Yargıda Birlik Derneği yönetimi, Diyarbakır’da hakim ve savcılarla bir araya geldi. Toplantıda konuşan Cumhuriyet Başsavcısı Kamil Erkut Güre, FETÖ ile mücadele sürecine dikkat çekerek, “Eğer o süreç kazanılmamış olsaydı muhtemelen bu salonda hiç kimse burada olmayacaktı, ya ölmüş olacaktı ya içeride olacaktı” dedi.
Yargıda Birlik Derneği yönetimi, 2. Olağan Genel Kongresi öncesi Diyarbakır’da hakim ve savcılarla bir toplantı gerçekleştirdi. Adliye ek binasında şfprlfı toplantıya Yargıda Birlik Derneği Başkanı ve Adalet Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Musa Heybet, HSK üyesi Yaşar Şimşek, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcısı Kamil Erkut Güre, Antalya Cumhuriyet Başsavcısı Ramazan Solmaz, İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Doğru, dernek yönetim kurulu üyeleri, hakim ve savcılar katıldı. Açılış konuşmasını yapan Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcısı Kamil Erkut Güre, FETÖ ile mücadele konusunda çarpıcı açıklamalarda bulundu. Güre, “2014 yılında başlayan bu macera büyük bir musibet sonucu oluşmuş ve büyük bir hayra dönüşmüştür. 2014 yılı içerisinde şuanda içerisinde aramızda bulunan değerli meslek büyüklerimizin öncülüğünde farklı ekollerle, farklı meşrep ve meslekte mesleğini icra eden arkadaşlarımızın bu musibet karşısındaki ortak kaygısı, ortak derdi ve bu millete karşı olan büyük tuzağı fark etmeleri sonucu aynı kararlılıkla, aynı iradeyi göstererek büyük bir hızla ve büyük bir iradeyle ortaya koydukları bir düşüncenin sonucunda ortaya çıkmış bir oluşumdur. 40 yıldır ilmik ilmik işlenmiş bir örgütlenme tabiri caizse 40 günlük bir çalışma ile yerle bir edildi. Ama eğer o süreç kazanılmamış olsaydı muhtemelen bu salonda hiç kimse burada olmayacaktı, ya ölmüş olacaktı ya içeride olacaktı” dedi.
“Güçlü bir devlet için yargıyı güçlü tutmak zorundayız”
Yargıda Birlik Derneği Başkanı ve Adalet Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Musa Heybet ise, şunları kaydetti:
“Terör zararını o bölgenin insanına veriyor. Bağımsız ve tarafsız olması gereken bir yargının bu fonksiyonunu nasıl bir vesayet makamı olarak kullandığını ve kimlerden emir ve talimat alarak yargı yetisini kötüye kullandıklarını hep beraber müşahede ettik. Yargıya dadanan bu ipleri dışındaki mahfiller ve FETÖ, 15 Temmuz gecesi hain darbe girişiminde gerçek yüzünü gösterdi. Bundan sonraki vizyonumuz ve misyonumuz 2. Olağan Genel Kuruldan sonra yargı ve hukuk alanındaki eksikliklerin tespit edilmesi, bu konuda büyüklerimize öneriler götürülmesi, birlik, beraberlik içerisinde yargının sorunlarının çözümüne katkı sağlanmasıdır. Yedi düvelin saldırıya geçtiği bir ülkede yaşıyoruz. Ülkemizin ve devletimizin bekası ve güçlü bir devlet için yargıyı güçlü tutmak zorundayız. FETÖ herkese birbirine güvenilmez insan, şucu, bucu, dikkat edilmesi gereken adam damgası vurmuştu. Çok şükür bundan kurtulduk.”
