KÜLTÜR SANAT - 11 Kasım 2024 Pazartesi 13:28

Başkan Doğan, Merkezefendi’den sonsuzluğa uzanan 100. Yıl Meydanını hizmete açtı

A
A
A
Başkan Doğan, Merkezefendi’den sonsuzluğa uzanan 100. Yıl Meydanını hizmete açtı

Merkezefendi Belediyesi Karahasanlı Mahallesi’nde ‘100. Yıl Meydanı ve Anıtı’ açılış töreni gerçekleştirildi. Merkezefendi Belediye Başkanı Şeniz Doğan, “Atatürk’ün; ilklerini, inkılaplarını, devrimlerini, yeniliklerini ve fikirlerini temsili olarak yaptığımız anıtta yaşatmak istedik” dedi.



Merkezefendi Belediyesi, Cumhuriyetimizin 101. yılına özel olarak hazırlanan ‘100. Yıl Meydanı ve Anıtı’nın açılış törenini, Karahasanlı Mahallesi’nde gerçekleştirildi. Cumhuriyet’in 101. yılı anısına yapılan meydan ve anıt, hem bölge halkı için yeni bir buluşma noktası olacak hem de Cumhuriyet’in simgesinin yaşatılmasına katkı sağlayacak. Cumhuriyetimizin 101. yılı anısına hazırlanan bu meydan ve anıt, 10 Kasım’da geleceğe dair bir miras olarak konumlandırıldı.



100. Yıl Meydanı ve Anıtı’nın açılışına; Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu, Denizli Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Ali Marım, Anıt tasarımının yapımcısı Pamukkale Üniversitesi Dr. Öğretim Üyesi Barış Bozok, Pamukkale Üniversitesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölüm Başkanı ve Resim-İş Eğitimi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Feryal Beykal Orhun, Pamukkale Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Görevlisi Havva Ergür, muhtarlar, meclis üyeleri ve vatandaşlar katıldı.



“Merkezefendi’den sonsuzluğa uzanan cumhuriyet anıtı”


Yeni bir meydanın ve anıtın ilçeye kazandırılmasından dolayı mutluluğu dile getiren Merkezefendi Belediye Başkanı Şeniz Doğan, “1923’ten sonsuzluğa uzanacak Cumhuriyetimizin kazanımları ve kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün görüşlerini yansıtan 100. Yıl Meydanı ve Anıtı’mızın açılışını gerçekleştirdik. Atatürk’ün; ilklerini, inkılaplarını, devrimlerini, yeniliklerini ve fikirlerini temsili olarak burada yaşatmak istedik. Atatürk’ün “En büyük eserim” dediği Cumhuriyet ile birlikte Egemenliğin kayıtsız şartsız milletin olduğunu öğretti bize. Bu anıt heykel, “Benim naçiz vücudum bir gün elbet toprak olacaktır fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır” diyen ve sonsuz Cumhuriyeti bize emanet eden Atamıza sahip çıktığımızın temsilidir bu anıt. Bizler Atatürk’ün ışığını ve fikirlerini her daim yaşatacağız” dedi.



“Bizleri yalnız bırakmayan tüm dostlarımıza teşekkür ediyorum”


Anıt hakkında açıklamalarda bulunan Başkan Doğan, “Bu anıt heykelin en yukarısı Cumhuriyeti temsil etmektedir. Anıtta bulunan metal halka endüstri devrimini anlatmaktadır. 1923 yılında kurduğu Cumhuriyet sonsuzluğu işaret eden temsili işaretle de sonsuzluğunu bir kez daha vurgulamış oluyoruz. Atamızın yönü geleceğimize ilim ve irfan yuvası olan bizi hiçbir zaman yalnız bırakmayan Pamukkale Üniversitesi’ni (PAÜ) işaret etmektedir. Mustafa kemal Atatürk’ün bir sürü yeniliğin yanında aynı zamanda iktisadi ve sanayi modernleşmesi ve yeniliği ile birlikte üniversiteleri atfetmiştir. Bu modernleşmenin itici kuvveti olarak üniversitemizi işaret etmiştir. Bütün ümidin gençliktedir diyen çocuklarımıza inanan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün yanında iki çocuğumuz bulunmaktadır. Bizler onun izinden ışığından durmadan yorulmadan gideceğiz. Kadın Belediye Başkanı ve kadın bir Avukat olarak burada konuşuyorsam Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün birçok Avrupa ülkesinden önce kadına tanıdığı seçme ve seçilme hakkı ile burada duruyorum. Aramızdan ayrılışının 86. Yılında Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ü saygı ve özlemle anıyor, bu anlamlı günde bizlerle olan tüm dostlarımıza teşekkür ediyorum” dedi.



“Anıt projesinin tasarımında görev almaktan büyük bir onur duydum”


Anıt projesinin tasarımında görev almaktan büyük bir onur duyduğunu ve anıt hakkında açıklamalarda bulunan Anıt tasarımının yapımcısı Pamukkale Üniversitesi Öğretim Üyesi Barış Bozok, “Merkezefendi Belediye Başkanımız Şeniz Doğan’ın talebiyle yaptığımız anıtımız, ‘Benim naçiz vücudum elbet toprak olacaktır ancak Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır’ sözünden ilham alınarak tasarlandı. Anıt heykelinde zamanı anlatan bir saat, kadranına benzeyen bu yuvarlak form üzerinde Cumhuriyetin ilanı bulunduğu 1923 tarihi ve 100. Yılının temsilen 2023 tarihi bulunmakta. Üzerinde de sonsuzluk işareti bulunmaktadır. Rengin kullanımda ise endüstri ve Türkiye’nin gelecek vizyonunda teknolojik hamlelerini vurgu yapmak için metal renk düşünüldü. En üst noktada ise sonsuzluk işaretine denk gelmektedir ve ilelebet kavramına bir vurgudur. Atatürk’ün yanında bulunan çocuk figürü kadın ve erkek eşitliğine vurgu yapmaktadır. Atatürk ise elinde tuttuğu nutuk kitabı ile geçmişten ders alarak geleceği inşa edecek bu çocuklara yönünü göstermektedir. Dünyada her şey için maddiyat için maneviyat için dünyadaki en hakiki mürşit ilimdir fendir. İlim ve fen harici mürşit aramak gaflettir cehalettir delalettir. Atatürk’ün eliyle gösterdiği yer Denizli’nin ilim ve fen merkezi olan Pamukkale Üniversitesi’dir. Anıt projesinin tasarımında görev almaktan büyük bir onur duydum” diye konuştu.



“Atatürk’ün kurduğu cumhuriyeti ilelebet yaşatacağız”


Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu, “Bugün biz bu ülkede yaşıyorsak, bu topraklarda nefes alabiliyorsak, Denizlimizin güzide ilçelerinden biri olan Merkezefendi’de bir kadın belediye başkanımız varsa en büyük mimarı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tür. Cumhuriyetin kuruluşu da Atatürk’ün ileri görüşlülüğünü bir kez daha bizlere göstermiştir. Bizlere düşen O’nun açmış olduğu yolda, O’nun düşüncelerini yaşatmak ve kurmuş olduğu Cumhuriyeti ilelebet yaşatmaktır. Herkesin mutlu olduğu bir Denizli için hep birlikte çalışmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.



Başkan Doğan, Merkezefendi’den sonsuzluğa uzanan 100. Yıl Meydanını hizmete açtı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bingöl Bingöl’de “Türkiye Yüzyılı’nda Çalışma Hayatı Buluşmaları” toplantısı gerçekleştirildi Bingöl Ticaret ve Sanayi Odası’nda “Türkiye Yüzyılı’nda Çalışma Hayatı Buluşmaları” toplantısı düzenlendi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Prof. Dr. Vedat Işıkhan’ın katılımıyla Bingöl TSO ev sahipliğinde düzenlenen “Türkiye Yüzyılı’nda Çalışma Hayatı Buluşmaları” Toplantısı, kamu ve özel sektör temsilcilerini bir araya getirdi. Programa, Bingöl Valisi Ahmet Hamdi Usta, Milletvekilleri Feyzi Berdibek ve Zeki Korkutata, Belediye Başkanı Erdal Arıkan ve sektör temsilcileri katıldı. Bingöl TSO Başkanı Kadir Çintay, Bingöl’ün ekonomik kalkınmasını hızlandırmak için yürütülen projeleri ve talepleri paylaştı. Çintay, özellikle nitelikli iş gücü ihtiyacına ve kadın istihdamını artıracak teşviklere dikkat çekerek, İstihdam, Kariyer ve Girişimcilik Fuarı’nın Bingöl’de düzenlenmesini önerdi. Toplantıda Başkan Çintay’ın dile getirdiği talepleri dikkatle dinleyen Bakan Vedat Işıkhan, Bingöl’de İstihdam, Kariyer ve Girişimcilik Fuarı düzenlenmesi için gerekli adımların atılacağını ve bakanlık olarak bu konuda destek vereceklerini ifade etti. Bakan Işıkhan, iş dünyasının ihtiyaçlarına yönelik çözüm odaklı bir yaklaşım sergileyerek, “Bingöl’ün kalkınması için el birliğiyle çalışacağız. Taleplerinizi dikkate alarak gereken tüm desteği sağlayacağız” diye konuştu. Başkan Kadir Çintay, “Bakanımızın Bingöl’e gösterdiği hassasiyet, iş dünyamız adına umut verici. Bugün burada dile getirdiğimiz sorunların çözümü ve projelerimizin hayata geçirilmesi için bakanlığımızdan aldığımız destek, bölgemizin geleceği için büyük önem taşıyor. Sayın Bakanımıza ve tüm katılımcılara teşekkür ediyorum” dedi. Toplantı, sektör temsilcilerinin değerlendirmeleri ve iş dünyasıyla yapılan görüş alışverişleriyle sona erdi.
Ankara “Ülkücü Hareket” kitabı yeniden raflarda İlk kez 1999’da 6 cilt olarak yayımlanan ve MHP ile Ülkücü Hareket konusunda başvuru kaynağı niteliğindeki eser, araştırmacı yazar Hakkı Öznur tarafından 9 ciltlik halinde yeniden basıldı. Araştırmacı-Yazar Hakkı Öznur’un kaleme aldığı ve Türk siyasi tarihinin önemli kaynak eserlerinden "Ülkücü Hareket", kapsamı genişletilerek 9 cilt halinde yeniden basılıyor. Eser, 1948’den 1980’e uzanan dönemde hareketin siyasi, ideolojik ve toplumsal boyutlarını kapsamlı bir şekilde ele alıyor. İlk kez 1999’da 6 cilt olarak yayımlanan ve MHP ile Ülkücü Hareket konusunda başvuru kaynağı niteliğindeki eser, zenginleştirilmiş içeriğiyle yeniden basıldı. Yeni baskıda, hareketle ilgili daha önce yayımlanmamış çok sayıda yazı, makale ve fotoğraf ilk kez gün yüzüne çıkıyor. Eser, 1948’den 1980’e uzanan dönemde hareketin siyasi, ideolojik ve toplumsal boyutlarını kapsamlı bir şekilde ele alıyor. Dündar Taşer, Galip Erdem, Seyyid Ahmed Arvasi ve Gün Sazak gibi hareketin önemli isimlerinin yaşamları ve mücadelelerini de detaylı olarak inceliyor. Türk siyaset, demokrasi ve kültür tarihi programında, yüzlerce yeni belge, bilgi ve fotoğrafın yer alacağı 9 ciltlik ‘Ülkücü Hareket’ isimli eserler etkinliği düzenlendi. Araştırmacı-Yazar Hakkı Öznur programda bir konuşma gerçekleştirdi. “Ülkücülük en güzel dava adamlarında yaşanır” Duygulanmamak ve hüzünlenmemek elde olmadığını söyleyen Öznur, “5 kuşak ülkücüler bir arada. Bakıyorum 58 kuşağı, 68-78-88-98 kuşağı. Her zaman her yerde söylüyorum, yani ülkücülük davaya adanmışlıktır. Ülkücülük en güzel dava adamlarında yaşanır. Ülkücü hareket, vicdan, ilke ve değerler hareketidir. Kendimi bildim bileli Türk milliyetçisiyim. 13 Ocak 1975’te Ülkü Ocakları mektebine adım attık. Duvarlara yazdım, ilk yardım Başbuğ Türkeş, meydanlarda attığım ilk slogan yine Başbuğ Türkeş’tik. Allah’a çok şükürler olsun. Eğer bugün ülkücüysek, Türk milliyetçisiysek bunu ülkücü hareketin kurucu lideri Milliyetçi Hareket’in lideri Başbuğumuz Alparslan Türkeş’e borçluyum. Ruhu şad mekanı cennet olsun” ifadeleri kullandı. “Geleneği olmayan hareketin geleceği olmaz” 1948’den 1980 dönemlerinde siyasi, ideolojik ve toplumsal boyutlarını ele alındığını belirten Öznur, “Geleneği olmayan hareketin geleceği olmaz. Ülkücü hareketin geleneği de var, geleceği de var. Geleceğin yedikleri değil, geleceği ülkücüler yazacak Allah’ın izniyle. Bugünlere kolay gelmedik. Ne bedeller ödedik, binlerce dava arkadaşımız ‘vatanım ha ekmeğini yemişim, ha uğruna kurşun’ diyerek kanımız aksa da zafer İslam’ın gerek. 1980 önceki şehit düşülen 9 arkadaş daraçlarına idame edildi. Başta olmak üzere birçok işkence merkezlerinde ülküdaşlarını işkence hanelerde şehit edildiler. Zulümlere uğradık, 220 ülkücü idamı istendi. Başta başbuğumuz Alparslan Türkeş ve Cennet mekan şehit lider Muhsin Yazıcı olmak üzere 10 binlercesi tutuklandı. Türkiye’nin dört bir yanındaki cezaevlerine işkence hanelerine gönderildik” dedi. Ülkücüler tarihlerini bilmeli, ülkücüler şehitlerini bilmeli diyen Öznur, şunları kaydetti: “Ülkücü hareketin tarihini mutlaka bilmeli. Ülkücü hareketin bir üniversitesi var mı? Yok. Türk dalı kurduğu tarih vakfını kurdu. Hani benim üniversitemiz? Bakın 58 Kuşağı burada. 68 kuşağı burada. Ya şuraya katılanlardan sözlü bir kitap çalışması yapsak ne eserler çıkardık. Ben inanıyorum. Gençlerimize güveniyorum. Her zaman birlikte fitneden, fesattan uzak durun. Ülkücülük hukukuna mutlaka saygılı olun diyor, bu duygu ve düşüncelerle bu programa teşrif eden bütün muhterem misafirlerimizi bu programa katılamayıp dualarla Anadolu’nun dört bir yanına, Avrupa’dan selamlar gönder dava arkadaşlarıma da çok teşekkürler ediyorum. Her zaman her yerde söylediğim gibi ezan susmayacak, bayrak inmeyecek, vatan bölünmeyecek. Yaşasın Türkiye, yaşasın Türk milleti, yaşasın Türk hareket yaşasın.”