POLİTİKA - 11 Kasım 2024 Pazartesi 11:56

Başkan Çelik, Bozkurt Havuz ve Sosyal Tesislerde incelemelerde bulundu

A
A
A
Başkan Çelik, Bozkurt Havuz ve Sosyal Tesislerde incelemelerde bulundu

Bozkurt Belediye Başkanı Birsen Çelik, Bozkurt Belediyesi Havuz ve Sosyal Tesisine giderek son hazırlıkları yerinde inceledi.



Bozkurt Belediyesi, sağlıklı yaşam alanları ve sosyal faaliyetler için sunduğu projelere bir yenisini daha eklemeye hazırlanıyor. Belediye Başkanı Birsen Çelik, Bozkurt Belediyesi Havuz ve Sosyal Tesisine giderek son hazırlıkları yerinde inceledi.



Başkan Çelik, ekibiyle birlikte yapılan son düzenlemeleri değerlendirirken, tesisin ilçeye kazandıracağı katkılar hakkında bilgi verdi. Başkan Çelik, tesisin muhteşem düğünlere ev sahipliği yapacak şekilde tasarlandığını kaydetti. Son dokunuşların tamamlanmasıyla birlikte tesisi hemşehrilerine açacak olmanın heyecanını yaşadıklarını ifade eden Başkan Çelik; "Sağlıklı, mutlu ve huzur dolu bir Bozkurt için çalışmaya devam ediyoruz. Sağlıklı yaşamın merkezi olacak tesis, Bozkurtlulara yalnızca spor ve eğlence imkânı sunmakla kalmayacak, aynı zamanda özel günler için de bir buluşma noktası olacak. Tüm Bozkurt halkını yeni sosyal tesisin sunduğu imkanlardan yararlanmaya davet ediyorum” dedi.



Başkan Çelik, Bozkurt Havuz ve Sosyal Tesislerde incelemelerde bulundu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin Tarsus Gençlik Kampında ’Dünya Gönüller Günü’ etkinliği Mersin Büyükşehir Belediyesi Kadın ve Aile Hizmetleri Dairesi Başkanlığına bağlı Gönüllüler Şube Müdürlüğü tarafından Tarsus Gençlik Kampında ’Dünya Gönüllüler Günü Etkinliği’ düzenlendi. Kentin dört bir yanından programa katılan gönüllüler, keyifli anlar yaşadılar. Gün boyu süren programda, Tarsus’un tarihi ve turistik noktaları da gezildi. Tarsus Gençlik Kampının doğal ortamında düzenlenen etkinliğin sunumunda ise Büyükşehir Belediyesi Halk Oyunları ekibi sahne aldı. Programda Silifke Gazi Çiftliği Gönüllü Korusu, Tarsus’a Değer Katanlar (TADEKA) Kadın Ritim Grubu ve DJ performansıyla yer aldı. Büyükşehir Belediyesinin ilk gönüllülerinden Meral Seçer ile Kadın ve Aile Hizmetleri Dairesi Başkanı Şerife Hasoğlu Dokucu’nun da gönüllüleri yalnız bırakmadığı etkinlikte, katılımcılara kırmızı gül dağıtıldı. “Mersin’in ilk gönüllüsüyüm” Programda konuşan Mersinden Kadın Kooperatifi Başkanı Meral Seçer, Mersin Büyükşehir Belediyesinin, yani Mersin’in ilk gönüllüleri arasında yer aldığını belirterek, "Bu çalışmaya başladığımızda 13 ilçeden birçok kadın ve erkek gönüllü olarak katılmak istedi ve bu yolda bir araya geldi. Bu gönüllülük çalışması sonucunda çok güzel sonuçlar çıktı. Gönüllü olmak çok kolay değil. Gönülden vermek, hiçbir beklentinin içinde olmamak, zaten gönüllülüğün esasına göre maddi bir karşılık beklemeden, birine yardım etmek, toplumsal fayda elde etmek geliyor. Yapılan bu çalışmanın toplumsal faydasını görüyoruz. Kadınların gönüllüler sayesinde sosyalleştiğini, ekonomik açıdan kendilerine bir yol bulduğunu görüyoruz. Hepinizin eline, emeğine sağlık. Sizlere çok teşekkür ediyoruz” dedi. ’Dünya Gönüllüler Günü’nün 1985 yılında Birleşmiş Milletler tarafından kutlanmaya başlandığını hatırlatan Meral Seçer, “Gönüllüğün anlatılması, yaygınlaşması ve daha çok gönüllü insanın olması maksadıyla bugün ilan edilmiştir. Kendinizin ne kadar önemli bir işi yaptığını göstermek için bunları anlatıyorum. Aslında son yıllarda pandemi, deprem, sel felaketi gibi birçok olay yaşandı. Gönüllülüğün ne kadar önemli olduğunu burada gördük. Depremde, pandemide ekiplere destek verdik veya bireysel olarak bir şeyler yapmaya çalıştık. Bunun hazzını, mutluluğunu verecek başka bir şey yok. Gönüllülerimizin her yıl artmasını diliyorum” diye konuştu. Yakılan ateşlerin geceyi aydınlattığı etkinlikte, Atatürk’ün sevdiği şarkılar seslendirilirken, hep birlikte söylenen İzmir Marşında ise duygu dolu anlar yaşandı. Pek çok ikramın yapıldığı ’Dünya Gönüllüler Günü’ etkinliğinde ilerleyen dakikalarda çalınan müzik eşliğinde gönüllerince eğlenme fırsatı yakaladılar.
Kocaeli Adli diş hekimliği cinayetlerin çözümünde kritik bir rol oynuyor Uzman Diş Hekimi ve Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Birkan Taha Özkan, dişlerin adli tıptaki önemine vurgu yaparak, "Son yıllarda Türkiye’yi derinden sarsan kadın ve çocuk cinayetlerinde adli diş hekimliği suçun çözümünde anahtar bir rol oynadı" dedi. Adli diş hekimliği; ağız, diş, çene, kafa, yüz ve tükürük yapılarının incelenmesiyle suç vakalarının çözümüne katkı sağlayan önemli bir bilim dalı olarak biliniyor. Prof. Dr. Özkan, bu alanın suç çözümünde sunduğu kritik delillerle adalet sistemine büyük destek verdiğini belirtti. "Kurbanların failleri ısırdığı tespit edildi" Kimliği tespit edilemeyen cesetlerde diş yapısının kimlik belirlemede önemli bir kaynak olduğunu ifade eden Prof. Dr. Özkan, şunları söyledi: "Kimliği tespit edilemeyen cesetlerde; diş yapılarından kimlik belirlemek, ısırık izinden delil elde etmek, tükürükten swap örneğiyle veya dişlerde kalan gıda artıklarıyla DNA eşleştirmesi yapmak bu bilimin sunduğu eşsiz fırsatlardır. Son yıllarda Türkiye’yi derinden sarsan kadın ve kız çocuklarına yönelik cinayetlerde Adli Diş Hekimliği, suçun çözümünde anahtar bir rol oynadı. Türkiye’yi dehşete düşüren Narin ve Hannibal vakalarında, kurbanların failleri ısırdığı tespit edildi. Vücudun en sert ve dayanıklı organı dişler olduğu için, kimyasal yanık, yangın, fiziksel çürüme olsa bile dişler vücutta sağlam olarak kalıyor. Olaya dair, DNA ve parmak izi gibi geleneksel yöntemlerle kanıt yoksa, adli ısırık izi analizi kimlik belirlemede önemli hale geliyor ve bu kanıt altın standart haline geliyor. Mahkeme hemen delil olarak kabul ediyor ancak bu diş ile ilgili delillerin ön planda birincil delil statüsüne alınması mahkememin hızlı ve doğru karar vermesini artırmaktadır" "Ülkemizde adli diş hekimliği seçmeli ders olarak okutuluyor" Türkiye’de Adli Diş Hekimliği eğitiminin henüz yeterince gelişmediğine dikkat çeken Prof. Dr. Özkan, "Ülkemizde adli diş hekimliği seçmeli ders olarak okutuluyor. Bu durum, alandaki uzman sayısının yetersiz kalmasına ve teknolojik altyapının eksik olmasına yol açıyor. Örneğin, antemortem (ölüm öncesi) ve postmortem (ölüm sonrası) diş kayıtlarını kıyaslama, dünyada yaygın bir uygulamayken Türkiye’de henüz yeterince kullanılmıyor. DNA analiz laboratuvarlarımız sınırlı, cesetten 3D tarama (Bilgisayarlı Tomografi) teknolojisi gibi kritik araçlar ise neredeyse yok denecek kadar az, adli diş hekimliğinin yasal olarak yargı sistemine entegrasyonu zayıf eğitim" dedi. "Dişlerden gelen adalet, yalnızca geçmişi değil, geleceği de şekillendirecektir" Adli bilimlerin bir çatı altında toplanması gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Özkan, "Adli bilimler çatısı altında adli patolji, adli tıp, adli diş, adli psikiyatri ve sağlık hukuku birleşmeli. Ulusal bir çalışma komisyonu kurulmalı. Yasal olarak yargı sistemine entegrasyonu yapılmalı. Adli diş hekimliği, diş hekimliği fakültelerinde zorunlu ders olmalıdır. Ayrıca, YÖK desteğiyle yüksek lisans programları yaygınlaştırılmalı. Adli diş hekimliği eğitim müfredatında; diş kayıtlarının nasıl tutulması, adli diş raporu yazımı, ısırık izi belirleme yöntemi eğitimi verilmesi, kafa-yüz anatomisine hakimiyetle hasta yaş cinsiyet ırk belirleme yöntemi, tükürükten swap örneği alınması, ısırık izi analizinde ultraviyole ışık altında dijital mikroskobik fotoğraflar alınması ve bu fotoğraflar, diş boyutları ve ısırma dinamiklerini ortaya çıkartılması ile ilgili ders içerikleri oluşturulmalı. Adli diş hekimliği uzmanlık kadrosu oluşturulmalı ve nitelikli personel sayısı artırılmalı. Dijital radyoloji, 3D tarama ve DNA analiz laboratuvarları gibi teknolojik altyapı güçlendirilmelidir. Özellikle, cesetlerden bilgisayarlı tomografi ile veri toplanması adli soruşturmalarda delil niteliğinde katkı sağlar. Ulusal veri tabanı kurulmalı; Her bireyin diş kayıtları ulusal bir veri tabanına kaydedilmeli ve bu sistem uluslararası veri tabanlarıyla entegre edilmelidir. Bu, özellikle kayıp bireylerin kimlik tespitinde büyük kolaylık sağlayacaktır. Kadın ve çocuk cinayetleri gibi insanlık dramlarında adli diş hekimliği daha etkin kullanılsa, suçluların yakalanma oranı artar ve caydırıcılık sağlanır. Dişlerden gelen adalet, yalnızca geçmişi değil, geleceği de şekillendirecektir" diye konuştu. "Kayıp vakalarının hızla çözülmesini sağlamak için güçlü bir araçtır" Adli diş hekimliğinin önemine vurgu yapan Prof. Dr. Özkan, "Adli diş hekimliği, Türkiye’nin adalet sistemine duyulan güveni artırmak ve kayıp vakalarının hızla çözülmesini sağlamak için güçlü bir araçtır. Dişler yalnızca gülüşünüzün değil, adaletin de izini taşır. Göz ardı edemeyeceğimiz bu sessiz tanıklar, geçmişin izlerini gün ışığına çıkararak adaleti sağlamaya yardımcı oluyor" şeklinde konuştu.