SAĞLIK - 30 Temmuz 2024 Salı 14:12

Güneşe maruz kalanlar dikkat: 3 saatte bir krem yenilenmeli

A
A
A
Güneşe maruz kalanlar dikkat: 3 saatte bir krem yenilenmeli

Diyarbakır’da Dermatoloji Uzmanı Dr. Süleyman Bağlam, yaz aylarında güneş ışınlarına maruz kalan vatandaşların, ciltlerini korumak için 3 saatte bir güneş kreminin vücuda sürülmesi gerektiği yönünde uyardı.


Ülke genelinde mevsim normallerinin üzerinde seyreden hava sıcaklarından bunalan vatandaşlar, ciltlerini koruyabilmek için güneş kremlerine rağbet gösteriyor. Uzmanlar, merdiven altı kullanılan güneş kremlerinin egzama, alerji ve daha kötü durumlara neden olabileceğine dikkat çekiyor.


Memorial Dicle Hastanesi’nde Dermatoloji Uzmanı Dr. Süleyman Bağlam, güneş ışınlarına direkt maruz kalındığı takdirde cilt kanserine kadar hastalığın ilerleyebildiğini söyledi.


Bağlam, “Güneş ışınlarının en dik ve yoğun geldiği dönemdeyiz. Güneş ışınları yaşamımız için çok gerekli, sağlıklı olsa da cildimize büyük zararları var. Bu zararları 4 gruba ayırabiliriz. Birincisi cildimizi yaşlandırıyor. İkincisi cildimizde leke oluşumuna neden oluyor. Üçüncüsü ve en önemlisi cilt kanserlerine neden oluyor. Hastanelerde, polikliniklerde artık yaşlı hastaların çok sık cilt kanseriyle geldiğini görüyoruz. Dördüncü olarak da güneş cildimizde yanıklara ve bundan dolayı ekstra tedavi almamıza, masraflara neden olabilir. Güneşin bu gibi zararlarından korunmak için muhakkak güneş kremi kullanmamız lazım” dedi.


Güneş kremi kullandıktan yarım saat sonra dışarı çıkılması gerektiğinin altını çizen Dr. Bağlam, “Güneş kremleri temelde ikiye ayrılır. Ya fiziksel güneş kremleri ya da kimyasal güneş kremleri. Fiziksel güneş kremleri genelde Titanium ya da Çinkoksit içerir. Bunlar özellikle hassas ciltlerde, çocuklarda, gebe ve emzirenlerde uygundur. Kimyasal güneş kremleri bu tarz bir endikasyonu olmayan hastalara da uygulanabilir. Güneş kremi kullanırken iki parmak kuralı dediğimiz bir durum vardır. Yüzümüze güneş kremi sürürken bir parmak boyunca sürülmesi lazım. Ve yüzün bir tarafına bir parmak, diğer tarafına bir parmak olacak şekilde tüm yüze güneş kremini uygulamak lazım. Güneş kremini sadece yüze değil kulak, boyun bölgesine de uygulamak lazım. Güneş kremini yarım saat evvel kullanıp o şekilde dışarı çıkmak lazım. Çünkü bunların etkisi ortalama 15-20 dakika hatta yarım saat sonra başlar. Dolayısıyla güneş kremini saydığımız bölgelere muhakkak kullanmak lazım” ifadelerini kullandı.


Vatandaşların bakanlık tarafından onaylanan güneş kremlerini tercih etmesi gerektiğini söyleyen Bağlam, “Kimyasal güneş kremleri dedik. Özellikle içeriği kimyasal olanlarda endokrin sistemini bozan kanserojen güneş kremleri de olabilir. Bu yüzden güneş kreminin muhakkak Sağlık Bakanlığı tarafından onaylı olması gerekir. Dolayısıyla merdiven altı ürünleri kullanmak çok tehlikeli. Hem onların koruyuculuğu da test edilmemiş olduğundan dolayı, istediğimiz korumayı yakalamayabiliriz, hem de güneş kremine bağlı egzama, alerji ve daha kötü durumlara neden olabilir” diye konuştu.


Son olarak gün içerisinde 3 saatte bir güneş kreminin kullanılması gerektiği yönünde vatandaşları uyaran Bağlam, “Gün içerisinde güneş kremleri yaklaşık 2-3 saat içerisinde etkisini kaybeder. Bu yüzden 3 saat içerisinde bir güneş kremini muhakkak yenilemek lazım. Güneş kremini sürdüm, bana bir şey olmaz deyip dışarı çıkıp saatlerce dolaşırsak, güneş kremine bağlı, daha doğrusu bunu yanlış kullandığımız için yanıklar görebiliriz. Bu yüzden 3 saate bir kullanmamız, tekrar etmemiz gerekir” ifadelerine yer verdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum Atatürk Üniversitesi ile DAP’tan hayvancılık altyapısına güçlü iş birliği Atatürk Üniversitesi ile Doğu Anadolu Projesi (DAP) Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı arasında, bölgesel kalkınmaya ve hayvancılık altyapısının güçlendirilmesine önemli katkılar sunacak bir iş birliği protokolü imzalandı. Rektörlük makamında gerçekleştirilen imza törenine; Atatürk Üniversitesi adına Rektör Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu, DAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı adına ise Başkan Prof. Dr. Osman Demirdöğen katıldı. İmzalanan protokol kapsamında, 2025 Yılı Yatırım Programında yer alan "Hayvancılık Altyapısının Geliştirilmesi" programı çerçevesinde hayata geçirilecek "Buzağı Kayıplarında Veteriner Hizmetlerinin Geliştirilmesi" projesinin uygulanması, finansmanı, izlenmesi ve değerlendirilmesine ilişkin usul ve esaslar belirlendi. Proje ile özellikle Erzurum ili sınırları içerisinde hayvancılık faaliyetlerinde verimliliğin artırılması, buzağı kayıplarının azaltılması ve veterinerlik hizmetlerinin sahada daha etkin hâle getirilmesi hedefleniyor. DAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı tarafından projeye 10 milyon 508 bin 342 TL tutarında ödenek tahsis edilirken, Atatürk Üniversitesi de proje bütçesinin en az yüzde 30’u oranında eş finansman sağlayacak. Proje, Atatürk Üniversitesi Veteriner Fakültesi bünyesinde yürütülecek saha çalışmaları, tedavi protokollerinin uygulanması ve eğitim faaliyetlerini kapsayacak. Rektör Hacımüftüoğlu: "Buzağı kayıplarının azaltılmasına yönelik yürütülecek çalışmalar büyük önem taşıyor" İmza töreninde değerlendirmelerde bulunan Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu, üniversitelerin yalnızca eğitim ve araştırma faaliyetleriyle değil, aynı zamanda bulundukları bölgenin kalkınmasına doğrudan katkı sunan projelerle de sorumluluk üstlendiğini vurguladı. Hacımüftüoğlu: "DAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığımız ile imzaladığımız bu protokol, üniversitemizin bilimsel birikimini sahaya yansıtarak bölge hayvancılığına somut katkılar sunacaktır. Özellikle buzağı kayıplarının azaltılmasına yönelik yürütülecek çalışmalar hem üreticilerimiz hem de ülke ekonomimiz açısından büyük önem taşımaktadır" ifadelerini kullandı. DAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanı Prof. Dr. Osman Demirdöğen ise bölgesel kalkınmada üniversitelerle yapılan iş birliklerinin stratejik bir rol üstlendiğine dikkat çekerek, Atatürk Üniversitesinin akademik altyapısı ve uygulama kapasitesiyle projenin başarıyla hayata geçirileceğine inandıklarını belirtti. İmzalanan protokol ile Atatürk Üniversitesi ile DAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı arasındaki iş birliğinin daha da güçlendirilmesi, bölgenin tarım ve hayvancılık potansiyelinin bilimsel temellerle desteklenerek sürdürülebilir bir yapıya kavuşturulması amaçlanıyor.