KÜLTÜR SANAT - 14 Ocak 2019 Pazartesi 15:01

Silvan tarihini ahşaba nakşediyor

A
A
A
Silvan tarihini ahşaba nakşediyor

Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde babadan oğulla geçen marangozluk mesleği bitme noktasında gelince, 27 yıl önce İstanbul’a giden marangoz ustası İrfan Manaz, ilçenin tarihi ve kültürel değerlerini ahşap oymacılığı sanatıyla buluşturuyor.

Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde babadan oğulla geçen marangozluk mesleği bitme noktasında gelince, 27 yıl önce İstanbul’a giden marangoz ustası İrfan Manaz, ilçenin tarihi ve kültürel değerlerini ahşap oymacılığı sanatıyla buluşturuyor.


1990’lı yıllarda Silvan İlçesinden, İstanbul’a göç eden marangoz İrfan Manaz, hediyelik, okul gereçleri, masa, sandalyenin yanı sıra Silvan tarihi yerlerini ahşapla buluşturuyor. Manaz, ana okulu öğrencileri için masa sandalye, yel ve su değirmenleri, hediyelik eşyalar, tarihi be kültürel değerleri ahşap oymacılığı sanatıyla buluşturuyor. Yapılan çalışmalarla Diyarbakır ve Silvan ilçesinde bulunan tarihi ve kültürel mirası ahşap üzerine aktarılarak hem Silvan’ın tanıtımına katkıda bulunulması hem de kaybolmaya yüz tutmuş olan ahşap oymacılığı sanatının devam ettiriyor. Manaz, “Bu mesleği yani marangozluk benim baba mesleğimdir. Bende babamın yanında bu mesleği öğrendim. 30 yıl Silvan’da babamın yanında çalıştım. 1990’lı yıllarda çocuklarımla birlikte İstanbul’a yerleştim. Orada çalıştım İstanbul’da yine marangozluk mesleğimi yaptım. 27 yıl İstanbul’da çalıştıktan sonra bende bir memleket hasreti oluştu İstanbul’dan bu kez Silvan’a geri döndüm. Silvan’a geldikten sonra tarihi eserlerin çok olduğunu gördüm. Ancak kimse ilgilenmiyor. Kimse tarih konusunda kimseyi aydınlatmıyor. Burada bir eksiklik olduğunu gördüm. Bizde o eksiklikleri gidermek için ahşaptan yapmaya karar verdik. Silvan tarihini ahşaplara nakşetmeye başladık. Acem Camisi, Malabadi Köprüsü, Kırık Minare, Altın Bulak Çeşmesi, Kulfa Kapısını ahşaptan yaparak, Silvan’da bir ilki gerçekleştirerek, vatandaşlarımızın aydınlanmasını sağladık” dedi.


İstanbul, Antalya, İzmir ve İzmit’ten siparişler aldıklarını dile getiren Manaz, “Burada gemi yapıyoruz, çocuklara üzerinde oyun oynuyor. Salıncaklar, tahterevalli, ahşap kay kaylar, ahşaptan yaparak çocuklar üzerinde kayıyorlar. Şu anda da gemi dümenleri, onları da sus aletleri yaparak, vatandaşlar evlerine, bürolara ve kafelere asıyorlar. Küçük çocukların anaokulunda kullanması için açılır, kapanır sandalye yapıyoruz. Yine çocukların kullanması için küçük atlar ve yürüteçler yapıyoruz. Ben insanlarımızın bir odun bile yakmasını istemiyorum. Bir parça odunu bile sanata dönüştürebiliriz. Emek vererek ekmeğini çıkarabilir. Ekmeğini taştan değil, ekmeğini ağaçtan çıkarsınlar. Herkes el ele vererek çok güzel işler çıkarabiliriz. Kimsenin İstanbul’a gitmesine gerek yok, burası da İstanbul’dur. Burada hayat daha ucuz. Burada imalatını yaparak yine İstanbul piyasasına satabilir. İsterse Avrupa’ya gönderebilir, nereye gönderiyorsa göndersin önemli olan burada üretmek. Bu sanatın kaybolmasını istemiyorum. Silvan’da sanatkarlar vardır. Nalbantçılık, kalaycılık, lehimcilik, sobacılık kalmadı diyorlar, herkes bir anda çok para kazanmak istiyor. Öyle bir düşünce yanlış bir düşüncedir. Az olsun temiz olsun öylece helal para olsun, bereketli olması yönünde düşünmek lazım. Ağaçla uğraştığın zaman kendi de bir huzur buluyorsun, hastalık bile senden uzak duruyor. İşinle mesleğinle uğraştığın zaman, sevdiğin zaman çocuğunla ilgilendiğin hissiyatı oluşuyor. Ağaçla bir yaşam sürdürdüğün zaman kesinlikle menfaat görüyorsun. O yüzden ben mesleğimi seviyorum” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bartın Bartın’da kafa kafaya çarpışan araçlar savruldu: 5 yaralı Bartın’da karşı istikametlerde seyir halinde bulunan 2 araç, hız uyarı tabelası önünde çarpıştı. Kazada 2 kişi, su kanalına devrilen araçta sıkışırken, biri çalılık alana, araçların parçaları ise yola savruldu. Kazada 1’i ağır 5 kişi yaralandı. Edinilen bilgiye göre Gürgenpınarı’ndan Bartın istikametine seyreden ve sürücüsünün ismi belirlenemeyen 74 ABF 264 plakalı araç ile karşı yönden gelen yabancı ülke plaka kodu bulunan ve sürücüsünün ismi öğrenilemeyen araç ile çarpıştı. Boğaziçi Caddesi üzerindeki hız limitlerini gösteren tabela önünde meydana gelen feci kazanın sebebinin ise aşırı hız olduğu belirtildi. Kazada çarpışmanın etkisiyle araçlardan biri yol kenarındaki su kanalına devrildi. Araç içerisinde bulunan 3 kişiden biri çalılık alana savrulurken, 2’si ise araçta sıkıştı. Diğer araç ise su kanalına ramak kala durmayı başarırken içerisindeki 2 kişi de yaralandı. Hava yastıkları açılan araçta bulunanların hafif şekilde yaralandığı öğrenilirken, araç içerisindeki kan izleri ise dikkat çekti. Her iki araçtan kopan parçalar yola ve yol kenarına savruldu. Kazanın ardından olay yerine çok sayıda polis, sağlık ve itfaiye ekipleri sevk edildi. Araçta sıkışan 2 yaralı, itfaiye, polis ve sağlık ekiplerinin yürüttüğü başarılı çalışma ile kurtarılarak, ambulansa bindirildi. Yabancı plakalı araçta bulunan ve yaralanan 2 kişinin ise gurbetçi olduğu kaydedildi. Olay yerine gelen polis ekipleri yolda başka bir kazanın yaşanmaması için güvenlik tedbiri aldı. Yapılan ilk müdahalenin ardından yaralılar, Bartın’daki hastanelere kaldırılarak tedavi altına alındı. Kazada yaralanan 5 kişiden birinin durumunun ağır olduğu öğrenildi. Kazanın ardından trafiğin kontrollü bir şekilde sağlandığı yol, yürütülen temizlik çalışması ve aracın su kanalından kurtarılması çalışmasının ardından yeniden trafiğe açıldı.
Adana Baraj göletlinde kaybolan adamın cansız bedenine 17 gün sonra ulaşıldı Adana’nın Kozan ilçesinde Ramazan Bayramı’nın 2’nci gününde Gökgöz Mahallesi’nde bulunan Kavşak Bendi Barajı Göletin’de yüzerek karşıya geçmeye çalışırken kaybolan 35 yaşındaki Oktay Sarıtiken’in (35), jandarma su altı robotu ile 17 gündür süren arama çalışmasında cansız bedenine gece saatlerinde ulaşıldı. Ankara’dan Kozan’a Ramazan Bayramı tatilini geçirmek için gelen 35 yaşındaki Oktay Sarıtiken, Ramazan Bayramı’nın ikinci gününde Gökgöz Mahallesi’nde bulunan Kavşak Bendi Barajı Göletin’de balık tuttuktan sonra baraj göletlinde yüzerek karşıya geçmek isterken bir anda gözden kayboldu. 3 çocuk babası Oktay Sarıtiken’in 17 gündür süren arama kurtarma çalışmasında su altı robotları cansız bedenine ulaştı. Sarıtiken’in cansız bedenine 35 metre derinlikte ulaşıldı Ankara’dan ilçeye gelen Jandarma ekipleri, su altı robotu ile gece saatlerinde yaptığı aramada Sarıtiken’in 35 metre derinlikte ve baraj göletine girdiği yerden 100 metre açıkta cansız bedenine ulaşıldı. 17 gündür Sarıtiken ailesi ve mahallelinin acı bekleyişi sürerken Muhtar Mızrak Acar 17 gündür bir haber almayı beklediklerini ifade ederek "Arama çalışması günlerdir aralıksız sürdü. Çok şükür cenazemize ulaştık. Jandarma ekiplerine ve AKOM ekiplerine teşekkür ederiz Allah razı olsun” dedi. Sarıtiken’in cenazesi Adana adli tip kurumuna gönderildi.