YEREL HABERLER - 20 Mart 2017 Pazartesi 12:42

DÜ’de ‘Çocuk ve Travma Paneli’ düzenlendi

A
A
A
DÜ’de ‘Çocuk ve Travma Paneli’ düzenlendi

Dicle Üniversitesi’nde (DÜ), Psikolojik ve Sosyal Danışma Uygulama ve Araştırma Merkezi (DÜPSAM) tarafından “Çocuk ve Travma Paneli” düzenlendi.

Dicle Üniversitesi’nde (DÜ), Psikolojik ve Sosyal Danışma Uygulama ve Araştırma Merkezi (DÜPSAM) tarafından “Çocuk ve Travma Paneli” düzenlendi.


DÜ Kültür ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen panele akademisyenler ve çok sayıda öğrenci katıldı. Panele konuşmacı olarak katılan Çocuk Psikiyatristi Yrd. Doç. Dr. Serhat Nasıroğlu, ruh sağlığı açısından maruz kalınan savaş, şiddet, cinayet ya da işkencenin psikiyatrik bozukluk riskini arttırdığını belirtti. Mülteciliğin çok zorlayıcı bir yaşam olayı olduğunu belirten Nasıroğlu, tüm yaşadıkları zorluklara ek olarak mültecilerin, onları misafir eden ülkelere yerleştiklerinde yeni inanç sistemlerine, değerlerine ve daha farklı zorlayıcı durumlara uyum sağlamak zorunda olduklarını vurguladı. Nasıroğlu, “Bu evrede mülteci, kapıların arkasından kapandığını bilir. Bu nedenle temel sorunlarından biri doğduğu ülkeye, aile ve arkadaşlarına yönelik bağlarının yeniden tanımlanması olmaya başlar. Mülteci çocuklar, eski ve yeni kültürler arasında iki arada bir derede kalırlar. Yeni aile rolleri ve süreçleri ise, yeniden yerleşimi zorlaştırmaktadır. Yeni yerleşim yerinde uyum sağlamada ise, ideolojik bağlılık veya gelinen kültürden bilinen bağlantılar ve tanıdıklar yardımcı rol üstlenmektedir. Bu bağlamda eğitimin tek başına çok önemli bir koruyucu faktör olduğu bilinmektedir” dedi.


DÜPSAM Müdürü Klinik Psikolog Yrd. Doç. Dr. Özlem Tolan ise, Psikolojik ve Sosyal Danışma Uygulama ve Araştırma Merkezi bünyesinde psikoloji ile ilgili konularda panel, seminer ve sempozyum türü etkinliklerin daha sıklıkla düzenleneceğini belirti. Tolan, çocukluk döneminin çok özel ve önemli bir gelişimsel dönem olduğunu belirterek, travmanın ne olduğu, insan ve doğa kaynaklı travmalar, travmanın çocuk ruh sağlığı üzerindeki etkilerine değindi. Tolan, çocukluk dönemi ihmal ve istismar kavramları, cinsel istismarın çocuklar üzerindeki etkileri ve istismarla ilgili önleme ve koruma çalışmaları bağlamında bilgiler verdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Filistin Dayanışma Platformu, İsrail’in Refah’ta başlattığı saldırıyı Ankara’da protesto etti Ankara’da bulunan Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla İsrail’in başlattığı saldırıyı protesto etmek için Amerikan Büyükelçiliği önünde toplandı. İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının ardından 1 buçuk milyona yakın Gazzeli, Refah kentine sığınmıştı. İsrail’in Refah kentine yönelik başlattığı hava saldırısının ardından Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla saldırıyı kınamak için Ankara’da bulunan Amerikan Büyükelçiliği önünde çeşitli sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte İsrail’i protesto etti. Elçilik binası önünde toplanan kalabalık, İsrail’i protesto etmek için "İnsanlık onuru siyonizmi yenecek" ve "Susma haykır soykırıma hayır" sloganları attı. Öte yandan kalabalık, İsrail askerleri tarafından Kudüs’te öldürülen Hasan Saklanan’ı ise rahmetle anmayı unutmadı. Grup adına basın açıklamasında bulunan Zeynel Abidin Özkan, İsrail’in Gazze’ye yönelik düzenlediği saldırıların ardından Refah sınır kapısına sığınan yaklaşık bir buçuk milyona yakın Gazzeli’nin 214 gündür açlıkla boğuştuğuna dikkati çekti. "Soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar" Refah’a başlatılan saldırılarla birlikte bölgede can güvenliği sorununun da başladığının altını çizen Özkan, “214 gündür dünyanın gözü önünde Filistin’de kardeşlerimiz İsrail soykırımına maruz bırakılıyor. Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde devam eden yargılamalara; İsrail, lobi faaliyetleriyle tüm ülkelere müdahale ettirmeye ve İsrail yetkililerinin ceza almaması için bir çaba içerisine girdi. Hepimiz gördük ki aslında adalet İsrail için varmış ve tüm ülkeler de İsrail’in soykırımını desteklemek için çalışıyormuş. Bugün ortaya çıkan belgelerde görüldü ki Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde İsrail’in soykırımına ortak olan yöneticilerinin ceza almamasına yönelik baskı içeren mektuplar mahkemeyi köşeye sıkıştırmak adına kullanılıyor. Biz inanıyoruz ki hem mahkemede görülen davada hem de Güney Afrika’da devam eden davada soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar” ifadelerini kullandı.