ASAYİŞ - 29 Kasım 2025 Cumartesi 23:44

İlaçlama yapılan apartmandaki 7 kişi hastanelik oldu

A
A
A
İlaçlama yapılan apartmandaki 7 kişi hastanelik oldu

Çorum’da tahtakurularının bastığı bir evde ilaçlama yapılmasının ardından aynı apartmanda yaşayan 5’i çocuk 7 kişi zehirlenme şüphesiyle hastaneye kaldırıldı.

Olay, Ulukavak Mahallesi Varinli Caddesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, sokak üzerindeki apartmanın 2. katındaki ev, yayılan tahtakurusu sebebiyle, gün içerisinde bir firmaya ilaçlattı. İlaçlamanın ardından firma yetkilerinin yaklaşık 24 saat sonra eve girilmesi gerektiğini söylemesi üzerine evde yaşayan aile köydeki evlerine gitti. Akşam saatlerinde, ilaçlanan evin üst katındaki dairelerde yaşayan 5’i çocuk 7 kişi zehirlenme belirtileri göstermeye başladı.

112 Acil Çağrı Merkezine yapılan ihbar üzerine apartmana sağlık, polis, AFAD ve olay yeri inceleme ekipleri sevk edildi. Kimyasaldan etkilendiği değerlendirilen vatandaşlar yapılan ilk müdahalenin ardından Hitit Üniversitesi Erol Olçok Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırıldı. Vatandaşlar, hastanede müşahade altına alındı. AFAD ekipleri ve olay yeri inceleme ekipleri ise ihtimal bir olumsuzluğun önüne geçmek amacıya apartmanı tahliye etti. AFAD ekipleri tarafından ilaçlama yapılan evde ve apartmandaki diğer dairelerde ölçüm yapıldı.

Polis ekipleri olayla ilgili inceleme başlattı.

Yaşanan olayda ailesinin de etkilendiğini dile getiren apartman sakilerinden Abdulkadir Kılıç, "Dairenin birisinde tahtakurusu çıkıyor. Onlarda ilaçlatıyorlar. Firma 2 gün ev kapalı kalsın ev diyor. Daha sonra onlarada köye gidiyorlar. Tabii bu durumdan bizim haberimiz yok, biz de burada yöneticiyiz. Apartmandaki bazı dairelerde yaşayan aileler ve çocuklar bu durumdan etlileniyor ve hastaneye kaldırıyorlar. Apartmanı komple boşalttılar. Biz de şimdi hastaneye refakatçi olarak gidiyoruz. Diyeceklerim bu kadar, hastaneye kaldırılan diğer apartman sakinlerinin durumlarını da bilmiyorum. Annem babam da hastanede" dedi.

Mehmet Can Kör - Halil Can Özeker



 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul L’oréal Türkiye genç bilim kadınlarını ödüllendirmeye devam ediyor Tekno-güzellik şirketi L’Oréal Türkiye’nin UNESCO Türkiye Milli Komisyonu iş birliğiyle yürüttüğü "Bilim Kadınları İçin" programı 23 yıldır devam ediyor. Program, bugüne kadar Türkiye’den 128 bilim kadınını destekledi. Bu yıl Boğaziçi Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği Enstitüsü’nden Doç. Dr. Banu İyisan, Üçlü Negatif Meme Kanseri için tamamen doğal biyomalzemelerle akıllı ve hedefli nanoilaç teknolojileri geliştirmeyi amaçlayan projesiyle ödüllendirildi. Türkiye’nin önde gelen kurumsal sosyal sorumluluk programlarından biri olan "Bilim Kadınları İçin" programında, bu yıl ödül alan bilim kadınları L’Oréal Türkiye’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen tören ile duyuruldu. Bu kapsamda Boğaziçi Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği Enstitüsü öğretim üyesi Doç. Dr. Banu İyisan, tamamen doğal biyomalzemeler kullanarak Üçlü Negatif Meme Kanseri (ÜNMK) tedavisinde hedefli ve akıllı nanoilaç sistemleri geliştirmeyi amaçlayan projesiyle öne çıkıyor. Kadınlarda en sık görülen kanser türü olan meme kanserinin agresif alt türlerinden Üçlü Negatif Meme Kanseri’ne yönelik bu çalışma, mevcut tedavilerin sınırlılıklarını aşmayı hedefleyen önemli bir yaklaşım sunuyor. Eğitim ve araştırma yolculuğu: Almanya’dan Türkiye’ye uzanan bilim kariyeri Programın uluslararası ayağı olan L’Oréal-UNESCO For Women in Science, 140’dan fazla ülkede 4 bin 700’den fazla bilim kadınını desteklemiş ve bu isimlerden 7’si daha sonra Nobel Ödülü’ne layık görülmüştü. Türkiye, bu programın en aktif yürütüldüğü ve en çok destek veren ilk beş ülkeden biri olarak öne çıkıyor. İstanbul Teknik Üniversitesi Kimya Mühendisliği bölümünde lisans ve yüksek lisansını tamamlayan Doç. Dr. Banu İyisan 2012 yılında doktora eğitimi için Almanya’ya taşındı. Leibniz Polimer Enstitüsü’nde biyomedikal nanomalzemeler, kontrollü ilaç salım sistemleri, sentetik biyoloji ve biyosensör uygulamaları üzerine çalıştı; 2016’da Dresden Teknik Üniversitesi’nden doktora derecesini aldı. Doktora sürecinde International Helmholtz Research School for Nanoelectronic Networks (IHRS NANONET) programında nanoteknoloji ve malzeme bilimi üzerine eğitim alan araştırmacı, 2017-2020 yılları arasında Max Planck Polimer Araştırma Enstitüsü’nde yürütülen bir AB projesinde, meme kanseri teşhisi için nanofotonik sistemler geliştirmeye yönelik doktora sonrası çalışmalar yaptı. 2023 yılında Max Planck Partner Grup Lideri seçilerek, MPIP ile uluslararası iş birliğini güçlendirdi. Üçlü negatif meme kanserine yönelik yenilikçi tedavi yaklaşımı Yürüttüğü akıllı hibrit nanoilaç teknolojisi projesiyle, meme kanserinin en agresif alt türlerinden biri olan Üçlü Negatif Meme Kanseri’nin hedefli tedavilere yanıt vermemesi ve mevcut kemoterapi ilaçlarının ciddi yan etkilere yol açması nedeniyle ortaya çıkan ihtiyaca çözüm sunmayı amaçlayan İyisan, proje kapsamında tamamen doğal biyomalzemeler kullanarak Üçlü Negatif Meme Kanseri hücrelerini seçici biçimde hedefleyebilen ve pH gibi çevresel uyarılara duyarlı çalışan akıllı hibrit nanoilaç taşıyıcılarının tasarlanmasını hedefliyor. Bu yaklaşım, tedavi etkinliğinin artırılmasına ve yan etkilerin önemli ölçüde azaltılmasına katkı sağlamayı amaçlarken, sürdürülebilir teknolojilerle geliştirilen sistemin gelecekte farklı agresif kanser türlerinde de uygulanabilir olması hedefleniyor. 2020 yılından bu yana Boğaziçi Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği Enstitüsü’nde görev yapan Doç. Dr. Banu İyisan aldığı fonlarla Biyofonksiyonel Nanomalzeme Tasarım Laboratuvarı’nı kurarak araştırmalarını burada sürdürmeye devam ediyor.