SAĞLIK - 07 Nisan 2024 Pazar 11:09

Türkiye’de uykuda solunum bozukluğu erkeklerde yüzde 4, kadınlarda yüzde 2

A
A
A

Selahaddin Eyyubi Devlet Hastanesi Göğüs Hastalıkları Kliniği bünyesinde uyku laboratuvarı açıldı.

Selahaddin Eyyubi Devlet Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Levent Akyıldız, hastanenin Göğüs Hastalıkları Kliniği bünyesinde uyku laboratuvarı açıldığını, toplam 3 yataktan müteşekkil bir laboratuvarın söz konusu olduğunu söyledi.

İkisi polisomnografi adıyla anılan uyku testinin yapıldığı, kaydın değerlendirilerek tanısal işlemlerin yapılabildiği, üçüncüsü de ihtiyaç duyan hastalarda özelikle tedavide kullanılacak uygun cihazı tespit ederk, cihazın kullanacağı basınç miktarını belirledikleri bir oda olduğunu belirten Dr. Akyıldız, uykuda solunum bozukluklarına doğru yaklaşabilmek için hastanede bu laboratuvarın oluşması, insanların bu hizmete ulaşımı sağlayabilmek bakımından önemli bir imkanolduğunu ifade etti.

Uykunun, tıbbın görece yeni alanlarından bir tanesi olduğunu aktaran Dr. Akyıldız, şöyle konuştu:

“Ülkede de, dünyada da 50-60 yıllık bir yolculuğundan söz etmek mümkün. Uyku da solunum bozuklukları az konuşulduğu, az akla geldiği için ihmal edilmesi nispeten kolay olmakla birlikte; zaman zaman haber bültenlerinde gece vakti oluşan bir trafik kazasını anlamlandırmakta güçlük çektiğinizde, uyuya kalmış sürücü örneğinde, aile yakınlarınızda horlaması olan bir insanın bu tablosunun bir şaka konusu haline geldiğinde veya gün içerisinde uyuya kalan, uyuklamaya yatkın insanlarımız, mesai arkadaşlarımız olduğunda dikkatimizi çeken bir başlık olabiliyor. Ama bakıldığında erkeklerde yüzde 4, kadınlarda yüzde 2 düzeyinde sıklığı olan bir hastalık tablosundan bahsediyoruz. Çünkü hayatımızın 3’te 1’i uykuda geçiyor.”

Uyku bozukluğu neticelerinin bütün hayat boyunca hissedildiğini, yaşanıldığını ve uykuda yaşanan sağlık problemlerinin kardiyovasküler hastalıklar ve diğer hastalıklar olarak bütünüyle dönebildiğine dikkat çeken Dr. Akyıldız, “Özelikle erkeklerde 40’lı yaşlarda artan bir orandan söz etmek mümkün. 65 yaşından sonra pek bir artış görmüyoruz. Uykuda solunum bozukluğuyla ilgili 40 yaş ve üzerindeki erkeklerde 2-3 kat daha fazla. Kadınlar da özelikle menopozdan sonra oranın arttığını söylemek mümkün. Ama dediğim gibi uykuda solunum bozukluğu, pek çok hastalık tablosunu davet eden bir hadise. Bize en sık geliş nedeni horlama. Ama buna eşlik eden tanıklı apne dediğimiz, kişinin uyku arkadaşının gece özelikle solunumunun durduğunu, durakladığını ifade ediyor olması. Sabah başlangıçta sadece horlamasından şikayet edilen kişinin gitgide sabah güne başladığı vakit zinde, uykusunu almış dinç bir halde değil de, baş ağrısıyla, hafif sersem- sepelek diyebileceğimiz yoğun argın, mesaiye giderken güç bela yataktan kazınırcasına kalkma eğiliminde olması bu hastalığı düşündürebilecek öncü bulgular. Bunlar en sıkla gözlemleyebildiğimiz uykuda solunum bozuklukları tablosu belirtileridir. Uykuda solunum bozukluklarına müdahil olunmadığı vakit kişinin hayat kalitesini bozduğu kadar hayat beklentisini de azaltan, kısaltan bir hadise” dedi.

“Bunun için ne yapılmalı? Bu kişide ön test babında solunum fonksiyon testi, kimi laboratuvar incelemeleriyle birlikte eşlik eden sağlık problemlerinin ne olduğu dikkat alınıyor” diyen Dr. Akyıldız, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bunlar olduktan sonra da polisomnografi dediğimiz uyku testi diye anılan test yapılıp, kişide gerçekten anılan bu yakınmalar uykuda bir solunum bozukluğu gösteriyor mu?, kişinin horlamasına eşlik eden 10 saniyeyi aşan solunum duraksamaları, buna eşlik eden oksijenin düşmesi, kişinin adeta uykuda boğula hali yaşaması gibi hadiseler yaşanıyor mu bunlar tetkik ediliyor. Şu ana kadar aldığımız 4-5 olgumuz var. Bundan öncesinde de cihaz kalibrasyonlarının denendiği bir hazırlık dönemi yapılmıştı. Bu olgularda tanı konmasını takiben olgunun ağırlığına istinaden tedavi yaklaşımı belirleniyor. Tedavi yaklaşımında ya genel yaklaşımlar, ya da kişiye özgü yaklaşımlarla tedavi planlanıyor.”

Özelikle depremden sonra toplumda uyku hijyeninin bozukluğuyla ilgili çok fazla sayıda insanın etkilendiğini söylemenin mümkün olduğunu kaydeden Dr. Akyıldız, “Bu sene özelikle Dünya Uyku Günü’nde uykuda eşitlik diye anılan, sağlığı eşitlikçi bir perspektifle irdeleyen tablonun uykuya yansıması sayabileceğimiz bir tema ön plandaydı. Uykuda eşitlik dediğimiz zaman tüm vatandaşlarımızın eşit, nitelikli bir uykuya ulaşabilmesini sağlayacak şartlarıları ifade edebiliyoruz” şeklinde konuştu.

Türkiye’de uykuda solunum bozukluğu erkeklerde yüzde 4, kadınlarda yüzde 2

Rıdvan Kılıç

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara TBMM Başkanı Kurtulmuş gençlerle buluştu TBMM Başknı Numan Kurtulmuş, “Türkiye’nin özellikle bu bölgede, coğrafyada güçlü bir şekilde ayakta durmaktan başka bir şansı yoktur” dedi. Kurtulmuş, 81 ilden gelen gençler ile KKTC ve Azerbaycan’dan gelen gençleri TBMM Tören Salonu’nda ağırladı. Gençlere Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak da eşlik etti. TBMM Başkanı Kurtulmuş, 19 Mayıs Atatürk’ü anma gençlik ve Spor bayramı vesilesiyle tarihimizin en anlamlı sayfalarından birisini bir kere daha hatırlamak için bir araya geldiklerini belirterek, “19 Mayıs Türkiye’nin milli mücadelesinin kilit noktalarından dönüm noktalarından birisidir. Türkiye bildiğiniz gibi Osmanlı Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra maalesef mağlup olduktan sonra, 30 Ekim 1918’de Mondros mütarekesi imzalanması ile birlikte galip devletler Anadolumuzu işgal etmeye başladılar. Bunlardan en önemlilerinden birisi de İzmir’in işgalidir. İzmir’in işgalinin ertesi günü Mustafa Kemal Paşa ve beraberindeki 18 subayla birlikte Türkiye’nin o zamanki 19. Kolordu müfettişi sıfatıyla Mustafa Kemal Paşa ve 18 subay arkadaşı Samsun’a gitmek için yola çıktılar. Samsun’a gitmek bir milli mücadeleyi başlatmak Anadolu’daki direniş ruhunu ateşlemek ve böylece emperyalizmin Anadolu’yu işgal eden öncü ordularına fırsat vermemek için ortaya konulmuş tarihi bir kararlılıktır. Hemen Samsun’un ardından bildiğiniz gibi Havza, Amasya ve Erzurum kongreleri gerçekleşti, bu kongrelerle birlikte yerel mücadele unsurları bir şekilde harekete geçirildi ve onlar arasında ortak bir kararlılık vurgulandı” ifadelerini kullandı. 19 Mayıs kendileri için milli tarihin sıradan sayfalarından birisi olmadığını kaydeden Kurtulmuş, “Fevkalade önemli bir dönüm noktasının başlangıcıdır. Bir kararlılığın, istikametin ve inancın müşahhas bir halidir. İnanç, azim, kararlılık ve direnç bütün bunların hepsini bir araya getiren bir ruh anlayışı ile böylesine büyük bir maneviyatla böylesine büyük bir kurtuluş ve diriliş ruhuyla büyüklerimiz ayağa kalktılar ve Türkiye’nin bağımsızlığını bizlere sizlere gelecek nesillere armağan ettiler. Ülkemizin bazı önemli liseleri kurtuluş Savaşı ondan önceki Birinci Dünya Savaşı sırasında yıllar boyunca mezun veremedin Kastamonu Lisesi’nin İstanbul Erkek Lisesi’nin, Kabataş Lisesi, Kayseri Lisesi’nin ve Anadolu’da Erzurum Lisesi’nin mezunları, öğrencileri hepsi cepheye koştular ve hepsi cephelerde şehit oldular. İstanbul Tıp Fakültesi’nin bir döneminden bir tek kişi bile mezun olamaz. Hepsi bu milletin yeniden kurtuluş mücadelesinde azimle, kararlılıkla, kahramanlık destanının bir parçası olabilmek için cepheye koştular ve bir metre sonra iki metre sonra öleceklerini bilmelerine rağmen ya Allah diyerek şehadete yürüdüler” şeklinde konuştu. Kurtulmuş şöyle konuştu: “Türkiye’nin özellikle bu bölgede, coğrafyada güçlü bir şekilde ayakta durmaktan başka bir şansı yoktur. Nasıl dün Osmanlı İmparatorluğu’nun son döneminde sağdan soldan esen kuvvetli rüzgârlar bizi yerle bir etmek için bütün gücünü kullandıysa hiç şüphesiz bugünde aynı rüzgârlar çok daha kuvvetli bir şekilde esmektedir. Buna karşı suyun üstündeki saman copu gibi oradan oraya savrulup durmayacağız. İstikametimizi hedefimizi belirleyeceğiz ve özellikle ülkemizin en büyük kazanımı olan en büyük serveti olan gençliğimizi en güzel şekilde ileriye doğru hazırlayacağız. Bunun için iki araba başlık altında gelecekle ilgili söyleyeceklerimizi toparlamak isterim. Bunlardan birincisi iddia, irade ve azim iddia irade ve ahlak sahibi olmaktır. Türkiye’nin gençleri Türk gençleri tekraren söylüyorum iddialı iradeli ve ahlaklı olmak zorundadır. İddia sadece kendi şahsımızın kişisel hedeflerimizin kişisel kariyerimizin peşinde koşan bir iddia olamaz. Bu ülkeye bu coğrafyaya ve hatta mazlum ve masum insanların tamamına tüm insanlık ailesine karşı bir büyük iddiaya sahip olmak zorundayız. O da önce Türkiye’de, Türkiye’nin gerçekten güçlü bir Türkiye olması sözünün muteber gücünün de tesirli olmasını sağlayacak bir azim ve iddianın içerisinde olmamızdır. Ayrıca iddia sahibi tek başına etmez olmak yetmez bu iddiayı birlikten bir iradeyle desteklemek zorundayız Güçlü irade ancak güçlü bir iradeyle, güçlü iddia, güçlü iradelerle desteklenir ve sadece iddia ve irade sahibi olmak değil, aynı zamanda bunu iddia ve irade sahibi olarak ortaya koyduğumuz hedefleri kendimize, ülkemize ve insanlığa ait hedeflerimizi gerçekleştirmek için yüksek ahlakla hareket eden bir tavrı ortaya koymak mecburiyetindeyiz.” Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, milletvekili seçme ve seçilme yaşının 18 yaşına indirildiğini kaydederek, sporda da önemli bir ülke olduklarını ifade etti. Hacı Bayram Veli Üniversitesi İlahiyat Fakültesi 3. Sınıf öğrencisi Harun Reşit Şeker, 19 Mayıs 1919’da Türk milletinin dünyaya ders verdiğini söyleyerek, 19 Mayıs kurtuluş müjdesi olduğunu ifade etti. (AUÖ
Bursa Büyükataman’dan Özgür Özel’e zor soru Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Sekreteri İsmet Büyükataman, HDP eski eş başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın da yargılandığı ’Kobani davasında’ verilen cezalara tepki gösteren CHP Genel Başkanı Özgür Özel’i soru yağmuruna tuttu. ’Kobani davası’nda yargılanan HDP eski eş başkanları Selahattin Demirtaş 42 yıl, Figen Yüksekdağ ise 30 yıl 3 ay hapis cezası aldı. Karara tepki gösteren CHP Genel Başkanı Özgür Özel hakkında yazılı açıklama yapan MHP Genel Sekteri ve Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman, “Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel ve şürekâsı DEM’lenmeye devam ediyor. Devletimizin terörle mücadelede gösterdiği kararlı duruşun karşısında, CHP ittifak içinde olduğu terör odaklarına diyet borcunu ödemek için kolları sıvıyor, milletin düşmanları ile aynı safta yerini almakta hiç gecikmiyor. Kendini adaletin yerine koyan CHP Genel Başkanı’na göre ‘adalet’ milletimizin canına, malına saldıran ve aziz vatan toprağımıza göz diken kalleşlerin özgür bir şekilde aramızda dolaşması mıdır? ‘Sırtımızı PKK/YPG/PYD’ye dayıyoruz’ diyerek sokakları karıştıran, çocukları katleden provokatörlerin serbest bırakılması mıdır? Özgür Özel, 6-8 Ekim olayları davasında verilen kararın hukuksuz olduğunu neye göre iddia etmektedir? Bağımsız ve tarafsız Türk yargısının kararına leke düşürmeye çalışan Özgür Özel eczacı gömleğini çıkarıp terör örgütünün gönlünü hoş etmek için hakim cübbesi mi giymiştir? Türk yargısının kararlarına leke sürmeye hiç kimsenin hakkı yoktur. Bağımsız Türk yargısı tarafından verilen ve millet vicdanında kabul gören bir karara ‘hukuksuz’ diyerek karşı çıkmak akıl tutulması değilse düpedüz emperyalizmin Kandil’deki eli kanlı uşaklarına selam çakmak değil midir” ifadelerini kullandı.
Mersin Silifke’de tepkilere neden olan Ay Yıldızlı anıtın yerine Türk bayrağı konuldu Mersin’in Silifke ilçesinde bayrak kanununa aykırı olduğu gerekçesi ile söktürülen anıtın yerine Türk bayrağı konuldu. Mersin’in Silifke ilçesi Atatürk Köprüsü girişine Cumhur İttifakı Milliyetçi Hareket Partisi Belediyesi’nce 4 yıl önce yaptırılan ve Cumhuriyet Halk Partili Belediye Başkanı Mustafa Turgut tarafından bayrak kanununa aykırı olduğu gerekçesi ile söktürülen anıtın yerine Türk bayrağı konuldu. Sökülen anıtın yerine 15 metre uzunluğundaki Türk bayrağı göndere çekildi. Silifke Belediye Başkanı Mustafa Turgut, CHP Silifke İlçe Başkanı Zarif Korkmaz, Kadın Kolları, Gençlik Kolları, Belediye Meclis Üyeleri ve vatandaşların katılımı ile bir dakikalık saygı duruşu ve ardından İstiklal Marşı okunarak Türk bayrağı göndere çekildi. Sosyal medyada, bazı gazete ve haber sitelerine konunun yanlış aktarıldığını belirten Silifke Belediye Başkanı Mustafa Turgut, “Görev yaptığımız dönemde Göksu Irmağı üzerine Atatürk Köprüsünü yaptık ve nesiller boyunca Silifke’mize hizmet edecek. Tabi ki bu Atatürk köprümüz üzerine yakışan da şanlı al bayrağımızın dalgalanmasıydı. Anayasada belirtildiği şekilde bayrağımız dalgalanacak ve ilelebet de dalgalanmaya devam edecek. Biz Gazi Mustafa kemal Atatürk’ün izinden gidenleriz. Bizim önderimiz o dur. Bizim Atatürk, bayrak ve vatan sevgimiz sorgulanamaz, o hiç kimsenin haddi değildir. Tam da 19 Mayıs arifesinde bu töreni gerçekleştirdik. Bu vesile ile emeği geçen arkadaşların hepsine teşekkür ediyor, 19 Mayıs Atatürk’ü anma Gençlik ve Spor Bayramımızda kutlu olsun” dedi.