SPOR - 23 Şubat 2018 Cuma 12:31

Dicle Üniversitesi hentbolda şampiyon oldu

A
A
A
Dicle Üniversitesi hentbolda şampiyon oldu

Van’da devam eden Üniversiteler arası kadınlar hentbol grup müsabakalarında Dicle Üniversitesi fırtınası esiyor.

Van’da devam eden Üniversiteler arası kadınlar hentbol grup müsabakalarında Dicle Üniversitesi fırtınası esiyor.


Müsabakaların henüz tamamlanmadığı şampiyonada Dicle Üniversitesinin kadın sporcuları, önemli bir başarıya imza attı. Daha grup müsabakaları tamamlanmadan şampiyonluğunu ilan eden Diyarbakır temsilcisi, elde ettiği başarıyla Türkiye’nin en iyi dört üniversitesi arasında girdi ve Türkiye finallerine katılmayı garantiledi. Dicle Üniversitesinin başarılı antrenörü Murat İşçi, kısa sürede hentbolda söz sahibi olduklarını söyledi.



Adım adım hedefe


İşçi, kısa süre önce başlattıkları çalışmaların karşılığını üst üste elde ettikleri başarılarla elde ettiklerini belirtti. İşçi, “Van’da devam eden Üniversitelerarası Kadınlar Hentbol Grup müsabakalarını birinci olarak tamamlamayı garantiledik. Bu başarımızın karşılığında Türkiye’nin en iyi dört üniversitesi arasındaki yerimizi aldık. Van’da kazandığımız bu zaferle, Türkiye finallerine katılma hakkımızı da elde etmiş olduk” dedi.


3 yıl önce oluşturdukları takımlarının çok kısa sürede önemli başarılar elde ettiğini belirten İşçi, “Bu ekibimiz harikalar yaratmaya devam ediyor. Adım adım hedefimize ilerliyoruz. İlk hedefimiz Van’da başarılı olmaktı. Bunu sağladık. Şimdi sırada Türkiye finalleri var. Türkiye finallerinde de başarılı olup, şampiyonluk elde etmek istiyoruz” diye konuştu.



Destek verenlere teşekkür


Van’daki müsabakaların oldukça zorlu geçtiğini ve tüm rakiplerini yenmeyi başardıklarına vurgu yapan İşçi, kendilerine destek veren üniversite yönetimine de teşekkür etti. İşçi, konuşmasını şöyle tamamladı:


“Bu başarı kendiliğinden oluşmadı. Bütün etkenlerin bir araya gelmesiyle dereceler geldi. Bu anlamda özellikle üniversite yönetimimizin bize büyük katkısı oldu. Hazırlık ve müsabaka evrelerinde bize desteklerini esirgemeyen Rektörümüz Talip Gül e ve SKS Daire Başkanlığına çok teşekkür ediyorum. Bu başarıyı da onlara armağan ediyorum.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum Atatürk Üniversiteli öğrencilerden Filistin’e destek mesajı Atatürk Üniversitesi kulüpleri ve öğrenci oluşumları, Filistin’e destek yürüyüşü düzenledi. Atatürk Gençlik ve Bilim Anıtı önünde gerçekleşen ve "Çocuklardan ve adaletten yanayız", "Filistin’de katilin parmak izi İsrail", "Müslüman zulme boyun eğmez", "Filistin’de katliam var" yazılı döviz ve pankartların açıldığı etkinlikte, grup adına hazırlanan basın açıklaması okundu. Türkçe ve İngilizce olarak yapılan basın açıklamasında tüm üniversitelerde ortak okunan metinde öğrenciler, 1948’den bugüne kadar milyonlarca masum ve mazlum Filistinliyi göç, kıtlık ve ölümle sınayan İsrail yayılmacılığının, 7 Ekim 2023 itibariyle tarihin akışı içerisinde insanlığın utanç tablosu olarak değerlendireceği bir soykırım halini aldığını ifade ettiler. 209 gündür çocuk, kadın, erkek, genç, yaşlı, engelli ayırt etmeksizin 35 bin kişinin İsrail barbarlığı tarafından katledildiği, binlerce kişinin evinden, yurdundan göçe sürüklendiği, kundaktaki bebeklerin bombardımanlar sonucunda enkaz altında can verdiği bir soykırım yaşandığını vurgulayan öğrenciler şunları aktardı: “İnsanlığın yaşadığı acıları; canı yananın rengine, dinine ve diline göre tasnif etmeyi, kınamayı ve lanetlemeyi kendisine paye bilen iki yüzlü egemen güçler ile uluslararası örgütler ise vahşeti yaşatan İsrail olunca bir kez daha sessiz kalmayı, katledilen bebeklerin görüntülerine karşı gözlerini kapatmayı, masum kadınların feryatlarına karşı kulaklarını tıkamayı tercih etmişlerdir. Egemen güçlere ve uluslararası örgütlere elindeki siyasi, askeri ve ekonomik gücü kullanarak sessizlik baskısı yapan sözde İsrail Devleti artık mızrağın çuvala sığmadığının farkına varmalıdır.” Öğrencilerin tüm üniversiteler ile ortaklaşa olarak okudukları metinde ayrıca: “Uluslararası platformlara taşınan İsrail barbarlığı dünyanın çeşitli yerlerinde yaşayan dinleri, ırkları, renkleri ve dilleri birbirinden farklı olan ancak vicdanı Gazze’deki çocuklar ve kadınlar için atan yürekli insanlar tarafından protesto edilmeye başlamıştır. Artık tepki işgalcilerin hiç tahmin edemeyeceği bir yerden yükseliyor. En güvendikleri yer olan Amerika Birleşik Devletleri’nin kalbi üniversitelerden gelen sesler işgalcilerin sistemlerini alt üst ediyor. Arizona’da Florida’da, Ohio’da, Texas’ta, Kaliforniya’da yıllardır sırtlarını dayadıkları tüm üniversiteler artık onlar için tehlikeden ibaret. İşkencelerine, soykırımlarına gelen yankılar, bağırmalar onlar için bir takım cezalandırılması gereken davranışlar. Çünkü yaptıklarının haksız olduğunu, hukuka ve vicdana aykırı olduğunu en iyi onlar biliyorlar. Bununla mücadele etmek içinde onurlu bir şekilde kendilerine direnen bilim insanlarını ve öğrencileri tutuklama yolunu tercih ediyorlar. Biz de bugün buradan haykırıyoruz” ifadeleri yer aldı. Açıklamanın ardından öğrenciler, Atatürk Gençlik ve Bilim Anıtı önünden merkezi yemekhane önüne kadar ellerinde döviz ve pankartlarla, Filistin’deki soykırıma karşı slogan atarak yürüyüş yaptı.
Ankara TBMM Başkanı Kurtulmuş, İYİ Parti’yi ziyaret etti TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, anayasa çalışmaları çerçevesinde İYİ Parti’yi ziyaret etti. Anayasa çalışmaları çerçevesinde Mecliste grubu bulunan siyasi partileri ziyaret eden Kurtulmuş, bugün DEM Parti ve Saadet Partisi Meclis Grubu’nun ardından İYİ Parti’yi ziyaret etti. İYİ Parti Genel Başkanı Musavat Dervişoğlu ile görüşen Kurtulmuş, anayasa çalışmaları kapsamında siyasi parti gruplarını ziyaret ettiğini aktararak, “Bu süreç fevkalade hassas, şeffaf yürütmemiz gereken bir süreç. Burada başından itibaren ’usul esasa mukaddemdir’ diyerek önce Meclisteki partilerin doğru bir usul, masa etrafında toplanıp, anayasa konusunu tartışabilecekleri zemini oluşturmak için gayret sarf etmekteyiz” dedi. Kurtulmuş, anayasa konusundaki tartışmaların doğru bir zeminde yapılması gerektiğine işaret ederek, “Önümüzdeki dönemde partilerden beklentimiz, bunun yönteminin ne olacağına dair yazılı olarak tekliflerini alacağız. Mayıs sonu, haziran başı veya ortalarına kadar bu teklifleri olgunlaştırıp, partileri kendi anayasalarını hazırlamak veya kendi gruplarında bunları tartışarak yaz tatilinden sonra önümüzdeki dönem ekim ayından itibaren parlamentoda doğru zeminde tartışılabilmesini temin etmek mümkün olabilir” dedi. Dervişoğlu ise parlamenter sisteme dönüş olursa kendilerinin bunu değerlendireceklerini belirterek, “Türkiye’nin öncelikli başka sorunları var. Bu anayasa değişikliği tartışmalarının öncelikli sorunları gölgede bırakmaması lazım, konuşulamaz hale getirmemesi lazım. Türkiye’de ciddi bir ekonomik darboğaz yaşanıyor. Eğitimden kaynaklı problemler var, gençler geleceklerine dair umutlarını yitirmiş durumdalar ve vize kuyruklarında kendilerine istikbal arıyorlar. Türkiye’nin kuzeyinde savaş var, doğu ve batısında savaş tehdidi var, güney sınırında güvenlik sorunları var. Bütün bunların konuşulması lazım” şeklinde konuştu.
İstanbul Suzan Kardeş ile Hıdırellez Festivali Suzan Kardeş, Hıdırellez Festivali programı kapsamında sanatçı dostlarıyla birlikte 5 Mayıs’ta İstanbul’da sahne alacak. Hızır peygamber ile İlyas peygamberin (aleyhiselam) buluşup, dünyaya bereket dağıttığı gece olarak bilinen Hıdırellez, her yıl 5 Mayıs tarihinde şenliklerle kutlanıyor. Doğanın uyanışını temsil eden Hıdırellez, baharla tazelenmek, Hıdırellez coşkusunu yaşamak isteyenlere özel etkinlik ve festivallerle şenlik havasına dönüşüyor. Adı artık Hıdırellez şenlikleriyle özdeşleyen şarkıcı Suzan Kardeş, "Suzan’ın Hıdırellez Festivali" programı ile 5 Mayıs’ta Maximum Uniq Açıkhava’da sahne alacak. Katılımcıların dilek tutup eğlenceye doyacağı festivalin biletleri Biletinial’da satışa çıktı. Rengarenk alan, güller, dilek salıncağı, danslar, müzik ve çok daha fazlası ile Suzan Kardeş, festivale gelen izleyicilerine unutulmaz Hıdırellez akşamı yaşatacak. Suzan Kardeş festival kapsamında misafirlerini bekleyen program paylaştığı notta, "İstanbul’da yapılacak en kapsamlı, en eğlenceli, en renkli ve en geleneksel Hıdırellez Festivali’nde konuk olacak sanatçı dostlarımla birlikte sahnede olacağız. Festival alanı bir masal gibi sizin için hazırlandı. Gelin hayallerinizi dileyin. Dans edin, eğlenin. O gece siz de mutlu bir yıl için kendi bildiğiniz dualarınızı, dilekleriniz, isteklerinizi yapın” dedi.
İstanbul Kapatılan Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmen Yardımcısı Mehmet Kamış’ın yargılanmasına devam edildi Hakkında yakalama kararı bulunurken MİT ile İzmir Emniyeti’nin ortak operasyonuyla yakalanan ve FETÖ’nün sözde üst düzey yöneticileri arasında olduğu iddia edilen kapatılan Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmen Yardımcısı Mehmet Kamış’ın yargılanmasında devam edildi. Mahkeme, Kamış’ın cezaevi koşullarında kalmasında sakınca olup olmadığına ilişkin rapor aldırılmasına karar verdi. Hakkında yakalama kararı bulunurken Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) ile İzmir Emniyet Müdürlüğü’nün ortak operasyonuyla bir rezidansta yakalanan ve FETÖ’nün sözde üst düzey yöneticileri arasında olduğu iddia edilen kapatılan Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmen Yardımcısı Mehmet Kamış’ın yargılanmasına devam edildi. İstanbul 26.Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada tutuklu sanık Mehmet Kamış ile avukatı hazır bulundu. Duruşmaya Türkiye Büyük Millet Meclisi avukatı da katıldı. ‘’Zaman Gazetesi’ne geçtiğim zaman sanığın idareci olduğunu duymuştum’’ Duruşmada tanık olarak dinlenen Asif Parıldar, sanık Kamış’ı lise yıllarından tanıdığını söyleyerek, ‘’2014 yılında Zaman Gazetesi’ne geçtiğim zaman sanığın idareci olduğunu duymuştum. Ben orada çalışırken sadece ayaküstü selamlaşmıştık, muhabbetimiz oldu bunun dışında çok detaylı bir bilgim yok’’ dedi. ‘’Benimle ilgili yakalama kararı da çıktığını duyunca, adil yargılanamamaktan ve kötü muameleden korktum’’ Duruşmada savunma yapan sanık Kamış ise, ‘’Ben 2015 yılının Ekim ayında gazeteden ayrıldım. 2009’dan 2015 yılına kadar çıkan gazeteyi denetlemekle görevliydim ben. Çıkardığımız gazeteyi her gün basın Savcılığına gönderirdim onlar da denetlerdi. Gazeteden ayrıldıktan sonra yerime hemen birini bulamadıkları için künyede bir süre daha benim ismim geçti. Gazeteciliği bıraktıktan sonra hakkımda dava açıldı, darbeden sonra ve ortalığın son derece karışık olduğu dönemde hakkımda dava açıldığı için işin doğrusu korktum. Benimle ilgili yakalama kararı da çıktığını duyunca, adil yargılanamamaktan ve kötü muameleden korktum. Bu yüzden hem yakalanmadım hem de teslim olmadım. Hiçbir örgütle, kanun dışı hiçbir oluşumla işim olmadı. Kimseden açık veya kapalı talimat almadım, bütün kutsallarım üzerine yemin ederim’’ şeklinde konuştu. Duruşmada görüşü sorulan Cumhuriyet Savcısı sanığın tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep etti. Cezaevi koşullarına uygun olup olmadığına ilişkin rapor alınacak Sanık avukatı ise müvekkilinin tansiyon rahatsızlığının olduğunu belirterek tahliyesini istedi. Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanığın 7 yılı aşkın zamandır yakalamalı olmasını, yakalanış şeklini ve kaçma şüphesini de dikkate alarak tutukluluk halinin devamına karar verdi. Heyet, sanığın bulunduğu cezaevine yazı yazılarak sanığın en yakın hastaneye sevk edilerek sanık hakkında cezaevi koşullarında kalmasında sakınca olup olmadığına ilişkin rapor aldırılmasına da hükmederek duruşmayı erteledi.