- 13 Temmuz 2020 Pazartesi 18:47

Diyarbakır Ulu Cami’den Ayasofya’ya kucak dolusu sevgi mesajı

A
A
A
Diyarbakır Ulu Cami’den Ayasofya’ya kucak dolusu sevgi mesajı

Diyarbakır’da faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşu (STK) temsilcileri, Ayasofya Camisi’nin Danıştay 10.

Diyarbakır’da faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşu (STK) temsilcileri, Ayasofya Camisi’nin Danıştay 10. Dairesinin kararıyla 86 yıl aradan sonra yeniden ibadete açılmasına destek verdi.


Ayasofya Camisi’nin 86 yıl sonra ibadete açılmasıyla birlikte hemen her kesimden destek açıklamaları geldi. Diyarbakır’da faaliyet gösteren STK temsilcileri ve çok sayıda vatandaş da Sur ilçesinde bulunan tarihi Ulu Cami önünde toplanarak Ayasofya Camisi’nin yeniden ibadete açılmasına destek verdi. Ulu Cami’de ikindi namazının kılınmasının ardından dua eden vatandaşlara, cami çıkışında tatlı dağıtıldı.


Namazın ardından cami önünde toplanan STK temsilcileri adına açıklamalarda bulunan Memur-Sen Diyarbakır İl Başkanı ve Sağlık-Sen Şube Başkanı Nurhak Ensarioğlu, 86 yıllık özlemin, hasretin bugünlerde sona erdiğini ve Diyarbakır’dan Ayasofya’ya selamlarını gönderdiklerini söyledi. Kürt’üyle, Türk’üyle, Zaza’sıyla, Arap’ıyla bu sevince herkesin ortak olduğunu kaydeden Ensarioğlu, "Biz Cumhurbaşkanımıza ve yanındaki arkadaşlarına, bu konuda yapmış oldukları güzel çalışmalarından dolayı Diyarbakır’dan kucak dolusu sevgi ve saygılarımızı gönderiyoruz. Bu durumun bundan sonraki süreçte de birçok güzelliklere vesile olmasını diliyoruz. Ayasofya’nın tekrar cami olarak hizmete sunulması, 24 Temmuz’da cuma namazıyla birlikte hizmete girmesi hepimizi canı gönülden sevindirmiştir. İnşallah bu sevincimiz katbekat gün geçtikçe artacaktır" dedi.



"Ayasofya hepimizin ortak değeridir"


Ayasofya’nın tekrar ibadete açılmasını hazmedemeyen, bunları kendilerine yediremeyen şer odaklarının maalesef sosyal medya paylaşımlarıyla bunu karalamak istediklerini dile getiren Ensarioğlu, "Bir kez daha Diyarbakır’dan sesleniyoruz, bu yapılan çirkin ve ahlaksız konuşmaları şiddetle kınıyoruz. Ayasofya hepimizin ortak değeridir. Bu ortak değere hepimizin sahip çıkması lazım. Biz Diyarbakır Ulu Cami’den Ayasofya’ya kucak dolusu sevgi ve saygılarımızı gönderiyoruz. Allah yar ve yardımcıları olsun buna vesile olanlara" şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Öğrencilerin düzenlediği “Tükettikçe Tükeniyoruz Başka Dünyamız Yok” paneline yoğun ilgi Bolu’da lise öğrencileri tarafından hazırlanan “Tükettikçe Tükeniyoruz Başka Dünyamız Yok” başlıklı paneli yoğun ilgi gördü. Panele katılarak öğrencilerin sunumuna katkı sunan İklim Değişikliği ve Enerji Çalışmaları Merkezi Başkanı İlhan Sağsen, “İklim değişikliği uzun dönemde yağış ve sıcaklık patenlerini bozuyor. Dolayısıyla da bu hem doğal afetlerin miktarını, hem sıklığını hem de şiddetini arttırıyor” dedi. Liselerde Bilim Uygulamaları Projesi çerçevesinde Bolu İzzet Baysal Anadolu Lisesi’nden 6 öğrenci, küresel ısınma ve iklim değişikliği ile alakalı panel düzenledi. Panel başkanlığını Sude Özkan, sunumu ise İrem Gülmez, Şevval Can, Elif Yusufoğlu, Abdullah Çilingir, Umutgün Acer yaptı. “Tükettikçe Tükeniyoruz Başka Dünyamız Yok” başlıklı panele öğrencilere katkı sunmak için Bolu Teknokent bünyesinde faaliyet gösteren İklim Değişikliği ve Enerji Çalışmaları Merkezi Başkanı İlhan Sağsen ve Prof. Dr. Fatih Aydın da katıldı. Öğrencilerin yaptığı sunumun ardından konuklar yaptıkları bilimsel araştırmaları öğrencilere aktardı. Milli Eğitim Müdürlüğü’nün toplantı salonunda gerçekleştirilen panele çok sayıda öğrenci ve öğretmen katılım sağladı. “Geniş bir kitleye erişebilme imkanı bulacağız” Öğrencilerle panele katılmaktan dolayı mutlu olduklarını ifade eden İklim Değişikliği ve Enerji Çalışmaları Merkezi Başkanı Doç. Dr. İlhan Sağsen, “İklim Değişikliği ve Enerji Çalışmaları Merkezi olarak Bolu genelinde bütün ortaokul ve liselerimize farkındalık söyleşilerinde bulunuyoruz. Burada İl Milli Eğitim Müdürlüğümüzle ve İzzet Baysal Anadolu Lisesi’yle beraber iklim değişikliğiyle alakalı program gerçekleştireceğiz. Bu programın güzel yanı öğrencilerimizle beraber bir panele katılacağız. İklim değişikliğiyle alakalı onlar sunumlarını yapacak. Bizler de iklim değişikliğiyle mücadelede çözüm yolları, sıfır atık, geri dönüşüm, enerji verimliliği, enerji tasarrufu, bu konularda Bolu genelinde bir bilgilendirme yapmış olacağız. Dolayısıyla da aslında bu hem bizim yapmak istediğimiz bu farkındalık söyleşilerinden bir tanesi ama bu sefer daha geniş bir kitleye erişebilme imkanı bulacağız” diye konuştu. “Yeni ağaçların dikilmesi son derece önemli” Çevre kirliliğine karşı önlem alınmazsa 50 yıl sonra yaşamı olumsuz etkileyecek olan birçok olumsuzluğun meydana geleceğini ifade eden Doç. Dr. Sağsen, “Orman olması son derece önemli. Yani bu dünya için yağmur ormanları, bizim ormanlarımız da dahil olmak üzere Türkiye’deki ormanlar çünkü ormanlar, okyanuslarla beraber en büyük karbon yatakları. Bizim tabiri caizse akciğerlerimiz olarak hep nitelendirilir. Aslında bu emisyonları emdiği içindir, karbon yutakları olduğu için. Dolayısıyla ormanlaşmanın devam etmesi yani orman kesiminin olmaması, hatta yeni ağaçların dikilmesi son derece önemli. Önlemler alınmazsa Türkiye genelinde ve küresel olarak sadece bir ulus devletin önlem alması da yetmiyor bu süreçte. Başta su kaynakları olmak üzere yaşamı olumsuz etkileyen birçok olumsuzlukla biz karşı karşıya geleceğiz” dedi. “İklim değişikliği uzun dönemde yağış ve sıcaklık patenlerini bozuyor” Son dönemde yaşanan fırtına, sel gibi afetlerin iklim değişikliği ile doğrudan bağlantısı olduğunu dile getiren Doç. Dr. Sağsen, “İklim değişikliği uzun dönemde yağış ve sıcaklık patenlerini bozuyor. Dolayısıyla da bu hem doğal afetlerin miktarını, hem sıklığını hem de şiddetini arttırıyor. Bunları engellemek için aslında Paris İklim Antlaşması çerçevesinde devletlerin üzerine düşen bazı sorumluluklar var. Emisyonları düşürmek, üretim teknolojilerini modernleştirmek, enerji verimliliğini arttırmak, bunun dışında kullandığımız enerji tipini değiştirmek, yani konvansiyonel yakıtlar yerine, özellikle kömür kullanımı yerine yenilenebilir enerji teknolojisine yönelmek. Bu noktada en önemli bizim kaynaklarımız. Bunun dışında da ekolojiyi korumak, yani okyanusları, denizleri kirlenmekten korumak. Geçtiğimiz günlerde yine bizim üzerinde durduğumuz tek kullanımlık plastiklerden vazgeçmek. Bunların tamamı ekolojik dengeyi alt üst ediyor. O yüzden bu konu ve bireysel olarak da biraz ihtiyaç analizinizi doğru yapmak, yani üretim tüketim neyi alıyoruz, neyi almıyoruz? Bu analizi doğru yapmak bu noktada önemli” dedi.
Bursa Başkan Aydın’dan kreş müjdesi Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, seçim döneminde açıkladığı ‘Osmangazi’nin Mahallelerine Kreş’ projesi çerçevesinde ilk kreşin Hamitler Mahallesi’nde inşa edileceğini müjdeledi. Seçim döneminde açıkladığı beyannamede Osmangazi’nin birçok noktasına kreş inşa edecekleri belirten Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, göreve gelmesinin ardından bu vaadini yerine getirmek adına çalışmalara başladı. Çocuklara çağdaş ve nitelikli bir eğitim imkanı sunmanın önemine dikkat çeken Başkan Aydın, bu hedef çerçevesinde ilk kreşi Hamitler Mahallesi’nde inşa edeceklerini belirtti. Osmangazi Belediyesi Mayıs Ayı Olağan Meclis Toplantısı’nda konu hakkında bilgilendirmede bulunan Başkan Aydın, Hamitler Mahallesi’nde mülkiyeti Osmangazi Belediyesi’ne ait arazi üzerine hayata geçirilecek kreşin Metin Azak isimli hayırsever bir vatandaşın katkılarıyla inşa edileceğini söyledi. Çocukların gelişimini çok yönlü destekleyebilmek için çağdaş ve güncel bir eğitim programı sunacak olan kreş için ilk kazmanın en kısa süre içerisinde vurulacağını dile getiren Aydın, kreşe hayırsever vatandaşın vefat eden kızının ismi olan Ayça Azak adının verileceğini açıkladı. Başkan Aydın, kreşin 80 çocuğa eğitim verebilecek kapasitede inşa edileceğini dile getirdi. Osmangazi Belediye Meclisi’nde görüşülen kreş inşa edilmesi yönündeki şartlı bağış maddesi, kreş, gündüz bakım evi, çocuk kulübü ve belediye hizmet alanlarında kullanılmak üzere ifadesinin eklenmesi ve Ayça Azak isminin verilmesi şartı ile oy birliğiyle kabul edildi.