KÜLTÜR SANAT - 12 Kasım 2019 Salı 14:05

Denizli’nin tarihi yeniden ayağa kalkıyor

A
A
A
Denizli’nin tarihi yeniden  ayağa kalkıyor

Denizli’nin tarihi değerlerini restore ederek kente kazandıran Denizli Büyükşehir Belediyesi, bugüne kadar onlarca tarihi yapıyı yok olmaktan kurtardı.

Denizli’nin tarihi değerlerini restore ederek kente kazandıran Denizli Büyükşehir Belediyesi, bugüne kadar onlarca tarihi yapıyı yok olmaktan kurtardı.


Restore ettiği tarihi binalarla kentin değerlerine sahip çıkan Denizli Büyükşehir Belediyesi, antik dönemden başlayarak beylikler, Selçuklu, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemine kadar Denizli’nin geçmişine tanıklık eden çok sayıda yapıyı yok olmaktan kurtardı.Denizli merkezin yanında ilçelerdeki tarihi yapılara da sahip çıkan Denizli Büyükşehir Belediyesi bugüne kadar Külahçıoğlu Un Fabrikası, Merzeci Un Değirmeni, Cezmi Ökten Evi, Necdet Ökten Evi, Adil Beştaş Evi, Necdet Bilge Evi, Abdüloğlu Evi, Sürücü Evi, İbrahim Çallı Evi, Denizli Evi, Konyalıoğlu Evi, Hüseyin Yarenli Evi, Balcı Evi, Buldan Tarakçı Evi, Çivril Mavi Ev, Bereketler Su Sarnıcı, Yediler Türbesi, Baklan Hüsamettin Gazi Türbesi, Üzüm Dedesi Türbesi, Tavas Tekke Yaren Ali Dede Türbesi, Tavas Alaman Sarnıcı, Mehmet Gazi Türbesi, Ali Kahya Türbesi ve Şirvani Türbesi restorasyon çalışmaları yaptı.



Kültür turizmine katkı


Bunların yanında Selçuklu, Osmanlı ve Cumhuriyet döneminin izlerini taşıyan İlbade Mezarlığı’nda 12 yıldır kazı ve restorasyon çalışması yapan Denizli Büyükşehir Belediyesi, Anadolu’nun en büyük antik kentlerinden biri olan Ladoikya’nın gün yüzüne çıkarılıp dünya kültür mirasına kazandırılması için de büyük çaba harcadı. 2008 yılında Türkiye’de ilk kez Kültür ve Turizm Bakanlığı ile yaptığı protokolle işletmesini üstlenip, kazı çalışmalarına destek verdiği Laodikya Antik Kenti’nde çalışmalarını sürdüren Denizli Büyükşehir Belediyesi, yaptığı bu yatırımlarla kültür turizmine büyük katkıda bulundu.



Tarihi zaferler unutulmuyor


Denizli’nin geçmişine tanıklık eden çok sayıda yapıyı yok olmaktan kurtaran Büyükşehir Belediyesi, kenti geleceğe taşıyan tarihi günleri de unutmuyor. 15 Mayıs 1919’da Yunanlıların İzmir’i işgal etmesinden 4 saat sonra Müftü Ahmet Hulusi Efendi önderliğinde Türkiye’de ilk kez Denizli’de yakılan milli mücadele ateşini her yıl düzenlediği Milli Mücadele Günü etkinlikleri ile anan Büyükşehir Belediyesi, Denizli sınırları içerisinde yaşanan tarihi zaferleri de göz ardı etmiyor. Denizli Büyükşehir Belediyesi bu kapsamda Anadolu’nun Türk yurdu olmasında büyük önemi bulunan Kazıkbeli Savaşı (7-8 Ocak 1148) ile Miryokefalon Savaşı’nın (17 Eylül 1176) yıldönümlerinde anma törenleri, bilimsel panel ve sempozyumlar düzenleyerek, kentin zaferlerle dolu tarihini gelecek nesillere aktarıyor.



"Tarihe sahip çıkmaya devam edeceğiz"


Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan, göreve geldikleri ilk günden itibaren Denizli’nin tarihi değerlerine sahip çıktıklarını, bu değerleri gelecek nesillere aktarmak için büyük çaba harcadıklarını söyledi. Geçmişi olmayan bir toplumun geleceğinin de olamayacağını vurgulayan Başkan Osman Zolan, şunları söyledi: "Bize bu toprakları yurt eden ecdadımıza sahip çıkıp eserlerini koruyoruz. Çünkü biz ne kadar tarihimize, geçmişimize, köklerimize sahip çıkarsak o kadar güçlü oluruz. Bu nedenle geçmiş ile geleceğimizi buluşturmak zorundayız. Tarihi değerlerimizi yaşatmak adına elimizden gelen tüm desteği bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da vermeye devam edeceğiz."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adıyaman İsias Otel Davası’nda yeni bilirkişi raporu istenmesine karar verildi İsias Otel davasının 2. duruşmasın yeni bilirkişi raporu istenmesine karar verildi. Duruşma sırasında KKTC Başbakanı Ünal Üstel ile sanık avukatı arasında tartışma yaşanırken Üstel, bazı iddialarda bulunan sanık avukatına ‘yalan söylüyorsun’ diyerek tepki gösterdi. Adıyaman 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde, saat 10.00’da başlayan ve saat 18.15’de sona eren duruşmada mahkeme heyetinin ara kararıyla, tutuklu sanıklar Ahmet Bozkurt, Mehmet Fatih Bozkurt ve Erdem Yıldız’ın tutukluluk halinin devamına karar verildi. Tutuksuz sanıklar Efe B., Halil B., Hasan A., Mehmet G., Şule Ö. ve Ulviye B.’nin adli kontrollerin devam etmesine karar verildi. Mahkeme ayrıca, dosyayı yeniden bilir kişi heyetine tebliği edildi. Davanın bundan sonraki duruşmasının 12 Haziran 2024 tarihinde saat 09.00’da görülmesine karar verildi. KKTC Başbakanı Ünal Üstel, sanık avukatına ‘yalan söylüyorsun’ tepkisi 6 Şubat depreminde yıkılan ve 72 kişiye mezar olan İsias Otel davasıyla ilgili duruşmada, KKTC Başbakanı Ünal Üstel ve Sanık Avukatı Fuat Göktaş arasında gerginlik yaşandı. Sanık avukatları savunmasında, Karadeniz Teknik Üniversitesi, Gazi Üniversitesi raporlarına itiraz ederek, usule uygun alınmadığı ve laboratuvarlarda testin düzgün yapılmadığını söyledi. Otel sahibi tutuklu sanık Ahmet Bozkurt’un Avukat Fuat Göktaş, Gazi Üniversitesi’ne gönderilen numunelerin gitmesinden iki gün sonra KKTC’de bulunan Doğu Akdeniz Üniversitesi’yle Gazi Üniversitesi’nin ‘kardeş üniversite’ olduğunu yönünde haberler çıktığını belirtti. Göktaş, bunun yanında Gazi Üniversitesi heyetinin Kıbrıs başbakanıyla görüştüğü yönünde haberlerin servis edildiğini ancak bu görüşmelerin rutin olabileceğini düşündüklerini söyledi. Bunun üzerine salonda bulunan KKTC Başbakanı Ünal Üstel, ziyareti yalanlayarak avukata hitaben, ‘Yalan söylüyorsun, sözlerini geri al’ dedi. Başbakanın bu sözleri üzerine, avukat KKTC’de medyaya yansıyan ziyaret haberini gösterdi. Sanık Avukatı Fuat Göktaş son olarak, çıkan bu haberleri kendisine gösteren müvekkil yakınlarına, ‘Bu ziyaretlerle ilgili olumsuzluk düşünmeyin, bu rutin bir ziyaret olabilir. Bu tür haberlere itibar etmeyin’ dediğini söyledi. Mahkeme Başkanı, salonda yaşanan sözlü sataşma nedeniyle tarafları sakin olmaya davet ederek, mahkemenin düzenini bozdurmayacağını vurguladı. Mahkemede tutuklu sanık Ahmet Bozkurt savunmasında, “Otelimin statiği 14 kata göre yapılmıştır. Otelim 9 kat olarak yapılmıştır. Statiğinde, taşıyıcısında herhangi bir eksiklik olduğunu düşünmüyorum. Ben burayı yap-sat için yapmadım, burayı kendime yaptım. Malzemelerin en iyisini kullandım. Benim buraya yaptığım para ile aynı şekilde iki bina yapabilirdim. Ben malzemeden çalmadım. Adıyaman dördüncü derece deprem bölgesindeyken, ikinci derece deprem bölgesinin şartlarını karşılayacak şekilde otel yaptım. Ben suçsuzum. Suçlamaları kabul etmiyorum. Tahliyemi talep ediyorum” dedi. Tutuklu sanık Mehmet Fatih Bozkurt ise savunmasında, “Otelin yapıldığı yıllarda, 1993-1999 yılları arasında Kıbrıs’taydım. Benim mesleğim otomotiv sektörüdür. Ben suçlamaları kabul etmiyorum. Yüce mahkemenizden tahliyemi talep ediyorum” ifadelerini kullandı. Diğer tutuklu sanık Erdem Yıldız ise, “Ben sadece dekorasyon yaptım. Benden öncekini bilmem. Benden sonra yapılan şeylerle hiçbir ilgim yok. Benim yaptığım musluğun, asma tavanın binanın yıkımında etkisi yoktur” şeklinde konuştu.