EKONOMİ - 12 Ocak 2021 Salı 13:11

Baraj gölet seferberliği başlatılmalı

A
A
A
Baraj gölet seferberliği başlatılmalı

Türk Ziraat Mühendisleri Birliği Denizli İl Temsilcisi Ziraat Yüksek Mühendisi Ethem Tümbek, yer altı sularının korunması ve kuraklığın önlenmesi için baraj ve gölet yapımı seferberliğinin başlatılması gerektiğini belirti.

Türk Ziraat Mühendisleri Birliği Denizli İl Temsilcisi Ziraat Yüksek Mühendisi Ethem Tümbek, yer altı sularının korunması ve kuraklığın önlenmesi için baraj ve gölet yapımı seferberliğinin başlatılması gerektiğini belirti.


Türkiye’de Zirai öğretime başlanmasının 175. Yılı nedeniyle açıklama yapan İl Temsilcisi Ziraat Yüksek Mühendisi Ethem Tümbek, “Yer altı suları yalnızca ülkemiz için değil insanlığın geleceği için de çok önemlidir. Gelecekte olası bir nükleer kirlenme de içme suyu olarak kullanılabilecek tek kaynak olan yeraltı sularının hoyratça sanayi ve tarımsal sulamada kullanılmasının önüne geçilmeli, bu sahalardaki sulama için yer üstü ve yer altı baraj seferberliği ilan edilmeli” dedi. Konya kapalı havzası ve Trakya havzasında yeraltı sularının yüzde 85 inin bilinçsiz tüketimle yok edildiğine dikkat çeken Ethem Tümbek, Denizli’de de hızla kaçak sondajlar açıldığını söyledi.



Gıda krizinin eşiğindeyiz


Ziraat Yüksek Mühendisi Ethem Tümbek, “Zirai Öğrenimin 175. Yılını kutladığımız bu günlerde son bir yıldır dünyayı esir esir alan pandemi sürecinde gıda üretiminin ne kadar önemli olduğunu gördük. Üzülerek ifade etmeliyim ki, Ülkemizi ve dünyayı pandemiden çok daha fazla etkileyecek gıda krizinin eşiğindeyiz. Sonbahar ayları yağış bakımından çok fakirdi. Bu günden itibaren yağışlar mevsim normallerinde gerçekleşse bile kışlık hububat üretiminde yüzde 15 kadar rekolte kaybı yaşanacaktır. Yaşanan kuraklık sonucunda çağın gereği olan modern sulama sistemleri tercih edileceğine kolaya kaçılarak hızla kaçak sondajlar açılarak gün kurtarılmakta ancak çocuklarımızın geleceği riske edilmektedir. Yer altı sularının kontrolsüzce tüketildiği akiferlerin tekrar dolması için onlarca yıla ihtiyaç duyulacaktır. Bu yüzden Hükümet ve yerel yönetimler yapılabilecek her yere küçük ölçekli göletler yaparak, yağmur ve kar sularını depolamalı, modern sulama sistemleri uzun vadeli krediler ve hibelerle özendirilmeli, çocuklarımızın geleceği olan yer altı sularının kullanımı en aza indirilmelidir” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Kemik erimesi, çocuklukta ortaya çıkıyor Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Zeynep Cantürk, Türkiye’de 50 yaş üzerindeki her 4 kişiden birinde görülen kemik erimesinin, çocuklukta ortaya çıktığını ve önlenebileceğini ifade etti. Prof. Dr. Cantürk, “Günümüzde artık kemik erimesinin çocuklukta ortaya çıkan çocuk hastalığı olduğu ancak erişkin yaşta kendini belli ettiği, erişkin yaşta klinik olarak görüldüğü anlaşılmış durumda. Biz bu hastalığı önleyebiliriz” dedi. Kemik kütlesi, 30 yaşına kadar artabilir 45. Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Kongresi’nde konuşan Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği (TEMD) Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Zeynep Cantürk, “Osteoporoz (Kemik Erimesi) Risk Faktörleri” başlıklı sunum yaptı. Prof. Dr. Cantürk, yapılan yeni araştırmalar üzerine kemik yapımın 30 yaşına kadar sürdüğünü açıklayarak, şöyle konuştu: “Kemik yapımı aslında vücutta doğumdan itibaren ergenliğe kadar sürekli artış göstermektedir. Eskiden ergenliğe kadar diye bilirdik, artık günümüzde yapılan araştırmalarda 30 yaşına kadar kemik yapımının, kemik kütlesinin arttığı tespit edilmiş durumda. 30 yaşına kadar eğer yeterli, dengeli, kalsiyumdan zengin beslenme sağlanır, kanda D vitamini düzeyi normal aralıklarda tutulur, egzersiz yapılırsa o zaman kemik kazanımı giderek daha güçlü olur. Kemik kütlesinin asıl olarak belirleyicisi genetiktir ama yaklaşık yüzde 25 oranında sağlıklı beslenip, elimizden geldiğince artırabiliriz. Biz buna doruk kemik kitlesi deriz, bu kazanım 30 yaşına kadar ne kadar iyi olursa; zaman içinde menopozun devreye girmesi yani adetten kesilmeyle artan kemik erimesine karşı ya da yaşlanmayla ortaya çıkan kemik erimesine karşı kemik daha güçlü olur ve kemik erimesi görülme oranı azalır”. Prof. Dr. Zeynep Cantürk, kemik erimesinin önlenebilen ve tedavi edilebilen bir hastalık olduğuna dikkat çekti. Çocuk yaşta yapılabilecek kemik taramasıyla önlem alınabileceğini kaydeden Cantürk, şöyle konuştu: “Günümüzde artık kemik erimesinin çocuklukta ortaya çıkan çocuk hastalığı olduğu ancak erişkin yaşta kendini belli ettiği, erişkin yaşta klinik olarak görüldüğü anlaşılmış durumda. Biz bu hastalığı önleyebiliriz, 50’li yaşlardan itibaren önce kamburlaşma giderek küçülme sonra tekerlekli sandalyeye maruz kalma gibi durumlar aslında önlenebilir. Bunun için de riskli kişilerin, çocukluktan itibaren sağlıklı beslenmeyi benimsemesi, uygun kontrollerle kemik erimesinin taranması, sonra uygun zamanda zaman geçirmeden tedavi edilmesiyle bu kötü gidiş önlenebilir.”