KÜLTÜR SANAT - 08 Ağustos 2020 Cumartesi 12:22

Koyunlar 847. kez Köprübaşından karşıya atlayacak

A
A
A
Koyunlar 847. kez Köprübaşından karşıya atlayacak

Denizli’de, 8 asırdır devam eden Sudan Koyun Atlatma Festivalinin hazırlıklarına başlandı.

Denizli’de, 8 asırdır devam eden Sudan Koyun Atlatma Festivalinin hazırlıklarına başlandı. Bu yıl 847. kez yapılacak olan festival için çobanlar, koyunlarını rengarenk boyayarak sudan atlamaları denemeleri yapıyor.


Denizli’nin Çal ilçesi Aşağıseyit ile Dayılar Mahallesi’ni birleştiren Köprübaşı mevkisinde bu yıl 847. kez düzenlenecek Sudan Koyun Atlatma Festivali, 22-23 Ağustos tarihleri arasında gerçekleştirilecek. Festivale katılacak olan çobanlar, koyunlarıyla beraber antrenmanlara başladı. Koyunları boyayarak yapılan ve renkli görüntülere sahne olan festivale her yıl olduğu gibi bu yılda vatandaşların büyük ilgi göstermesi bekleniyor.


Koyun atlatma festivaline hazırlanan Osman Arslan, “847.’si düzenlenecek olan Çoban Bayramına katılıyorum. Yıllardır babamdan gördüğüm mesleği devam ettirmek istiyorum. Koyunun kuzuyken evladımız gibi büyütüyoruz. O zamandan bu zamana yetiştirip çoban bayramına hazırlamaya çalışıyoruz ve elimizden geldiğince kendimize evlat gibi büyütüyoruz. Sonra her gün gece yaylada beraber olup yanımızda büyütüyoruz ve yatırıyoruz. Bütün günümüzü hemen hemen ona vakit ayırarak geçiriyoruz. Burada hazırlık aşamasında önce denemelerimiz oluyor. Denedikten sonra bayrama hazır mı? Hazır değil mi? ona göre kendimizce biraz daha ilgi göstererek burada yetiştirmeye çalışıyoruz. Bayrama katılım çok güzel oluyor katılım yüksek güzel bir ambiyans var, burada ve her ilden, ilçeden gelen misafirler oluyor, güzel bir yer burası” diye konuştu.



“Pandemi sebebiyle alınan kararlar doğrultusunda izin alınabilirse yapacağız”


Pandemi sebebiyle gerekli makamlardan izin alınabilirse festivalin yapılacağını belirten Çal Belediye Başkanı Fethi Akcan, “Çoban Bayramımızın 847. yılını inşallah bu sene yapacağız. Tabi ki biliyorsunuz ki ülkemizde ve dünyamızda pandemi olayı var ve bu pandemi olayında Valimizin almış olduğu kararlar çerçevesinde izinlerini alabilirsek yapacağız. İzinlerini alamazsak yine biliyorsunuz somut olmayan kültürel varlıklarla da UNESCO’da şu an. Biz bu etkinlikleri bütün çobanlarımızla beraber en azından o geçişlerimizi, atlayışlarımızı tekrar yapacağız. Kendi aramızda ve böylelikle de 847.sini gerçekleştirmiş olacağız. İzin alırsak da tamamıyla yine bütün Türkiye’nin değişik yerlerinden ve dünyanın değişik yerlerden gelen bütün misafirlerimizle beraber bu çoban bayramının sudan koyun geçirme etkinliğini yapmış olacağız” dedi.



Hikayesi duyanları hayrete düşürüyor


8 asırdır devam eden festivalin hikayesini duyanlar ise hayret ediyor. Koyun Atlatma Festivali’nin hikayesini anlatan Başkan Akcan, “Bir tane çoban bir ağa kızına aşık oluyor ve aşkını kavalı ve koyunlarıyla beraber haykırıyor. Yıllarca aylarca devam ederken bir gün istiyor ağanın kızını ama tabi ki ağa çobana vermek istemiyor. Bunun üzerine bu çobanın bu halini gören diğer ağalar da üzülüyor ve diğer ağalar o ağaya gidip diyor ki kızı bu çobana vermeni istiyoruz. Bunun üzerine diğer ağa diyor ki bir şartım var, koyunları bir hafta boyunca tuz yedirecek arkasından Büyük Menderesten koyunları kendisi karşıya geçirecek. Koyunları kavalıyla çağıracak ve ardından koyun dereden su içmeden karşıya geçecek. Eğer geçerse ben kızımı çobana veririm diyor. Tabi çoban bunu kabul ediyor. Günlerce çalışarak koyunlara anlatıyor derdini. O gün geldiğinde bütün ahali toplanıyor ve çoban geldiğinde karşıya geçiyor başlıyor kavalını çalmaya. Tuzu yiyen elçi koyun en öndeki olan ve çobanın can arkadaşı. Elçi koyun başlıyor koşmaya sonra arkasında sürü koşuyor ve Büyük Menderes Nehrine kendisini vuruyor. Şu içmeden karşıya geçip doğrudan çobanın yanına varıyorlar. Bunu üzerine ağa verdiği sözü tutup kızını çobana veriyor” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Yabancı uyruklu kadın insan ticaretinden tutuklandı Samsun’da polis ekipleri tarafından yabancı uyruklu kadınları zorla çalıştırıp fuhşa sürükleyenlere yönelik yapılan operasyonda Kırgız uyruklu kadın ile birlikte 3 kişi yakalandı. Adliyeye sevk edilen yabancı uyruklu kadın tutuklanırken, 2 şahıs serbest bırakıldı. Edinilen bilgiye göre, Samsun Emniyet Müdürlüğü Göçmen Kaçakçılığıyla Mücadele ve Hudut Kapıları Şube Müdürlüğü ekipleri, alınan istihbari bilgiler doğrultusunda yaptıkları çalışma sonucu Kırgız uyruklu M.A. adlı kadının, Özbekistan ve Azerbaycan’dan yasal yollardan kadın getirdiği, Türkiye’de kalış süresi dolan kadınları hasta bakıcılık işinde çalıştırdığı, bu kadınlardan komisyon adı altında para aldığı ve yine söz konusu kadınlara fuhuş yaptırdığını tespit etti. Göçmen polisi, H.G. adlı şahsın M.A. adlı kadının getirdiği kadınlara fuhuş yaptırdığını ve E.Y. adlı şahsın da M.A. ile birlikte kadınları zorla çalıştırdığını ortaya çıkardı. Polis yaptığı operasyon sonucu Kırgız uyruklu M.A. ile Türk vatandaşı E.Y. ve H.G.’yi yakalayarak gözaltına aldı. Polisin operasyonunda 6 kadın kurtarıldı. Kurtarılan 6 mağdur kadının da sınır dışı edilmesi için çalışma başlatıldı. Samsun Emniyet Müdürlüğü Göçmen Kaçakçılığıyla Mücadele ve Hudut Kapıları Şube Müdürlüğünde sorguları tamamlanan M.A. adlı kadın ile E.Y. ve H.G. bugün Samsun Adliyesine sevk edildi. E.Y. ve H.G. savcıya ifade verdikten sonra serbest bırakılırken, nöbetçi mahkemeye ifade veren M.A. adlı kadın mahkemece "insan ticareti" suçundan tutuklanarak Samsun T Tipi Kapalı Cezaevine gönderildi.
Ankara Savunma Sanayii Başkanı Görgün: “Simülasyon teknolojileri dünyada artan bir önem kazandı” Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, "Son yıllarda simülasyon teknolojileri dünyada artan bir önem kazandı. Askeri simülatör ve eğitim sistemleri, pazar büyüklüğü 2022 yılında 9,2 milyar dolar olarak gerçekleşmiş olup, bu rakamın 2027 yılına kadar yıllık bileşik yüzde 5,6 oranında büyüyerek 12,2 milyar dolar seviyesine ulaşması öngörülmektedir" dedi. Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, SİMSOFT ANKARA HAB’da SİMMER adında simülasyon merkezini açtı. Türkiye’nin uzay ve havacılık sanayiine kaldıraç olacak yerli ve yabancı firmaların ve yan sanayi firmalarının bölgeye çekilmesi doğrultusunda kurulan Ankara Uzay ve Havacılık İhtisas Organize Sanayi Bölgesinin (HAB) birinci etabı için çalışmalar 2017 yılının son çeyreği ile başladığını belirtti. Test merkezinin küçük ve orta ölçekli işletmelerin sektöre daha çok dahil edilebilmesi amacıyla kurulduğunu belirten Görgün, "Birinci etabımızda fiili üretime geçen firma sayısı 43 olup, firmalarımız toplam 253 bin metrekare kapalı alanda üretim faaliyetlerini yürütmektedir. Buna ilaveten inşaat faaliyeti aktif olarak devam eden 74 firmamız bulunmaktadır. Yine bugün itibari ile 2 bin 200 kişiye istihdam sağlanmakta olan OSB’mizde inşaatı devam eden sanayicilerimizin de faaliyete geçmesi ile birlikte istihdam sayısının 7 bin 500 olacağını öngörmekteyiz. OSB’mizin her iki etabının da faaliyete geçmesi ile birlikte bölgemiz toplam alanı 700 hektar seviyelerine ulaşacak. Yapılacak toplam yatırım tutarı 3 milyar dolar olacak ve bölgede 20 bin kişiye istihdam sağlanacaktır" diye konuştu. Askeri ve sivil amaçlı eğitim simülatörleri üretilecek Son yıllarda simülasyon teknolojilerinin dünyada artan bir önem kazandığının altını çizen Görgün, simülasyon teknolojilerinin NATO bünyesinde de kritik teknoloji olarak kabul edildiğini dile getirerek, "Askeri simülatör ve eğitim sistemleri pazar büyüklüğü 2022 yılında 9,2 milyar olarak gerçekleşmiş olup, bu rakamın 2027 yılına kadar yıllık bileşik yüzde 5,6 oranında büyüyerek 12,2 milyar dolar seviyesine ulaşması öngörülmektedir. Başkanlığımız tarafından Simsoft firmamıza sağlanan kredi desteği ile bugün açılışını gerçekleştireceğimiz ’SİMMER- Yeni Nesil Simülatör Üretim, Eğitim ve Test Merkezi’nde hava, kara ve deniz platformlarına yönelik askeri ve sivil amaçlı eğitim simülatörlerinin üretimi, donanım entegrasyonu, araştırma ve test faaliyetleri yapılacaktır. Kurulan üretim hattı üzerinde, büyüklüklerine ve tiplerine bağlı olarak 10 adet simülatörün üretimi ve entegrasyonu eş zamanlı olarak yapılabilecektir. Simülatör sistemlerinde yer alan farklı kapasitelerde ve farklı serbestlik derecelerine sahip hareket sistemlerinin tasarım, üretim, entegrasyon ve test işlemleri gerçekleştirilebilecek, özgün yazılım çözümlerinin yanında, donanım ve elektromekanik sistemlerin geliştirilmesi ve üretimi de yapılacaktır" ifadelerini kullandı.