ASAYİŞ - 12 Eylül 2024 Perşembe 19:04

Narin’in üzerinden başka DNA çıkmadı

A
A
A

Diyarbakır’da 21 Ağustos’ta kaybolan, 8 Eylül’de cesedi bulunan 8 yaşındaki Narin Güran’ın üzerinden başka DNA çıkmadı.

8 Eylül’de Eğertutmaz Deresi’nde cesedi bulunan Narin Güran cinayetine ilişkin Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma sürüyor. Narin’in otopsi işlemlerinde 91 örnek alınmıştı. Diyarbakır Adli Tıp Kurumu’nun ön raporu açıklandı. Rapora göre Narin’in üzerinde başka birinin DNA’sına rastlanmadı.

Diyarbakır Baro Başkanı Eren açıkladı

Diyarbakır Baro Başkanı Av. Nahit Eren, yaptığı açıklamada bunun bir ön rapor olmadığını, Diyarbakır Tıp Kurumu’nun Narin’in bedeni ve Narin’in içinde bulunduğu torbadan aldığı numunelerde üçüncü şahıslara ait bir DNA örneği çıkabilme ihtimaline ilişkin rapor olduğunu söyledi. “Yanlış bir tanımlama var” diyen Eren, “Adeta Narin’in ölümüne ilişkin, sebebe ya da sebebin tespiti konusunda bir rapormuş gibi bir algı var. Hayır, bu rapor sadece Narin’in üzerinde bulunan üçüncü bir şahsa ait DNA örneğinin çıkıp çıkmamasına ilişkin bir rapor. 19 gün gibi uzun bir süre içerisinde su altında kalmış olması nedeniyle bu yönde bir tespitin yapılmasına ilişkin koşulları ortadan kaldırıyor. Daha doğrusu muhtemel bir numune varsa üçüncü şahsa ilişkin de maalesef bu süre zarfı içeresinde tespit konusunda süreci zorlaştırıyor. Gelen raporda bunu doğrulamış oluyor. 19 süre zarfı içerisinde Narin üzerinde bu sebepten dolayı üçüncü şahsa ilişkin DNA örneğinin çıkmadığını söyleyebiliriz. Henüz ölüm sebebine ilişkin ve birçok verinin gönderildiği İstanbul Tıp Kurumundan rapor gelmedi” dedi.

Narin’in üzerinden başka DNA çıkmadıRıdvan Kılıç

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sivas Sivas’ta STK’lar “Şiddete Hayır” demek için bir araya geldi Sivas’ta bir araya gelen kadın sivil toplum kuruluşları, şiddete karşı toplumsal farkındalık oluşturmak amacıyla “Şiddete Hayır” demek için ortak bir basın açıklaması düzenledi. Cumhuriyet meydanından STK’lar adına konuşan Esma Yılmaz, etkinliğe katılan tüm sivil toplum kuruluşlarına duyarlılıklarından dolayı teşekkür ederek, şiddetin toplumsal bir sorun haline geldiğini ve kabul edilemez olduğunu vurguladı. Yılmaz, şiddetin birçok toplumda yaygınlaşmasına rağmen, eğitim eksikliği, psikiyatrik bozukluklar ve aile içi dinamiklerdeki sorunların şiddetin artmasına neden olduğunu belirtti. Şiddetin çocukluk döneminde öğrenilen bir davranış olduğunu vurgulayan Yılmaz, “Çocuklarımıza insani değerleri öğretirken bir yerde hata yapıyoruz” dedi. Ayrıca, ailelerin çocuklarını şiddet kullanmadan ifade edebilme konusunda eğitmesi gerektiğini belirtti. Medya ve dijital içeriklerin de şiddetin yayılmasında önemli bir rol oynadığını ifade eden Yılmaz, ebeveynlerin dijital medyanın olumsuz etkilerine karşı daha dikkatli olması gerektiğine dikkat çekti. Yılmaz, medya içeriklerinin çocuklar üzerinde oluşturabileceği psikososyal sorunlara karşı ebeveynleri uyardı. TÜİK verilerine göre, geçtiğimiz yıl 29 bin çocuk çeşitli şiddet türlerine maruz kaldığını hatırlatan Yılmaz, 2024’ün ilk yarısında ise 205 kadının şiddet nedeniyle hayatını kaybettiğini söyledi. Yılmaz, şiddetin önlenmesi için cezaların caydırıcılığının artırılması gerektiğini ve toplumsal farkındalık oluşturmanın önemine dikkat çekti. Açıklamanın ardından kadınlar İnönü bulvarında sessiz yürüyüş yaparak programı sonlandırdı.