ÇEVRE - 05 Mayıs 2021 Çarşamba 11:46

Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde çekirge endişesi

A
A
A
Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde çekirge endişesi

Yılın ilk aylarında önce Doğu Afrika ülkelerinde görülmeye başlanan istilacı çekirge sürüleri Türkiye’de de görüldü.

Yılın ilk aylarında önce Doğu Afrika ülkelerinde görülmeye başlanan istilacı çekirge sürüleri Türkiye’de de görüldü. Dicle Üniversitesi Fen Fakültesi Zooloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ali Satar, Suriye’nin başkenti Şam’ı istila eden çöl çekirgelerinin güney rüzgarlarıyla az sayıda da olsa Türkiye’ye gelmeye başladığını söyledi.


Bu yılın ilk aylarında Doğu Afrika’da, Arap yarımadasında ve Körfez ülkelerinde etkili olan çöl çekirgeleri, Suriye’nin başkenti Şam’da daha sonra da güney rüzgarlarıyla Suudi Arabistan’dan Irak’a, Irak’tan da Türkiye’ye geldi. Şanlıurfa’nın Birecik ilçesinde Türkiye Yaban Hayatı Derneği sosyal medya sayfasına gönderilen bir fotoğraf ile çöl çekirgelerinin Türkiye’ye de giriş yaptığı tespit edildi. Diyarbakır Dicle Üniversitesi Fen Fakültesi Zooloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ali Satar, çöl çekirgelerinin güney rüzgarlarıyla Suudi Arabistan’dan Irak’a, Irak’tan da Suriye’ye geçtiğini söyledi. Prof. Dr. Satar, sürü halinde gelmeseler de ülkeye çok az sayıda gelmeye başlayan çöl çekirgelerinin, ilaçlama yapılmaması ve çiftçilerin de dikkat etmemesi halinde Türkiye için de bir tehdit oluşturma ihtimali olduğunu ifade etti.



"Önüne ne gelse yiyor"


Dicle Üniversitesi Fen Fakültesi Zooloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ali Satar, çok kısa bir sürede yumurtlayarak ergin hale gelen çekirgelerin önlerine ne geldiyse yediklerini vurguladı. Prof. Dr. Satar, "Çöl çekirgeleri diğer çekirgeler gibi davranıyorlar, renkleri grimsi daha sonra iklim koşullarının değiştiği bitki örtüsünün zenginleştiği durumlarda bunlarda üreme ortamları oluştu. O zaman 2 ay içerisinde hemen sayıları çok arttığı için, bu sefer de bizim göç faza geçiyorlar. Dolayısıyla renkleri değişmeye başlıyor, fizyolojileri değişiyor, aşırı saldırganlaşıyorlar ve bulundukları ortamlardan farklı bir yere göç ediyorlar. Göç etmeden önce bunlar yine çiftleşiyor, çiftleştikten sonra içlerinde 50 adet yumurta bırakan yumurta yüksükleri dediğimiz yumurta paketleri şeklinde toprağa kumlu nemli yer ise toprağın 12 santimetre altına bırakıyorlar. Yaklaşık 2 hafta içerisin de yumurtada yavrular çıkıyor, bunlara nimf adı veriyoruz, bu yavrular onlarda bir sürü oluşturuyorlar dolayısıyla orda bulunan kültür bitkilere zarar veriyorlar. Önlerine ne gelse yiyorlar, yaklaşık 4-6 hafta arasında bu sefer bunlar da ergin oluyor, bu erginlerde göç fazına geçiyorlar ve böylede devam ediyor" dedi.



Birecik’te görüldü


Kuzey Afrika’dan Hindistan’a kadar en az 25 ülkenin bu çekirgenin etkisi altında olduğunu, Afrika çöl çekirgelerinin Türkiye Yaban Hayatı sitesine Birecik’ ten bir vatandaşın paylaşımıyla tespit edildiğini aktaran Prof. Dr. Satar, "Ben de onu görünce bizim ülkemize gelmiş olabileceğini düşündüm. Şanlıurfa’nın Birecik ilçesinde 26 Nisan’da bu fotoğrafı paylaşmıştı, göç fazındaki çekirge Normal faz da gördüğünüz gibi gri kalabalık olmadıkları zaman bir sürü oluşturmadığı zaman renkleri bu şekilde, ama sürü halindeyken ise renkleri sarı renkte dolayısıyla gregeni faz diyoruz. Şanlıurfa’da Birecik ilçesinde buraya atılan canlı türleri biz teşhis ediyoruz. Burada da dikkatimiz çekti ayrıca ilk gördüğünüz fazdaki resim gri, fazdaki çekirge de benim doktora yapan öğrencim Mardin’de bulunmuştu. Tabi o göç fazında değil, göç fazında olan daha tehlikeli bunlar hemen yumurtalarını bırakıyorlar o bölgeden ayrılıyorlar. Daha sonra bu yumurtadan dediğim gibi her bir dişiden 80 tane yumurta bırakıyor, bunun 50’si kurtulsa müthiş bir sayıya ulaşıyorlar. Şimdi her biri kendi ağırlığı kadar günde yiyecek tüketiyor, bu da 2.5 grama tekabül ediyor. Milyonlarcası bazı bölgelere de milyarlarcası gidiyor. Her gün bu kadar bitki yerlerse insanların ektiği hiçbir şey kalmaz. Bu çok tehlikeli çekirge türü istilacı bir tür özellikle bunlara çok dikkat etmemiz gerekiyor. Bu çekirgeyi gördüklerinde yerel birimlere haber verilmesi lazım" diye konuştu.


Normalde Afrika’nın kuzeyinden gelerek Suudi Arabistan üzerinden İran ve Pakistan güzergahından Hindistan ve Çin’ kadar giden istilacı çekirgelerin rüzgarın etkisiyle Suriye’ye geçtiği belirtildi. Suriye’nin Deyrizor kentinde görülen istilacı çekirgenin Şanlıurfa’nın Birecik ile Suruç ilçesinde sınır hattına yakın bölgede görülmesi endişeye neden oldu. Görüntüleri çekilen istilacı çekirgenin henüz Türkiye için bir tehdit oluşturmadığını söyleyen Harran Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Zooloji Anabilim Dalı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Şahin Toprak, iklimsel değişiklikler nedeniyle böcek popülasyonunda değişme olabileceğini belirtti. Çekirgelerin ciddi anlamda takip edilerek önlem alınması gerektiğini Söyleyen Toprak, “Ben bir şeye vurgu yaparak başlamak istiyorum. Küresel iklim değişikliğiyle ilgili yeryüzünde, dünya genelinde çok ciddi iklimsel değişimler söz konusu. Dolayısıyla bu iklimsel değişimlere bağlı olarak çok ciddi böcek göçlerini görebiliyoruz. Şu anda kritik olan bizim çöl çekirgesi dediğimiz Schistocerca gregaria türüne ait çekirgelerin ülkemize gelip gelmeyeceği ve ya sınırda mı değil mi, bu sorulara cevap aramak üzere biz de çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bana Suruç bölgesinde Schistocerca gregaria türüne ait bir fotoğraf gönderildi. Dolayısıyla bu önemli bir kriter. Sadece resim üzerinde yorum yapmak çok doğru değildir fakat şu anda Suudi Arabistan, Sudan ve Suriye’nin Deyrizor kentine kadar gelen bir çekirge istilasından bahsedebiliyoruz. Dolayısıyla bu ülkemize şu anda gelebilir noktasında. Dolayısıyla özellikle sınırdaki İl Tarım Müdürlükleri ve çiftçiler tarafından takip edilmesi gerekiyor. Biz de bilimsel çalışmalarımızı yapıyoruz, takip ediyoruz. Şu anda çok kritik bir düzeyde değiliz ama önlem alınması noktasında A ve B planlarını yapmamız gerekiyor” dedi.


Çekirgelerin Suriye’deki durumla ilgili net bir bilgi olmadığını söyleyen Toprak, “Deyrizor bölgesi Rakka’nın güneydoğusunda ve ülkemize yakın bir alan. Orada görüldüğü fakat popülasyon durumuyla ilgili şu ana kadar net bir bilgi yok ama bu bizim için önemli bir veridir, üzerinde durulması gereken bir veridir” dedi.


Türkiye’deki çekirge istilaları


Geçen yıllarda özellikle Siverek’te bir çekirge salgının olduğunu söyleyen Toprak, “Şu anda tarımsal faaliyetler artık ürün alma noktasında, çekirgelerin de en ergin olduğu döneme rast geliyor. Dolayısıyla önüne gelen her şeyi silip süpürüp yer değiştiriyorlar. Genellikle tarlaların kenarına yumurtalarını bırakmak suretiyle sezonda çok hızlı bir popülasyon artışıyla karşı karşıya kalınabilir. Tarlaların kenarlarının sürülmesi yumurtaların açılmasında önemli bir önlem mekanizmasıdır” şeklinde konuştu.


Yetkililere haber verilmesi önemli


Türkiye’de ilk defa çekilen istilacı çöl çekirgesinin fotoğrafını gösteren Toprak, “Bu çekirgeyi eğer çiftçilerimiz ve vatandaşlarımız görürlerse mutlaka bizimle iletişime geçsinler. Tarım İl Müdürlüklerine haber verebilirler. Bu bahsettiğimiz Afrika çöl çekirgesi ve istilacı olan bir tür” ifadelerine yer verdi.


İklimsel değişikler böcek popülasyonunu değiştirebilir


Dünyadaki iklimsel değişikliklerin böcek popülasyonunu etkilediğini söyleyen Toprak,” Sadece çekirge istilasından bahsetmiyoruz. Burada bir konuyu daha vurgulamamız gerekiyor. Küresel iklim değişikliği aynı zamanda daha önce görülmeyen böcek türlerinin ülkemize, bölgemize gelmesi anlamına da gelebilir. Dolayısıyla böcek popülasyonunun çok iyi takip edilmesi gerekiyor. Bu sivrisinek, karasinek, kene olabilir, hamamböceği olabilir. Diğer vektör özelliği, hastalık taşıyan böcekler de dahil olmak üzere popülasyonlarının her ay takip edilmesi gereken bir zaman dilimindeyiz” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Mevsimlik tarım işçilerinin çalışma koşullarının iyileştirilmesine yönelik yeni düzenlemeler Resmi Gazete’de Çalışmak için bulundukları ilden başka illere giden mevsimlik tarım işçileri ve ailelerinin yaşadıkları sorunların giderilmesine yönelik yapılacak çalışmalar ile ilgili Cumhurbaşkanlığı Genelgesi Resmi Gazete’de yayımlandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından imzalanarak Resmi Gazete’de yayımlanan ’Mevsimlik Tarım İşçileri ile İlgili 2024/5 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi’ ile mevsimlik tarım işçilerinin çalışma koşullarının iyileştirilmesine yönelik yeni düzenlemeler getirildi. Genelge kapsamında, mevsimlik tarım işçileri ve aileleri için geçici yerleşim alanları oluşturulacak ve bu alanlarda eğitim, sağlık, ulaşım ve sosyal hizmetler sunulacak. Genelgeye göre, valilikler tarafından mevsimlik tarım işçilerinin yoğun olarak çalıştığı yerlerde iklim şartlarına uygun, emniyetli ve estetik prefabrik yapılar kullanılarak geçici yerleşim alanları kurulacak. Bu alanlar sel, su baskını gibi doğal afetlere karşı güvenli lokasyonlarda planlanacak ve yerleşim yerlerine elektrik, su ve kanalizasyon hizmetleri sağlanacak. Valiliklerce hazırlanan eylem planlarında belirlenen alanlara ilişkin tahsis veya protokol belgesi Mevsimlik Tarım İşçileri Bilgi Sistemi’ne (e-METİP) aktarılacak. Sağlık hizmetleri Genelgede sağlık hizmetleri kapsamında, il sağlık müdürlükleri tarafından mevsimlik tarım işçileri ve ailelerine yönelik aşılama, kronik hastalık taramaları ve mobil sağlık ekipleri ile sağlık hizmetleri sunulacak. İl sağlık müdürlüklerince mevsimlik tarım işçiliğinin yoğun olduğu bölgelerde yeterli sayıda personelinin istihdamının sağlacağı belirtilen genelgede, ”İl sağlık müdürlüklerince mevsimlik tarım işçiliğinin yoğun olduğu bölgelerde yeterli sayıda sağlık personelinin istihdamı sağlanacak ve hizmet ihtiyacına göre personelin çalışma saatleri düzenlenecektir. Çalışan sağlığının korunması ve geliştirilmesi kapsamında il sağlık müdürlüklerince gerekli bilgilendirme faaliyetleri yapılacaktır” ifadelerine yer verildi. Eğitim hizmetleri Genelgeye göre çocukların eğitimi için geçici yerleşim alanlarında eğitim merkezleri oluşturulacak ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından eğitim hizmetleri koordine edilecek. İl milli Eğitim Müdürlüklerince; geçici yerleşim alanlarında eğitim ve sosyal faaliyetler için oluşturulan merkezin, öncelikle çocuklar için etkin bir eğitim merkezi olarak kullanılmasının sağlanacağına dikkati çekilen genelgede şu ifadelere yer verildi: "Çocukların eğitimi için geçici yerleşim alanlarında eğitim merkezleri oluşturulacak ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından eğitim hizmetleri koordine edilecek. Mevsimlik tarım işçilerinin zorunlu eğitim çağındaki çocuklarının eğitimlerini devam ettirmek üzere konu hakkında Milli Eğitim Bakanlığının ilgili yönerge/genelge hükümleri uygulanacaktır. Bu hususta şartlı nakit transferi gibi özendirici tedbirler etkin şekilde uygulanacak, çocukların okul kıyafetleri ve malzemeleri valiliklerce sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıfları aracılığıyla temin edilecektir. İl milli eğitim müdürlüklerince; mevsimlik tarım işçilerinin çocuklarının daimi ikametgahlarındaki okullarına döndüklerinde öğrenme kayıplarına yönelik telafi/yetiştirme eğitimleri yapılacaktır. Mevsimlik tarım işçileri, daimi ikamet ettikleri illere geri döndüklerinde çalışma ve iş kurumu il müdürlükleri, halk eğitimi merkezleri ve mesleki eğitim merkezlerince; işçiler arasında yaygın eğitim ihtiyacı olanlar tespit edilerek eğitim ihtiyaçları karşılanacak, yetişkinlere okuma-yazma ve/veya meslek edindirme kursları, iş sağlığı ve güvenliği eğitimleri ile sosyal-kültürel faaliyetler düzenlenecektir. Özel eğitim ihtiyacı bulunan çocuklar rehberlik araştırma merkezi müdürlükleri tarafından eğitim imkanlarından faydalandırılacaktır. Mevsimlik tarım işçisi ailelerin çocuklarının eğitime erişimlerinin sağlanması amacıyla il/ilçe milli eğitim müdürlükleri bünyesinde kurulan ekiplerin görevleri süresince ulaşım ihtiyaçlarının giderilmesi için gerekli tedbirler Valiliklerce alınacaktır." Genelgeye göre, İçişleri Bakanlığı, mevsimlik tarım işçilerinin güvenli bir şekilde seyahat etmeleri için gerekli trafik denetimlerini artıracak ve gece saatlerinde yolculuk yapmamaları sağlanacak. Geçici yerleşim alanlarının korunması ve asayişin sağlanması için kolluk kuvvetleri tarafından düzenli devriyeler yapılacak. Sosyal hizmetler Aile ve sosyal hizmetler il müdürlüklerince sosyal hizmetler kapsamında, mevsimlik tarım işçileri ve ailelerinin bilgilendirilmesi sağlanacağı kaydedilen genelgede kadın, çocuk, engelli ve yaşlıların sunulan hizmetlerden yararlanacağı vurgulandı. Okul çağına gelmemiş çocuklar için ise aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlükleri ve İl Milli Eğitim Müdürlükleri tarafından geçici yerleşim alanlarında eğitim ve bakım hizmetleri için personel görevlendirilebilecek. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından sunulan gezici kütüphane, gezici müze ve benzeri hizmetlerin geçici yerleşim alanlarında faaliyet göstermesi amacıyla Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile koordineli çalışmalar yürütüleceği aktarılan genelgede şunlar yer aldı: "Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından mevsimlik tarım işçisi ailelerin çocuklarına yönelik sosyal ve sportif faaliyetler yürütülecektir. İl Müftülüklerince mevsimlik tarım işçilerinin ve ailelerinin inanç ve ibadet ihtiyaçlarının karşılanması için gerekli tüm tedbirler alınacak; çocuk işçiliğinin önlenmesine ve çocukların zorunlu eğitime devam etmelerinin sağlanmasına ilişkin olarak ailelerin bilgilendirilmesine yönelik çalışmalara destek verilecektir." Mevsimlik Tarım İşçileri Bilgi Sistemi (e-METİP) Mevsimlik tarım işçisi olarak daimi ikametgahı dışında bir başka ilde çalışmak amacıyla geçici olarak yer değiştirenlerin ve ailelerinin kimlik bildirimleri, bu kişilerin yaşadıkları geçici yerleşim alanlarındaki kolluk kuvvetlerince alınacağı vurgulanan genelge şu şekilde devam etti: "Bu bildirimler Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile elektronik ortamda paylaşılacaktır. Bu bilgilerin e-METİP’e sürekli ve eksiksiz şekilde aktarılması için teknik altyapıya yönelik gerekli her türlü düzenleme Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı tarafından yapılacaktır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı; Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Millî Eğitim Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığına e-METİP’e kayıtlı olan mevsimlik tarım işçilerinin ve aile bireylerinin kimlik numaralarını bildirecektir. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından kullanılmakta olan Milli Eğitim Bakanlığı e-Okul Yönetim Bilgi Sistemi’nde yer alan mevsimlik tarım işçilerinin çocuklarına ilişkin kayıtlar e-METİP’e aktarılacaktır. Bu bilgilerin e-METİP’e sürekli ve eksiksiz şekilde aktarılması için altyapıya yönelik gerekli her türlü düzenleme Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yapılacaktır. Mevsimlik tarım işçilerinin ve ailelerinin kimlik numaraları her sağlık hizmeti sunumunda alınarak, sunulan hizmetlere ilişkin bilgiler kişisel verileri içermeyecek şekilde e-METİP’e aktarılacaktır. Bu bilgilerin e-METİP’e sürekli ve eksiksiz şekilde aktarılması için altyapıya yönelik gerekli her türlü düzenleme Sağlık Bakanlığı tarafından yapılacaktır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı gerekli gördüğü takdirde e-METİP’in etkinliğinin artırılması amacıyla diğer kamu kurum ve kuruluşlarından protokole gerek duymadan kişisel verileri içermeyecek şekilde veri talebinde bulunabilecektir. Tarım alanlarının geniş bölgelere yayılması nedeniyle mevsimlik tarım işçilerinin kayıt altına alınması sürecinde kolluk kuvvetlerine kolaylık sağlamak amacıyla Tarım ve Orman Bakanlığı taşra teşkilatı başta olmak üzere ilgili kamu kurum ve kuruluşları, muhtarlar ile ziraat odaları birlikleri ve mevsimlik tarım işçisi çalıştıran tarla veya bahçe sahipleri/işleticileri ve işverenler tespit ettikleri/çalıştırdıkları mevsimlik tarım işçilerini kolluk kuvvetlerine bildirecektir.
Ankara Lokanta ve kafelerde KDV oranında değişiklik Resmi Gazete’de Lokanta ve kafelerde yüzde 8 olan KDV, yüzde 10’a, yüzde 18 olan KDV’nin, yüzde 20’ye çıkarılmasına ilişkin tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Katma Deper Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Tebliğe göre, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 26 Nisan 2014 tarihli Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde yer alan ’yüzde 8’ ibarelerinin ’yüzde 10’, ’yüzde 18’ ibarelerinin ’yüzde 20’ olarak değiştirilmesine karar verildi. Buna göre, lokantaların hizmetlerini, et, su, meyve suyu gibi gıda malzemesi satışı göstererek yüzde 10 yerine yüzde 1 KDV ile faturalandırmasının önüne geçilecek. Hizmet sunan lokanta, kafe, pastane gibi işletmeler kendilerinin hazırlayıp sundukları yiyecek ve içecekler ile dışarıdan temin edilerek buralarda sattıkları ürünler için yüzde 10 oranında KDV hesaplayacak. Bu işletmelerin telefonla veya internet üzerinden sipariş suretiyle adrese gönderme, gel-al gibi yöntemlerle yaptıkları tüm satışlar da aynı kapsamda değerlendirilecek. Öte yandan, yiyecek ve içecek hizmetlerine yönelik işyeri ruhsatı bulunmadığı halde müşterilerine masa, oturma yeri, tezgah gibi servis yapılabilen alanlarda yiyecek ve içecek hizmetleri sunanların bu yerlerde yaptıkları satışlar da bu kapsamda olacak. Tebliğin yayımını izleyen ayın başında yürürlüğe gireceği belirtilirken hükümlerinin Hazine ve Maliye Bakanınca yürütüleceği belirlendi.
Bitlis Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun vefatının 5. yılında Bitlis’in Ahlat ilçesinde anıldı. Ahlat ilçesinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun anısına “Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun” anma programı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği tarafından düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra konuşma yapan Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu, “Haluk Dursun’un hatırasına sahip çıkan bu anlamlı program dolayısıyla sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün ülkemizin yetiştirmiş olduğu mümtaz bir ismi anmak üzere buradayız. Prof.Dr.Haluk Dursun’u ebedi aleme uğurlayalı tam 5 yıl oldu. Van Erciş’te kendi aracıyla seyir halindeyken meydana gelen elim bir trafik kazası sonucu maalesef hocamızı 19 Ağustos 2019 tarihinde kaybettik. Kültür birikimi ve hitabetiyle araştırmayı, bildiğini ve gördüğünü meraklısına aktarmayı seven, hayatını görevine adayan bir bilim insanıydı. Ahmet hocamızı bir kez daha rahmetle, özlemle, şükranla yad ediyorum. Değerli ailesine, dostlarına, mesai arkadaşlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Rabbim Haluk hocamızdan razı olsun, mekanı ali olsun. Bu anlamlı buluşmanın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Ardından konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, “Gerçekten bir ideal, ülkü ve niyet uğruna yola koyulanlardandı Haluk hoca ve bugün bizi burada bir araya getirdi. Bunu da yaparken bir mekan ve bellek ilişkisi kurmaya yönelik en önemli noktalardan birinde Ahlat’ta bizleri buluşturdu. Gerçekten nereden geldik nereye doğru yürüyeceğiz duygusunu bize pekiştirebilecek bir noktada bir araya gelmiş olduk” ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy’da, “Ahlatın maneviyatıyla gençliğin enerjisini bir araya getiren bu tarihi ve bu mukaddes şehirde Kubbet-ül İslam’da sizlerle beraber olmaktan tarihe adanmış, adanmış olduğu bir ülküsünde yol yürürken rahmeti rahmana kavuşmuş değerlerimizi anma vesilesiyle sizlerle olmaktan bende kıvanç duyuyorum. Ahlat’ı anlamak, tanımak ve bu değerler etrafında dertlenen Ahmet Haluk Dursun profili, şahsiyetleri, onun etrafında neşet etmiş yetiştirmiş olduğu gençlerin yeniden filizlenmesine iklim oluşturmaktır. Bizim muradımız ve mefkuremiz budur. Siyasetten de, devlet hayatından da anladığımızda budur, bu olmalıdır. Bu sebepten dolayı bugün bu saatte bu salonu dolduran her bir arkadaşım bu atmosferin bir parçası olmuştur. Bu programın hayat bulmasında dertlenerek Ahmet Haluk Dursun hocanın derdini kendine dert ederek yola çıkıp kamu imkanlarıyla bu iş yürümüyorsa milletle yürüyebiliriz, dernekleşiriz diyerek devletimizin kapısını çalarız diyerek yolculuğa başladı. Bugünün anlamını bir bütün halinde program bitene kadar hissedip yaşayalım” şeklinde konuştu. Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Ferit İzci ise, “Bizim medeniyetlerimiz başka medeniyetlere benzemez. Bizim medeniyetlerimiz işte böyle şahsiyetler ve gençler üzerine inşa edilmiş ilelebet varlığını devam ettirecek medeniyetlerdir. Başka medeniyetlerin hayal bile edemeyecekleri zirvelere çıkmış olan ecdadın nesilleriyiz. Hayatını bu şekilde mücadeleyle geçiren başta sayın Ahmet hocamız olmak üzere bu ülkede ve coğrafyada yetişmiş değerlerli şahsiyetlere huzurlarınızda saygıyla ve minnet duyuyorum” dedi. Düzenlenen program hakkında gazetecilere açıklamada bulunan Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Derneği Başkanı Doğan Güngör, “Kültür ve Turizm Bakan yardımcısıyken çok sevdiği Ahlat’ı ziyaretinin hemen sonrasında geçirdiği trafik kazasıyla hayatını kaybeden Prof.Dr.Ahmet Haluk Dursun hocayı anmak, Ahlat’ı anlatmak ve gençlerle hemhal olmka için buradayız. Dernek olarak hocamızı anmak üzere yaptığımız ikinci program. İlkini Çanakkale’de yine tarihimizin müstesna mekanlarından birinde, bugünde Ahlat’ta yaptık” dedi. Anma programına katılan Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kızı Nilay Dursun’da duygularını şöyle ifade etti; “Babamın hayatının son yıllarında özellikle çok önem verdiği Anadolu Tarih ve Kültür Birliği projesinin yaşatılıyor olabildiğini görmek gerçekten çok mutluluk verici. Yıllar önce babamın vefatından sonra tanıştığım bu değerli ekiple 5.yılında da bu tarz etkinliklerle bir araya gelmeyi sürdürüyoruz. Babamı anmayı, onun öğretilerini, gençlere aktarmaya çalıştığı bilgileri bir arada tekrar hatırlayarak belki yeni kitlelere aktarmaya çalışıyoruz. Bu gerçekten çok önemli. Dolayısıyla bu etkinliklerde desteği olan herkese çok teşekkür ediyorum.” İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Kenan Toprak Çatkın’da, “Ahlat’a ikinci gelişim. Bundan önce de bir program aracılığıyla gelmiştim. Haluk hoca bizde çok önemli ve derin etkiler bıraktı. Zaten bu etkileri panelimizde de anlatacağız” dedi. Yapılan konuşmaların ardından program Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği Musiki Grubunun Haluk Dursun’un sevdiği müzikleri seslendirmesiyle devam etti. Arından Ahmet Haluk Dursun hocayla anısı olan çeşitli üniversite öğrencilerin paneli ve BEÜ öğretim üyesi Doç.Dr.Hasan Buğrul’un Ahlat’taki tarihi mezar taşları üzerindeki övgü içerikli yazılar adlı sunumuyla program sona erdi. Anma programı sonunda toplu hatıra fotoğrafı çektirildi. Ahlat Halk Eğitimi Merkezi konferans salonunda düzenlenen anma programına Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Bitlis İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, Bitlis İl jandarma komutanı Tuğgeneral Eyüp Subaşı, bazı kurum amirleri, çok sayıda akademisyen, yazar, eğitimci ve öğrenci katıldı. Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kaza sonucu vefatı 2019 yılında Malazgirt Zaferi’nin 948. yıl dönümü etkinlikleri öncesi Ahlat’ta gezi ve incelemelerde buluna merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, buradaki incelemeleri sonrası kara yoluyla Van’a hareket etmişti. Dursun’un içinde bulunduğu araç, Erciş’in Bayramlı Mahallesi yakınlarında kaza yapmış, kazada Ahmet Haluk Dursun hayatını kaybetmişti.