GENEL - 13 Şubat 2020 Perşembe 16:18

Prof. Dr. Çoksüer: "14 Şubat’ta sevgilimiz Mehmetçiğimiz, polisimiz ve depremzede kardeşlerimiz olsun"

A
A
A
Prof. Dr. Çoksüer: "14 Şubat’ta sevgilimiz Mehmetçiğimiz, polisimiz ve depremzede kardeşlerimiz olsun"

Kadın Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Prof.

Kadın Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Prof. Dr. Hakan Çoksüer, 14 Şubat Sevgililer Günü’nde farkındalık oluşturmak için Mehmetçik Vakfı, AFAD ve Polis Teşkilatını Güçlendirme Vakfına bağışta bulunarak, herkese bağış için çağrıda bulundu.


Tüm Türkiye’de 14 Şubat Sevgililer Günü hareketliliği başlarken, Kadın Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Prof. Dr. Hakan Çoksüer farkındalık oluşturmak için Mehmetçik Vakfı, AFAD ve Polis Teşkilatını Güçlendirme Vakfına bağışta bulundu. Prof. Dr. Çoksüer, özel günde kurumlara bağış yapma çağrısında bulundu. 14 Şubat Sevgililer Günü’nün kutlanılması gerektiğini ama bu yıl Suriye’de ve yurt genelinde terör örgütleriyle mücadele eden kahraman askerlere destek de verilmesi gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Çoksüer, "Sevdamız vatanımız ve sevgilimiz vatanımız olsun. Şehit ailelerinin ve gazilerimizin bir nebze yaralarının sarılması için 14 Şubat Sevgililer Günü’nde sevgilimiz Mehmetçiğimiz, polisimiz ve depremzede kardeşlerimiz olsun. Hediyelerimiz onlar için olsun. Bunun için 14 Şubat’ta Mehmetçik Vakfı’na 10 lira bağış için ’Mehmetçik’ yazıp 2582’ye veya AFAD a destek olmak için DEPREM yazıp 1866’ya kısa mesaj gönderebiliriz. Hepimiz sevgilimize, nişanlımıza, eşlerimize bu anlamda çiçekler veririz. Fakat bu yıl anlayışımızı değiştirelim. Türk halkı kendi arasında oluşturduğu düşünceyle bu yıl 14 Şubat’ı Mehmetçikler, polisler ve depremzedeler için sevgili günü ilan edelim. Onlar için Sevgililer Günü’nü kutlayalım. Çiçek almayın, mesaj atın. 14 Şubat Sevgililer Günü nedeniyle çiçek almak yerine Mehmetçik Vakfı, Polis Teşkilatını Güçlendirme Vakfı ve AFAD’a destekte bulunalım. Ne gül alalım ne de mücevher alalım. Alıyorsak da bunun bedeli kadar bağış yapalım. Biz Mehmetçiklerimizin, özellikle de Suriye’deki Mehmetçik kardeşlerimizin, can ve mal güvenliğimiz için canla başla çalışan polis kardeşlerimin ve depremzede kardeşlerimin Sevgililer Günü’nü kutluyorum. Allah yar ve yardımcıları olsun. Hediyem sana benden bir kalp. Ülkemizi koruduğunuz için teşekkür ederiz” dedi.



"Siz de bizim sevgimizdesiniz"


Mehmetçiğe kendilerine güzel günler armağan ettikleri için teşekkür eden Prof. Dr. Hakan Çoksüer, "Bizlere güzel günler armağan ettiğiniz için size çok teşekkür ediyoruz. Bu ülkeye can veren ölümsüz kahramanlara sevdalıyız, siz de bizim sevgimizdesiniz. Tarihi boyunca kazandığı zaferlerle şanını pekiştiren Türk ordusu, bir kez daha milletinin ve devletinin bekası için seferde. Rabbim kahraman Mehmetçiğin yolunu açık etsin, ordumuzu muzaffer kılsın. Elazığ ve Malatya başta olmak üzere depremi hisseden tüm kardeşlerimize geçmiş olsun. Sevgililer Günü’nde depremzede kardeşlerimize destek olmak için 1866’ya kısa mesaj gönderelim. Ya da AFAD’ın resmi banka hesap numaralarına bağış yaparak gönüllerde taht kuralım. Ayrıca Sevgililer Günü’nde vatandaşlarımızın huzuru ve emniyeti için canla başla çalışan kahraman polis kardeşlerimize de destekte bulunalım. Sevgililer Günü’nde Polis Teşkilatını Güçlendirme Vakfına bağış yaparak destek olalım. Diyarbakır halkının huzur ve güven içerisinde yaşaması için canla başla yüreğiyle çalışan devlet erkanındaki büyüklerimize sonsuz şükranlarımızı sunuyoruz" diye konuştu.



Mehmetçiğe şiirli destek


Prof. Dr. Hakan Çoksüer, Mehmetçik için bir de şiir okudu. Prof. Dr. Çoksüer’in okuduğu şiir şöyle:


"Hediyelerimiz milletimizin gerçek kahramanı Mehmetçiğimize olsun. Hainlerin korkulu rüyasıdır Mehmetçiğimiz, vatan için can verir Mehmetçiğimiz, 14 Şubat sevgilimiz Mehmetçiğimiz olsun. Gürleyen sesiyle inletir düşmanı Mehmetçiğimiz, namusudur bayrağı ve toprağı Mehmetçiğimizin, yürekli vatanımızın yılmaz bekçisidir Mehmetçiğimiz, en büyük sevgilimiz güvenlik güçlerimiz Sevgililer Gününüz kutlu olsun. Kahraman Mehmetçiğimize ve polis kardeşlerimize bin selam olsun."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bayburt Uzlaştırma Büro ekiplerince bir dosya daha çözüme kavuşturuldu Bayburt’ta özel bir diş kliniğine tedavi olmak için başvuran H.H.O isimli hasta, kendisine yanlış tedavi uygulandığı gerekçesiyle B.S.G isimli doktordan şikayetçi oldu. Mağdur H.H.O, şikayetçi olduğu doktorla Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı’na (TEMA) bağış yapma şartıyla uzlaşmaya vardı. Anlaşma sağlanan dosya ise Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin çalışmaları sonucunda kapatıldı. H.H.O isimli bir vatandaş, tedavi olmak için gittiği özel diş kliniğinde diş hekimi B.S.G’nin kendisine yanlış tedavi uyguladığı iddiasıyla doktordan şikayetçi oldu, B.S.G, hakkında ’Taksirle Bir Kişinin Yaralamasına Neden Olma’ suçundan soruşturma başlatıldı. Dosyanın Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığına intikal etmesi sonucunda dosya incelendi, suçun uzlaştırmaya tabi olduğu belirlendi. Devreye giren Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu ekipleri, mağdur H.H.O ile görüşme sağladılar. Mağdur H.H.O, şüpheli B.S.G’den TEMA Vakfı’na 150 fidan bağışta bulunmasını istedi. Daha sonra şüpheli B.S.G ile bir araya gelen uzlaştırma bürosu ekipleri, H.H.O’nun talebini B.S.G’ye ilettiler. H.H.O’nun isteğini kabul eden doktor ise, 150 fidan karşılığında TEMA Vakfı’na 12 bin 800 lira bağışta bulundu. Mahkemelerin iş yükünün azaltılması amacıyla yapılan uzlaşma görüşmeleri sonucunda, taraflar edimli olarak uzlaşmayı kabul etmiş oldular. Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin özverili çalışmalarıyla bir dosya daha sonuca vardırılarak, kapatıldı. Öte yandan, Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, kamu yararı gözeten çalışmaların özenle devam ettiğini bildirerek, Uzlaştırma Bürosu ekiplerine çalışmalarından ötürü teşekkürlerini iletti. Önceliklerinin kamu yararı olduğunun altını çizen Savcı Alim, Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu olarak çalışmaları özenle ve önemle yürüttüklerini söyledi.
Erzincan Erzincan’da Filistin’e destek yürüyüşü yapıldı Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi (EBYÜ) öğrencileri tarafından, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına tepki göstermek, Avrupa ve Amerika’da çeşitli üniversitelerde Filistin için yapılan protestolara destek vermek amacıyla ‘Gazze İçin Yürüyüş ve Dua’ programı düzenlendi. EBYÜ’de öğrenim gören öğrenciler ile akademik ve idari personelin yanı sıra çok sayıda Erzincanlı vatandaş, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını protesto etmek ve aynı amaçla ABD ile Avrupa’daki üniversitelerde yapılan eylemlere destek vermek amacıyla EBYÜ kampüsünde toplandı. Program, İlahiyat Fakültesi öğrencilerinden Eyüp Budak’ın okuduğu Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başladı. Daha sonra öğrenciler, İngilizce ve Türkçe, "Gazze’de katliam var, sesini yükselt", "Bugünün Nazi’si işgalci İsrail", "Kudüs için, ilk kıblemiz Mescid-i Aksa için, Filistin için" yazılı pankart açtı. Özgür Filistin eylemlerine destek olmak amacıyla gerçekleştirilen programda EBYÜ öğrencileri adına basın açıklamasını Furkan Çoban okudu. Açıklamada şu metne yer verildi: “Allah’ın ve sizin düşmanlarınızı ve onların gerisinde olup sizin bilmediğiniz, ama Allah’ın bildiklerini korkutup caydırmak üzere, onlara karşı elinizden geldiği kadar güç ve savaş atları hazırlayın. Allah yolunda harcadığınız her şeyin karşılığı, zerrece haksızlığa uğratılmadan size tastamam ödenecektir. Bir asırdır Filistin’i işgal etmeye çalışan Siyonist terör şebekesi yaklaşık 210 gündür Gazze halkına zalimce saldırmaya devam ediyor. Filistin’de göğe yükselen bebeklerin ve çocukların feryadı, katledilen binlerce masum çocuğun mazlumiyeti; arşı alayı titretti ve arştan arza, yeryüzü şeytanlarının ve zalimlerin fermanı olarak indi. Ve dünyanın dört bir tarafında yeryüzünün vicdan ehli insanları, bataklığa düşmüş insanlığın onurunu ayağa kaldırmak adına bir devrim ateşini tutuşturdular. Bu devrim ateşi elden ele tüm ülkelerin ve milletlerin ufkunu aydınlatmaktadır. Filistin davasına destek amaçlı yapılan bu eylemler Siyonizm’in temsil ettiği küresel şeytani düzene karşı haklı bir isyandır. Başta Amerika ve Fransa olmak üzere, Batı dünyasının birçok yerinde en saygın kabul edilen üniversitelerde gönüldaşlarımız ayağa kalkarak isyan ateşine destek vermiş ve küresel intifadanın bir parçası olmayı tercih etmiştir. Birçok akademisyen ve öğrenci, bu davaya destek olmuştur. İntifada ateşi, sinelerinde yürek taşıyan herkesi etkisi altına almıştır. Tüm tedbir ve baskılara rağmen, onurlu gençlerin ve akademisyenlerin isyanları engellenememektedir. Binlerce öğrenci ve akademisyenin tutuklanması, sonucu değiştirmemiştir. Buradan zulme sessiz kalmayan bu onurlu akademisyenleri ve öğrencilerini selamlıyoruz. Ey vicdanlı ve aziz halkımız; sizler de kalkın ve bu insanlık zincirinin halkalarını oluşturun. Bu insanlık devrimine siz de iştirak edin. Gönülleriniz bu dava için atsın, Diliniz bu davayı konuşsun ve kalemleriniz bu davayı yazsın. İnsanlığın ikiye ayrıldığı bir zamanda aziz ve özgür insanların saflarında yer alın ve küresel intifadanın şerefini bir madalya olarak taşıyın. Bu şeref sizden sonraki nesillere de aktarılsın. Küresel intifadaya ve bu intifadayı kuşanan özgür ruhlu cesur yüreklere selam olsun. Ve buradan tekrar hatırlatıyoruz: Ehli Vicdan, Ehli iman olan ve kalbinde zerrece İnsanlık taşıyan herkese diyoruz ki küresel boykot mallarını almayın-aldırmayın. Unutmayın ki alınan her boykot malı bir bomba, bir tank veya bir füzedir. Ümmetin ve insanlığın izzet örtüsüne dokunan Siyonist eller varsa, onlara karşı çıkan yiğitler, Sütçü İmamlarda vardır elbet. Nihayetinde Şanlıurfa’dan bir yiğit çıktı adı Hasan saklanan idi. İmanı gayreti cesareti kabul etmedi bu zilleti ve canını Rabbi Rahmana teslim etti. Rabbimizden niyazımız şehidimizin attığı bu adımın zulmün tahtını sarsması ve İslam dünyasının bu zelilce seyirciliğine son vermesidir. Gazze’yi unutmama ve unutturmama adına elimizden ne geliyorsa yapacağız, insanlık ve Müslümanlığın bağrına hançer saplanmış iken buna seyirci ve ilgisiz kalmak elbette mümkün değildir. Son olarak buradan tüm dünyaya haykırıyoruz: Kudüs ve Mescidi Aksanın kurtuluşu için yapılacak olan her türlü meşru eylemin yanındayız, tarafıyız ve destekçisiyiz. Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi öğrencileri.” Basın açıklaması sonrasında yapılan yürüyüş ile program nihayete erdi.