- 17 Mayıs 2018 Perşembe 14:34

Ev hanımıyken iş yeri sahibi oldu

A
A
A
Ev hanımıyken iş yeri sahibi oldu

Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde yaşayan 5 çocuk annesi Mülkiye Aras, devletin açtığı kurslar sayesinde meslek sahibi olup kendi iş yerini açtı.

Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde yaşayan 5 çocuk annesi Mülkiye Aras, devletin açtığı kurslar sayesinde meslek sahibi olup kendi iş yerini açtı. Kurslara katılmadan önce kendi iş yerini açmayı hayal bile edemediğini kaydeden Aras, aile olarak kendi iş yerlerinde çalıştıklarını ve çok mutlu olduğunu belirtti.


Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde yaşayan 42 yaşındaki 5 çocuk annesi Mülkiye Aras, ev hanımıyken işyeri sahibi oldu. 11 çocuklu bir ailenin 7 kızından biri olan Aras, ailesi tarafından ‘kız çocukları okula gönderilmez’ denilerek okumasına izin verilmedi. Büyük zorluklar çeken Aras, evlendikten sonra hayatını tümden değişti. Çocuklarını yetiştiren anne Aras, bir taraftan da okumaya ve öğrenmeye olan merakını kaybetmedi. İki yıl önce Bağlar Halk Eğitim Merkezinde verilen kurslara katılan Aras, okuma yazmayı öğrenip ilkokulu dışarıdan bitirdi. Şimdi ortaokulu dışarıdan okuyan Aras, merkezde katıldığı kurslar da bir de meslek sahibi oldu. Meslek sahibi olduktan sonra tekstil atölyesi açan Aras, öğrendiklerini gelini ve kızına da öğretti. Büyük bir mücadele sonrası kurulan atölye sayesinde Aras, şimdi hem aile bütçesine destek oluyor hem de çocuklarına bu mesleği öğretiyor.



“40 yaşında okula başladım”


Ailede 7 kız kardeş olduklarını ve kız kardeşlerden hiçbirinin okumadığını kaydeden Aras, “Bağlar’da 11 çocuklu bir ailenin kızıyım. Bizim zamanımızda okul okutmuyorlardı, kızlar sürekli evde oturup bir iş yapmasın sadece evlendirelim düşüncesi vardı. Kızlara karşı güzel şeyler düşünmüyorlardı, okul falan kesinlikle yasaktı. 7 kız kardeşiz ama hiçbirimiz okumadık. Ben çok meraklıydım, okumak istiyordum. Böyle kurumların kurulmasıyla bizim kendimiz geliştirmemiz, meslek edinmemiz mümkün oldu. Okul okuyorum şimdi. İlkokulu bitirdim şuan ortaokulu da açıktan okuyorum. 40 yaşında okula başladım. Çok isteyerek yaptım bunu” dedi.



“Hiç aklımdan geçmezdi işyerim olacağını”


Okuma yazma kurlarıyla birlikte dikiş-nakış kursuna da katıldığını söyleyen Aras, “Kursa gittim, güzel ürünler ortaya çıkardık. Heves oldu dükkan açmaya karar verdim. Zaten eşim çalışmadığı için ihtiyacım da vardı. Eşim çalışmadığı için hem bir yandan aileme maddi destekte bulunmak hem de bir yandan da bu hepimizin mesleği oldu. Gelinim, ben, eşim beraber oturuyoruz şimdi. İş sahibi olan başka insanlara çok özenirdim ama hiç aklımdan geçmezdi, hayal bile etmemiştim iş yerim olacağını. Bu kurslar sayesinde hayalim gerçekleşti. Kendi iş yerimin sahibi oldum. Borcum çok ama yine de olsun yavaş yavaş çalışır öderim. Sıfırdan başladım elimde bir şey olmadığı için. Oradan buradan eşya getiriyorum borç olarak elime geçtikçe azar azar ödemeye çalışıyorum. İlk başlarda evde çalışıyordum daha sonra kimse görmüyor diye dükkan açtık. İyi de oldu. Namazlıktan çocuk battaniyesine, gelin setlerine kadar her çeşit şey yapıyoruz” diye konuştu.



“Kadın isterse her şeyi yapar”


Kadın müşterilerin ve mahalle sakinlerinin tepkilerinin çok güzel olduğunu kaydeden Aras, kendisini gördükten sonra birçok kadının kurslara katıldığını ve birçoğunun da şimdi çalıştığını vurguladı. Aras, şunları söyledi:


“Tepkileri güzel artık onlar da kadının değerli olduğunu anlamışlar. Gelip bana destek veriyorlar, bayanla iş yapmaktan hoşlanıyoruz diyorlar. Bir bayanın olması güzel bir şey. Bayan bayanın halinden anlar. Bizi görüp de kurslara gidenler de oldu. Biz önerdik bir sürü sanayide işe başlayan arkadaşlar da oldu. Şimdi sanayide tekstil üzerine çalışıyorlar. Ben de kendime meslek okudum. İnşallah daha da başarılı olurum. Bence kadınlar cesaretlerini toplayıp, kurslara gitsinler. Gerçekten eğitimleri çok güzel. İhtiyacı olan mesleği sürdürebilir. Kadın isterse her şeyi yapar. Muhtar bile olur yani ben bile düşünüyorum muhtar olmayı. Güzel bir duygu insanın kendi iş yerinin olması, insanın çocuklarına bakabilmesi. Borçlarımız olmasa çok rahat ederiz ama”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Antalya’da Saat Kulesi’ne dikilen bayrağa yapılan itiraza Vali Şahin son noktayı koydu Antalya’nın simgelerinden Saat Kulesi’ne dikilen gönder ve Türk bayrağı, tartışmaları da beraberinde getirdi. Yapıya zarar verebileceğine dair yazı hazırlayan Antalya Vakıflar Bölge Müdürlüğü konuyu Koruma Bölge Kurulu’na iletirken, Antalya Valisi Hulusi Şahin, “Bilimin çözemeyeceği şey yoktur, bayrak direğimiz orada konumlanacak ve hep kalacak” ifadelerine yer verdi. Tarihi Kaleiçi’nin girişi Kalekapısı bölgesinde yer alan, Roma, Selçuklu, Osmanlı ve Cumhuriyet döneminin izlerini taşıyan Saat Kulesi’ne dikilen Türk bayrağı, tartışmalara neden oldu. 2021’den bu yana süren restorasyon çalışmalarının tamamlanmasının ardından, geçtiğimiz Şubat ayında orijinal olmayan saat mekanizmasının yerine aslına uygun olarak hazırlanan saatin yerleştirildiği sırada, kulenin 1990’lı yıllarda çekilen fotoğrafında gönderde dalgalanan Türk bayrağını gören Antalya Valisi Hulusi Şahin, Saat Kulesi’ne Türk bayrağı asılması talimatını verdi. Bayrak talimatını Antalya Valisi verdi Antalya Valiliği Kültür Varlıkları Birim Müdürü Cemil Karabayram, bir sabah çok erken saatlerde Vali Hulusi Şahin’den gelen talimatla, kuleye bayrak yerleştirilmesi için çalışmalara başladıklarını açıkladı. Karabayram, “Saat kulemizi tamamladık ve hizmete açtık. Kulemizle ilgili 1990’lı yıllardan bugüne dair dalgalanan bir Türk bayrağımız vardı zaten, kurula restorasyon projesi gittiği zaman bayrak bırakılmıyor. Sayın Valimiz, bu konuyu inceletmiş ve durumu tespit ettirmiş. Sabahın erken bir vaktinde kendisinden talimat geldi, Türk bayrağının eski yerine konumlandırılması şeklinde. Emri almamızla birlikte hummalı bir çalışmaya başladık. Bayrağımızın 1990’lı yıllarda kulemizde dalgalandığı yere konumlandırma işlemi yapıldı” ifadelerine yer verdi. Vakıflar Bölge Müdürlüğü yazısı Gönder ve Türk bayrağının konumlandırılmasından sonra Koruma Bölge Kurulu ile yazışmaya başladıklarını açıklayan Cemil Karabayram, Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nün yazışma sırasında yapının zarar göreceğine dair bir yazı hazırladığını kaydetti. Karabayram, “Bayrağı yerleştirmemizle birlikte Koruma Bölge Kurulu ile yazışmalarımızı yaptık, o sırada Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nden bir yazı geldi. Yapının zarar göreceği, taş düşme tehlikesinin doğabileceği, derzlerde sıkıntı olabileceği, rüzgarın etkisinin vb. oluşturacağı sorunları gündeme alan bir yazı düzenlendi ve o yazı Koruma Bölge Kurulu’na iletiliyor. Konuyu hemen bölge kuruluna incelettik ve konuyu irdelemeye başladık. Koruma Bölge Kurulu toplantısında Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nün temsilcisi karara itiraz etti. Derzlerin sıkıntı görebileceği, taşların aşağıya düşebileceği, bayrak direğinin yapıya zarar vereceği, başka bir yere konumlanması gerektiğinden ve rüzgar eğilimini anlattı. Bu söz konusu tereddütleri bildiğimizden, borunun içerisinden çelik halat sistemi gererek, o çelik halat sisteminden de ileride olabilecek rüzgara karşı gerekli önlemleri aldığımızı aktardık. Valimize bu konu iletildiği zaman, ‘O bayrağı oraya dikeceksiniz ve orada dalgalanacak” diye konuştu. “Sayın Valimiz, bayrak konusunda gerekeni yaptı” Cemil Karabayram, Antalya Valisi Hulusi Şahin’in bayrağın yerinde kalması gerektiği konusunda kararlı olduğuna dikkat çekerek, bayrak direğinin yapıya zarar vermediğine dair rapor hazırlandığını dile getirdi. Karabayram, “Sayın Valimiz bayrak konusunda gereğini yapmıştır. Biz de bayrak direğinin yapıya zarar vermediğini ispatladık, rapor haline getirdik. Valimizin de bize ilk talimatı; ‘Bilimin çözemeyeceği şey yoktur, bayrak direğimiz orada konumlanacak ve hep kalacak’ şeklinde oldu” dedi.