın, camilerin sadece ibadet edilen yerler olmadığını, aynı zamanda toplumun bir araya geldiği ve insanların birbirine kenetlendiği kutsal mekânlar olduğunu vurguladı. Vali Işın, “Camiler Allah’ın evidir; huzurun, ibadetin ve Allah’a en yakın olunan mekânlardır. Camiler, milletimizin birliğini, beraberliğini ve huzurunu teminat altına alan önemli yerlerdir” dedi. Türk milletinin camilere olan bağlılığına dikkat çeken Vali Işın, “Milletimiz, fakir ya da zengin fark etmeksizin elindekini camiler için sarf etmekten çekinmeyen, fedakâr bir millettir. Bu aziz milletin birlik ve beraberliği daim olsun” ifadelerini kullandı. Konuşmaların ardından dualar eşliğinde caminin temeli atıldı. Ahi Evran Camii’nin kısa sürede tamamlanarak ibadete açılması hedefleniyor. Temel atma törenine AK Parti Kütahya milletvekilleri Adil Biçer, İsmail Çağlar Bayırcı ve Mehmet Demir ile AK Parti Kütahya İl Başkanı Mustafa Önsay, Tavşanlı Kaymakamı Hayrettin Baskın ve Tavşanlı Belediye Başkanı Ali Kemal Derin ile vatandaşlar katıldı.
Bursa "Yapay zekâ ile hekimlerin iş yükü azaltılabilir" Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Serap Ket Alkan, günümüzde yapay zekâ yazılımlarının sağlık alanında dünyada binden fazla merkezde kullanıldığını belirterek, “Hedef, hekimlerin iş yükünü azaltmak ve kararlarını desteklemektir. Yapay zekâ, tıbbi görüntülemede teşhis oranını artırır, raporlama zamanını kısaltır” dedi. VM Medical Park Bursa Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Serap Ket Alkan, yapay zekânın tıpta kullanımı hakkında açıklamalarda bulundu. Yapay zekânın veriyi anlamlandırarak bilgiye ve klinik karar desteğine katkı sağladığını dile getiren Uzm. Dr. Serap Ket Alkan, Amerika Birleşik Devletleri Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) tarafından onaylanan 500’den fazla yapay zeka algoritmasının yüzde 85’inin görüntüleme, yüzde 75’inin ise radyoloji odaklı olduğunu ifade etti. “Dünyada binden fazla merkezde kullanılıyor” Günümüzde yapay zekâ yazılımlarının sağlık alanında dünyada binden fazla merkezde kullanıldığını işaret eden Alkan, şu bilgileri paylaştı: “Binlerce görüntü, bu sistemler kullanılarak radyolog ve klinisyenlerin görüşüne sunulmaktadır. Hedef, hekimlerin iş yükünü azaltmak ve kararlarını desteklemektir. Yapay zekanın performansı kullanılan verilerin kalitesine bağlıdır. Yapay zekâya ’öğretme’ aşamasında veri toplama, işaretleme ile uzman değerlendirmesi en önemli basamaklardır. Verileri doğru ve etik kullanmak, uzman değerlendirmesi basamağında hekim kontrolündedir.” “İşaretleme süreci yavaş, değerlendirme süreci uzun olabilir” Tıp alanında yapay zekâ çalışmalarının diğer alanlara göre daha karmaşık olduğunun altını çizen Uzm. Dr. Alkan, “Çünkü tıpta, yeterli veri mevcut değildir, olan verilere de erişim kısıtlıdır. Tetkiklerin çekim standartları birçok kurumda değişken ve yetersizdir. YZ model eğitimleri için işaretleme yapacak radyolog veya klinisyene ulaşıma genellikle zordur. Bu yüzden işaretleme süreci yavaş, değerlendirme süreci de uzun olabilmektedir. YZ sistemlerinde güvenlik ve güvenilirlik düzenlenmesi ile denetim mekanizmalarının bulunmaması eksiklik olarak kabul edilir” ifadelerine yer verdi. “Yapay zekâ ile teşhis gecikme süresi 7 saatten 43 dakikaya düştü” Yapay zekânın tıpta kullanıldığı alanların tıbbi görüntülemeden robotik cerrahiye kadar uzandığını belirten Uzm. Dr. Alkan, şunları söyledi: “Yapay zeka ile tıbbi görüntülemede tanı oranını artırır, raporlama zamanını kısaltır. Yapay zeka tabanlı acil triyaj ile hem zamandan tasarruf hem de acil durumlarda vakaların daha kısa zamanda tanı alması ve müdahale yapılması sağlanır. YZ çalışmalarında, kritik hastalardaki tanıda gecikme süresinin 7,2 saatten 43 dakikaya düştüğü gösterilmiştir.” “Tümörlerin görüntüleme verilerini ve genetik mutasyonlarını analiz eder” Yapay zekanın başta kanser araştırmaları olmak üzere birçok farklı alanda katkı sunmaya başladığını söyleyen Uzm. Dr. Alkan, “Yapay zeka ile kanser araştırmalarında yaygın kullanılan radiogenomics, tümörlerin görüntüleme verilerini, bu tümörlerin genetik mutasyonlarını veya gen expresyon profillerini analiz eder. Bu sayede hastalığın genetik yapısı ve görüntüleme bağlantısı ile prognoz ve tedavi yanıtı değerlendirilir. Böylece, kişiye özel tedavi yaklaşımlarının geliştirilmesinde büyük potansiyele erişilir. Yapay zeka destekli tıbbi eğitim ve öğretim de sağlanabilir. Yapay zeka tabanlı 3 boyutlu görüntüler ile anatomik yapılar cerraha gösterilebilir, girişimsel işlemlerin başarısı arttırılıp komplikasyon oranı azaltılabilir. Ayrıca cerrahi sonrası da hastaların risk skorları belirlenebilir. Torasik onkolojide yapay zeka kullanımı ile akciğer kanseri taraması ile erken tanı ve tedavi sağlanabilir. Pet-bt korelasyonu ile tümörlerin karakteristiği ile gereksiz biyopsi yapma işlemleri azaltılabilir. Yapay zekâ, böylece kişiselleştirilmiş tıp uygulamalarına katkıda bulunur” dedi. Akciğer hastalıklarında yapay zekâ kullanımına da değinen Uzm. Dr. Alkan, “Akciğer hastalıklarında yapay zeka kullanım alanları olarak nodül tespit ve takibi, akciğer kanseri tespit ve takibi, interstisyel AC hastalığı tespit ve takibi, pulmoner emboli, KOAH tespit ve takibi olarak sayılabilir. Diğer tıbbi branşlarda ise meme, prostat kanseri tespiti ile felç (inme) tanısında kullanımı sayılabilir” şeklinde konuştu. “Yanlış negatiflik ve yanlış pozitiflik, endişelere yol açabilir” Yapay zekâ kullanımlarında yanlış negatif ve yanlış pozitif sonuçların varlığı ve oluşturacağı sorunlara dikkat çeken Uzm. Dr. Alkan, “Yapay zeka ile yanlış negatiflik, teşhis ve müdahaleyi geciktirebilir. Ayrıca tek bir konuya odaklanırken farklı ciddi bir durum için gecikmeye vesile olabilir. Bunun dışında, yanlış pozitiflik oranı yüksek olduğunda da hasta ve klinisyende endişeye yol açabilir ve gereksiz tetkik istemine sevk edebilir” dedi. “Yapay zekâ karar verici değil, dijital yardımcı konumunda olmalı” Yapay zekânın insana göre hızlı, tutarlı, ölçeklenebilir ve her yerden ulaşılabilir olduğunun altını çizen Uzm. Dr. Alkan, “İnsan ve yapay zekâ işbirliği, gelecekte tıbbi görüntüleme alanında daha yaygın bir model olacaktır ancak unutulmamalıdır ki, empati, yorum ve karmaşık karar alabilme, insana özgü beceriler olup yapay zeka bunu sadece destekleyebilir. Klinik karar destek sistemlerinde yapay zeka, doktorların yanındaki dijital yardımcılar konumundadır” ifadelerini kullandı.
Eskişehir Yağışlar ayakkabı tamircilerinin işlerini artıyor Eskişehir’de etkili olan yağışlar ayakkabı tamircilerinin yüzünü güldürdü. Yurt genelinde etkili olan yağışlar, vatandaşları kışlık hazırlıklara yöneltti. Ayakkabı bakımına ve kalitesine önem veren vatandaşlar ayakkabı tamircilerine yöneldi. Öte yandan yeni ayakkabı fiyatlarının artması tamir işlerini hareketlendirdi. Tamirciler, yeni ayakkabı fiyatlarının yüksek olmasının vatandaşları kendilerine yönlendirdiğini kaydetti. Tamirat ve tadilat gerektiren ayakkabıların kendilerine getirildiğini ifade eden tamirciler, işlerinin arttığını dile getiriyor. “Dikiş söküğü ve yırtılma problemleri ile karşılaşıyoruz” Ayakkabı tamircisi Nurettin Kara, “Kış sezonu yaz sezonuna göre oldukça hareketli. Vatandaş ayağına su değmeden ayakkabısının delik olduğunu anlamıyor. Kışın ayakkabının delindiğini anlamak daha kolay oluyor. Dikiş söküğü ve yırtılma problemleri ile karşılaşıyoruz. Tadilat ile ayakkabı kendine geliyor. Tamir ücretleri verilen hizmete ve ayakkabıya göre değişiyor. Yırtıksa ya da taban değişmesi lazımsa ücret 10 liradan 5 bin liraya kadar çıkabiliyor” dedi. “Ayakkabı imalatından dolayı tamire ihtiyaç duyuyor” Hasarın imalat kaynaklı olduğunu ve pek bir önlem alınamayacağını vurgulayan Kara, “Vatandaşların su birikintisine direkt olarak basmaması lazım, fakat bunun dışında alınacak pek bir önlem yok. Ayakkabı imalatından dolayı tamire ihtiyaç duyuyor. Tüketici kaynaklı olmayabiliyor. Hakiki deri tercih edilmeli, imitasyondan uzak durulmalı. İmitasyon ayakkabı kullan at gibidir, tamiri de olmaz” diye konuştu.
Erzurum DES Genel Başkanı Çelebi; “Herkesin eğitim hakkı vardır” 3 Aralık Dünya Engelliler Günü dolayısıyla ülkemizde engelli bireyler ve eğitim hakları konusunda açıklamalarda bulunan Demokrat Eğitimciler Sendikası (DES) Genel Başkanı İshak Çelebi, “İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin 26. Maddesine göre, tüm bireylerin kendi kişiliğini geliştirmesi yönünde eğitim almalarının gerekliliği ile herkesin hakkı olan eğitimden engelli vatandaşlarımızın da en iyi şekilde yararlanması için gerekli yasal ve idari düzenlemeler biran önce yapılmalıdır.” Çelebi yaptığı basın açıklamasında ülkemizde engelli vatandaşlarımızın eğitimi konusunda yaşanan sorunlara ve çözüm önerilerine değindi. Özel eğitim öğretmeni açığı acilen giderilmeli Son yıllarda özel eğitim öğretmenliği ile ilgili eğitim veren üniversitelerin sayısı artsa da hala yeterli öğretmen bulunmadığını ifade eden Çelebi, açıklamasını şöyle sürdürdü; “Özellikle taşrada özel eğitim öğretmeni ihtiyacı alan dışı ücretli öğretmenlerle karşılanıyor. Alan öğretmeni sayısı artırılmalıdır. Okullarda öğretmenlerin yanında sağlık personelleri istihdam edilmeli Özel eğitim okulları başta olmak üzere engelli öğrenci bulunan okullarda özel eğitim öğretmeni, sınıf öğretmeni gibi genel eğitim öğretmeni yanında, yardımcı öğretmen, dil ve konuşma terapisti ile fizik tedavi uzmanı, sosyal hizmet uzmanı, psikolog, doktor, hemşire ya da sağlık memuru gibi sağlık personelleri bulundurulmalıdır. Özel eğitim çok daha erken dönemde başlamalı Özel gereksinimli bireylerin eğitimlerinin erken çocukluk döneminde (0-3 yaş) başlatılmasının önemine değinen Çelebi, bu eğitim ailenin yazılı talebi durumunda alınan bir hizmettir. Aileden talep gelmeksizin özel eğitim ihtiyacı olan bireylerin eğitimi başlamalıdır. Toplumsal bilinç hala istenilen düzeyde değil Herkesin bir engelli adayı olduğu unutulmamalı. Herkesin artık toplumda engelli vatandaşlarımızın da bulunduğunu unutmadan haklarına saygılı olması gerekir. Hala toplumumuzda engelli vatandaşlarımız ya görmezden geliniyor ya da acınarak bakılıyor. Aileler unutulmamalı Özellikle belediyeler engelli vatandaşlarımızın ailelerine yönelik desteklerini artırmalı. Çok daha zor bir hayat geçiren engelli bireylerimizin ailelerine yönelik çocuklarını kısa süreliğine de olsa bırakabileceği yerlerin açılması mutluluk verici. Sayılarının ve kalitelerinin artırılması gerekir” Özel eğitim öğretmenlerine yıpranma payı verilmeli SGK verilerine göre kamuda ve özel sektörde yaklaşık 45 iş kolunda çalışan meslek mensuplarına verilmekte olan yıpranma payı hakkının özel eğitim öğretmenlerini ve bu alanda çalışan ilgili personeli de kapsaması gerektiğini talep eden Çelebi, “Gerçekten yıpratıcı ve zor şartlar altında çalışan özel eğitim öğretmenlerimize fiili hizmet zammı acilen verilmelidir. İlgili bakanlarımızın en kısa zamanda fiili hizmet süresi zammına yönelik adım atmalarını bekliyoruz. Engelli yavrularımıza eğitim vererek ailelerini memnun ve mutlu eden özel eğitim öğretmenlerimizin de memnun ve mutlu edilmesi ve haklarının verilmesi gerekir” dedi.