GENEL - 27 Ekim 2020 Salı 14:25

Denizli Memur Sen’den Macron’un küstah ifadelerine tepki

A
A
A
Denizli Memur Sen’den Macron’un küstah ifadelerine tepki

Memur-Sen 81 ilde Hz.

Memur-Sen 81 ilde Hz. Muhammed’e hakaret eden karikatürleri kamu binalarına yansıtan Fransa Cumhurbaşkanı Macron’u protesto etti. Konuyla ilgili açıklama yapan Memur Sen Denizli İl Temsilcisi Feyzullah Öselmiş, “İnsanlığın inançlarını hedef almak özgürlük değil, küstahlıktır. Avrupa’daki kimi siyasetçilerde olduğu gibi Macron da kirli siyasetine malzeme aramaktadır” dedi.



Memur-Sen Denizli İl Temsilciliği, Fransa Cumhurbaşkanı Emanuel Macron’un İslam düşmanlığını ve küstahlığını protesto etti. 15 Temmuz Delikliçınar Meydanı’nda düzenlenen açıklamada konuşan İl Temsilcisi Feyzullah Öselmiş, sömürgenin merkezlerinden olan Fransa Cumhurbaşkanı Emanuel Macron, son birkaç zamandır cinnete esir politikalarına bir yenisini ekleyerek, insanlığa rahmet olarak gönderilen, hatem-ül enbiya Hz. Muhammed Mustafa’ya ilişkin sözde karikatürlere fikir özgürlüğü adına sahip çıkması, Müslümanları aşağılamasını tel’in etmek için toplandıklarını belirtti.



“İnsanlığın inançlarını hedef almak özgürlük değil, küstahlıktır”


İl Temsilcisi Feyzullah Öselmiş, “Değerli dostlar, aslında Macron, bir görüntü. Avrupa’da birçok ülkede bir cinnet hali yaşanıyor. Yabancı düşmanlığı, ırkçılık ve İslamofobi, o meşhur Avrupa aklını esir almış, çoğulculuk söylemlerinin sırçası dökülmüş ve nihayet aşırı sağ siyasetin ürettiği politikalar siyaseti belirler hale gelmiştir. Almanya’da cami baskını, Hollanda’da GertWilders’in terör ve şiddet içeren konuşmaları ve nihayet Macron’un, ifade hürriyeti arkasına sığınarak, İslam’a ve peygamberine saldıran unsurlara sahip çıkması cinnetin boyutlarını göstermektedir. Burada bir parantezle bir başka tepkimizi de özellikle ifade edelim. Kutsal emanetlerimizin mekanı olmakla yetinip, kutsala sahip çıkmayı beceremeyen Suudi Arabistan yönetimini ve onunla aynı kulvarda bulunmaya teşne Birleşik Arap Emirliklerini de tarih ve bizler not ediyoruz. Dine ve Kutlu Nebi’ye dönük hakaret faillerinin kuyruğuna takılan ülkelerin ve yöneticilerin, emperyalist taşeronluğu ve kapitalistlerin sömürü baronluğu sıfatlarının sona ermesinin de yakın olduğuna inanıyoruz. Hemen belirtelim ki, insanlığın inançlarını hedef almak özgürlük değil, küstahlıktır. Avrupa’daki kimi siyasetçilerde olduğu gibi Macron da kirli siyasetine malzeme aramaktadır” dedi.



“Batı iki değerden korkmaktadır, adil dünyadan ve özgür insandan”


Öselmiş, “Macron’un, sözde ifade özgürlüğü adı altında doğrudan insanların inançlarına saldıran ve neresinden bakarsanız bakın kin, nefret ve terörle şekillenmiş zihinler tarafından çizilmiş karikatürlere sahip çıkarak, teröre ve kine ortak olmaktadır. Bu bir akıl yitimidir. Son birkaç aydır, ısrarla İslam ve Müslümanlar üzerinden güç devşirmeye çalışan, deyim yerindeyse, aklını yitirmiş küresel emperyalist odaklara yardakçılık yapan Macron’u korku çemberi sımsıkı sarmış durumda. Macron, insandan korkuyor, adaletten korkuyor, İslam’dan korkuyor. Son birkaç yüzyılda bütün insanlık öğrendi ki; özgürlük Batı’da slogandır. Batı iki değerden korkmaktadır aziz dostlar; adil dünyadan ve özgür insandan. İslam da tam da bunu vaat etmektedir. İnancımız, farklı olabilir. Fikirlerimiz karşıt görünebilir. Ama çok temel bir ortaklığımız var. Biz insanız ve dünyada birlikte yaşıyoruz. Hiç kimse, hiç kimsenin dinine, hükümlerine ve kutsallarına hakaret etme, onları yok etme hakkına sahip değildir ve olamayacaktır. Bizim gözümüzde Macron ve benzerleri emperyalistlerin amelesi, kapitalistlerin, finans baronlarının hademesidir. Güzel ahlak için gönderilmiş Hz. Resulü hakaretlerine konu eden zihniyet, dünya üzerinden silinmeye mahkumdur” diye konuştu.



“Macron gibilerin karşısında mücadele etmeyi hem düstur hem onur sayarız”


Öselmiş, “Biz buradan bir konunun altını kalın çizgiyle çizmek istiyoruz. Bütün dünya duysun ki; bizim için Hz. İsa da Hz. Musa da hülasa, Hz. Adem’den Hatemül Enbiya Hz. Muhammed’e bütün peygamberler kutsaldır, haktır, sataşmadan dahi muaftır. Çünkü onlar, insana onuru ikram, insanlığa felahı imkan haline getirmek için yaşadılar, yaşattılar ve hakikati, doğruyu yaydılar. Hilkati garibenin yani Macron gibilerin karşısından mücadele etmeyi hem düstur hem onur sayarız. Bu tezgah temelde, İslam’ı ya da insanı önemsemeyen, hayatı dünyayı ve iktisadı kendi tekelinde gören emperyalist tapınağın, kapitalist şövalyelerinin unvanlarını, imkanlarını ve düzenlerini kaybetmeme feryadından başka bir şey değildir. Aslında yaşanan bir yok oluş cinnetidir. Uyanan bu dünyayı selamlarken, gönlümüzce rahmet peygamberine salavat getiriyor ve bütün benliğimizle, bütün güzel sözlerin insicamıyla sesleniyoruz; Ya Muhammed seni seviyoruz” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Çeşme’de turizm sezonu öncesi altyapı atağı İzmir Büyükşehir Belediyesi İZSU Genel Müdürlüğü, yaz aylarında nüfusu 1 milyonu aşan Çeşme’nin altyapısını turizm sezonuna hazırlıyor. İlçede ekipler kanalizasyon hatlarında kapsamlı temizlik çalışması yürütüyor. 6 ekibin eş zamanlı olarak sahada görev aldığı çalışmalarla, bölgedeki taşkın riski ve koku oluşumunun önüne geçiliyor. İZSU Genel Müdürlüğü ekipleri, Çeşme’de turizm sezonu hazırlıkları kapsamında Musalla Mahallesi’ndeki kanalizasyon hatlarında temizlik çalışması yürütüyor. Çeşme Marina olarak bilinen ve ilçenin ana arterlerinden olan bölgede, temizliğin kısa sürede tamamlanması ve trafiğin sekteye uğramaması için 6 ekip eş zamanlı olarak 7 gün 24 saat çalışıyor. “Taşkın ve kokunun önüne geçeceğiz” Çalışmalara ilişkin bilgi veren İZSU Çeşme Teknik Birimi Amiri Turgay Toksoy, “Musalla, İnönü, Dalyan, 16 Eylül ve Sakarya mahallelerimizin atık sularını terfi istasyonuna ileten kanalizasyon hattında temizlik yapıyoruz. Çalışmalarımızın amacı, taşkın ve kokunun önüne geçmek. Çeşme Marina bölgesi, işletmelerin yoğun olduğu, dolayısıyla evsel atığın da fazla olduğu bir bölge. Burada yürüttüğümüz temizlik çalışmalarımızla, hat içerisinde biriken evsel atıkları bertaraf ediyoruz” dedi. Trafiğin aksamaması ve vatandaşların mağduriyet yaşamaması için 6 ekiple yoğun mesai yaptıklarını belirten Toksoy, “Çeşme, yaz aylarında nüfus artışının yoğun olduğu bir ilçemiz. İZSU olarak, vatandaşlarımıza dört mevsim konforlu yaşam alanları sunmak için gayret ediyor; buradaki çalışmaları çok önemsiyoruz” diye konuştu. Musalla Mahallesi Muhtarı Önder Soma, “Mahallemiz Çeşme’nin en eski yerleşim bölgesidir ve nüfusun en yoğun olduğu mahalledir. Marina bölgesi ve civarı bu sebeple çok önemli bir alan. Mahallemizin nüfusu, yaz aylarında oldukça artıyor. Bu yüzden kanalizasyon hattında temizlik çalışmasının yapılması bizim için çok önemliydi. Mahallem adına İZSU’yu kutluyorum” ifadelerine yer verdi.
İzmir 20 yıldır biriktirdiği 10 bini aşkın kasetle nostalji keyfi yaşıyor İzmir’de güvenlik görevlisi Burak Mısırlı’nın evinde biriktirdiği 10 binden fazla kasetten oluşan koleksiyonu görenlerin ilgisini çekiyor. İçerisinde nadir eserlerin de yer aldığı koleksiyona yeni kasetleri eklemeye devam edeceğini söyleyen Mısırlı, “Bırakacağım diyorum bırakamıyorum, benim için bir bağımlılık” dedi. İzmir’in Karabağlar ilçesinde 20 yıldır biriktirdiği 10 binden fazla kaseti evinde saklayan 36 yaşındaki Burak Mısırlı, izinde olduğu zamanlar teybinden yükselen türkü ve şarkılarla nostalji keyfi yapıyor. İzmir Diş Hastanesi’nde güvenlik görevlisi olarak çalışan ve eski zaman müziklerine merakıyla tanınan Mısırlı, ilk kasetini 16 yaşındayken satın aldı. Zaman içerisinde dinlediği kasetleri hobi olarak biriktirmeye başlayan Mısırlı’nın koleksiyonunda, 70’li yıllardan bugüne Türk Sanat Müziği, Türk Halk Müziği, Anadolu Rock, özgün müzik ve arabesk sanatçıların yanı sıra yerel sanatçıların kasetleri bulunuyor. Kaset dışında CD ve plaka da merakı olan Mısırlı, koleksiyonuna çeşitli nostaljik ürünleri eklemeyi sürdürüyor. İnternet ortamındaki kayıtların kötü olması sebebiyle kasete yöneldiğini belirten Burak Mısırlı, 90’lı yıllardan çıkamadığını, ilerleyen süreçte bu durumu hobiye çevirdiğini ve Alman, Nora baskısı gibi çeşitli türlerde kasetleri koleksiyonuna kazandırdığını aktardı. Kasetleri bazen yurt dışından bazen internet ortamından temin ediyor Zaman zaman kendisinde olmayan ve daha temiz kasetleri gördükçe aldığını vurgulayan Mısırlı, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ferdi Tayfur ve Erkin Koray’ın Avrupa baskıları, Ozan Arif, Cem Karaca gibi çeşitli sanatçıların nadir kasetlerini buldukça hep alıyorum. Kasetleri bazen yurt dışından getiren kişilerden bazen de internet siteleri ve sosyal medya gruplarından alıyoruz. Fuarları geziyoruz ya da gezdiğimiz şehirlerde dolaşıyoruz, sahaflarda buluyoruz. Kasetler maddi açıdan biraz masraflı oluyor.” Mısırlı, 20 yıl önce satın aldığı ilk kasetin Özgün Müzik sanatçılarından Fatih Kısaparmak’a ait olduğunu dile getirdi. “Eşim de yavaş yavaş alıştı” Kaset biriktirdiği sırada eşinin de ilk aşamada biraz kızdığını anlatan Mısırlı, “Eşim yavaş yavaş bu duruma alıştı. Evde yer kalmayınca kasetlerin bir kısmını da annemlerin evine götürdüm. Orada büyük bir kitaplık yaptık. Çünkü kasetler çok olduğu için saklayacak yer sıkıntısı oluyor. Değişik kasetler gördükçe insan heves ediyor, bir heyecan oluşuyor. Bu yüzden tekrar tekrar alıyorum” diye konuştu. Evine gelen misafirler nostalji keyfi yaşıyor Kasetlerin dışında plak ve kaset çalarlara da merak sardığını ifade eden Mısırlı, “Kaset çalarların tamiri zor oluyor. Yapmasını bileni bulmak zor. Birkaç tane güzel, nadir cihaz bulduk. Tamirini ve bakımını yaptırdık. Biraz da cihaz koleksiyonumuz oldu. Elimde 45’lik olarak geçen nadir plaklar var. Onları toplamaya başladım. Ara ara dinliyorum ve burada nostalji keyfi yaşıyorum. Evime gelen arkadaşlar eşler, dostlar da merak ediyor. Kasetler ve cihazlarla fotoğraf çekiliyorlar” ifadelerini kullandı. “Bırakacağım diyorum bırakamıyorum” Kaset işinin sonu olmadığını vurgulayan Mısırlı, şunları kaydetti: “Kaset işi dipsiz kuyu gibi. Mutlaka cazip gelen bir şey çıkıyor ve heyecan oluşturuyor. Şimdilik işin sonu yok gibi. Bırakacağım diyorum ama bırakamıyorum, bağımlılık olmuş. Bulamadığım kasetler var. Çünkü kimisi ölmüş, kimisi yurt dışına gitmiş gelmemiş, kimisi kaybolmuş. Elinde nadir eser olan ve satmak isteyen olursa bana ulaşabilir.”
Antalya Bahar alerjisine karşı Anadolu propolisi önerisi Bahar alerjisi ile birlikte kendini gösteren boğaz kaşıntısının giderilmesinde, en önemli tedavi yöntemlerinden birinin Anadolu propolisi olduğunu söyleyen Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Elif Pınar Çakır, "Boğaz kaşıntısı için Anadolu propolisli ham ballı spreyler ile boğaz kaşıntısının hafifletilmesine ve boğazın yumuşatılmasına yardımcı olmak mümkün" dedi. Mevsim değişikliklerinin getirdiği zorluklar arasında, bahar alerjisi ile başa çıkmak yer alıyor. Bahar aylarının gelmesiyle birlikte, bahar alerjisi yaşayan birçok insan için doğal yöntemlerle alerji semptomlarını hafifletmek, tedavi yöntemleri arasında yer alıyor. Bahar alerjisi, alerjik reaksiyonlarla kendini gösteriyor ve burun akıntısı, burun tıkanıklığı, hapşırma ve gözlerde kaşıntı gibi belirtiler gösteriyor. "Propolis, bağışıklık sistemini dengelemeye yardımcı oluyor" Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Elif Pınar Çakır, "Bahar aylarında görülen alerjik semptomlar, alerjenlerin etkisiyle ortaya çıkar ve burun akıntısı, boğazda ve gözlerde kaşıntı, hapşırma ve burun tıkanıklığı gibi belirtilerle kendini gösterir. Buna karşılık propolis, bağışıklık sistemini dengeleyici etkisi ile mevsimsel alerji ve alerjik rinit belirtilerinin hafifletilmesinde etkilidir. Boğaz kaşıntısı için Anadolu propolisli ham ballı spreyler ile boğaz kaşıntısının hafifletilmesine ve boğazın yumuşatılmasına yardımcı olmak mümkün" ifadelerine yer verdi. "Alerjik rinite karşı etkili" Özellikle bahar alerjileri döneminde, uzun süreli kullanım imkânı sunan, ilaç içermeyen doğal burun spreylerine ihtiyaç duyulduğuna dikkat çeken Arı Ürünleri Uzmanı Dr. Aslı Elif Tanuğur Samancı, geliştirdiği Anadolu propolisi ve deniz tuzlu su içeren burun spreyinin, mevsimsel geçiş dönemlerinde sık görülen alerjik rinite karşı etkili olduğunu belirtti. Formülün geliştiricisi BEE’O Propolis Genel Müdürü Dr. Aslı Elif Tanuğur Samancı, "2024 yılında ENT Journal’de yayınlanan bilimsel çalışmamız, prospektif, çok merkezli bir çalışma olarak yürütülmüş ve çalışmaya 10 bin alerjik rinit hastası katılmıştır. Katılımcılara, 3 hafta boyunca Anadolu Propolisli Burun Spreyi uygulanmıştır. Çalışmanın verilerine göre spreyin, alerjik rinit semptomlarını hafifletmede ve yaşam kalitesini artırmada önemli ölçüde etkili olduğu tespit edilmiştir" dedi.