EĞİTİM - 23 Mayıs 2024 Perşembe 10:31

PAÜ, Denizli Tarihi Konferanslarının 6.’ıncısı gerçekleştirdi

A
A
A
PAÜ, Denizli Tarihi Konferanslarının 6.’ıncısı gerçekleştirdi

Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi (İTBF) ve MÜSİAD iş birliğiyle düzenlenen Denizli Tarihi Konferanslarının altıncısı Nihat Zeybekçi Kongre Merkezinde düzenlendi.


Denizli Tarihi Konferanslarının altıncısı “Denizli’de Türk-İslam Dönemi Eserleri” konusunda İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Beyazıt tarafından gerçekleştirildi. Prof. Dr. Beyazıt, Çal bölgesindeki kaya resimlerinden başlayarak 20. yüzyıla kadar Denizli’de var olmuş Türk-İslam dönemi eserlerini sunumunda anlattı. Çardak Han, Ak Han, Hacı Eyüplü Hanı, Tek Kubbeli Camiler, Ahşap Direkli Camiler, Tekkeler, Türbeler, Konaklar, Okullar sunumunda yer aldı. Prof. Dr. Mustafa Beyazıt, Denizli’de Türk dönemine ilişkin çalışmaların ve kazıların yoğunlaşması gerektiğini ifade etti. Sunumun ardından İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yasemin Beyazıt, MÜSİAD Denizli Şubesi Engin Boyacı ve Pamukkale Üniversitesi Prof. Dr. Ahmet Kutluhan kapanış konuşmalarını gerçekleştirdi.


Konferansın kapanış konuşmasını yapan Rektör Prof. Dr. Ahmet Kutluhan şunları ifade etti: “Millet olma bilinci hepimizin üzerinde durduğu bir konu. Bu bilinç belki Denizli’de; Akhan’da ya da Kayı Pazarında saklı. Denizli Tarihi Buluşmalarının benim açımdan en önemli unsuru Denizli’nin çerçevesini çizmiş olmamız. Bu akşam Denizli Tarihi Konferansları sona erdi ama Üniversite olarak ‘Şehirle bütünleşmek’ için şehrin kapısını çalmaya devam edeceğiz. MÜSİAD Denizli Başkanı Engin Boyacı’yı gelecek dönemde Denizli’deki gençlerimizi kapsayan ödüllü yarışmalar düzenlenmesi konusunda ortak proje geliştirmek için iş birliği yapmaya davet ediyorum.”


Etkinliğin sonunda MÜSİAD Denizli Şube Müdürü Engin Boyacı, Rektör Prof. Dr. Ahmet Kutluhan’a, İTBF Dekanı Prof. Dr. Yasemin Beyazıt’a ve Prof. Dr. Mustafa Beyazıt’a hediye takdiminde bulundu.



PAÜ, Denizli Tarihi Konferanslarının 6.’ıncısı gerçekleştirdi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Babalar Günü’nde şehit babalarının buruk bayramı Adana’da şehit babası İzzet Yenier, "Babalar Günü’nde hep oğlum benim yanıma gelirdi, ama şimdi ben oğlumun yanına geliyorum" diyerek oğlunun kabri başında gözyaşlarına boğuldu. Kurban Bayramı’nın ilk gününde şehit yakınlarının ilk durağı şehitlikler oldu. Yakınlarının kabirleri başında Kur’an-ı Kerim okuyarak şehitlik ziyaretinde bulunan aileler, mezarlara çiçek bırakarak dua etti. Aynı zamanda Babalar Günü de olması nedeniyle evlatlarını ziyarete gelen şehit babaları Babalar Günü’nü buruk karşıladı. "Vatan için kendini feda eden aslanlar gibi evlatlarımızı unutmasınlar" 2019 yılında şehit düşen Uzman Çavuş Ali Cenk Yenier’in babası İzzet Yenier, "Babalar Günü’nde hep oğlum benim yanıma gelirdi. Ama şimdi ben oğlumun yanına geliyorum. Bitmiş vaziyetteyiz, acıların en büyüğü. Bundan daha büyük acı olamaz. Hiçbir şeyde gözümüz yok, evladımızı kaybetmişiz. Mekanı cennet olsun. Onsuz hayatın hiçbir tadı yok. Kendimizi hep onun yanında hissediyoruz, hiç ölmemiş gibi davranıyoruz. Her an gelebilir diye düşünüyoruz. Vatan için kendini feda eden aslanlar gibi evlatlarımızı unutmasınlar. Şehit ailelerine ve gazilere sahip çıkılmasını istiyoruz. Topluma mesajımız bu" dedi. "Şehit babası olmak hem gururlu hem hüzünlü" 2018 tarihinde Hakkari’nin Çam Tepe üst bölgesine terör örgütü mensuplarınca gerçekleştirilen saldırıda şehit düşen Piyade Sözleşmeli Er Halil İbrahim Şık’ın babası Bekir Şık ise, "Babalar Günü’nde şehitlikteyiz. Her sene biz burada şehitlerimizi anıyoruz. Çok acıdır bir evlat acısını yaşamak. Allah kimseye nasip etmesin, konuşamıyorum. Çok zor bir sınav. Allah herkese nasip etmez ama şehit babası olmak hem hüzünlü hem de gururlu. Kelimeler boğazımda düğümleniyor, evlat acısı hiçbir zaman yeri doldurulmayacak bir acı. Çok zor. 6 sene oldu. 2018 yılında şehit oldu. Buradan bütün şehitlerimizi anıyorum ve Babalar Günü’nü kutluyorum. Bizleri unutmasınlar. Evlatlarımız bu topraklar için, vatan için, bayrak için, namus için, ezan için şehit oldular. Bunlar olmazsa bir anlamı yok. Ben bir evladımı verdim ama ben de canımı seve seve vermeye hazırım" şeklinde konuştu.