EĞİTİM - 12 Eylül 2019 Perşembe 17:32

Uğur Okulları’ndan Ergani’ye doğa ve spor dostu kampüs

A
A
A
Uğur Okulları’ndan Ergani’ye doğa ve spor dostu kampüs

Türkiye’nin 44 ilinde 64’ü kampüs olmak üzere 106 okulda, aynı kalitede eğitim yaklaşımlarını uygulayan Uğur Okulları, Şanlıurfa Viranşehir’de ve Diyarbakır Ergani’de iki kampüs yatırımı daha hayata geçirdi.

Türkiye’nin 44 ilinde 64’ü kampüs olmak üzere 106 okulda, aynı kalitede eğitim yaklaşımlarını uygulayan Uğur Okulları, Şanlıurfa Viranşehir’de ve Diyarbakır Ergani’de iki kampüs yatırımı daha hayata geçirdi. 20 milyon TL yatırım bedelleri ile kurulan kampüslerde Uğur Okullarının global vizyonu öğrencilerle buluşacak.


Türkiye’nin köklü eğitim kurumları arasında yer alan Uğur Okulları, Diyarbakır’ın Ergani ilçesinde bin 344 kapasiteli eğitim kampüsü kurdu. 20 milyon liraya mal olan kampüslerde STEM, robotik, bilişim, fizik, kimya, biyoloji laboratuvarları ile görsel sanatlar ve müzik laboratuvarlarının yanı sıra kampüse göre farklılık gösteren kapalı yüzme havuzu, buz pateni pisti açık tenis kortu, basketbol sahası, organik tarım için ayrılmış hobi alanları, halı saha gibi birçok fiziki olanak da yer alıyor.


Viranşehir Kampüsü açılış törenine Şanlıurfa Viranşehir Belediye Başkanı Salih Ekinci, Viranşehir Kaymakamı Ömer Dereci, Viranşehir İlçe Milli Eğitim Müdürü Mehdi Turğut, Milletvekili Doç. Dr. Ali Özşallı; Ergani Kampüsü’nün açılışına ise Ergani Belediye Başkanı Ahmet Kaya, Çermik Belediye Başkanı Şehmus Karamehmetoğlu, Çermik Milli Eğitim Özel Okullar Şube Müdürü Hikmet Pınar katılım gösterdi. Bahçeşehir Uğur Eğitim Kurumları (BUEK) Başkanı Enver Yücel, Uğur Okulları ve Bahçeşehir Koleji İcra Kurulu Başkanı Hüseyin Yücel, Uğur Okulları Genel Müdürü Nevzat Kulaberoğlu, BUEK eğitim yöneticileri ile çok sayıda davetli de açılışta yer aldı.


“Toplumların kalkınması için yol eğitimden geçmeli”


Törenlerde konuşan Bahçeşehir Uğur Eğitim Kurumları Başkanı Enver Yücel, tüm dünya çocuklarının kaliteli eğitim hakkına sahip olduklarını ve eğitimde fırsat eşitliğini önemseyerek Türkiye’nin farklı illerine yatırım yaptıklarını söyledi. Türkiye’de 69 ilde 170 bin öğrenciye hizmet verdiklerini söyleyen Yücel, “Bu rakam Avrupa’nın en büyük eğitim kurumu, dünyanın sayılı eğitim kurumlarından biri olduğumuzu gösteriyor. Dünyanın en eski ülkemizin ise tarihi, kültürel, ekonomik alanda önemli şehirlerinden biri olan Ergani ve Viranşehir ilçelerimizde hayata geçirilen bu kampüs gelişmiş ülkelerdeki okul kampüsleri ile aynı standartta. Buradaki çocuklarımız, Avrupa ve Amerika’daki akranları nasıl bir eğitim alıyorsa, kaliteli ve iyi eğitimi burada alacak. Toplumların kalkınması için yolunun eğitimden geçmesi gerektiğine inanan bir eğitimci olarak, ülkemize ve dünyaya fayda sağlayacak bireylerin kampüsümüzde yetişmesini temenni ediyorum” dedi.


“Ergani’deki çocuğumuz ile İstanbul’daki çocuğumuz bizim için birdir”


Yücel, Ergani’deki kampüs açılışında yapmış olduğu konuşmasında şu ifadelerde bulundu: “Türkiye’nin hemen hemen her noktasında eğitim yuvalarımız var. Bu hizmete İstanbul’da başladık. Bu zamana kadar hep eğitim sektörü içerisinde kaldık. 52 yıldır eğitim hizmeti veriyoruz. Bakıldığında özel okullar kamu hizmeti veren kurumlardır. Bir gerçek var ki; gelişmiş ülkelerde eğitim devlet eliyle verilen bir hizmet olmaktan çıkıyor. Eğitim kalitesinin dünyada artık rengi değişiyor. Eğitimi kim yaparsa yapsın yeter ki iyi yapsın, kaliteli yapsın ve hizmet verdiği ülkenin değerlerine, anlayış ve kültürüne hizmet etsin. Biz onun için Türkiye’nin her noktasında her çocuğun kaliteli eğitim alma hakkına sahip olduğuna inanarak var olacağız. Ergani’deki çocuğumuz ile İstanbul’daki çocuğumuz bizim için birdir. Her birinin iyi bir eğitim alma hakkı var.”


Yücel, geleceğin mesleklerine hazır olmak için eğitimin ezber eğitim olmaktan çıkması gerektiğini belirterek, sözlerini şu ifadelerle sürdürdü: “Bugün doğan çocuklar 30 yıl sonra hayata atılacaklar ve o zaman bugünün meslekleri yüzde 70 oranında olmayacak. Bu nedenle eğitimin içeriğini de buna göre değiştirmemiş lazım. Bu konu tüm dünyanın üzerinde durduğu bir konu. Ülke olarak bizim de okullarımız bu değişime ayak uydurmalı ve eğitimdeki ezberi bozmalıyız. Geleneklerimize bağlı kalarak, dünyaya açık olmalıyız.”


“Bir çocuktan bir umut etmekten vazgeçmeyelim”


Uğur Okulları ve Bahçeşehir Koleji İcra Kurulu Başkanı Hüseyin Yücel ise Uğur Okulları’nın bayrağını her yerde gururla temsil etmeye devam edeceklerini belirtti. Yücel, “Biz bu okulu çocuğunuz İstanbul’daki, İzmir’deki, Ankara’daki çocukla aynı şartlarda eğitim alsın diye kurduk. Yeter ki bir çocuktan bir umut etmekten vazgeçmeyelim. Şu gördüğünüz tabela, Uğur Okulları yazısı, 52 yıldır Türkiye’nin her köşesinde yazılı. Bu tecrübeye güvenin. Çocuklarınıza, çocuklarımıza hak ettikleri eğitimi vermek, onlara kurdukları hayallerin gerçek olabileceğini göstermek için buradayız” diye konuştu.


Ergani’de kurulan kampüsün bin 334 öğrenci kapasiteli olduğunu anlatan Uğur Okulları Genel Müdürü Nevzat Kulaberoğlu başarı geleneklerini Viranşehir ve Ergani’de de devam ettirecekleri söyledi. Kampüslerin okul öncesinden lise son sınıfa kadar eğitim vereceğini belirten Kulaberoğlu, “Kültürel ve ekonomik alanda önemli bir şehrimiz olan bu illerimizde, Bahçeşehir Uğur Eğitim Kurumları ailesi olarak ülkemizin eğitimine yaptığımız yatırımlara yenilerini eklemekten gurur ve heyecan duyuyoruz. Dünyada ekonomisi güçlü ülkeler arasında yer almak için katma değeri yüksek üretimler yapmalıyız. Biz, öğrencilerimizin dünya varlıklarını tüketen değil gelecekleri için üreten bireyler olmalarını hedefliyoruz. Türkiye’nin her noktasında olmak, gençlerimize, Türk milli eğitimine hizmet etmek bizim en önemli görevimiz, bu uğurda çalışıyoruz. Açık ve kapalı alanları ile dikkat çeken, öğrencilerin spor ve doğa ile iç içe olacağı, standartların üzerinde bir kampüs yatırımı hayata geçirmiş olmanın mutluluğu içindeyiz” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bitlis Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun vefatının 5. yılında Bitlis’in Ahlat ilçesinde anıldı. Ahlat ilçesinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun anısına “Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun” anma programı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği tarafından düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra konuşma yapan Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu, “Haluk Dursun’un hatırasına sahip çıkan bu anlamlı program dolayısıyla sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün ülkemizin yetiştirmiş olduğu mümtaz bir ismi anmak üzere buradayız. Prof.Dr.Haluk Dursun’u ebedi aleme uğurlayalı tam 5 yıl oldu. Van Erciş’te kendi aracıyla seyir halindeyken meydana gelen elim bir trafik kazası sonucu maalesef hocamızı 19 Ağustos 2019 tarihinde kaybettik. Kültür birikimi ve hitabetiyle araştırmayı, bildiğini ve gördüğünü meraklısına aktarmayı seven, hayatını görevine adayan bir bilim insanıydı. Ahmet hocamızı bir kez daha rahmetle, özlemle, şükranla yad ediyorum. Değerli ailesine, dostlarına, mesai arkadaşlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Rabbim Haluk hocamızdan razı olsun, mekanı ali olsun. Bu anlamlı buluşmanın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Ardından konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, “Gerçekten bir ideal, ülkü ve niyet uğruna yola koyulanlardandı Haluk hoca ve bugün bizi burada bir araya getirdi. Bunu da yaparken bir mekan ve bellek ilişkisi kurmaya yönelik en önemli noktalardan birinde Ahlat’ta bizleri buluşturdu. Gerçekten nereden geldik nereye doğru yürüyeceğiz duygusunu bize pekiştirebilecek bir noktada bir araya gelmiş olduk” ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy’da, “Ahlatın maneviyatıyla gençliğin enerjisini bir araya getiren bu tarihi ve bu mukaddes şehirde Kubbet-ül İslam’da sizlerle beraber olmaktan tarihe adanmış, adanmış olduğu bir ülküsünde yol yürürken rahmeti rahmana kavuşmuş değerlerimizi anma vesilesiyle sizlerle olmaktan bende kıvanç duyuyorum. Ahlat’ı anlamak, tanımak ve bu değerler etrafında dertlenen Ahmet Haluk Dursun profili, şahsiyetleri, onun etrafında neşet etmiş yetiştirmiş olduğu gençlerin yeniden filizlenmesine iklim oluşturmaktır. Bizim muradımız ve mefkuremiz budur. Siyasetten de, devlet hayatından da anladığımızda budur, bu olmalıdır. Bu sebepten dolayı bugün bu saatte bu salonu dolduran her bir arkadaşım bu atmosferin bir parçası olmuştur. Bu programın hayat bulmasında dertlenerek Ahmet Haluk Dursun hocanın derdini kendine dert ederek yola çıkıp kamu imkanlarıyla bu iş yürümüyorsa milletle yürüyebiliriz, dernekleşiriz diyerek devletimizin kapısını çalarız diyerek yolculuğa başladı. Bugünün anlamını bir bütün halinde program bitene kadar hissedip yaşayalım” şeklinde konuştu. Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Ferit İzci ise, “Bizim medeniyetlerimiz başka medeniyetlere benzemez. Bizim medeniyetlerimiz işte böyle şahsiyetler ve gençler üzerine inşa edilmiş ilelebet varlığını devam ettirecek medeniyetlerdir. Başka medeniyetlerin hayal bile edemeyecekleri zirvelere çıkmış olan ecdadın nesilleriyiz. Hayatını bu şekilde mücadeleyle geçiren başta sayın Ahmet hocamız olmak üzere bu ülkede ve coğrafyada yetişmiş değerlerli şahsiyetlere huzurlarınızda saygıyla ve minnet duyuyorum” dedi. Düzenlenen program hakkında gazetecilere açıklamada bulunan Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Derneği Başkanı Doğan Güngör, “Kültür ve Turizm Bakan yardımcısıyken çok sevdiği Ahlat’ı ziyaretinin hemen sonrasında geçirdiği trafik kazasıyla hayatını kaybeden Prof.Dr.Ahmet Haluk Dursun hocayı anmak, Ahlat’ı anlatmak ve gençlerle hemhal olmka için buradayız. Dernek olarak hocamızı anmak üzere yaptığımız ikinci program. İlkini Çanakkale’de yine tarihimizin müstesna mekanlarından birinde, bugünde Ahlat’ta yaptık” dedi. Anma programına katılan Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kızı Nilay Dursun’da duygularını şöyle ifade etti; “Babamın hayatının son yıllarında özellikle çok önem verdiği Anadolu Tarih ve Kültür Birliği projesinin yaşatılıyor olabildiğini görmek gerçekten çok mutluluk verici. Yıllar önce babamın vefatından sonra tanıştığım bu değerli ekiple 5.yılında da bu tarz etkinliklerle bir araya gelmeyi sürdürüyoruz. Babamı anmayı, onun öğretilerini, gençlere aktarmaya çalıştığı bilgileri bir arada tekrar hatırlayarak belki yeni kitlelere aktarmaya çalışıyoruz. Bu gerçekten çok önemli. Dolayısıyla bu etkinliklerde desteği olan herkese çok teşekkür ediyorum.” İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Kenan Toprak Çatkın’da, “Ahlat’a ikinci gelişim. Bundan önce de bir program aracılığıyla gelmiştim. Haluk hoca bizde çok önemli ve derin etkiler bıraktı. Zaten bu etkileri panelimizde de anlatacağız” dedi. Yapılan konuşmaların ardından program Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği Musiki Grubunun Haluk Dursun’un sevdiği müzikleri seslendirmesiyle devam etti. Arından Ahmet Haluk Dursun hocayla anısı olan çeşitli üniversite öğrencilerin paneli ve BEÜ öğretim üyesi Doç.Dr.Hasan Buğrul’un Ahlat’taki tarihi mezar taşları üzerindeki övgü içerikli yazılar adlı sunumuyla program sona erdi. Anma programı sonunda toplu hatıra fotoğrafı çektirildi. Ahlat Halk Eğitimi Merkezi konferans salonunda düzenlenen anma programına Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Bitlis İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, Bitlis İl jandarma komutanı Tuğgeneral Eyüp Subaşı, bazı kurum amirleri, çok sayıda akademisyen, yazar, eğitimci ve öğrenci katıldı. Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kaza sonucu vefatı 2019 yılında Malazgirt Zaferi’nin 948. yıl dönümü etkinlikleri öncesi Ahlat’ta gezi ve incelemelerde buluna merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, buradaki incelemeleri sonrası kara yoluyla Van’a hareket etmişti. Dursun’un içinde bulunduğu araç, Erciş’in Bayramlı Mahallesi yakınlarında kaza yapmış, kazada Ahmet Haluk Dursun hayatını kaybetmişti.
Antalya Otomobil su kanalına uçtu: Öldüğü düşünülen sürücünün yüzerek kaçtığı ortaya çıktı Antalya’da kontrolden çıkıp su kanalına uçan otomobildeki sürücü, kanaldan yüzerek çıkıp olay yerinden kaçtı. Aracın yaklaşık 1 buçuk ay önce satışını yapıp devrinin henüz alınmadığını belirten ruhsat sahibi kadın ise olay yerine geldiğindeki ilk sözü, “Allah’tan içinde kimse yok” oldu. Kazanın görgü şahidi bir genç ise, “Sürücü çok paniklemişti, yüzerek kanaldan çıktı, ardından kaçtı” dedi. Kaza, saat 22.00 sıralarında Kepez ilçesine bağlı Göksu Mahallesi’ndeki Nene Hatun Caddesi ile İbn-i Sinan Sokak kesişiminde meydana geldi. Henüz sürücüsünün ismi öğrenilemeyen 16 LUB 73 plakalı otomobilin önce kaldırıma çarpıp ardından su kanalına uçtuğunu görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarın ardından olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Belirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, araçta yaptıkları kontrolde herhangi bir kişinin olmadığını tespit etti. Bunun üzerine görgü şahitlerinin ifadesine başvuran polis, sürücünün araçtan çıktıktan sonra yüzerek kanaldan çıktığını ve ardından panikleyerek kaçtığını belirledi. Trafik polisinin araç plakasından yaptığı sorgulamada, aracın Gülfer Hanedar adına kayıtlı olduğu belirlendi. “Arabayı sattım, parasını aldım ama devrini almadı” Ekiplerin haber vermesiyle kaza yerine gelen Hanedar, aracı Halil isminde bir galerice yaklaşık 1 buçuk ay önce sattığını, parasını almasına rağmen karşı tarafın devrini henüz üzerine almadığını söyledi. Gazetecilere de açıklamada bulunan Hanedar, “Arabayı satmıştım, parasını aldım ancak devrini henüz üzerine almadı. Kaza olunca beni aradılar. Allah’tan içinde kimse yok, ona sevindik. Galericiye satmıştım. Onun sürüp sürmediği de belli değil, ulaşamıyorum da” diye konuştu. Kazayı görenlerden Musa Kont isimli genç ise “Araba aniden fren yaptı ve kanala uçtuktan sonra sürücü yüzerek çıktı. Adam çok panik yapıyordu, sakinleştirmeye çalıştık ama kaçtı gitti” dedi. Polis ekipleri sürücüyü bulmak için çalışma başlatırken, araç çekiciyle su kanalından çıkartılarak otoparka götürüldü.