EĞİTİM - 08 Eylül 2017 Cuma 13:06

Diyarbakır’da ’Okul Güvenliği’ toplantısı

A
A
A
Diyarbakır’da ’Okul Güvenliği’ toplantısı

Diyarbakır’da düzenlenen okul güvenliği toplantısında konuşan Vali Hasan Basri Güzeloğlu, "Yasadışı örgütlerin, her türlü terör örgütü ve uzantılarının, ideolojik yansımalarının ve faaliyetlerinin öğrencileri hedef almasına asla izin verilmeyecek" dedi.

Diyarbakır’da düzenlenen okul güvenliği toplantısında konuşan Vali Hasan Basri Güzeloğlu, "Yasadışı örgütlerin, her türlü terör örgütü ve uzantılarının, ideolojik yansımalarının ve faaliyetlerinin öğrencileri hedef almasına asla izin verilmeyecek" dedi.


Diyarbakır’da Okul Güvenliği toplantısı yapıldı. Valilik toplantı salonunda, Vali Hasan Basri Güzeloğlu başkanlığında yapılan toplantıya, Büyükşehir Belediyesi Başkanı Cumali Atilla, Emniyet Müdürü Tacettin Arslan, Milli Eğitim Müdürü Hasan Aslan, Müftü Burhan İşliyen ile kamu kurum ve kuruluşlarının müdürleri katıldı. Toplantıda konuşan Vali Güzeloğlu, 2017-2018 eğitim ve öğretim yılında Diyarbakır’da bin 631 okulda 13 bin 962 derslikte 440 bin öğrencinin eğitim ve öğretime başlayacağını ifade etti. Bu derece yoğun bir öğrenci kitlesinin Diyarbakır ve Türkiye için çok önemli bir sayı olduğunu belirten Güzeloğlu, öğrencilere 19 bin 937 öğretmenin eğitim hizmeti sunmak üzere görevde olacağını kaydetti.



"Sorun yaşanmaması temel önceliğimizdir"


Diyarbakır genelinde 3 bin 168 yerleşim biriminden 70 bin 293 öğrencinin 5 bin 522 araç ile 351 okula taşınarak taşımalı eğitim kapsamında eğitim ve öğretime başlayacağını anlatan Güzeloğlu, "Bu noktada Milli Eğitim Bakanlığımızca ilimize gönderilen ve öğrencilerimize dağıtılmak üzere yaklaşık 6 milyon 500 bin ders kitabı da dağıtılmaya esas çalışmaları tamamlandı. Anne babalarının bize emanet ettikleri en değerli varlıklarını en güzel bir şekilde hem eğitmek hem de yetiştirmek bizim temel ve asli vazifemizdir. Gitmek için can atılan, her bir an ve zamanı orada geçirmenin unutulmayan bir yer olmasını sağlamak zorunda ve sorumluluğundayız. Eğitim sistemimizin temeli olan özgüveni yüksek, milli ve manevi değerlerine haiz, çağı anlayan ve dünyayla rekabet edebilecek bir bilgi boyutuna ulaşan bireylerin okullarımızda yetişmesi önceliğimizdir. Çocuklarımızın sadece okulda değil, evinden okula kadar trafik ve seyir süresi, okul çevresi dahil güvenliklerinin sağlanması açısından en ufak bir sorun yaşanmaması temel önceliğimiz. Bu noktada tüm ülkede olmak üzere ilimizde de her okulumuz için ve bu okulla ilgili bütün bu süreçteki sorumlulukları gerçekleştirmek üzere güvenli eğitim koordinasyon görevlileri her bir okul için görevlendirildi. Güvenli eğitim koordinasyon görevlisi bu okulun çevresindeki risk faktörlerinin ortadan kaldırılmasının gerekliliğini değerlendirecek. Bu noktada gerekirse diğer kurum ve kuruluşlarımızla iş birliği ve karşılıklı görüşme gerçekleştirecek. Haftalık, aylık ve dönemsel raporlar sunacak. Bu noktada çocuk, asayiş, narkotik ve trafik şubemiz dahil bütün şubelerimiz gerekli tüm değerlendirmeleri ifa edecek. Okulların çevresinde okulla ilgili olmayan, eğitim ve öğretim hayatında görevli olmayan hiç kimsenin bulunmamasını sağlayacağız. Bu konuda okulların çevresinde çok büyük bir özenle, çocuklarımızın okula geliş, servisten iniş, okul bahçesinden geçiş dahil bütün bu alanlarını denetleyeceğiz, yöneteceğiz. Hiçbir şekilde sabah evinden okula sevinciyle çıkan çocuğumuzun bu sevincini ve okulla buluşmasının önündeki en ufak bir olumsuzluğun yaşanmaması temel hedefimiz olacak" dedi.



"Okul çevrelerindeki metruk binalar yıkılacak"


Okul çevrelerindeki metruk binaların yıkılacağını dile getiren Güzeloğlu, "Okul çevrelerindeki metruk binaların yıkımı ve oluşabilecek olumsuzlukların bertaraf edilmesi kesin kararlılığımızdır. Belediye başkanlarımızla görüştük. Bu binaların hem yıkılması hem de okul çevresinden uzaklaştırılması bu yıl ki hedefimizdir. Yine okul çevresinde sigara, alkol ve benzeri satış yerlerinin olması mümkün değil. Bu mesafelerin yasal sınırlarının dışında da olsa çocuklara satışı yasak olan maddelerin satışının denetlenmesi çok kesin ve kararlı bir şekilde uygulamaya geçecek. Bu noktada en ufak bir tespit bile çok ağır bir şekilde idari, cezai ve adli yaptırıma konu edilecek. En büyük güvencemiz ve geleceğimiz olan çocuklarımızın sağlığını, beyni ve bedeni gelişmesini yok edecek bu tip zararlı alışkanlıkların ve zararlı maddelerin okul çevreleri ile ilişkisi nerede olursa olsun kesilecek. Ticaret ve Sanayi Odamız ve esnaf odamızdan çok yüksek bir duyarlılık beklediğimizin altını bir kez daha çizmek istiyorum" diye konuştu.



"Terör örgütlerinin öğrencileri hedef almasına izin verilmeyecek"


Çocukların ruhsal ve bedensel gelişimlerini olumsuz yönde etkileyecek her türlü yasa dışı örgüt, ideoloji ve faaliyetlerinin eğitim kurumlarında asla bulunamayacağını aktaran Güzeloğlu, şunları kaydetti:


"Bu unsurların hiçbir şekilde yansıması, çocuklarla buluşması, çocuklarımıza bir anlamda bir konu yapılmasına izin verilmeyecek. Yasa dışı örgütlerin, her türlü terör örgütünün uzantılarının, ideolojik yansımalarının ve faaliyetlerinin öğrencileri hedef almasına asla izin verilmeyecek. Bu konuda devletimizin kararı açık ve nettir. İnternet ve elektronik oyun salonlarının ders saatlerinde öğrenci bulundurmaması esastır. Bu noktada alınmış idari kararlar ve yasal zorunluluklar var. Ders saatleri dışında da yaş sınırlamasına uymak zorundalar. Çocuklarımızın gelişimini olumsuz etkileyecek, istismar edecek hiçbir şeyin bize izahı yapılamaz. Tespit edildiği takdirde en ağır idari ve cezai yaptırımlar uygulanacak. Çocukların girmesinin yasak olduğu kafe, bar ve umuma açık yerlere işletme sahiplerinin çok büyük bir duyarlılığı ve sorumluluğunu bekliyoruz. Kamuya açık alanlarda öğrencilerin madde bağımlılığı ve diğer zararlı tüm alışkanlıklara karşı korunması için sıkı denetimler yapılacak. Motosikletli polis timlerimiz ve narkotik suçlarla mücadele birimlerimiz okulların açılmasıyla birlikte bu noktada yoğunlaşacaklar ve özel narko tim logolarıyla tanınırlıklarını ortaya koyan bir ekip çalışmasıyla çocuklara dönük böylesine bir sorumluluğu ve farkındalığı arttıracaklar. Eğitim kurumları ve tesislerine 200 metre mesafede gerçekleşen suçlarda cezalar yarı oranında arttırılıyor, ağırlaştırılıyor. Bunun hem uygulanacağını hem de cezai yaptırımlar açısından önemli bir unsur olacağı noktasında paylaşmak istiyorum. Özellikle okullar ve çevremizde mevcut tüm kamera sistemlerimiz bu yıl arttırılacak. Bütün okullarımız kent yönetim sistemine kamera ile entegre edilerek, 24 saat okulun çevresi ve güzergahları izlenecek ve denetlenecek. Büyükşehir belediyemizin de katkılarıyla öncelikli olan okullarımızdan başlayarak kamera sayımızı arttıran ve çoğaltan planlamaya başladılar ve birçok okulumuzda takılıyor ve takılmaya devam ediyor. Çocuklarla ilgili alanlarda çalışan bütün herkesin genel bilgi kontrolleri, kişisel anlamda geçmiş ilişkileri, sağlıklı olup olmadıkları dahi her boyutuyla incelenecek. Okul servis araçlarından, orada çalışan şoförler, görevli hostesler, kantin görevlilerine kadar bütün bu alanlardaki görevliler, bütün boyutlarıyla değerlendirilecek. Çocuklarımıza kötü örnek olacak, yanlış bir model olacak kişilere izin verilmeyecek. Bir kişi yasak olmayan alanlarda sigara içebilir ama okul ve eğitim hayatının hiçbir noktasında çocukların karşısında böyle bir şey gerçekleştirme şansına sahip değildir ve olmayacak. Çocuklarımızı taşıyan ne servis şoförü ne okul içi görevlileri böyle bir şeye asla izin vermeyeceğiz. Kantinlerde çocukların gelişimini olumsuz etkilemeyecek, sağlıklı ve doğal ürünlerin satılması bu yıl çok önem ve özenle üzerinde durduğumuz bir konu olacak. İlgili kurumlarımız denetimi gerçekleştirecekler. Okulların başlamasıyla birlikte servis araçlarıyla güvenli bir şekilde okula gelmeleri ve evlerine dönmeleri trafik ekiplerimiz tarafından çok yakından takip edilecek. Okul servis araçları bu anlamda bütün detaylarıyla çok sık denetlenecek. Bir bütün olarak baktığımızda 2017-2018 eğitim ve öğretim yılında bizlere emanet edilen 440 bini aşan öğrencimizi güvenli bir şekilde yarınlara hazırlamanın heyecanı, çabası ve gayreti içerisindeyiz.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Gölbaşı’nda ata tohumları toprakla buluştu Gölbaşı Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü’nce üretilen yerli ata tohumları, Belediye Başkanı Yakup Odabaşı’nın da katıldığı programda toprakla buluştu. Gölbaşı Belediyesi, yerli ve milli ata tohumlarına sahip çıkıyor. Her yıl olduğu gibi bu yılda Park ve Bahçeler Müdürlüğü tarafından üretilen ata tohumları, Belediye Başkanı Yakup Odabaşı ve Şehit Hakan Can TOKİ Anaokulu öğrencilerinin katıldığı ‘Ata Tohum Serpme Programı’nda toprakla buluştu. Yerli tohum geleneğini yeniden canlandırmak amacıyla Gölbaşı Belediyesi serasında üretilen tohumların ekimi sırasında Odabaşı, çocuklarla tek tek ilgilendi. Programda domates, biber, salatalık tohumlarının ekimi gerçekleştirildi. Belediye Başkanı Odabaşı yaptığı konuşmada, “Belediye olarak teknolojinin nimetlerinden yararlanırken, geçmişimizi de unutmuyoruz. Bu tohumlar bize atalarımızın emaneti. GDO’suyla oynanmamış, yerli ve milli tohumlar. Bu tohumları müdürlüğümüzün serasında fide haline getirip vatandaşlarımıza dağıtıyoruz. Vatandaşlarımızın sağlıklı ürünler tüketmesini sağlıyoruz. Biz kültürümüze sahip çıkıyoruz. Bu tohumları gelecek nesillere aktarmak için de koruma altına aldık. Bugün çocuklarımızın tohumları toprakla buluşturduğu anlarda yaşadıkları heyecana tanık olduk. İnşallah geleceğin ziraat mühendisleri, bakanları bu çocuklarımızın arasından çıkacak. Onların da bu ata tohumlarına sahip çıkacağına inancımız tam" dedi. Odabaşı, etkinliğe katılan çocuklara hediyeler de verdi. Program hatıra fotoğrafının çekilmesinin ardından sona erdi.
Sivas Doktorlar bildiri yayınladı: “Gazze’de yaşanan işgali ve soykırımı reddediyoruz" Suşehri Devlet Hastanesi çalışanları, İsrail’in Gazze halkına yaptığı katliamlara dikkat çekmek amacıyla hastane önünde toplanıp bildiri okuyarak, açılan dövizlerle Gazze halkına destek verdiler. Suşehri Devlet Hastanesi binası önünde gerçekleştirilen eyleme Suşehri Devlet Hastanesi hekimleri ve çalışanlar katıldı. Suşehri Devlet Hastanesi Diş Hekimlerinden Merve Matur’un Gazze zulmüyle ilgili okuduğu bildiride, “ İsrail’in 2023 Ekim ayında Gazze Şeridi’ne yönelik önce hava saldırıları, ardından kara harekatı şeklinde işgal girişimi 5 ayı aşkın süredir şiddeti tırmanarak sürüyor. Bu süreçte çok sayıda çocuk, kadın, yaşlı ve sivil hayatını kaybetti. Ayrıca halkın önemli bir kısmı göç etmeye zorlandı. İsrail savaş hukukunu tamamen ayaklar altına alarak dokunulmazlığı olan hastaneler, sağlık kuruluşları, ibadethaneler gibi özel mekanlara da saldırılarda bulundu. Dünya halklarının ve onurlu insanların aylardır seslendirdiği üzere bizde Gazze’de yaşanan işgali ve soykırımı reddediyor, her zaman Gazze halkının yanında olduğumuzu beyan ediyoruz’’ dedi. “İşgalci İsrail insanlık tarihinde hiç görülmemiş suçlara imza atıyor” İşgalci İsrail’in insanlık tarihinde hiç görülmemiş suçlara imza attığını söyleyen Uzman Doktor ve Psikiyatri Uzmanı Mücahit Gökduman, “Burada İsrail’in yatığı insanlık dramına ve soykırıma dikkat çekmek için toplandık. Filistin toprakları, yağmalanıyor, işgal ediliyor, insanlar acımasızca öldürülüyor. İşgalci İsrail insanlık tarihinde hiç görülmemiş suçlara imza atıyor. Gazze’de çalışan sağlık çalışanlarının hepsi bu durumdan etkilenmiş durumda. Gazze’de gözyaşı var, kan var, zulüm var fakat sabır da var, direniş de ve tevekkül de var’’ dedi. Yapılan açıklamaların ardından sağlık çalışanları görev yerlerine dağıldı.
İstanbul Yetkilendirilmiş Yükümlü Sertifika belgesi olan firmalar bunlara dikkat Uluslararası ticarette gümrük süreçleri ve Yetkilendirilmiş Yükümlü Sertifikası (YYS) yerinde izleme konusunda açıklamalarda bulunan Gümrük Müşaviri Barış Çakır, “YYS belgesine sahip olan firmaların bu belgeyi güncel ve sürdürülebilir kılmaları son derece önemlidir. Özellikle belirli aralıklarla yapılan yerinde izleme ve saha denetimleri, firmaların belgeyi güncel tutmaları ve uyum sağlamaları açısından hayati bir rol oynamaktadır” dedi. Asset GLI Risk ve Yasal Uyum Koordinatörü Barış Çakır, uluslararası ticarette gümrük süreçleri ve YYS yerinde izleme konusunda açıklamalarda bulundu. Dünya genelinde dış ticaret, sürekli değişen dinamiklerle karşı karşıya kaldığını belirten Çakır, “Her ülkenin güvenlik endişeleri, politik duruşları ve potansiyel tehditler ticaretin düzenlenmesinde ve denetlenmesinde sürekli yeni düzenlemelerin gündeme gelmesini sağlıyor. Bu durum, gümrük düzenlemelerinin ve uluslararası ticaretin belirleyici unsurlarının sürekli gözden geçirilmesini gerektiriyor” dedi. “Belgenin güncel tutulması hayati bir rol oynamakta” Çakır, “Son yıllarda, uluslararası ticarette artan güvensizlik ortamı, ticaretin emniyet ve güvenlik önlemlerini daha da ön plana çıkardı. Bu çerçevede, Ticaret Bakanlığı tarafından 2013 yılında başlatılan ve ülkemizde Yetkilendirilmiş Yükümlü Sertifikası (YYS) olarak bilinen uygulama, ticarette kolaylaştırma ve daha az denetlenme hakkı tanımakta ve ticaretin hızlanmasını amaçlamaktadır. Ancak, YYS belgesine sahip olan firmaların bu belgeyi güncel ve sürdürülebilir kılmaları son derece önemlidir. Özellikle belirli aralıklarla yapılan yerinde izleme ve saha denetimleri, firmaların belgeyi güncel tutmaları ve uyum sağlamaları açısından hayati bir rol oynamaktadır” diye konuştu. “YYS başvuru belgelerinin tekrar ibrazı kritik bir adımdır” Çakır, yerinde izleme ve saha denetimi sürecinde, firmaların ilk olarak sunmuş oldukları başvuru formlarının güncel versiyonlara uygun olması gerektiğini ifade ederek, “Ayrıca, yazılı usullerin uygulanması aşamasında, firmaların tesis bilgilerinin güncel ve eksiksiz olması büyük önem taşımaktadır. YYS başvuru belgelerinin tekrar ibrazı da kritik bir adımdır. Başvuru sırasında sunulan belgelerin, YYS şartlarını karşılayıp karşılamadığı kontrol edilmekte ve güncel halleriyle tekrar sunulması istenmektedir. Bu süreçlerin yönetilmesinde, bölge müdürlüklerinin başvuru ve inceleme süreçleri oldukça kritiktir. Belgelerin eksiksiz ve uyumlu olması için bölge müdürlükleri tarafından detaylı kontroller yapılmaktadır. Eğer eksik bilgi veya belge tespit edilirse, firmadan bu eksikliklerin giderilmesi talep edilir” şeklinde konuştu. “Belgenin sürdürülebilir kılınması, ticaretin güvenilir bir şekilde devam etmesini sağlayacaktır” Genel Müdürlük incelemesi ise sürecin en kapsamlı noktasını oluşturduğunu söyleyen Barış Çakır, “Ek-2 soru formu ve diğer yazılı beyanların uyumluluğu Genel Müdürlük tarafından titizlikle incelenir. Eksik bilgi veya belge tespit edilirse, firmadan eksikliklerin giderilmesi talep edilir ve süreç bu şekilde devam eder. Son olarak, saha denetimi aşamasında müfettişler tarafından fiziki şartların incelenmesi ve değerlendirilmesi büyük önem taşır. Bu süreçte, yazılı beyanlarla fiziki şartların uyumlu olup olmadığı kontrol edilir ve sürecin sonlandırılmasına karar verilir. Ticarette kolaylaştırma ve hızlanma adına büyük öneme sahip olan YYS statüsü için süreçlerin profesyonellerce yönetilmesi ve belgenin sürdürülebilir kılınması, ticaretin güvenilir bir şekilde devam etmesini sağlayacaktır” ifadelerini kullandı.
İstanbul Münevver Karabulut’un babası, Cem Garipoğlu’nun otopsi fotoğraflarını yorumladı Süreyya Karabulut, otopsi raporlarında yer alan fotoğrafların Garipoğlu’na ait olduğu konusunda şüpheleri olduğunu söyledi. Cem Garipoğlu tarafından katledilen Münevver Karabulut’un babası Süreyya Karabulut, 10 yıl sonra ortaya çıkan otopsi fotoğrafları hakkında ilk kez konuştu. Sunuculuğunu Nur Tuğba Namlı ve Hakan Ural’ın yaptığı, Kanal D’nin sevilen programı “Neler Oluyor Hayatta”nın bugünkü son bölümünde çok konuşulacak bir telefon bağlantısı gerçekleştirildi. “Fotoğraflara inanmıyorum” Süreyya Karabulut, otopsi raporlarında yer alan fotoğrafların Garipoğlu’na ait olduğu konusunda şüpheleri olduğunu söyledi. Dava sürecinde adli tıp kurumunda yapılan şaibeli işlemlere dikkat çekerek şunları söyledi: “Fotoğraflarla bu iş olur mu? Fotoğraflarla bu iş olmaz. Dublörünü yapar yollarlar. Geçmişte adli tıp kurumunda uğradığım haksızlıktan sonra, ben nasıl odur diyeyim yani. İnanmıyorum. Kumpasın içindeyim.“ “Mezarın açılmasını istiyorum” Fotoğraflarla şüphelerinin giderilmediğini söyleyen Süreyya Karabulut, mezarın açılması gerektiğini şu sözlerle dile getirdi: “İşi ört bas etmek isteyen güçlü bir aile var karşımda. Ben nasıl inanayım, nasıl güveneyim? Bir an önce mezarın açılmasını talep ediyorum. Ben fotoğraflardan tatmin olmadım. Mezarın açılmama kararındaki ısrar, beni daha da şüpheye düşürüyor. İlahi adalet diye bir şey var. Er ya da geç adalet yerini bulacak. Mezarın açılması için mücadele etmeye devam edeceğim.“