ASAYİŞ - 16 Aralık 2017 Cumartesi 09:48

Diyarbakır’daki sokağa çıkma yasağı kaldırıldı

A
A
A
Diyarbakır’daki sokağa çıkma yasağı kaldırıldı

Diyarbakır’ın, Kulp, Silvan ve Lice ilçelerindeki 10 mahallede geçtiğimiz gün başlatılan sokağa çıkma yasağı sona erdi.

Diyarbakır’ın, Kulp, Silvan ve Lice ilçelerindeki 10 mahallede geçtiğimiz gün başlatılan sokağa çıkma yasağı sona erdi. Operasyonda, toprağa gömülü vaziyette kimyasal maddelerle desteklenmiş 30 kilogramlık EYP tespit edilerek imha edilirken terör örgütüne ait olduğu tespit edilen mağara, sığınak ve çukurlar kullanılamaz hale getirildi, yaşam malzemeleri de imha edildi.


Diyarbakır Valiliğinden yapılan açıklamada, Kulp ilçesinde bulunan Yaylak ve Simetok, Silvan ilçesinde bulunan Çiğdemli, Dönenkaya, Kazandağı, Kalemli, Darıseven ve Demirkuyu ile Lice ilçesinde bulunan Dibekköy ve Yolçatı meskun mahallerinde, 13 Aralık 2017 Çarşamba gününden itibaren icrasına başlanan Bayrak-71 Şehit Jandarma Uzman Onbaşı Sabri Acem-2, Şehit Jandarma Uzman Onbaşı Mehmet Kızılca-2 operasyonunun, 15 Aralık 2017 Cuma günü saat 23.00 itibariyle başarıyla tamamlandığı belirtildi. Açıklamada, "Gerçekleştirilen temas aramaları neticesinde, bölücü terör örgütü mensuplarınca istifade edilen 6 sığınak, 1 doğal mağara ve 2 avcı boy çukuru tespit edilmeyi müteakip, tahrip edilerek kullanılamaz hale getirilmiştir. Ormanlık ve kayalık alanlar, sığınaklar ve toprağa gömülü vaziyette tespit edilen 8 adet jelikan bidon, 5 adet sırt çantası, 3 adet akü, 198 adet pil, 33 adet pil bloğu, 1 adet sensör, 12 adet mutfak tüpü, 2 adet kütüklük, 1 adet hard diski sökülerek parçalanmış dizüstü bilgisayar, 1 adet güneş paneli ve çok miktarda giyim ve yaşam malzemesi 4 adet terörist kıyafeti, 1 adet avcı yeleği, 20 çift mekap ayakkabı, 4 adet spor ayakkabı, 4 adet battaniye, 31 adet iç çamaşırı, 30 adet alt içlik, 1 adet elbise, 1 adet gömlek, 1 adet pantolon, 1 adet şalvar, 1 adet puşi, 1 adet şal, 3 adet mont, 30 adet atlet, 51 adet çorap, 1 adet panço, 1 adet kol saati, 312 adet fark cinste hazır kumanya, 300 kilogram un, 1 kilogram çay, 1 paket toz içecek, 9 kilogram kuru fasulye, 2 kilogram turşu, 5 kilogram zeytin, 5 adet boş zeytin kutusu, 1 kilogram çikolata, 1 adet serum seti, 1 adet ağrı kesici krem, 6 adet sargı bezi, 1 adet boyunluk, 1 adet sağlık kiti, 1 adet ilk yardım malzeme kılavuzu, 1 adet pas sökücü, 1 adet diş fırçası, 1 adet düdüklü tencere, 1 adet demir kesme makası, 1 adet kırıcı-delici ucu, 2 adet balyoz, 1 adet kürek, 1 adet soba, 33 metre kablo, 1 adet ışıldak, 1 paket ağda bezi, 2 paket kağıt mendil, 3 adet şampuan, 10 adet dikiş iğnesi, 4 paket peçete, 43 adet tıraş bıçağı, 5 adet tırnak makası, 68 adet koli bandı, 48 adet yapıştırıcı, 4 adet streç film, 1 adet not defteri ve çok miktarda parçalanmış CD parçaları ve 1 sayfa not kağıdı ele geçirilmeyi müteakip, Cumhuriyet Başsavcılığının talimatı gereğince delil niteliğine haiz olanlar muhafaza altına alınmış, diğerleri yerinde imha edilmiştir" denildi.



Toprağa gömülü vaziyette 30 kilogramlık EYP imha edildi


Lice ilçesinde düzenlenen operasyonlarda, toprağa gömülü vaziyette EYP ele geçirildiği belirtilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:


"Lice ilçesi Yolçatı köyü karayolunda icra edilen mayın, EYP kontrolü esnasında, mayın ve el yapımı patlayıcı madde tespit ve imha timi tarafından toprağa gömülü vaziyette tespit edilen yaklaşık 30 kilogram ağırlığında beyaz renkli kimyasal madde ile hazırlanarak 10 metre kablo ve Alpha Fire ateşleme anahtarı ile 6’lı pil bloğuna irtibatlandırılmış 1 adet uzaktan kumandalı mayın/EYP düzeneği, patlayıcı madde imha timi tarafından emniyetli bir şekilde yerinde tahrip edilmiş, Yolçatı köyünde 14 Aralık 2017 tarihinde icra edilen temas ve adli arama faaliyeti sonucunda, uyuşturucu madde imal ve ticareti yapmak ve başkasına ait kimlik veya belgelerini kullanmak suçlarından aranan 2 şahıs yakalanmış, bölücü terör örgütü mensuplarınca tedavi maksatlı kullanıldığı değerlendirilen çok sayıda tıbbi malzeme anılan bölgedeki meskun mahalde bulunmayı müteakip, kriminal inceleme maksadıyla muhafaza altına alınmıştır. Yol kontrol faaliyetleri neticesinde, 64 şahıs ve 45 aracın sorgulaması gerçekleştirilmiştir. Cumhuriyet Savcısının talimatına istinaden, bahse konu 3 ayrı ilçe mülki sınırları içerisinde icra edilen operasyonlar sonucunda ele geçirilen ve delil niteliğine haiz olan malzemeler muhafaza altına alınmış, diğerleri yerinde imha edilmiştir. Bölgemizde yaşayan vatandaşlarımızın huzur ve güvenliğinin sağlanması ve teröristle mücadele kapsamında yürütülen operasyonlara artan bir azim ve kararlılıkla devam edilmektedir."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Konya Annesini dinledi tarihi mekanları sığdırdığı yüzüklerle dünyaya açıldı Konya’da annesi tarafından meslek öğrenmesi için kuyumcunun yanına çırak olarak verilen Servet Küçükdemirel, ustası kendisini dövünce işten ayrılmak istedi. Annesinin ‘Bu mesleği en güzel şekilde öğreneceksin, ayrılmayacaksın’ demesinin ardından tekrar ustasının yanında devam eden Servet Küçükdemirel, yıllar içerisinde usta olduğu mesleğinde tarihi mekanları ters oyma yöntemi ile yüzüklere sığdırarak, eserlerini dünyanın çeşitli ülkelerine gönderiyor. Konya’da 1981 yılında annesi Sevim Küçükdemirel tarafından bir kuyumcunun yanına meslek öğrenmesi için çırak olarak verilen Servet Küçükdemirel, kendisine meslek öğreten ustasının kendisini dövdüğü şikayetiyle annesine işten ayrılmak istediğini söyledi. Anne Sevim Küçükdemirel de oğlunun kendi isteği ile okulu bıraktığı için bu mesleği öğrenmesini istedi ve ustasının yanından ayrılmasına izin vermedi. Bunun üzerine Servet Küçükdemirel, işe devam edip çıraklığı bitirerek kalfa olduktan sonra askere gitti. Askerlik görevinin ardından kendi iş yerini açan Küçükdemirel, daha sonra burada farklı bir sanat deneyerek tarihi mekanları ters oyma yöntemi ile yüzüklere işlemeye başladı. Bir süre sonra Bursa’da açılan festivale davet edilen Servet Küçükdemirel, burada tanınarak işlediği yüzükleri ilk önce Türkiye geneline ardından ise farklı ülkelere göndermeye başladı. “Sabah konuşuruz derdi, erkenden kaldırıp beni işime tekrar yollardı” Mesleğe yönlendiren annesine teşekkür eden takı tasarımcısı Servet Küçükdemirel, "Bu meslekte beni en çok teşvik eden annem. Benim çıraklık dönemlerimde ustalar hep çıraklarını döverek eğitim verirlerdi, kızarlardı sıkı bir disiplin vardı. Tabii çocuğuz ben de eve gidip ‘bir daha gitmeyeceğim’ derdim anneme. ‘Dövüyor beni ustam’ derdim. Annem ‘o usta seni sevdiği için böyle davranıyor, o sen meslek sahibi ol diye yapıyor. Başka kurtuluşun yok oğlum, abilerin okudu ama sen okumadın. Sen bu mesleğin en iyisi olmalısın. O yüzden de sabredeceksin ve bu mesleği en güzel şekilde öğrenip kendi koluna bir altın bilezik takacaksın’ derdi. Bu şekilde annem beni hep telkinlerle sabah olsun konuşuruz der, sabah erkenden kaldırır ve güzelce işime tekrar yollardı. Çıraklığım, kalfalığım bu şekilde devam etti” dedi. “Hiçbir makine işleyemiyor, bu işi tamamen elde oya oya yapıyoruz” Kendi iş yerini açtıktan sonra oyma sanatıyla uğraştığı sırada düzenlenen festivale davet aldığını anlatan Servet Küçükdemirel, “7 yıl önce Bursa’da uluslararası büyük bir festival oldu. Sağ olsunlar o dönemin kent konseyi başkanları bizi duymuşlar davet ettiler. Oraya giderken de elimiz boş gitmeyelim diye özel bir şeyler tasarlayalım istedim. Bursa Ulu Camii yaptık taşların içerisine. Taşı oyarak yapıyoruz biz bunu. Bunlarla alakalı Bursa’nın önemli yerlerini taşların içerisine oyarak tasarımlar yapıp oraya götürdüm. Festivalde inanılmaz ilgi gördü. Görülmeyen bir takı olarak çığır açtı resmen, görülmeyen bir olaydı. Ondan dolayı da biz bunu daha böyle ileriye taşıyabilmek için mümkün olduğunca daha hassas işlemeye başladık. Hiçbir makine işleyemiyor. Bu işi tamamen elde oya oya yapıyoruz. Bunu ne lazer yapabiliyor, ne CNC yapabiliyor bu tamamen Allah’ın verdiği yetenek ve kabiliyet” ifadelerini kullandı. “Avustralya’da, Kanada’da, İspanya ve Brezilya bile müşterilerimiz var” Yaptığı oyma yüzüklere dünyanın farklı ülkelerinden talep geldiğini anlatan Küçükdemirel, “Dünyada birçok yere iş yapıyoruz. Yani bugün Avustralya’da, Kanada’da, İspanya ve Brezilya’da bile müşterilerimiz var. Bunu talep edenler, koleksiyonerler istiyor genelde ama biz sadece koleksiyonlarda kalmasın, kullanılsın diye kullanışlı hale getiriyoruz. O yüzden de bunu koleksiyonuna koyan insanlar aynı zamanda kullanabiliyor. Biz kullanışlı hale getiriyoruz. Tamamen kapalı kutular içerisinde kalmasını istemiyorum. Endonezya, Malezya, Hindistan ülkelerinden taşı kestiriyorum. Dümdüz şekilde sade bir taş ve bu taşı tersten oya oya böyle tarihi yerleri ortaya çıkarıyoruz” şeklinde konuştu. “Tarihi mekanları işliyoruz deyince hayretler içerisinde kalıyorlar” İşlediği yüzükleri ilk defa görenlerin çok şaşırdığını ifade eden Küçükdemirel, “İnsanın hedefi hiçbir zaman bitmemeli, benim hedeflerim hiç bitmedi. Konya’dan bütün dünyaya açılan bir pencere diyorum ben buraya. Çünkü gerçekten Konya’mızda bütün dünyaya tanıttık. Gerçekten dünyada üç beş kişinin yaptığı işlerden bir tanesi. Zaten bu yüzüğün anatomisini anlatınca insanlar bunun içerisinde sanki taşın içerisinde bir maket koyduğumuzu zannediyorlarmış. Gördüklerinde bunu anlatınca tersten oyarak yapıyoruz. Aslında taşın kendi bünyesinden çıkarıyoruz. Tarihi mekanları işliyoruz deyince hayretler içerisinde kalıyorlar” diye konuştu.
Konya Antika otomobili ile antik şehirler turunda Klasik otomobil tutkunu Cengiz Arsay, 1936 model arabasıyla çıktığı Antik Şehirler turunda duraklarından biri olan Konya’ya ulaştı. Antika otomobili ile Antik Şehirlerin önemine dikkat çekmek için bu tura çıktığını ifade eden Cengiz Arsay, “Bu araçların da bu tip etkinliklerde önemli bir rol alabileceklerini göstermek istiyoruz” dedi. İzmir’den 1936 model otomobili ile Antik Şehirler turu çerçevesinde oğlu ile yola çıkan Cengiz Arsay Konya’ya ulaştı. Konya Klasik Otomobilciler Derneği Başkanı Muammer Deveci ve klasik otomobil severlerin oluşturduğu konvoy ile Konya’nın Isparta kara yolu girişi Akyokuş mevkiinde karşılanan Cengiz Arsay, bir süre klasik otomobil severler ile sohbet etti. Bu turu başlamasındaki en büyük etkenin antika araçlar ile antik şehirlere farkındalık oluşturmak olduğunu ifade eden Arsay, bu turun uluslarası boyut kazanmasını son derece arzuladığını ifade etti. Daha sonra Cengiz Arsay’in 1936 model otomobilinin de içinde olduğu 12 klasik otomobilden oluşan konvoy, tarihin ilk medeniyetlerine ev sahipliği yapmış Çatalhöyük’e doğru yola çıktı. Cengiz Arsay’ın Antik Şehirler turuna çıktığı klasik otomobil 1936 model 88 yaşında 1936 Ford Deluxe. Zamanın teknolojileri yapılan bu otomobilde, günümüzdeki otomobillerde bulunan c¸ift elektrikli korna, c¸akmak, ku¨llu¨k ve arkada c¸ift stop lambası standart olup ayrıca, Deluxe serisinin bu ekipmanlara ilaveten ampermetre ve aku¨ s¸arj lambası, arkada ku¨llu¨k, saat, torpido go¨zu¨ kilidi, banjo s¸ekli direksiyonları ve maun desenli o¨n panelleri var. "Oğlumla birlikte bu turu kişisel olarak düzenledik" Tura çıkmasındaki asıl hedefleri anlatan Cengiz Arsay, “Biz İzmir’den yola çıktık ve Türkiye’nin antik ve tarih öncesine giden varlıklarını ziyaret ederek bugün Konya’ya geldik. Sonra da Çatalhöyük’e devam edeceğiz. Biz antika otomobil meraklılarıyız, bunların koruyucularıyız. Bu araçların da bu tip etkinliklerde önemli bir rol alabileceklerini göstermek istiyoruz. O yüzden de oğlum Ata ile birlikte bu turu kişisel olarak düzenledik. Fakat arzu ediyoruz ki bu ileriki yıllarda uluslarası tura dönüşsün. 2. Dünya Savaşı öncesi araçlarının Türkiye’ye gelip buradaki değerleri ziyaret etmelerini arzu ediyoruz. Konya’dan sonra Ankara üzerinden Mardin’e devam etmek istiyoruz. Umarım aracımız da bu konuda bize zorluk çıkarmaz, yardımcı olur. Çünkü 88 yaşında 1936 model. Dolasıyla onun yardımına çok ihtiyacımız var” şeklinde konuştu. "Türkiye’deki antik kentlerin tanıtımını yapmak" Konya Klasik Otomobilciler Derneği Başkanı Muammer Deveci ise “Cengiz Arsay, bizim gönül taşlarımızın ve klasik otomobil klasmanının döğenidir. Aynı zamanda da Klasik Otomobil Müzesi de var. Bizim en eskilerimizden ve bu işin çığırını açan arkadaşlarımızdan biridir. Cengiz bey, Antik Şehirler turunda. Özel bir turdur bu. Türkiye’de daha önce yapıldı mı bilmiyorum. Cengiz bey şu anda 90 yaşındaki arabasıyla antik şehirler turu düzenledi. Burada esas ana gaye, kendisinden ve aracından ziyade dünyaya ve bu işin ilgililerine Türkiye’deki antik kentlerin tanıtımını yapmak. Bu sebeple kendisine teşekkür ediyorum” diye konuştu.
Van Osman Küncü, minibüsün çığ altında kaldığı günü anlattı Van-Bahçesaray karayolunda yaklaşık 4.5 ay önce çığ altında kalan minibüsün sahibi, yol açılınca yakınları ile bölgeye geldi. Van’da 133 gün önce Bahçesaray yönüne ilerleyen Osman Küncü yönetimindeki minibüs ile Temir Sabırlı yönetimindeki hafif ticari kamyonette bulunan toplam 10 kişi, 3 bin rakımlı Karabet Geçidi inişinde kar ve tipiye yakalandı. Mahsur kalanlar, ekiplerden yardım istedi. Çığ riski nedeniyle ulaşıma kapatılan bölgeye ekipler ulaşamayınca, araçları terk eden 10 kişi, 9 kilometrelik yolu yaya olarak yürüyüp, ilçeye ulaştı. Terk edilen 2 araç ise daha sonra çığ altında kaldı. Bölgeye gelen araç sahipleri, minibüs ve hafif ticareti aracı küreklerle kurtarmaya çalıştı. Temir Sabırlı, beraberindekiler ile birlikte karayolları ekiplerinin yardımı ile çığ altında kalan aracını kurtarırken, Osman Küncü ise çığ minibüsünü şarampole yuvarlandığı için bir şey yapamadı. İlerleyen günlerde hava şartlarının kötüleşmesi sonucu yol tamamen trafiğe kapandı. Yaklaşık 4.5 aydır kapalı bulunan yol, Perşembe akşamı ulaşıma açıldı, araç trafiğine Cuma günü izin verildi. İsmail Küncü ve beraberindeki yakınları yolun açılmasıyla 4.5 aydır çığ altına minibüsünün yanına geldi. İçerisinde bulunan bazı malzemeleri çıkarırken, minibüsün çıkarılması için yetkililerden yardım talebinde bulundu. Aracı çığ altında kalan İsmail Küncü, 4.5 ay önce yaşananları anlattı. Bahçesaray denildiğinde 4-5 Şubat 2020 yılında meydana gelen ve 42 kişinin hayatını kaybettiği çığ faciasının aklına geldiğini ifade eden Küncü, "Olay halen ilk günkü gibi taze. Orada şehit olanlara Allah’tan rahmet, kederli ailelerine sabır diliyorum. 22 Aralık 2023 tarihinde saat 13.20 sularında Van’dan Bahçesaray’a hareket ettik. Karabet Geçidi’ne geldiğimde kar yağışı ve tipi başladı. Bu alana geldiğimizde iki araçtan birinin kara saplandığını gördük ve onu çıkarmaya çalıştık. Onu çıkardığımız sırada önümüze çığ düştü. Çığ düşünce burada mahsur kaldık. Bizde araçlarımızı bırakıp yaya olarak Bahçesaray’a gittik. Bizden sonra gelen çığlar aracımı aşağı sürükledi. Yaklaşık 4.5 aydır aracım kar altında bekliyor" dedi. "Aracımın burada olması uykularımı böldü" Resmi olarak yolun bu gün açıldığını ifade eden Küncü, "Kaymakam beyden izin bekliyorum. İzin veremeden aracımı çıkaramam. Burada halen çığ tehlikesi olduğundan dolayı kaymakam beyin iznini bekliyoruz. Yol açılınca aracımın durumunu merak ettim ve buraya geldim. Acaba yerinde duruyor mu, yoksa daha aşağıya kaymış mı. Aracım çığ altına kaldıktan sonra zaman zaman geldim. Belki 20 seferden fazla geldim. Aracımın burada olması uykularımı böldü, çoğu geceleri uyuyamadım . Aracımı buradan kendi imkanlarımla çıkaramam. Büyük bir masraf ister. İnşallah yetkililer yardımcı olur" diye konuştu.
Samsun Vezirköprü Geleneksel Çocuk Oyunları Şenliği Samsun’un Vezirköprü ilçesinde İlkokullarda Fiziksel Etkinlikler(İFET) ve Geleneksel Çocuk Oyunları Şenliği (GÇOŞ) kapsamında düzenlenen yarışmalarda ilçe birincileri belli oldu. 30 Nisan ve 2 Mayıs 2024 tarihlerinde Okul Sporları Faaliyet Programı’nda yer alan İlkokullarda Fiziksel Etkinlikler ve Geleneksel Çocuk Oyunları Şenliği İlçe Birinciliği Vezirköprü Gençlik ve Spor İlçe Müdürlüğü Köprülü Mehmet Paşa Spor Salonunda gerçekleştirildi. Geleneksel oyunları unutmamak adına düzenlenen yarışmalara ilçedeki ilkokullardan yoğun bir katılım oldu. Toplamda bin 100 öğrenci ve 78 sınıfın katıldığı ilçe birinciliği yarışmaları izleyenlere keyifli anlar yaşattı. 1-2-3 ve 4. sınıfların yer aldığı İlkokullarda Fiziksel Etkinler (İFET), her sınıf düzeyi için belirlenen oyunlar ile yapıldı. 1.sınıflar El Değdirerek Bayrak Koşusu, 2.sınıflar Dairesel Bayrak Koşusu, 3.sınıflar Çift Ayak Atlama 4. sınıflar Fasulye Torbası Atma oyununda yarıştılar. 5-6-7 ve 8. Sınıfların yer aldığı Geleneksel Çocuk Oyunları şenliğinde ise 5.sınıflar Yağ Satarım Bal Satarım, 6.Sınıflar Mendil Kapmaca, 7.Sınıflar Kaleli Yakan Top, 8.Sınıflar Halat Çekme oyunlarında yarıştılar. Şenliklere katılarak yarışmaları izleyen ilçe kaymakamı Özgür Kaya ve Belediye Başkanı Av. Murat Gül, yarışmaların sonrasında çocuklarla bir araya gelerek sohbet ettiler. Ödül törenine Vezirköprü Kaymakam Özgür Kaya, Vezirköprü Belediye Başkanı Av. Murat Gül, İlçe Milli Eğitim Müdürü Resul Özata, İlçe Milli Eğitim Şube Müdürleri Burak Akça, İbrahim Sezer ve Murat Güven, Vezirköprü Gençlik ve Spor İlçe Müdürü Mehmet Uyar katıldı. Toplamda 240 öğrenciye ve okullara ödülleri dağıtıldı. Vezirköprü Gençlik ve Spor İlçe Müdürlüğü Mehmet Uyar, "Birinci olan okullar Samsun’da düzenlenecek olan İFET ve GÇOŞ yarışmalarında ilçemizi temsil edecekler. Okullarımıza başarılar diler, katılım sağlayan okullarımıza da teşekkür ederiz" dedi.