GENEL - 14 Eylül 2019 Cumartesi 10:20

Uzmanlardan ithal tohum uyarısı

A
A
A
Uzmanlardan ithal tohum uyarısı

Son yıllarda çiftçilerce ithal tohum kullanımı artış gösterirken, Dicle Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Bitkileri Öğretim Üyesi Prof.

Son yıllarda çiftçilerce ithal tohum kullanımı artış gösterirken, Dicle Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Bitkileri Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Yıldırım, çiftçilere bu konuda uyarıda bulundu. Yıldırım, insanların sağlıklı beslenmesi için yerli tohumun çok önemli olduğunu söyledi.


Son yıllarda çiftçiler, pamuk, buğday, mısır ve birçok tohum kullanımında ithal tohum tercihinde bulunuyor. Çiftçilerin tercih ettikleri ithal tohumlar, hem verim düşüşüne sebebiyet veriyor, hem de beraberinde birçok hastalık getirip aşırı ilaçlamaya neden oluyor. Dicle Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Bitkileri Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Yıldırım, çiftçilere bu konuda uyarıda bulundu. Yerli tohumdaki faydalara ve yabancı tohumdaki zararlara dikkat çeken açıklamada bulunan Prof. Dr. Yıldırım, öncelikli olarak bütün çiftçilere sertifikalı tohum kullanmalarını tavsiye ettiğini söyledi. Sertifikalı tohumun birçok avantajı olduğunu, verimde artış sağladığını belirten Prof. Dr. Mehmet Yıldırım, “Tabii burada güvenilir tohumları kullanmamız gerekiyor. Bunun haricinde her yöreye uygun çeşitler var, bunların seçilmesi gerekiyor. Hibrit tohumlarda verim yüksek, fakat bu hibrit tohumlar kullanıldığı zaman bunlar yüksek verim vermesinin yanında fazla gübre istiyor, fazla ilaç istiyor. Bunlarda çevreyi olumsuz yönde etkileyebiliyor. Birde çiftçimizin eski yerli tohumları var. Şimdi bu yerli tohumlar çok önemli. Maalesef yerli tohumlar bu hibrit tohumlarla, yeni geliştirilen tohumlarla rekabet edemiyor. Ancak bizim insan sağlığı açısından beslenmemiz açısından da bu yerli tohumlar çok önemli. Bunları daha çok organik tarımda kullanırsak bunlar organik tarıma uygun, diğerleri ile rekabet edebiliyor. Bu bakımdan yerli tohumları kaybetmeden organik tarımda kullanabilirsek insan beslenmesi açısından çok önemlidir” dedi.



“Buğday ve arpada yüzde yüz kendi ihtiyacımızı karşılıyoruz”


GDO’lu tohumlara karşı uyarılarda bulunan Prof. Dr. Yıldırım, “Bu bakımdan çiftçilerin mutlaka kaçak tohumlar kullanmaması gerekiyor. Onları kullanırsak hem hastalıklar geliyor, hem yabancı tohumlar bu otlarla gelebilir ve en tehlikelisi de hiç görünmeyen hastalıklar bir geldiği zaman tarladan tekrar çıkmıyor. Ülkemiz şu anda tohum üretiminde iyi bir seviyeye geldi. Özellikle buğday ve arpada yüzde yüz kendi ihtiyacımızı karşılıyoruz. Eksik olan kendi araştırmamızı yapıp dışarı kaynaklara bağlı kalmadan kendi tohumları mızı geliştirebilmemiz. Türkiye de satılan tohumları yine biz üretiyoruz ama maalesef patentlerin çoğu yabancılara ait. Diyarbakır’da Lice domatesi var. Lezzeti falan çok güzel, ancak depolamaya dayanıklı değil. Bir çalışma ile dayanıklı hale getirilirse o da normal çeşit gibi kullanılabilir. Hem insanlar eski lezzette ulaşır, hem bölgede kalkınma oluşur, hem de kendi tohumumuzu güven içinde yemiş oluruz. Çiftçiye tohum gitmeden önce ya kooperatifler, ya üniversiteler, ya da tarım müdürlüklerinin bunu bir ön denemeden geçirmesi gerekiyor” diye konuştu.



“Yabancı tohum hastalıkları beraberinde getiriyor”


Yıllardır çiftçilik yaptığını söyleyen Zeki Kaya, üretici olarak yabancı tohuma karşı olduklarını açıkladı. Kaya, “Yabancı tohum ektiğimiz zaman beraberinde ilaçlama gerektiriyor, verimi azdır. Yerli tohum öyle değildir. Yerli tohum güvenli tohumdur, nereden aldığımızı biliyoruz. İlaçlama fazla gerektirmiyor, verimi fazladır. Onun için biz yerli tohum istiyoruz, dışarıdan tohum getirilmesini istemiyoruz, ona karşıyız. Biz yabancı tohum da ekmişiz, yerli tohum da ekmişiz. Yabancı tohum hastalıkları beraberinde getiriyor. Örneğin pas ilacı eskiden yoktu. Bu yabancı tohumlarla beraber pas ilacı gerektiriyor. Ama yerli tohumda öyle bir şey yok” ifadelerini kullandı.


12 yıldır pamuk üreticisi ve çiftçilik yaptığını kaydeden Nurettin Akıncı, eskiden tohumların böyle olmadığını, ilaç pek kullanılmadığını kaydetti. Akıncı, “Şu an pamuk ilaçla olmuş. Yabancı tohumda ilaçlama çok gidiyor. İlaçlaması çok olduğu zamanda zarardır. Yerli tohum olduğunda daha iyidir. Fiyat iyi olmasa da çiftçi kendini kurtarıyordu. Ama bu şekil hem yabancı tohum oldu, hem ilaçlaması oldu, fiyatta iyi olmadığı zaman çiftçi zarar ediyor” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli Denizli’de 40 bin metre balık ağıyla yakalanan 7 kişiye 292 bin lira ceza kesildi DENİZLİ (İHA) – Tarım ve Orman Bakanlığı Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğünün talimatlarıyla, ülke genelinde eş zamanlı su ürünleri denetimleri devam ediyor. Denizli Tarım ve Orman İl Müdürlüğü Balıkçılık ve Su Ürünleri Şube Müdürlüğü ekipleri, 22- 26 Nisan 2024 tarihleri arasında il genelindeki iç sularda, perakende balık satış yerleri ve soğuk hava depolarında eş zamanlı denetimler gerçekleştirdi. Gerçekleştirilen denetimlerde, balıkların avlanabilir asgari boyları, tazeliği ve kontrolü gibi konularda bilgilendirme notları dağıtıldı, ayrıca uyulması gereken usul ve esaslar üzerine bilgilendirme yapıldı. İl Müdürü Şakir Çınar, konu ile ilgili yaptığı açıklamada; "Bilim dünyası, balık tüketmenin sağlık için birçok faydası olduğunu defalarca kanıtlamıştır. Özellikle Omega-3 yağ asitleri bakımından zengin olan balık, vücudumuzun ihtiyaç duyduğu birçok besin maddesini içermektedir. Balık yüksek kaliteli bir protein kaynağıdır. Protein, kaslarımızın, dokularımızın ve hücrelerimizin yapı taşıdır. Dolayısıyla, düzenli olarak balık tüketmek, kaslarımızın güçlenmesine, dokularımızın onarılmasına ve vücudumuzun sağlıklı bir şekilde gelişmesine katkı sağlar. Balık tüketimi kalp-damar sağlığını korur, beyin fonksiyonlarını iyileştirir, bağışıklık sistemini güçlendirir. Bu faydalardan yararlanmak ve sağlıklı bir yaşam sürmek için vatandaşlarımızı haftada en az 2 gün balık yemeye davet ediyorum" dedi. İl Müdürü Çınar, sürdürülebilir avcılık için her balığa bir kere üreme fırsatı verilmesi gerektiğini, bilimsel olarak belirlenmiş yasal avlanabilir asgari boyun altında av ve satışının yapılmaması gerektiğini ifade etti. Cezai işlemlere de değinen Çınar, “Kaçak avcılık ve satışı konusunda yapılan denetimlerde, 40 bin metre balık ağına el konularak 7 şahsa 292 bin 326 TL idari para cezası uygulanmıştır. Kaçak avcılığa karşı yapılan denetimlerimiz kararlılıkla devam edecektir” diye konuştu.
Erzurum Erzurum’da çiftçiye makine desteği Erzurum’da hayvancılığın geliştirilmesi ve çiftçiye destek olmak için yüzde 75 hibe destekli süt sağım, koyun kırkım ve yem ezme makinesi dağıtıldı. Erzurum’da yüzde 75 hibe destekli süt sağım, koyun kırkım ve yem ezme makinesi dağıtıldı. Erzurum İl Tarım ve Orman Müdürü Alparslan Kenger törende yaptığı konuşmada, tarımın bilhassa hayvancılığın başkenti konumunda olan Erzurum’un aynı zamanda besi materyali üretim deposu olduğunu ifade ederek, “695 bin büyükbaş, 878 bin küçükbaş hayvan varlığıyla ülkemiz hayvancılığının en önemli hayvansal üretim merkezlerinden olan ilimiz için hayvancılık, şehir ekonomisinde önemli bir yer teşkil eder. 4 milyon 700 bin dekar alanda çiftçilerimiz tarafından yapılan bitkisel üretimde bitki deseni genel anlamda hayvancılığı destekleyici niteliktedir. Bakanlığımız, valiliğimizle ve büyük şehir belediyemizin katkıları ve destekleriyle hayvansal üretimde modernizasyon ve makineleşmeye yönelik projeleri yetiştiricilerimizle buluşturmaya devam ediyoruz. Hayvansal üretimin ana unsurlarından olan süt ve değer katmak, sütün özellikle soğuk zincirle hijyenik bir şekilde endüstriyel aktarılmasını sağlamak önceliklerimiz arasında yer alıyor. Bu kapsamda süte değer projesi uygulamaya konulmuş olup dönem içerisinde desteklenen projeye ek uygulamalar ilimiz hayvancılığına önemli katkılar sundu. Sütün hijyenik şartlarda sağılması ve hayvansal üretimin iş yükünün azaltılması anlamında suç sağma makineleri, hayvan beslemede verimliliğin ana unsurlarından olan kesik yem rasyon hazırlamasında ve yem maliyetlerinin azaltılmasında katkı sağlayacak yem ezme makineleri, küçükbaş yetiştiriciliğinde yetiştiricilerimizin ihtiyacı olan koyun kırpın makineleri, bereketli meralarımıza swaplar ilimiz yetiştiricilerine ve hayvancılık sektörüne olsun diyorum” dedi. Vali Mustafa Çiftçi, AK Parti Erzurum Milletvekilleri Mehmet Emin Öz ve Abdürrahim Fırat, Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen de yaptıkları konuşmalarda; Erzurum’da tarım ve hayvancılık anlamında ciddi bir potansiyel olduğu ifade ederek bunun hem bölge hem de ülke ekonomisine katma değer olarak daha fazla harekete geçirilmesi gerektiğini dile getirdi. Konuşmaların ardından çiftçilere süt sağım, koyun kırkım ve yem ezme makineleri sembolik olarak dağıtıldı. Protokol üyelerinin de katıldığı etkinlikte koyun kırkımı yapıldı. Makine dağıtım törenine Vali Mustafa Çiftçi, AK Parti Erzurum Milletvekilleri Mehmet Emin Öz ve Abdürrahim Fırat, Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, kurum yöneticileri, çiftçiler ve vatandaşlar katıldı.