KÜLTÜR SANAT - 01 Ağustos 2025 Cuma 23:01

Hititler’in başkentinde demirin 3 bin 500 yıllık serüvenine yolculuk

A
A
A
Hititler’in başkentinde demirin 3 bin 500 yıllık serüvenine yolculuk

Hititler’in 3 bin 500 yıl önce kullandığı demir eşyalar ve aksesuarlar, düzenlenen sergide ziyarete açıldı.


Çorum’un Boğazkale ilçesinde, Kültür ve Turizm Bakanlığınca başlatılan ’Cumhuriyetimizin 102. Yılında 102 Süreli Sergi: Anadolu’nun Kültürel Mirasına Yolculuk Projesi’ çerçevesinde, demirin yaklaşık 3 bin 500 yıllık serüvenini anlatan eserler ziyarete açıldı. Hititlerin başkenti Hattuşa’da bulunan Boğazköy Müzesi’nde düzenlenen serginin açılış programı, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Protokol üyeleri ve uzmanlar tarafından yapılan konuşmaların ardından serginin açılış kurdelesi kesildi. Arkeoloji uzmanları ve diğer katılımcılar, demirin tarih boyunca geçirdiği evrimi gözler önüne seren eserlere büyük ilgi gösterdi.


Sergiye Çorum İl Kültür ve Turizm Müdürü Sümeyra Bektaş, Sungurlu Kaymakamı ve Boğazkale Kaymakam Vekili Mutlu Köksal, Boğazkale Belediye Başkanı Adem Özel, Boğazköy Müze Müdürü Resul İbiş, Hattuşa Kazı Başkanı Prof. Dr. Andreas Schacner, protokol üyeleri, arkeoloji uzmanları ve davetliler katıldı.



"Sergi, demirin tarih sahnesindeki yaklaşık 3500 yıllık serüvenini gözler önüne sergilemektedir"


Programda konuşan Çorum İl Kültür ve Turizm Müdürü Sümeyra Bektaş, "Kültür ve Turizm Bakanlığımız çoğu zaman bir çapa ya da bir fırça darbesiyle gün yüzüne çıktığı düşünülen bu eşsiz eserlerin sabır, azim, disiplin ve fedakarlığın sonucunda bugünkü haline getirildiği unutulmamalıdır. Bize düşen görev ise kıymetli hocalarımızın bize emanet ettiği eserlerin hikayesini izleyicisiyle buluşturmaktır. Cumhuriyetimizin 102. yılında 102 sergi projesi kapsamında Çorum Boğazköy Müzemizce hazırlanan Hapalki Demir adlı sergi, demirin tarih sahnesindeki yaklaşık 3500 yıllık serüvenini gözler önüne sergilemektedir" dedi.



"Miras kalan tarihi eserlerimizi unutmuyoruz"


Sergilenen eserlerin bir farkındalık oluşturduğunu ifade eden Sungurlu Kaymakam Köksal ise, "Hititlerin Başkentliğine ev sahipliği yapan Cumhuriyetimizin kuruluşunda önemli bir lokasyon olan Anadolu’nun bu güzel coğrafyasında, bu güzel yerinde bizler buluşuyoruz ki Cumhuriyetimizi unutmuyoruz. Cumhuriyetimizin değerlerini unutmuyoruz ve aynı zamanda tarihi unutmuyoruz. Miras kalan tarihi eserlerimizi unutmuyoruz ve burada bir farkındalık oluşturuyoruz" diye konuştu.



"Bu sergideki her parça insanlık tarihine şekil veren bir güç olduğunu bir kez daha gösterdi"


Demirin insanlık tarihindeki önemiyle ilgili konuşan Boğazköy Müze Müdürü Resul İbiş de, "Demir, Hattice dilinde ’hapal’ demek. İnsanlık tarihine yön vermiş en önemli metallerden biri. Öyle ki sadece alet ya da silah üretmekle kalmadı, adını verdiği bir çağa da öncülük etti. Biz de bu sergide, demirin yaklaşık 3 bin 500 yıllık tarih içindeki yolculuğunu anlatıyoruz. Her şey Eski Tunç Çağı’nda, göktaşlarından elde edilen meteorik demirle başlıyor. Bu yolculuk, 19. yüzyıla kadar uzanıyor. Demirin kültürel mirastaki önemi, özellikle Anadolu tarihindeki yeriyle birlikte ele alınıyor. Serginin başlangıcında ’kozmik köken’ vurgusu yaptık. Çünkü demir sadece dünyaya ait bir element değil; yıldızların kalbinde doğan, kozmik bir miras aslında. Bugün doğada bulduğumuz demirin çoğu, süpernova patlamaları sırasında oluşmuş. Bu yıldızsal patlamalar, uzaya büyük miktarda demir saçmış ve bu demir, ünya gibi kayalık gezegenlerin çekirdeğinde, kabuğunda önemli yer edinmiş" şeklinde konuştu.



"Yeniden yapılanma sürecinde demirin üretim amacıyla kullanılması çok kritik bir rol oynamış"


Demirin geçmiş dönemde insanların zihin dünyasında önemli bir yere sahip olduğunu ifade eden Boğazköy/Hattuşa Kazı Başkanı Prof. Dr. Andreas Schacner, "Karum ve Hitit dönemlerinde demirin genellikle süs eşyası olarak kullanıldığını düşünüyoruz. Aynı zamanda kaplama malzemesi olarak da değerlendirilmiş olabilir. Mesela bazı Hitit metinlerinde ’kralın demirden tahtı’ geçiyor. Ama bu ifadenin tam anlamıyla bir demir tahta işaret ettiğini sanmıyoruz. Muhtemelen taht ahşaptı ve üzerine demir kaplama yapılmıştı, yani süsleme amaçlı kullanılmış olabilir. Demir, o dönem insanlarının zihin dünyasında da önemli bir yere sahipti. ’Kralın sözü demir gibidir, değiştirilmez’ gibi ifadelerden de bu anlaşılıyor. Demek ki demirin sağlamlığı, dayanıklılığı onlar için mecazi anlamda da değerliymiş. Ancak bugünkü bilimsel verilere baktığımızda, demir teknolojisinin alet ve silah üretiminde yaygın olarak kullanılmaya başlanması Milattan önce 1000’li yılları buluyor. Belki biraz daha ileri gidersek 950-900 yılları. Özellikle Kuzeybatı İran ve Doğu Anadolu’da bu teknolojinin geliştiği görülüyor. İlk çelik oranı yüksek demir buluntular da o bölgeden geliyor. Boğazköy’de ise demirle tanışma biraz daha geç oluyor. İlk örnekler 8. yüzyıla ait ve onlar da daha çok küçük aletler. Büyük ve dikkat çeken aletlerin üretimi ise Geç Demir Çağı’na denk geliyor. Burada asıl vurgulamak istediğim şey, Boğazköy’de bir kültürel süreklilik var. Hititlerin yıkılmasından sonra insanlar adeta Neolitik ya da Kalkolitik dönem seviyesine geri dönmüş. Yazı, seramik, maden kullanımı-hepsi kaybolmuş. Çok basit bir yaşam biçimine dönülmüş. Ama sonra zamanla, adım adım bu kültür yeniden yükselmiş. 8. yüzyıla geldiğimizde burada yeniden bir devlet yapısının kurulduğunu görüyoruz. Bana göre, bu yeniden yapılanma sürecinde demirin üretim amacıyla kullanılması çok kritik bir rol oynamış" ifadelerini kullandı.



Hititler’in başkentinde demirin 3 bin 500 yıllık serüvenine yolculuk

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Samsun Şehir Hastanesi Başhekimi Ulubay’dan MHRS randevuları için uyarı Samsun Şehir Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Mahmut Ulubay, MHRS üzerinden alınan randevularda yaşanan karışıklık nedeniyle vatandaşları dikkatli olmaları konusunda uyardı. Başhekim Doç. Dr. Mahmut Ulubay yaptığı açıklamada, Aralık ayı itibarıyla Eğitim ve Araştırma Hastanesi Ana Bina, Atakum Polikliniği, Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları ile Onkoloji Ek Hizmet Binalarının MHRS randevularının Samsun Şehir Hastanesi bünyesi üzerinden verilmeye başlandığını belirtti. MHRS randevu ekranında randevu alınan kurumun "Samsun Şehir Hastanesi" olarak göründüğünü, muayene olunacak yer bölümünde ise ilgili ek hizmet binasının yer aldığını ifade etti. Ancak randevu ekranındaki harita bölümünde ek hizmet binalarında alınan randevular için de konum olarak ana hastane olan Samsun Şehir Hastanesinin gösterilmesi nedeniyle, bazı vatandaşların Atakum’daki ek hizmet binaları yerine Canik ilçesinde yeni hizmete giren ana binaya gittiği bilgisinin kendilerine ulaştığını aktaran Ulubay, bu durumun mağduriyete yol açabildiğini söyledi. Başhekim Ulubay, şu an itibarıyla Canik ilçesindeki Samsun Şehir Hastanesinde yalnızca Göğüs Hastalıkları Kliniğinin hizmet verdiğini, diğer ek hizmet binalarının ise taşınma süreci tamamlanana kadar kendi mevcut binalarında hizmet vermeye devam edeceğini kaydetti. Vatandaşların mağduriyet yaşamamaları için MHRS üzerinden randevu aldıktan sonra randevu ekranında muayene olacakları hizmet binasını mutlaka kontrol etmeleri ve muayene için belirtilen ek hizmet binasına gitmelerinin büyük önem taşıdığını vurgulayan Ulubay, süreçle ilgili yeni gelişmeler oldukça kamuoyunun bilgilendirileceğini de sözlerine ekledi.
Ankara Ankara’da tek kişilik yol çalışması Ankara’nın Keçiören ilçesindeki köprü çalışmasında tek bir işçinin çalışması, iş çıkış saatlerinde uzun araç kuyruklarına sebep oluyor. Keçiören ilçesinde bulunan Fatih Köprüsü’nde yol genişletme çalışmaları nedeniyle trafik yoğunluğu yaşanıyor. Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB) tarafından, Keçiören’in önemli geçiş noktalarından biri olan köprüde trafiği rahatlatmak amacıyla başlatılan çalışmalar sebebiyle 4 şeritli köprüde bazı şeritlerin kapatılması, özellikle iş çıkış saatlerinde uzun araç kuyruklarına sebep oluyor. Uzun süre trafikte beklemek zorunda kalan sürücüler ve bölge sakinleri, köprüde çalışmaların tek bir mini ekskavatör ile yürütülmesi nedeniyle sürecin uzadığını belirterek, çalışmanın bir an önce tamamlanması için yetkililere çağrıda bulundu. "Bu köprü gerçekten trafiğe darbe vuruyor" Fatih Köprüsü’nde yürütülen çalışmaların sabah ve akşam saatlerinde uzun araç kuyruklarına neden oluğunu belirten Cavit Eğitmenoğlu, "Bu köprü gerçekten trafiğe darbe vuruyor. Ufacık bir kepçeyle iki ay sürdürmeden, yol iki günlüğüne kapatılsa veya başka yan yollardan verilse, isteyen burayı iki günde çözer. Bu yapılan hizmet değil, oyalanma. Bana göre bu çalışma hizmet yapıyormuş görünme gibi geliyor. Daha çok iş makinesiyle bir gün veya iki gün trafiği kapat, en azından yarısını yaparsın, yarısını da diğer güne bırakırsın. İki aşamalı da yapabiliyorsun ama öyle yapmıyorsun. Bir aydır, iki aydır devamlı oyalanma, göstermelik başka bir şey değil. Yetkililerden göstermelik değil de gerçekten vatandaşı rahatlatacak çalışmaların yapılmasını isterim. Akşam ve sabah çok trafik oluyor, buradan şehir hastanesine gitmek istiyorum ama tıkanıyor. Onun için bir an önce bu köprünün yapılmasını isterim" dedi. ABB sosyal medya hesabından Fatih Köprüsü’ndeki çalışmanın tek bir mini ekskavatör ile yürütülmesine ilişkin yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: "Söz konusu bölgede yürütülen yol çalışmaları personel yetersizliğinden kaynaklanmamakta olup, mevcut köprü yapısına ve altyapıya herhangi bir hasar verilmemesi amacıyla kontrollü, aşamalı ve teknik zorunluluklar çerçevesinde sürdürülmektedir. Çalışma alanının aktif trafik akışı içinde bulunması ve hassas mühendislik yapıları içermesi nedeniyle sürecin yavaş ilerlemesi köprünün zarar görmesi ya da yıkım riski oluşmaması için can ve mal güvenliğini esas alan sorumlu bir kamu yönetimi anlayışının doğal sonucudur." Geçmiş dönemlerde, yapılan işler gece gündüz çalışılarak kısa sürede tamamlanıyordu.
İstanbul Pegasus Hava Yolları, Chelsea Futbol Kulübü’nün resmi havayolu partneri oldu Pegasus Hava Yolları, dünya futbolunun önde gelen kulüplerinden Chelsea ile gerçekleştirdiği global ortaklıkla uluslararası marka yolculuğunda yeni bir sayfa açtı. Pegasus Hava Yolları, global marka yolculuğunda önemli bir adım atarak, dünyanın en köklü ve en çok takip edilen spor kulüplerinden Chelsea Futbol Kulübü ile global bir iş birliği gerçekleştirdi. Anlaşma kapsamında Pegasus, Chelsea Futbol Kulübü’nün erkek ve kadın futbol takımlarının Resmi Havayolu Partneri oldu. Chelsea Futbol Kulübü’nün güçlü global erişimi ve dünya genelindeki geniş taraftar kitlesiyle desteklenen bu iş birliği kapsamında havayolu şirketi, öncelikli yurt dışı pazarlarda yenilikçi iletişim kampanyaları hayata geçirmeyi hedefliyor. Pegasus Hava Yolları Ticaret Genel Müdür Yardımcısı Onur Dedeköylü iş birliğine ilişkin şunları söyledi: "Bu iş birliğiyle yenilikçilik, küresel büyüme ve insanları birbirine bağlama vizyonunu paylaşan iki güçlü marka bir araya geliyor. Futbolun evrensel gücüyle, global marka yolculuğumuzu daha da ileri taşımayı hedefliyoruz. Chelsea’nin global taraftar kitlesi, bizim uluslararası erişimimizle güçlü bir şekilde örtüşüyor. Birleşik Krallık, beş farklı noktaya uçtuğumuz ve büyümeyi sürdürdüğümüz önemli pazarlarımızdan biri. Chelsea Futbol Kulübü iş birliğiyle taraftarlar ve misafirlerimiz için ilham veren deneyimler oluşturmayı sabırsızlıkla bekliyoruz." Chelsea Futbol Kulübü İş Ortaklıkları Satış Direktörü Oliver Boden; "Pegasus Hava Yolları’nın son yıllardaki büyüme performansı ve seyahati herkes için erişilebilir kılma vizyonu son derece etkileyici. Hava yolu sektörünü dönüştürme hedefleri ve filo yatırımları, ne kadar büyük düşündüklerini açıkça ortaya koyuyor. Şirket ile iş birliği yapmaktan gurur duyuyor; yolculuklarının bir sonraki aşamasında onları desteklemeyi ve birlikte benzersiz bir ortaklık inşa etmeyi hedefliyoruz" dedi.
Kayseri Çocuklarda düztabanlığın 4 önemli sinyaline dikkat Memorial Kayseri Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü’nden Op. Dr. Muhammed Melez, çocuklarda düztabanlıkla ilgili bilgi verdi. Çocuklarda düztabanlık veya ‘pes planus’ adı verilen sorun ayak iç arkının düzleşmesi ve tüm tabanın yere değmesiyle kendini belli ediyor. Genetik faktörlerin de tetiklediği düztabanlığa obezite, diyabet, romatizmal eklem iltihaplanmaları ve ayak yaralanmaları da neden olabiliyor. Ayak ağrıları ve şişmeleriyle bireyin yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilen ve sık görülen düztabanlık ailelerin endişelenmesine neden oluyor. Bu durumda çocukların sağlıklı adımlar atabilmesi için mutlaka uzman yardımı alınması ve erken dönemde gerekli önlemleri alınması önem taşıyor. Memorial Kayseri Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü’nden Op. Dr. Muhammed Melez, çocuklarda düztabanlıkla ilgili bilgi verdi. "Bebekler doğuştan düztabandır" Aslında bebekler doğuştan düztabandır. Ayak taban yağ dokusunun fazla olması nedeniyle çocuk ayakları doğuştan düztaban görünümünde olur. Yürümeye başladıktan sonra şekillenmeye başlayan ayak arkları genellikle 6-10 yaşına kadar gelişmeye devam eder. Bu nedenle tüm çocuklarda belli bir yaşa kadar düztabanlık görünen bir durumdur. Aileler genellikle çocuk yürümeye başladıktan sonra içe basma şikayeti ile ortopedi ve travmatoloji polikliniklerine başvurmaktadır. Bu nedenle ayak anatomisinin, ayak gelişiminde ki doğal seyrin iyi bilinmesi ve düztabanlığın bir hastalık mı yoksa fizyolojik bir gelişim aşaması mı olduğu ayrımı iyi yapılmalıdır. "Ayak kemeri gelişmezse" Ayak kemerleri, dik yürüme mekaniğinde önemli bir unsurdur ve insanlara özgü bir durumdur. Ayak kemerlerinin oluşumu kemik, eklem ve bağ dokularının ortak gelişimi sonucunda oluşur. Çocuklarda ayak kemerinin gelişememesi sonucunda düztabanlık bir sorun olarak ortaya çıkabilir. Bu sorun nedeniyle tedaviye gerek olmadığı düşünülse de düztabanlığın sebebi önemlidir. Erken çocukluk döneminde oluşan ayak kemeri, ilerleyen süreçte gelişmezse veya ileriki yaşlarda çökerse (düşük ayak kemeri), bu durum ağrıya neden olabilmekte ve yürümeyi olumsuz etkilemektedir. Ayağı bir arada tutan dokudaki yaralanma veya aşınma nedeniyle daha büyük çocuklarda da düztabanlık gelişebilir. Düztabanlık genetik bir sorun olarak da ortaya çıkabilir. Düztabanlığın 2 çeşidi var Düztabanlık farklı nedenlere bağlı olarak ortaya çıkabilir. Bazı çocuklar ebeveynlerinden bu sorunu miras olarak alır. Esnek düztabanlık: En yaygın tiptir ve çocukluk döneminde fizyolojik bir durumdur. Ayak kemeri yüklenme ile kaybolurken parmak ucunda yükselme veya yük azaltma durumunda ayak arkının oluşmasıdır. Genellikle bağ esnekliği suçlanmakla beraber kesin nedeni bilinmemektedir. Aile öyküsü pozitiftir. Bu durum genellikle aktif şikayet oluşturmazken bazı çocuklarda ayak ve ayak bilek çevresinde ağrıya neden olabilir. Ayak gelişiminin 10 yaşında kadar geliştiği düşünüldüğünde soruna bağlı olarak ortaya çıkan belirtilerin görülmemesi nedeniyle çocuklarda ileri tetkik ve egzersiz dışı tedavi gereksizdir. Ancak belirti veren çocuklarda egzersiz dışında medial ark destekli tabanlık ve ayakkabılar kullanılabileceği gibi çok nadirde olsa cerrahi gerekebilir. Sert düztabanlık: İster ayakta ister oturur durumdayken medial ayak arkının oluşmama durumudur. Doğuştan veya sonradan kazanılmış olarak görülebilmektedir. Doğuştan nedenler arasında Aksesuar navikular kemik, tarsal koalisyon, vertikal talus (talus kemiğinin dikey olması), kazanılmış nedenler arasında ise posterior tibial tendon yetmezliği, travma ve tümörler neden olabilir. Sert düztabanlık genelde semptomatik olmaktadır. Düztabanın sorun olduğu çocukların belirlenmesinde şu belirtiler anlamlı olabilmektedir. Ayak ağrısı, özellikle topuk veya kemer bölgesinde. Hareketle artan ayak ağrısı. Ayak bileği şişmesi. Sıkı topuk bağları "Riski artıran nedenlere dikkat" Bazen de genetik bir rahatsızlığın parçası olarak düztabanlık gelişebilir. Zamanla düztabanlığın riskini artırabilecek bazı faktörler vardır; Obezite. diyabet (şeker hastalığı), romatizmal eklem iltihabı, ayak veya ayak bileği yaralanmaları, yaşlanmanın etkisi. Erken teşhis önemli Düztabanlık belirtilerinin çocuklarda erken fark edilmesi, tedavi sürecini hızlandırır. Düztabanlığı olan bazı çocuklar herhangi bir rahatsızlık hissetmezken, bazı çocuklarda ise günlük aktiviteleri olumsuz etkileyecek sonuçlar ortaya çıkar. Yapılan bazı çalışmalar çocuklarda asemptomatik esnek düztabanlıkta kullanılan tabanlık ve ayakkabıların normal ayak gelişimini olumsuz yönde etkilediği görülmüştür. Bu nedenle düztabanlığın gelişimsel doğal sürecin bir parçası mı yoksa hastalık mı olduğu ayrımı yapılmalı ve gereksiz tedavilerden kaçınılmalıdır. Ancak semptomatik esnek veya sert düztabanlığın erken teşhis edilmesi, nedene yönelik ve deformite düzeltici tedavi gerekmektedir.
Kars Sarıkamış’ta Uluslararası FIS Sarıkamış Cup başladı Türkiye’nin en önemli kış turizm merkezlerinden biri olan Sarıkamış, bu yıl da uluslararası bir spor şölenine ev sahipliği yapıyor. Kars’ın Sarıkamış ilçesinde Alp Disiplini Uluslararası Kayak ve Snowboard Federasyonu düzenlenen (FIS) Sarıkamış Cup yarışları başladı. Dünyanın ve Türkiye’nin en önemli kayak merkezlerinden Sarıkamış Kayak Merkezi’ne başlayan ve 21 ülkeden 126 sporcunun katılımıyla yapılan yarışlarda sporcular kıyasıya mücadele ediyor. Şampiyonaya katılan yarışmacılara başarılar dileyen Sarıkamış Kaymakamı Enis Aslantatar, "Bugün itibariyle ilçemizde Uluslararası Kayak Şampiyonası başlamış bulunmakta, avantajımız kendi ilçemizde kristal karlar diyarında doğal karın olması, bundan dolayı da yarışmacılar sarıçam ormanları arasında kaymaktan çok memnun. Bundan sonraki uluslararası şampiyonaların hepsine Sarıkamış olarak ev sahipliği yapmak" dedi. Öte yandan Sarıkamış’ın eşsiz doğasında gerçekleşen şampiyona, sadece sporcular için değil, bölgeye gelen yerli ve yabancı turistler için de tam bir görsel şölene dönüşmüş durumda. Sezonun açılmasıyla birlikte canlanan merkezde, yarışların yanı sıra atlı kızak turları ve çeşitli etkinliklerle kış turizmi heyecanı zirveye ulaştı. Sarıkamış’taki bu büyük heyecanın ardından kayak tutkunlarının gözü Erzurum’a çevrilecek. FIS Sarıkamış Cup’ın tamamlanmasıyla birlikte, 26-29 Aralık tarihlerinde FIS Palandöken Cup heyecanı başlayacak.