EĞİTİM - 26 Haziran 2025 Perşembe 12:54

Pamukkale Üniversite Hastanesi çalışanları 2. kez iş bıraktı

A
A
A
Pamukkale Üniversite Hastanesi çalışanları 2. kez iş bıraktı

Denizli Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Hastanesinde görevli bir grup sağlık çalışanı, eşit çalışma şartları ve eşit ücret talebiyle 2 saatliğine 2’inci kez iş bırakma eylemi gerçekleştirdi.


Pamukkale Üniversitesi Hastanesinde görev yapan Türk Sağlık İş Sendikası üyesi sağlıkçılar, Mart ayında PAÜ yönetimi tarafından çalışanlar arasında ayrım yapıldığını iddia ederek, yataklı servisler önünde 1 saatlik eylem yapmıştı. Eşit çalışma şartları ve eşit ücret talebiyle PAÜ Hastanesi yataklı servisler önünde 2’inci kez 2 saatlik iş bırakma eylemi gerçekleştiren sağlık çalışanları diğer personeller gibi haftalık 40 saatlik çalışma ve eşit maaş taleplerini yinelediler. PAÜ sağlık çalışanları sloganlar ve pankartlarla seslerini duyurmaya PAÜ Rektörlüğüne duyurmaya çalıştılar.


Eşit iş, eşit ücret eyleminde açıklama yaparak taleplerini bildiren Türk Sağlık İş Denizli İl Temsilcisi Zeki Kılıç, "Burada üretimden gelen gücümüzü kullanarak bir kez daha sesimizi duyuruyoruz. Bu eylemin temel sebebi, Kamu Çerçeve Protokolü’nün üzerinden altı ay geçmesine rağmen hâlâ imzalanmamış olması ve geçtiğimiz haftalarda sunulan zam teklifinin biz emekçileri yok sayan, ciddiyetsiz bir teklif olmasıdır. Pazartesi gününden bu yana yaptığımız basın açıklamaları ve bugün gerçekleştirdiğimiz bu eylem, adalet talebimizin bir sonucudur. Biz bu ülkenin üreten elleriyiz. Mağdur etmek için değil, yaşanabilir bir ücret talep etmek için buradayız. Geçmişte gerçekleştirdiğimiz eylemler karşılıksız bırakıldı. Ancak biz yılmadık. Yine buradayız. Ve iki temel talebimizi yüksek sesle yineliyoruz: 1’inci talebimiz haftalık 40 saatlik çalışma süresi, 2’inci talebiz eşit işe, eşit ücret. Çalışma arkadaşlarımız arasında süregelen ücret adaletsizliğini gidermek sizlerin elindedir. Bizler sorun çıkaran değil, sorunları dile getirip çözüm arayan insanlarız. Rektörümüz, bu sese kulak verin. Sorunlarımızı görün, çözüm için adım atın" ifadelerini kullandı.



Pamukkale Üniversite Hastanesi çalışanları 2. kez iş bıraktı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Erzincan’da kurtlar ahıra girdi: 10 koyun telef oldu, 10 koyun yaralandı Erzincan’ın Otlukbeli ilçesinde kurtların ahıra girmesi sonucu 10 koyun telef oldu, 10 koyun yaralandı. Hayvan sahibi, kurtların yerleşim yerleri için tehdit oluşturduğunu söyledi. Otlukbeli ilçesinde yaşanan kurt saldırısı, hayvan yetiştiricilerini tedirgin etti. İlçede Yasin Yıldırım’a ait ahıra giren kurtlar, 10 koyunu telef ederken 10 koyunu da yaraladı. Edinilen bilgilere göre, kurtlar ahıra girerek kısa sürede büyük zarara yol açtı. Sabah saatlerinde hayvanlarının telef olduğunu gören Yıldırım, yaşanan durum karşısında büyük üzüntü yaşadı. Hayvan sahibi Yasin Yıldırım, kurtların artık insanlardan kaçmadığını belirterek, "Kurtlar köpeklerimizi bile kaçırıp öldürüyor. İnsanlara ve yerleşim yerlerine çok yakınlar. Doğaya salınan ve insanlara alışmış bu hayvanlar yıl boyunca bizim için ciddi bir tehdit oluşturuyor" dedi. Sürü sahibi Yasin Yıldırım açıklamasında şunları söyledi; "Erzincan Otlukbeli Küçük Otlukbeli’nde küçükbaş hayvancılık yapıyorum. 6 yıldır burada hayvancılık yapıyorum. İki senedir, bu son iki senedir bu yırtıcı hayvanlar yani kurtlara karşı mücadele veriyoruz ama mücadelemiz hep yarım kalıyor. Geçen sene iki defa çadırlarıma girdi. Biz bir şekilde uyandık çıkardık, yani üç beş tane telefat verdik. Köpeklerimizi alıp götürüyorlar, geçen sene iki tane köpeğimi götürdü. Şu an gördüğünüz gibi gece girip içeriye girmiş. 10’a yakın hayvanım telef oldu. 10’a yakın hayvanım da içeride, onlar da yaralı yani onların kurtulma şansları da yok. Biz bir türlü bunlara önlem alamıyoruz. Önlem alamamamızın sebebi sopayla kovalıyoruz çünkü bunların avlanması, vurulması yasak. Ama yani biz baş edemiyoruz çünkü meraya gittiği zaman hayvanımız, haftada 3-4 tane hayvanımızı çalıp götürüyorlar. Köpekler baş edemiyor, çok akıllı hayvanlar oldukları için bir tanesi köpekleri alıp götürüyor, bir tanesi çobanı oyalıyor, diğeri de hayvanı alıp götürüyorlar. Yani yaklaşık ben diyeyim, iki yılda benim 200-300 hayvan varlığım yani üç beş üç beş şeklinde katledildi ve öldürüldü. Şu anda gördüğünüz gibi içeride de 15-20 tane hayvanım telef oldu. Yani 10 tane telef oldu, 10 tane de yaralı, onlar da telef olacaklar. Biz buna karşı bir önlem alamıyoruz. Aldığımız önlem şurada, bu sene 3 tane çadır Ankara’dan sipariş ettik. İşte bunlarda sıkıntı yok ama o diğerlerinde maliyetin altında olduğumuz için yani maliyeti çok yüksek olduğu için biz bir türlü yani bunu da seneye artık evvelki seneye bir şekilde toparlamaya çalışacağız ama yetkililerden bir önlem istiyoruz. Yoksa durumumuz kötü çünkü bugün bunu yaptı, yarın bir daha gelecek, öbür gün bir daha gelecek. Şimdi biz de sabahtan akşama kadar hayvanla uğraşıyoruz, akşam da işte yorgun düşüp yatıyoruz. Gece de nöbet tutuyoruz ama bu her gün böyle gidemez." Bölgede benzer olayların sıkça yaşandığını ifade eden Yıldırım, yetkililerden önlem alınmasını talep ederek, hem hayvanların hem de vatandaşların can güvenliğinden endişe duyduklarını sözlerine ekledi.
Trabzon Türk sinemasının usta ismi Hülya Koçyiğit Trabzon’da Türk sinemasının usta ismi Hülya Koçyiğit, "Trabzon Film Festivali" dolayısıyla geldiği Trabzon’da Kadın Yaşam ve İstihdam Merkezi’ni ziyaret etti. Burada atölyeleri gezen Koçyiğit’e Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç’in eşi Arzu Genç eşlik ederken, Koçyiğit, kadınların sergilediği ürünleri hayranlıkla inceledi. Koçyiğit, Karadeniz yöresinin geleneksel ve yöresel dokumaları arasında yerini alan yaklaşık bir asırdan beri kullanılan coğrafi işaretli keşanı dokumaya çalışması dikkat çekti. Koçyiğit, Trabzon’a ilk kez 5 yaşında geldiğini belirterek, "Trabzon’a ilk kez 5 yaşındayken gelmiştim ve ömür boyu birçok kez geldim. O nedenle bu gelişim ilk değil ama Trabzon’da ilk kez bir Film Festivali düzenleniyor. ’İlk’ demek biraz cesaret demek. Dilerim başladığı gibi bol bereketiyle inşallah hem şehrimize hem de sinemamıza çok büyük katkılarda bulunur bu festival. O nedenle bugün buradayım, çok da mutluyum. İyi ki bu seferki gelişimde böylesine faydalı bir mekânı ziyaret etmişim. Her biri birbirinden değerli geleneksel el sanatlarımız burada tekrardan hayat buluyor. Genç kadınlar burada bu mesleği, bu sanatı öğreniyor ve yaşatmaya devam ediyorlar. Bu beni çok gururlandırdı. Hepsinin ellerine, emeklerine sağlık. Burası bir yaşam merkezi. Buradan istifade eden bütün kadınları sevgiyle selamlıyorum. Daha nice nice kadınımızın bu imkânlardan yararlanmasını diliyorum" dedi.