GENEL - 15 Kasım 2017 Çarşamba 11:35

Irak’taki deprem Türkiye’yi etkileyebilir

A
A
A
Irak’taki deprem Türkiye’yi etkileyebilir

Geçtiğimiz pazar günü Irak’ta meydana gelen ve 500’ün üzerinde insanın hayatını kaybettiği 7,3’lük depremin geçmişte Lice, Hakkari ve Van’da meydana gelen deprem zonlarının üzerinde olduğu bildirildi.

Geçtiğimiz pazar günü Irak’ta meydana gelen ve 500’ün üzerinde insanın hayatını kaybettiği 7,3’lük depremin geçmişte Lice, Hakkari ve Van’da meydana gelen deprem zonlarının üzerinde olduğu bildirildi. Uzmanlar, tıpkı Irak’ta olduğu gibi İstanbul’da da 7’nin üzerinde deprem beklediklerini fakat zamanını bilemediklerini kaydetti.


Irak’ın güneydoğusunda yer alan Süleymaniye ve Halepçe kentlerinin kesiştiği noktada geçtiğimiz günlerde 7.3 büyüklüğünde deprem meydana gelmiş, olayda 500’den fazla insan hayatını kaybetmiş, binlerce kişi de yaralanmıştı. Büyüklüğü nedeniyle deprem başta Diyarbakır olmak üzere Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde şiddetli bir şekilde hissedilmiş, vatandaşlar büyük bir telaş içinde evlerini terk etmişti.


Irak’ta yaşanan depremle ilgili İHA muhabirine açıklamalarda bulunan Dicle Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Maden Mühendisliği Bölümü Genel Jeoloji Anabilimdalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. M. Şefik İmamoğlu, Irak’taki depremin yeri konusunda net bekledikleri bir deprem olmadığını söyledi. Sismik çalışmaların olmaması nedeni ile orada deprem olunabileceğinin unutulduğunu kaydeden Yrd. Doç. Dr. İmamoğlu, bu zonun normal Kuzey Anadolu ve Doğu Anadolu fay hatları kadar hareketli bir durumda olmadığını dile getirdi. Kıta kabuğu nedeni ile Arabistan plakasının sürekli kuzeye doğru hareket halinde olduğunu dile getiren Yrd. Doç. Dr. İmamoğlu, bu hareketin de yılda 24-26 milimetre arasında değiştiğini, bu derecede olan bir hareketliliğin sürekli Bitlis-Zagros kenet kuşağı üzerinde büyük bir enerjinin birikmesine neden olabildiğini vurguladı.



“Bu zon üzerinde son yüzyılda çok büyük depremler meydana geldi”


Toplanan enerji nedeniyle son yüzyıl içerisinde bu zon üzerinde çok büyük can ve mal kayıplarına neden olan pek çok büyük depremler meydana geldiğini vurgulayan Yrd. Doç. Dr. İmamoğlu, şöyle devam etti:


“Bunların en önemlileri, Türkiye’de Lice fay zonu bile bu kenet kuşağına bağlı olarak oluşan bir depremdi. 1930’da Hakkari’de 7,2 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Bölgenin sıkışmanın tektonik yapısına bağlı olarak meydana gelmiş olan ve bindirme faylarına bağlı gelişmiş olan deprem nedeni ile Van Erciş depremi meydana geldi, bu depremler bu zon üzerindeki depremlerdir. Pakistan’da 8,1 büyüklüğündeki depremde bu zon üzerindedir. Bütün bu depremler insanların yoğun olarak ikamet ettiği alan üzerinde meydana geldi. Bu da çok hatırı sayılı bir depremdir, 7,3 çok hatırı sayılı bir depremdir. Hiçbir depremin sevindirici tarafı yoktur ancak şunun teselli edici bir yanı vardır. İnsanların yoğun olarak yaşadığı alanda değildir.”



“Türkiye’de 5-6 yılda bir büyük depremler oluyor”


Irak’taki depremin bir şeyi koparıp serbest hale getirmesinin enerjiyi yan tarafa biriktireceğine dikkat çeken Yrd. Doç. Dr. İmamoğlu, şu ifadeleri kullandı:


“Yan tarafa biriktirmesi de yavaş yavaş bizim Hakkari’nin güneyine doğru devam edecek bir durum söz konusu olabilir, o taraflarda beklenebilir. Ya da daha güney taraflarında yine aynı şekilde devam eder. Kuzey Anadolu fay hattı üzerinde zaten birkaç yılda bir büyük depremler oluyor, Doğu Anadolu fay hattı üzerinde yine aynı şekildi. Türkiye’de biz baktığımız zaman 5-6 yılda bir büyük bir depremin olduğunu görüyoruz. Sonuçta o bölgeye göre depremselliğimiz biraz daha yüksektir.”



“Büyük depremler bazı büyük depremleri tetikleyebilir”


Irak’ta meydana gelen depremin olduğu zonun sürekli deprem beklenen bir zon olduğunu bildiren Yrd. Doç. Dr. İmamoğlu, “O bölge üzerinde yeri net olarak bilinmeyen, tespit edilmeyen ama bölgenin üzerinde sürekli deprem beklediğimiz genel zon üzerinde deprem beklediğimiz bir zondur. İstanbul’da çok eski dönemde, tarihi dönemlerde İstanbul’un özel durumu, konumu nedeni ile sürekli göz önünde bulundurulan bir nokta. Sadece yeri de belli, yaklaşık büyüklüğü de tespit edilebiliyor, fakat ne zaman olacağı ile ilgili net bir şey söylenemiyor. Yani 7’nin üzerinde 7,4-7,6 üzerinde olması bekleniyor. Irak’taki deprem İstanbul’daki depremi tetiklemez. Böyle bir şey söz konusu değil ama sonuçta büyük depremler bazı diğer depremlerin hafifte olsa oynatma imkanları olabilir” diye konuştu.



“Depremi unutmaya gelmez”


Depreme uygun yapılar yaptıktan sonra depremle yaşamayı öğreneceklerini kaydeden Yrd. Doç. Dr. İmamoğlu, “Deprem anında, öncesinde, sonrasında neler yapmamız lazım bunları bilmemiz lazım. Bunların dışında depremle yaşamayı öğrenmeliyiz. Sürekli o kafamıza vurur biz acılar içinde kalırız ve sonra tekrar unuturuz acılarımızı ve bir daha o acılarımızı yaşarız” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kahramanmaraş Başkan Görgel: “Yangının büyük bölümü kontrol altına alınmış durumda” Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı Fırat Görgel, ahşap ve mobilya imalatı üzerine faaliyet gösteren fabrikada çıkan yangınla ilgili olarak “Yangının büyük bölümü kontrol altına alınmış durumda. Allah’tan yangın can kaybına yol açmadı, herhangi bir kaza ve sıkıntıya yol açmadan yangını söndüreceğiz” dedi. Kahramanmaraş’ta ahşap ve mobilya imalatı üzerine faaliyet gösteren fabrikadaki alanda incelemede bulunan Başkan Görgel, yetkililerden bilgi alıp fabrika sahiplerine ve yakınlarına geçmiş olsun dileklerini iletti. Yangının büyük bir bölümünün kontrol altına alındığını ifade eden Başkan Görgel, “Burası büyük bir mobilya fabrikası, bize gelen ihbarın ardından kısa sürede gelip yangını söndürmeye çalışıyoruz. Yangının büyük bölümü kontrol altına alınmış durumda. Kimyasal maddelerin de olduğu için yangının söndürmek kolay değil. Gerçekten arkadaşlarımız büyük bir özveri ile çalışıyor. Biraz önce kum ocağı atölyemizde kaza meydana geldi, bir kardeşimiz canımız vefat etti. Ne yazık ki zor bir gece geçiriyoruz. Allah’tan yangın can kaybına yol açmadı, herhangi bir kaza ve sıkıntıya yol açmadan yangını söndüreceğiz” dedi. Başkan Görgel, yangın söndürme çalışmalarına itfaiye daire başkanlığının ekiplerinin yanı sıra orman bölge ve emniyet teşkilatının da destek verdiğini ifade etti.
İstanbul Akademisyenin kızını sözlü taciz ettiği ileri sürülen kadına adli işlem başlatıldı Türk-Alman Üniversitesi Akademisyeni ve Akşam Gazetesi yazarı Tacettin Kutay’ın 6 yaşındaki kızını sözlü taciz ettiği ileri sürülen kadın hakkında "Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik veya Aşağılama-Hakaret" suçlarından adli işlem başlatıldı. Kutay, olaya ilişkin sosyal medya hesabından videolu bir paylaşım yaparak şunları kaydetti: “6 yaşındaki kızım Fulya ile Göztepe’de yürüyorduk. İlahi söylemek istedi ve ’Ey aşıkı dildade’ okumaya başladı. ’Lailahe illallah Muhammedurrasulullah’ derken videodaki kadın yanımızdan geçiyordu. Durdu ve Fulya’ya ’Bunları size nerede öğretiyorlar anaokulunda mı?’ diye sordu. ’Ben öğretiyorum’ dedim. ’El kadar çocukların beynini bu saçmalıklarla yıkıyorsunuz. Ben üniversite hocasıyım, siz ne cahil insanlarsınız’ dedi. Bu gemi azıya almışlık, şuursuzluk sokak ortasında altı yaşında çocukları sözlü taciz etmeye kadar vardı. Varın gerisini siz hesap edin.” Edinilen bilgilere göre, Kutay’ın polisi araması üzerine M.G. (73) isimli şüpheli işlemler için karakola götürülürken her iki taraf da birbirinden şikayetçi oldu. Emekli hemşire olduğu öğrenilen M.G. hakkında "Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik veya Aşağılama- Hakaret" suçlarından, Kutay hakkında ise "Hakaret" suçundan adli işlem başlatıldı. Dosyaları ikmalen adliyeye gönderilen şahıslar adli makamlarca karakoldan serbest bırakıldı.
Bursa “Mahzen-32” operasyonunda yakalanan 27 şüphelinin tamamı tutuklandı Bursa İl Emniyet Müdürlüğü KOM Şube Müdürlüğü ile Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yapılan çalışmalar sonucu Bursa merkezli 7 ilde eş zamanlı düzenlenen “Mahzen-32” operasyonunda elebaşının da içerisinde bulunduğu organize suç örgütü üyesi 27 kişi, kıskıvrak yakalandı. Hakim karşısına çıkarılan şüphelilerin tamamı tutuklanarak cezaevine gönderildi. Bursa merkezli İstanbul, Ankara, Trabzon, Sakarya, Yalova ve Diyarbakır’da düzenlenen “Mahzen-32” operasyonları ile elebaşılığını cezaevinde olan Ümit Saral’ın kardeşi Hakkı Saral’ın yaptığı suç örgütü çökertildi. Organize suç örgütü üyesi şüphelilerin, Bursa merkez ve İnegöl’de vadeli araç alım satım faaliyetlerinde bulunarak vatandaşlardan silah zoruyla yüksek miktarlarda para tahsilatı yaptıkları tespit edildi. Bunun yani sıra Bursa’ya il dışından getirdikleri yaşları 17 ile 25 arasında tetikçiler vasıtasıyla para vermeyi kabul etmeyen kişilere ve bu kişilerin iş yerlerine yönelik silahlı saldırı düzenledikleri öğrenildi. Sıkı takibin ardından çete çökertildi Bursa’ya farklı illerden gelerek vadeli araç alımı yapanların adreslerini tespit ettikleri ve bu kişileri hürriyetlerinden yoksun bırakarak darp ettikleri, araç alım satımı nedeniyle kişiler arasında meydana gelen alacak-verecek konularına müdahil oldukları ve sözde mahkemeler kurarak haksız menfaat sağladıkları, silahla ölüm tehdidinde bulundukları kişilerin iş yerlerine ve araçlarına zorla el koydukları ve bu malları örgüt üyelerinin üzerine geçirdikleri, silah ve tehdit zoru ile el konulan araçları hediye adı altında örgütün elebaşına verdikleri ve suç faaliyetleri esnasında, güvenlik güçlerine yönelik silahlı saldırıda bulundukları tespit edildi. Operasyon için düğmeye basan polis, çeteyi çökertti. Operasyonlarda çetenin elebaşını Hakkı Saral’ın da arasında bulunduğu organize suç örgütü üyesi 27 şüpheli yapılan operasyon ile kıskıvrak yakalandı. Operasyonlar sonucu 10 iş yeri ile 34 evde yapılan aramalarda 16 adet tabanca, 56 milyon 434 bin TL değerinde 53 adet çek ve senet, bin 272 adet farklı çaplarda fişek, 430 bin 400 TL nakit para, 123 bin 800 dolar, 20 bin 800 euro ve 2 tane lüks araç ele geçirildi. İnegöl’de çetenin faaliyetlerini başlatan kişinin ise 41 yaşındaki iş kadını D.T. olduğu öğrenildi. Çetenin elebaşının da aralarında bulunduğu 27 kişi adliyeye sevk edildi. Çıkarıldığı mahkemece 27 şüphelinin tamamı tutuklanıp cezaevine gönderildi.