ASAYİŞ - 25 Kasım 2024 Pazartesi 14:37

Dikkatsizliği az daha hayatına mal oluyordu

A
A
A

Denizli’de okul çıkışı arkadaşlarıyla kaldırımda yürürken biranda yola inen 5. sınıf öğrencisi, kamyonun altında kalmaktan kıl payı kurtuldu. Çarpmanın ardından kamyonun altına düşen öğrencinin, arkadaşları tarafından çekilip ezilmekten kurtarıldığı anlar güvenlik kameralarına yansıdı.

Olay, Merkezefendi ilçesi Dumlupınar Caddesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgilere göre; okul çıkışı eve giderken arkadaşlarıyla kaldırımda yürüyen Namık Kemal Ortaokulu 5. sınıf öğrencisi B.E.Ö., arkadaşlarıyla sohbet edip ilerlerken bir anlık dalgınlığı sonucu yola indi. Yola indiği anda seyir halindeki kamyonun çarpmasıyla dengesini kaybedip yere düşen 10 yaşındaki çocuk, kamyonun altında ezilmek üzereyken arkadaşlarının çekilip son anda kaldırıma çıkartıldı.

Kamyonun arka tekerleklerinin altında ezilmek üzereyken kurtarılan B.E.Ö., ilk anda göğsüne aldığı darbeyle yaralandı. Arkadaşı ve çevredeki vatandaşların durumu bildirmesi üzerine kaza yerine gelen sağlık ekibi tarafından ilk müdahalesi yapılan çocuk, ambulansla Denizli Devlet Hastanesine kaldırıldı. Kaza sonucu B.E.Ö.’nün vücudunda sıyrıklar ve kaburgasında kırık oluştuğu belirlendi. Tedavisi tamamlanan çocuk taburcu edilirken, kamyon şoförünün yakalanması için çalışma başlatıldı.

10 yaşındaki B.E.Ö.’nün ölümden kıl payı kurtulduğu kaza anı ise bir işyerinin güvenlik kamerasına yansıdı. Görüntülerde çocuğun dikkatsizliği sonucu kaldırımda yürürken bir anda yola indiği, kamyonun çarpması sonucu yere düştüğü ve daha sonrasında yuvarlanan çocuğunun ezilmek üzereyken arkadaşları tarafından kurtarıldığı anlar yer aldı.

Burak İlemin

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana ’Dünya Kebap Günü’nde çocuklar unutulmadı Adanalı kebapçı ‘Dünya Kebap Günü’ nedeniyle çadırlarda yaşayan yüzlerce tarım işçisi çocuğuna kebap ikram etti. Türk mutfak kültürünün vazgeçilmez lezzetlerinden kebap, bir çok çeşidiyle damaklara hitap ediyor. Ancak tescilli Adana Kebap, tüm Türkiye’nin yanı sıra dünya genelinde biliniyor ve lezzetiyle damakları şenlendiriyor.Her yıl 14 Temmuz ise ‘Dünya Kebap Günü’ olarak kutlanıyor.Kimi kebapçı kendi işletmesinde bu günü kutlarken bazı kebapçılar ise sosyal sorumluluk projeleriyle kebap kültürünü yayıyor. Çocukları unutmadı Adanalı kebapçı Uğur Aydın ise ‘Dünya Kebap Günü’ nedeniyle Yüreğir ilçesinde bulunan tarım işçilerinin çocuklarını unutmadı. İş yerinde yaptırdığı yüzlerce kebabı tarım işçilerinin konakladığı çadırlara götüren Aydın, buradaki çocuklara ikram etti.Çocuklar, kebap almak için adeta birbirleriyle yarıştı. İhlas Haber Ajansı’na konuşan kebapçı Uğur Aydın, ‘Dünya Kebap Günü’nde kebaba ulaşamayanlara kendilerinin gittiğini anlatarak, "Adana, tarımın başkenti ve birçok tarım işçisi ilimizde yaşıyor. Bizlerde bugün, burada yaşayanlara, kebap yiyemeyenlere, kebap nedir bilmeyenlere kebabı tattırmak istedik. Ebeveynler bir şekilde şehre gidebiliyor, ancak bir çocuğun buradan şehre gitmesi çok zor. Hiç olmazsa çocuklar kebabın tadına baksın" ifadelerini kullandı. "Vermeden almak Allah’a mahsustur" Bütün esnafların aynı hassasiyeti göstermesi gerektiğine vurgu yapan Aydın, "Esnaf arkadaşlara her zaman söylerim. Vermeden almak Allah’a mahsustur. Rabbim verene daha çok verir. Siz verin onlar yesin, onlar yesin size gelsin, mutlu olsun" dedi. Kebap yiyenlerden Melek Tozum, "Bugün Dünya Kebap Günüymüş. Bilmiyorduk, kebabı çok beğendik. Allah razı olsun" derken Halil Muhammed ise ise kebap yediği için mutlu olduğunu söyledi.
Gaziantep (ÖZEL HABER) "Antep İşi Nakışı" UNESCO yolunda Gaziantep’te geçmişten günümüze kadar genç kızların çeyizlerinde kullandığı "Antep İşi Nakışı" UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi’ne girmesi için geri sayım başladı. Yapımı büyük emek ve dikkat isteyen, kadınlar tarafından bin bir emek ve zahmetle hazırlanan "Antep İşi Nakışı" için dünya çapında yürütülen çalışmalar aralıksız sürdürülüyor. 20’inci Somut Olmayan Kültürel Miras Hükumetler arası Komite Toplantısı’nda değerlendirilmek üzere Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü’nde (UNESCO) aday gösterilen "Antep İşi Nakışı"nın dünya çapında yer alması için son viraja girildi. Gaziantep’te çeyizlerin olmazsa olmazı "Antep İşi Nakışı"nın korunarak gelecek kuşaklara aktarılması, dünyaya tanıtılması ve yenilikçi dokunuşlarla modern tasarımlarda yer alması için yapılan çalışmalar meyvesini verdi. Gaziantep Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın iş birliğinde "Antep İşi Nakışı"nın UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi’ne girmesi için yürütülen çalışmalarda son hazırlıkların yapılması kentte heyecana neden oldu. Yapılan çalışmaların son durumu ve yeni yol haritası için geçtiğimiz haftalarda Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin’in katılımıyla düzenlenen toplantı sonrası heyecanlı bekleyiş başladı. "Antep İşi Nakışı"nın UNESCO yolunda son adıma girilmesi kentte en çok kızları için çeyiz hazırlayan kadınları heyecanlandırdı. Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Sanat ve Meslek Eğitimi Kursları (GASMEK) bünyesinde Güvenevler Halil Karaduman Sanat Merkezi’nde açılan "Antep İşi Nakışı" kursuna katılan kadınlar, çok heyecanlı olduklarını dile getirdiler. Merkezde düzenlenen eğitimlere katılan kursiyer kadınlar, geçmişte çeyizler için ipek, krep ve keten kumaşa ipek ipliklerle işlenen "Antep İşi Nakışı"nın dünya çapında tanıtılmasının ve gelecek nesillere aktarılmasının mutluluğunu yaşıyor. Beyaz kumaş üzerine iplik sayılarak ve çekilerek el emeği ile yapılan Antep İşi Nakışı, çekilmiş ipliklerin beyaz, sarı, krem rengi ipliklerle sarılması ve örülmesi ile ajurları tamamlanırken, kadınların bin bir emek ve zahmetle ilmek ilmek işledikleri nakışlar göz kamaştırıyor. Eski Türk işlemeleri karakterini taşıyan Antep İşi Nakışı’nın işleme tekniklerini bozmadan sim, renkli iplikler ve yardımcı nakış iğneleri kullanarak üretim yapan kadınlar, en küçük kumaşa işledikleri nakış için iki ay zaman ayırıyor. Antep İşi Nakışı’nın Gaziantep için önemli bir değer olduğunu söyleyen usta öğretici Derya Yiğit, bin bir emek ve zahmetle hazırlanan kumaşların kadınların hünerli ellerinde şekillendiğini belirtti. Gaziantep’te genç kızların geçmişte çeyizlerinde kullandığı Antep İşi Nakışı’nın kursiyerler tarafından hazırlanarak kumaşlarda, damatlık ve gelinliklerde yaşatıldığını belirten Yiğit, "Antep İşi Nakışı projesi için çalışıyoruz. İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ile Şehitkamil Halk Eğitim Merkezinin ortak yürüttüğü protokol kapsamında Antep İşi Nakışı kursu düzenliyoruz. İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, Kültür ve Turizm Bakanlığı aracılığıyla bize malzeme temini sağlıyor. Kursiyerlerimize kumaş ve iplik temin ederek istedikleri teknikleri öğreterek kursumuzu sürdürüyoruz" dedi. Antep İşi Nakışı’nın hazırlanması ile ilgili de bilgi veren Yiğit, "Antep İşi Nakışı kumaşın telinin belirli sayılara tabi tutuluyor. Antep İşi Nakışı, desene göre kumaşın telinin çekilerek ipeklerle dokunarak işlenmesi tekniğidir. Meşakkatli bir iştir. Uzun zaman alan bir iştir. O yüzden de değerlidir. O yüzden Gaziantep’te Antep İşi Nakışı sanatına çok önem verilir. Antep İşi Nakışı her genç kızın mutlaka çeyizinde olur. Aynı zamanda pahalıdır. Çünkü küçük bir sehpa parçasına işlenmesi bile en az iki ay zaman alıyor. Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin hanımefendinin UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi’ne almaya çalışıyor. Bu konuda yapılan toplantılarına da davet edildim ve projede yer alıyorum. Biz o çalışmalara da emek vereceğiz. Gereken bilgileri paylaştıkça ona göre çalışmalarımızı sürdüreceğiz" diye konuştu. Kursiyerlerden Berrin Tunca da Antep İşi Nakışı eğitimi aldığını ve kültürlerini yaşatmanın kendilerini çok mutlu ettiğini dile getirerek, "Bu kursta Antep İşi Nakışı sanatının ince tekniklerini öğreniyorum. Kültürümüze katkıda bulunmak amacıyla kursa katılıyorum. Antep İşi Nakışı sanatının tekniklerini öğrenmek için geldik. Boş zamanlarınızı değerlendiriyoruz. Aile bütçemize de katkıda bulunmak istiyoruz" şeklinde konuştu.
Konya Başkan Karabacak: "15 Temmuz kahramanlık destanı unutmayacağız, unutturmayacağız" Konya Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (KONESOB) Başkanı Muharrem Karabacak, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü dolayısıyla yayımladığı mesajında, "Aziz Türk Milletimiz, 9 yıl önce vatan toprağına sahip çıkmıştır. O karanlık gecede, ülkemizde bir daha darbe yapılamayacağı ilan edilmiştir. 9 yıl geçmesine rağmen o gece de yaşananları hiçbir zaman unutmayacağız ve utturmayacağız" dedi. Darbe girişiminin 9. yıl dönümünde açıklama yapan KONESOB Başkanı Muharrem Karabacak, "Aziz milletimiz 9 yıl önce vatanına, bayrağına ve demokrasisine sahip çıkmıştır. 15 Temmuz gecesi, ülkemizde bir daha darbe yapılamayacağını tüm dünyaya ilan etmiştir. Üzerinden yıllar geçse de o karanlık gecede yaşananları asla unutmayacağız, unutturmayacağız" dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısıyla milletin omuz omuza vererek hain darbe girişimine karşı büyük bir direniş sergilediğini belirten Karabacak, şöyle devam etti: "15 Temmuz gecesi milletimiz yeni bir destan yazmıştır. Vatan sevgisiyle dolu yürekleriyle meydanlara çıkan esnaf ve sanatkarlarımız da üzerine düşen görevi canını ortaya koyarak yerine getirmiş, milli bir duruş sergilemiştir. Aziz milletimiz, 9 yıl önce olduğu gibi bugün de aynı kararlılıkla ülkesine ve devletine sahip çıkmaya devam edecektir." Karabacak, açıklamasını şöyle sürdürdü: "Bu kahramanlık destanı, Türk Milletinin vatanına, bayrağına ve demokrasisine olan derin bağlılığının en güçlü kanıtıdır. Geçmişte olduğu gibi bugün de Ahilik kültüründen gelen esnaf ve sanatkarlarımız, ülkesini canı pahasına korumaya devam edecektir. Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacak, hiçbir güç birlik ve beraberliğimizi bozamayacaktır." Başkan Karabacak, mesajının sonunda hain FETÖ terör örgütünü bir kez daha lanetlediklerini ifade ederek, "15 Temmuz şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyor, gazilerimize şükranlarımızı sunuyoruz" diye konuştu.
Ankara 15 Temmuz’da 2 oğlu ve damadını şehit veren 99 yaşındaki Muzaffer Gülşen’in gözyaşları dinmiyor 15 Temmuz hain darbe girişiminin yaşandığı gece Kızılcahamam’dan Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ne 70 kilometre yol giden 3 oğlunu şehit veren 99 yaşındaki Muzaffer Gülşen darbe girişiminin üzerinden 9 yıl geçmesine rağmen acısının hala taze olduğunu söyledi. Ankara’nın Kızılcahamam ilçesinde yaşayan 99 yaşındaki Muzaffer Gülşen, 15 Temmuz darbe girişiminde 2 oğlu ve bir damadını şehit verdi. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ne vatan nöbetine giden Mehmet Gülşen, Hakan Gülşen ve Lütfi Gülşen F-16 savaş uçağından atılan bomba sonucu şehit oldu. Oğullarının şehit düştüğünü bir gün sonra öğrenen Muzaffer Gülşen, İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine, darbe girişiminin üzerinden 9 yıl geçmesine rağmen acısının hala taze olduğunu söyledi. Çocuklarının o akşam evde olduğunu düşündüğünü söyleyen Gülşen, "Ölmüşler. Akşama kadar duymadım, yatsıya yakın duydum. Ağlamanın faydası yok. Ağlamakla, söylemekle günler geçiyor. Gidildiğini duydum ama benim yavrularımın gittiğini duymadım. Hakan çalışıyor dedim, Mehmet dükkanda dedim" şeklinde konuştu. 2 oğlu ve damadının öldüğünü ortanca oğlundan öğrendiğini dile getiren Gülşen, "Anne yanıma otur dedi. Şoklandım. Ağır yaralı geliyorlar dedi. Ben de ağır yaralı gelinir mi ölüm mü var dedim. Allah söyletti. Şuralara kendimi çarptım ama faydası yok" dedi. "Gece bile mezara gittim" Acısının hala ilk gün gibi olduğunu belirten Gülşen, "Acılı gün geçiyor, dayanılmaz ama dayanıyoruz ne yapalım. Allah güç veriyor da dayanıyoruz. 9 yıl olacak bu yıl" diye konuştu. Sık sık kabristana ziyarete gittiğini söyleyen Gülşen, "Gece bile gittim mezara. Oturdum ağlıyordum, söylüyordum ve onlarla konuşuyordum, uyuyakalmışım. Evde sanıyorum kendimi. Gece mezarlığa gidilir mi? Ben duramadım. Konuşun benimle dedim. Ağla bağır söyle, hak olmuyor" ifadelerini kullandı. Evinde oturduğu koltuğun karşısına çocuklarının fotoğrafını koyan Gülşen, orada akşama kadar onları izlediğini ve başka yere oturmadığını kaydetti.