POLİTİKA - 14 Mart 2012 Çarşamba 16:27

DTK VE BDP`DEN NEVRUZ AÇIKLAMASI

A
A
A
DTK VE BDP`DEN NEVRUZ AÇIKLAMASI

Demokratik Toplum Kongresi (DTK) eş başkanları ile Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) eş genel başkanları bu yılki Nevruz etkinlikleriyle ilgili basın toplantısı düzenledi.
DTK Eş Başkanları Ahmet Türk ve Aysel Tuğluk ile BDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Gülten Kışanak, belediye konuk evinde Nevruz programıyla ilgili basın toplantısı düzenledi. Toplantı’da ilk olarak konuşan DTK Eş Genel Başkanı Ahmet Türk, "Bugünden Kürtler ne istiyor anlamı ve mücadelesi nedir. Bunu alanlara yansıtmak üzere Nevruz’u kutlayacağız. Yine 18 Mart’ta Amed ve İstanbul’da Nevruz’un startını vereceğiz. Nevruz’u, sesimizi duyurmaya yönelik olarak kutlayacağız. Tedbirleri alacağız.
Gerginliklere asla meydan vermeyeceğiz. Bunun tedbirlerini de alacağız. Birileri katılımı engellemeye yönelik bazı kirli haberleri ürettiğinde biliyoruz. Halkımız iyi bilsin, halkımızın duruşunu ortaya koymak ne istediğini ortaya koymak için sesimiz yükselteceğiz. Bunun dışında farklı bir anlayışı Nevruz’da kimse görmesin. Hem bayram hem özgürlük hem Kürt halkının sesi olarak Nevruz’un görülmesi gerekir" dedi.
TUĞLUK: "BU NEVROZ’U YENİ BİR BAŞLANGICA ÇEVİREBİLİRİZ"
DTK Eş Başkanı Aysel Tuğluk ise, "Hepimiz büyük bir heyecan içerisindeyiz. Tüm Nevruzlar gibi 2012 Nevruz’u da mücadelemiz açısından Kürt halkı açısından son derece önemlidir. Halkımızca bizler yaşamdan yana olduk. Her zaman sevgiden yana olduk. Adaleti istedik. Bu topraklarda özgürce yaşamak istedik. Hakkımızı hukukumuzu da istedik. Bu Nevroz kardeşlik temelinde bir arada yaşama temelinde ama özgürlüğümüzü bu anlamdaki direnişimizi ifade eden ve halkımızın irade beyanının ifade eden Nevroz’a
dönüşecektir. 7 ayı aşkın tecrit altında hukuksuzca bulunan sayın Öcalan’a sahip çıktığını da gösterecektir. Biz halkımızın alanlardaki bu coşkusuna layık bir Nevroz’u kutlamak için orada olacağız. Nevroz’da verilen mesaj ilgili yerler tarafından doğru algılanır. Bu nevrozu yeni bir başlangıca çevirebiliriz. Nevroz’daki bütün amacımız yeni bir süreci başlatmak amacıyla bir çığlık olacaktır" dedi.
DEMİRTAŞ: "130 MERKEZDE ORTAK ORGANİZASYONLAR YAPACAĞIZ"
BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş da hiçbir Nevruz ateşinin boş yere yanmadığını belirterek, "Her yıl yanan Nevroz ateşi yeni bir aydınlanmaya, ufka, yeni bir gelişmeye vesile oldu. 1980’lerde Amed zindanında nevroz ateşi olarak yakılan 3 kibrit çöpü nasıl boşuna yanmadıysa bugüne kadar hiçbir nevroz ateşi boş yere yanmadı. Çevresini aydınlattı, karanlığı aydınlattı, umut oldu. 2012 Nevroz’u da yeni bir çıkışın umudun başlangıcı olacaktır. Her yıl artık Nevrozlar Ortadoğu’nun en büyük kitlesel
gösterileri kutlamaları olarak hayata geçiyor. 2012 Nevroz’u önceki nevrozları aşacak bir düzeyde heyecanla, katılımla Ortadoğu’daki bu kadar hızlı siyasal gelişmelerinde yarattığı motivasyonla güçlü bir nevroz olacaktır. Önceki yıllardan farkı öncelikle bu yönüyle vereceği siyasi mesajların netliği üçlüğüyle öne çıkacaktır. 1990 yıllarda devletin yasaklamalarına karşı halk her yerde kendi inisiyatifiyle sahiplenmiş ve Nevroz’un siyasal çözüm gücünü ortaya çıkarmış ve Nevroz’un kimlik haline
siyasetçilerden sanatçılardan bağımsız kimliğe dönüştürmüştür. 2012 Nevroz’unun da kendi kimliğiyle kutlanmasını istedik. Nevroz’a katılacak konuşmacıların, sanatçıların değil tarihten aldığı o değiştirici gücüyle bağımsız bir nevroz kimliğiyle kutlanmasını istedik. Artık nevroz kişilerden bağımsız bir özgürlük mücadelesini sembolize ediyor. Nevroz dediğimizde Ortadoğu halklarının direniş gücünü zulme karşı başkaldırıcı gücünü ortaya koyuyor biz böyle düşünüyoruz. DTK ve BDP olarak nevrozu bu yönüyle
ortaya çıkacak bir formatta planladık. 130 merkezde ortak organizasyonlar yapacağız. Oradaki o birlikte duruş bütün dünyaya verilecek en büyük mesajdır. Oraya gelenler sadece BDP’ye oy verenler değildir kendi coğrafyasında onurlu yaşama isteği olan herkes o gün o alanda toplanıyor. Bunu sadece bir parti kutlaması olarak ele almadık ulusal birliğin de bir ifadesidir. Sadece Kürtlerin değil bu coğrafyada yaşayan ve ezilen herkesin sembolüdür" dedi.
"NEVROZ BİR ÖZGÜRLÜK MEYDANI OLACAKTIR"
Nevruz’un özgürlük meydanına dönüşeceğini kaydeden Demirtaş, konuşmasına şöyle devam etti:
"Biz o gün Nevroz alanındaysak kendi ana vatanımızda, kendi dilimizle yaşama kararını verdik bu mesajın bütün dünyaya iletilmesi demektir. O gün orda olan herkes siz tutukladınız zulmün alasını yaptınız ama biz size teslim olmadık binlercemiz içerde milyonlarcamız alanlarda şimdi özgürlüğü haykırıyoruz demektir. Herkesin nevroz alanına çıkması için bir gerekçesi vardır. Nevroz bir özgürlük meydanı olacaktır. Siyasal dönüşümün dizaynı için Nevroz alanlarında olacağız. Mesajların hükümet tarafından doğru
anlaşılması ve dikkate alınması halinde çözüm sürecinin kalıcı barışa gidebileceği adımların da atılabileceğine inanıyoruz. Bu artık hükümetin yaklaşımına bağlı bir şeydir" şeklinde konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Aydınlı 90 yaşındaki sarraf Bezirgan: "Dürüstlük, iş hayatının altın anahtarıdır" Aydın’ın en eski sarraflarından 90 yaşındaki Necdet Bezirgan, yarım asrı aşan meslek hayatında terzilikten çiftçiliğe, minibüsçülükten sarraflığa uzanan çalışma serüveninde başarıya giden yolun ’dürüstlükten’ geçtiğini belirterek, "Dürüstlük, iş hayatının altın anahtarıdır" dedi. İş hayatına erken yaşta çalışarak başladığını anlatan 90 yaşındaki Necdet Bezirgan, meslek yolculuğunun tek bir işle sınırlı kalmadığını dile getirdi. İlk olarak Yenipazar ilçesinde 15 yıl boyunca terzilik yaptığını ardından da 2 yıl çiftçilikle uğraştığını ifade eden Bezirgan, 9 yıl da minibüs şoförlüğü yaptığını söyledi. Şimdilerde oğluna devrettiği sarraflığa ise 1980’li yılında adım attığını belirten Bezirgan, o dönem meslektaşlarının kendisine büyük bir vefa örneği gösterdiğini belirterek kendilerine mesleği öğrenmek için ücret teklif ettiğini ancak ustasının bunu kabul etmeden ’bu mesleği sana öğreteceğiz’ diyerek kendisine yeni bir kapı açtıklarını kaydetti. Kendisine yaklaşık yarım asırdır iş kapısı olan sarraflığı öğreten ustasını saygıyla anan Necdet Bezirgan, "İlk önce 15 sene Yenipazar ilçesinde terzilik yaptım, sonrasında 2 sene çiftçilik ile uğraştım. 9 sene minibüsçülük yaptım ve ardından bu mesleğe atıldım. 1980 yılında bu mesleği öğrenmek için ustamın yanında sarraflığa başladım. Sağ olsunlar sarraf arkadaşlar ’bu mesleği sana öğreteceğiz’ deyip öğrettiler. Mesleği öğretmeleri karşılığında para teklif etsem de onlar almayacaklarını söyleyip bana yardımcı oldular. O günden bu yana sarraflık yapıyorum. Aydın’ın ilçelerindeki pazarlara giderek seyyar sarraflık yaptım. Sonrasında iş yerimi açarak bu günlere kadar geldim. Bu mesleği öğreten ustamı saygıyla anıyorum, Allah bana yardımcı olan herkesten razı olsun" dedi. Artık bayrağı oğlu Hakan Bezirgan’a devrettiğini ama iş yerinden de kopamadığını kaydeden Bezirgan, "Oğlum İzmir Ege Üniversitesi’nden mezun oldu. Mezuniyetinin hemen ardından oğluma, ’sermaye hazır, iş hazır, müşteri hazır gel işinin başına geç’ dedim. O da sağ olsun kırmadı ve birlikte çalıştık. Artık yaşım ilerlediği için mesleği tamamen oğluma bıraktım ama işten yine de kopamıyorum. Günün belli saatleri gelip burada oluyorum. Çayımı içer, gelen müşterilerle hal hatır sorarım. Bu dükkan benim için sadece bir iş yeri değil, ömrümün geçtiği yer. Evde otursam içim sıkılır, buraya gelince kendimi hala işe yarar hissediyorum" diye konuştu. "Dürüstlük vazgeçilmezim" Yıllar boyunca kazancını da kaybını da dürüstlükle karşıladığını belirten Bezirgan, kısa yoldan para kazanma hevesinin insanı hem mesleğinden hem itibarından ettiğini söyledi. Dürüstlüğün kendisi için vazgeçilmez olduğunu vurgulayan Bezirgan, "Benim bu hayatta en büyük sermayem dürüstlüğüm oldu. Dürüstlük vazgeçilmezimdir. İnsan yaptığı işi sevecek ama ondan önce doğru olacak. Ustasına saygısı olmayanın, işine de saygısı olmaz. Bazen zarar ettik, bazen çok kazandık ama hiç bir zaman hiç bir kimseye yanlış yapmadık. İnsan doğru olduktan sonra başı dik gezer, geceleri de rahat uyur" diye konuştu. Gençlere altın değerinde öğütte bulunan Bezirgan, "Parayı değil, itibarı düşünün. Para bugün var yarın yok ama dürüstlük bir kere kaybolursa bir daha yerine gelmez" ifadelerini kullandı.
İstanbul Büyükçekmece’deki adli emanet soyguncusu ve eşi için kırmızı bülten çıkarıldı Büyükçekmece Adliyesi Emanet Bürosundan, İstanbul merkezli 19 ilde sahte vatandaşlık operasyonunda ele geçirilen ziynet eşyalarını çalarak İngiltere’ye kaçan şüpheli ve eşi hakkında yakalanmalarına yönelik kırmızı bülten çıkarıldı. Büyükçekmece Adliyesi’nde 1 Aralık 2025’te Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı Emanet Bürosunda görevli zimmet memuru Erdal T.’nin uzun süredir işe gelmediği Cumhuriyet Savcısı’na bildirilmişti. Bunun üzerine Cumhuriyet Başsavcısı, görevlilerle beraber, emanet bürosu odası ve içindeki kasaları açtırmıştı. Yapılan aramada yaklaşık 50 kilogram gümüş ve yaklaşık 25 kilogram altının kayıp olduğu tespit edilmişti. Arkadaşlarına, "Allah çarşınıza pazar versin" şeklinde mesaj attı Cumhuriyet Başsavcılığının talimatıyla zimmet görevlileri Erdal T. ve diğer şüpheli Kemal D. hakkında yakalama kararı verilmiş, yapılan araştırmada zimmet memuru Erdal T.’nin 19 Kasım 2025 tarihi saat 08.22 sıralarında ailesiyle birlikte İngiltere’ye kaçtığı tespit edilmişti. Diğer şüpheli Kemal D. ise bulunduğu adreste yakalanarak gözaltına alınmıştı. Öte yandan şüpheli Erdal T.’nin Whatsapp uygulamasında arkadaşlarına, "Ben malları sattım, Allah çarşınıza pazar versin" diye yazdığı öğrenilmişti. 2021 yılından beri adliyede çalışıyordu Olaya ilişkin soruşturma Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından titizlikle yürütülüyor. Şüpheli Erdal T.’nin, hizmetli kadrosunda çalıştığı, kendisinde adli emanet kasasının anahtarının bulunmadığı, yalnızca odanın anahtarının bulunduğu öğrenilmişti. Ayrıca, gözaltına alınan bir diğer şüpheli Kemal D.’nin ise 2021 yılından beri adliyede memur olarak çalıştığı, hem adli emanet kasasını, hem de adli emanet odasının anahtarının kendisinde olduğu, Erdal T.’nin ise 2022 yılında çalışmaya başladığı ortaya çıkmıştı. İki ay önce büroda denetim yapılmış Adli emanet kapısının çift anahtar sistemi ile çalışan çelik kapı olduğu, bu kasaların iki ayda bir denetlendiği, en son denetimin ise iki ay önce yapıldığı, herhangi bir olumsuzluğa rastlanmadığı bilgisine ulaşılmıştı. Yaşanan olayın ise büroda rutin denetim yapıldığı sırada, denetimi gerçekleştiren Cumhuriyet Savcısı tarafından fark edilmişti. Sahte vatandaşlık operasyonu ziynetleri olduğu ortaya çıkmıştı Öte yandan, Erdal T.’nin, çaldığı altınların İstanbul merkezli 19 ilde sahte vatandaşlık soruşturması çerçevesinde, gözaltına alınan 113 şüpheliye yönelik düzenlenen operasyon kapsamında ele geçirilen ziynetler olduğu da ortaya çıkmıştı. 5 şüpheli tutuklanmıştı Ayrıca yürütülen soruşturma kapsamında, 10 Aralık günü Firari Erdal T.’nin kaynanası, kayınbiraderi, kayınpederiyle, çalıntı altının alım ve satımına aracılık edenlerin de bulunduğu 13 şüpheli emniyetteki işlemlerinin tamamlanmasının ardından Büyükçekmece Adliyesi’ne getirilmişti. Savcılıkta ifade işlemleri tamamlanan şüpheliler Ö.K., Z.V., E.İ.S., G.V., Y.E.K., tutuklanarak cezaevine gönderilmiş, M.T., B.Ç., M.S. isimli şahıslar ’ev hapsi’ tedbiriyle serbest kalmış, diğer şüpheliler Y.T., A.T., F.T., A.S. ve D.D. ise ’yurt dışına çıkış yasağı’ şartıyla serbest bırakılmıştı. Şahıs hakkında kırmızı bülten talebi Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturma sürerken, şahsın olayı gerçekleştirirken bağlantı kurabileceği kişiler tek tek araştırılıyor. Soruşturma derinleştirirken, İngiltere’ye kaçan şüpheli Erdal T. İle eşi Esma T. hakkında da, Adalet Bakanlığı’na kırmızı bülten çıkarılması yönünde ihbarda bulunulduğu öğrenilmişti. İngiltere’ye kaçan şüphelilere kırmızı bülten Yürütülen soruşturmada yaşanan yeni gelişmeyle, olay sonrası İngiltere’ye kaçan şüpheli Erdal T. ve eşi Esma T. hakkında yakalanmalarına yönelik kırmızı bülten çıkarıldı. (GŞ-
Şırnak Cizre’de öğrencilere MEBİ’nin eğitimdeki etkisi anlatıldı Şırnak’ın Cizre ilçesinde Şehit Sait Atak İlkokulu-Ortaokulu öğrencileri ile bir araya gelen Milli Eğitim Müdürü Şahan İke, MEBİ’nin (Bireysel Öğrenme Platformu) eğitime olan katkısı ve sunduğu ayrıcalıkları öğrencilerle paylaştı. Cizre İlçe Milli Eğitim Müdürü Şahan İke, Şube Müdürü Sabri Salgut ile birlikte Menderes Ortaokulu ile Şehit Sait Atak İlkokulu-Ortaokulunu ziyaret ederek öğretmen ve öğrencilerle bir araya geldi. Okul yöneticileri ve öğretmenlerle görüşen İlçe Millî Eğitim Müdürü İke, eğitim öğretim süreçlerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. İke, bilgiyi hikmetle yoğurarak iyi, doğru ve güzel olanı merkeze alan eğitim anlayışının maarif davanın temelini oluşturduğunu vurgulayarak, asırlardır sözünü hikmetten, yönünü irfandan alan köklü eğitim geleneğinin, çağın imkanlarıyla buluşarak geleceğe taşındığını ifade etti. Ortaöğretim Genel Müdürlüğü tarafından geliştirilen yapay zeka destekli bireysel öğrenme platformu olan MEBİ’nin eğitim sistemine sağladığı katkılara da değinen İke, ücretsiz olarak sunulan platformun, öğrencilerin bireysel öğrenme hızlarına uygun içerikler sunması, öğretmenlere rehberlik etmesi ve eğitimde fırsat eşitliğini güçlendirmesi açısından önemli bir kazanım olduğunu belirtti. İke, MEBİ platformunun bireysel farklılıkları gözeten esnek öğrenme ortamları sunduğunu, beceri ve yetkinlik temelli yaklaşımıyla ölçme ve değerlendirme süreçlerini güçlendirdiğini ifade ederek, ilçede platformun yaygın ve etkin şekilde kullanılmasını sağlamak amacıyla tanıtım faaliyetlerinin ardından okul idareleri ve öğretmenler tarafından bilgilendirme ve yönlendirme çalışmalarının sürdüğünü sözlerine ekledi.