POLİTİKA - 23 Haziran 2017 Cuma 23:05

Bakan Faruk Özlü Düzce’de

A
A
A
Bakan Faruk Özlü Düzce’de

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Dr.

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Dr. Faruk Özlü, "Bugün Türk askeri Bosna’dan Afganistan’a, Somali’den Katar’a, Suriye’den Irak’a kadar geniş bir coğrafyada şanlı bayrağımızı göndere çekmeye devam ediyor" dedi.


Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Dr. Faruk Özlü, Düzce’nin Akçakoca ilçesinde belediye tarafından düzenlenen halk iftarına katıldı. Düzenlenen iftara Bakan Özlü’nün yanı sıra AK Parti Milletvekilleri Fevai Arslan, Ayşe Keşir, AK Parti Düzce İl Başkanı Hikmet Keskin, Akçakoca Kaymakamı Yasin Öztürk, Akçakoca Belediye Başkanı Cüneyt Yemenici ve vatandaşlar katıldı. Okunan ezanın ardından iftara katılanlar hep birlikte oruçlarını açtı.


Programda bir konuşma yapan Bakan Özlü, Türkiye’nin asla edilgen bir dış politika izlemediğini belirterek "Bugün buraya gelirken, geçen sene 29 Ağustos’ta defnettiğimiz Akçakocalı şehidimiz Ercan Çelik kardeşim aklıma geldi. Şehidimizi bir kez daha rahmetle ve minnetle anıyorum. Şehidimiz Türkiye’nin yurt dışındaki operasyonlarından biri olan Cerablus Harekatı’nın ilk şehidiydi. Buradan şunu anlatmaya, şuraya gelmeye çalışıyorum. Bugün Türk askeri Bosna’dan Afganistan’a, Somali’den Katar’a, Suriye’den Irak’a kadar geniş bir coğrafyada şanlı bayrağımızı göndere çekmeye devam ediyor. İşte büyük olmak böyle bir şeydir. Büyük devlet olmak böyle bir şeydir. Bir yandan kendi sınırları içinde güvenlik tesis ederken, diğer yandan dışarıdan gelen tehditleri kaynağında bertaraf etmek için caydırıcı olmak şarttır. Mehmetçiklerimiz sadece PKK ile, sadece IŞİD ile değil bize musallat olan veya olmaya çalışan bütün şer odaklarıyla amansız bir şekilde mücadelesini sürdürüyor. Emin olunuz, bu coğrafya zafiyet kaldırmaz. Enerji koridorlarının, ticaret yollarının ve medeniyetin kalbinde huzur içinde yaşamak istiyorsak bir an olsun zafiyete düşmeden, uyanık ve cesur olmak durumundayız. Birileri çıkıp AK Parti’nin dış politikasını eleştiriyorlar. Bizi eleştirenler sadece ve sadece edilgen olalım, sesimizi çıkarmayalım, sadece izleyelim, gidişata göre pozisyon alalım istiyorlar. Hayır böyle bir şey yok ve olmayacak. Dış politikada nabza göre şerbet verilmez. Bizim Hükümetlerimiz boyunca, Cumhurbaşkanımız Sayın Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde Türkiye asla edilgen bir dış politika izlemedi ve izlemeyecek. Bizim diplomasi anlayışımızda nabza göre şerbet verilmez. Aksine öncü oluruz, belirleyici oluruz ve yön tayin edici oluruz. Bize yönelik içeriden olsun, dışarıdan olsun bütün tehditleri kaynağında yok etmeye kararlıyız. PKK denilen terör örgütüne ve onun uzantılarına tarihin en büyük darbelerini vuruyoruz. Dağları da, tepeleri de, ormanları da, ovaları da onlara dar etmeye devam edeceğiz. Bu mücadeleden zerre geri adım atmamız asla söz konusu olmayacak. Allah Mehmetçiklerimizin, evlatlarımızın yardımcısı olsun’’ diye konuştu.



"AK Parti döneminde 79 milyon zeytin ağacı dikildi"


Bakan Faruk Özlü, Üretim Reform Paketimiz TBMM Genel Kurulunda kabul edildiğini belirterek "Bu paketin içeriğine bakmadan, memlekete ne getirdiğine bakılmadan, ana muhalefet partisi bir sürü gürültü kopardı. Neymiş efendim AK Parti zeytinlik alanları yok edecekmiş. Bir kere böyle bir söz, böyle bir cümle tamamen vicdansızlıktır, insafsızlıktır. Ezberlenmiş cümlelerle, sloganlarla muhalefet edilmez. Bir kez daha altını çizerek ifade ediyorum. Bizim söylediğimiz ve savunduğumuz şudur. Bundan 78 sene önce 1939 yılında çıkarılan zeytincilikle ilgili kanun artık işlevini yitirmiştir. Bu kanun ihtiyaca artık cevap vermemektedir. İhtiyaçlar devam ettiği sürece gerekirse yeni düzenlemeler yapılabilir. Bizim savunduğumuz aynen budur. Şimdi elinizi vicdanınıza koyun ve söyleyin bu tespitin neresinde zeytin katliamı var? Biz iktidara geldiğimizde Türkiye’nin zeytin ağacı varlığı 100 milyon civarındaydı. Bugün 171 milyon zeytin ağacımız var. Yani Halep oradaysa arşın burada. 70 milyon zeytin dikmiş bir iktidar zeytin düşmanı olabilir mi? Hazırladığımız kanunun bütününe bakmadan, sadece içinden cımbızla bazı yerlerini çekip almak kimseye bir şey kazandırmaz’’ diye konuştu.



"Türkiye kazanacak"


Bakan Faruk Özlü çıkan kanun ile Türkiye’nin kazanacağını belirterek "Sanayi elektriğinde TRT payını kaldırdık. Kent içinde kalan sanayi sitelerini daha uygun, daha geniş, daha verimli alanlara taşıyoruz. Bu işlemlerin masrafını da kredilerle ve nerdeyse tamamen karşılıyoruz. Yüksek parsel fiyatlarına limit getiriyoruz. Organize Sanayi Bölgelerine GYO kurma hakkı getiriyoruz. Yapım işlerinde yerli üretimin kullanılması şartıyla yerli üreticiye yüzde 15’lik bir avantaj sağlıyoruz. Sanayi sicili almış her sanayici için emlak vergisini kaldırıyoruz. Şimdi burada daha fazla ayrıntıya girmek istemiyorum. Fakat şunun kesinlikle bilinmesini istiyorum. Bu kanun bütünüyle Türkiye’ye kazandıracaktır. Bu kanunla Türkiye kazanacaktır. Esnaf kazanacaktır, sanayici kazanacaktır, KOBİ’ler kazanacaktır, işverenler kazanacaktır, işçiler kazanacaktır. Bakanınız olarak net söylüyorum. Üretim kazanı kaynayacak, ekmeğimiz büyüyecek, ekmek teknemiz bereketlenecektir" ifadelerinde sulundu.


Konuşların ardından bir süre ilçede kalan Bakan Özlü daha sonra Ankara’ya hareket etmek üzere ilçeden ayrıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bayburt Bayburt’ta basit yaralama suçunda taraflar TSK’ya bağış yapma şartıyla uzlaştılar Bayburt’ta ’Basit Yaralama’ suçunda taraflar Türk Silahlı Kuvvetlerine (TSK) 10 bin lira bağış yapılması noktasında anlaştılar, dosya mahkemeye intikal etmeden çözülerek kapatıldı. K.A ve B.N.K isimli iki arkadaş dışarıda vakit geçirdikleri sırada araçla yanlarına gelen H.A ve R.A isimli şahıslar tarafından darp edildiler. Darp edildikleri iddiasıyla emniyete başvuran iki arkadaş H.A ve R.A’dan şikayetçi oldular. Mağdurların şikayeti üzerine şüpheliler H.A ve R.A hakkında ’Basit Yaralama’ suçundan soruşturma başlatıldı. Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü çalışmalar sonucunda dosyadaki suçun uzlaştırmaya uygun bir suç olduğu belirlendi, dosya Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosuna gönderildi. Uzlaştırma bürosu ekipleri, mağdur taraflarla uzlaşma şartlarını görüşmek için bir araya geldiler. Mağdur K.A ve B.N.K, TSK’ya bağış yapılması şartıyla şüphelilerle uzlaşacağını uzlaştırma bürosu ekiplerine bildirdiler. K.A’nın ve B.N’K’nın uzlaşma talebini kabul eden şüpheliler, TSK’ya 10 bin lira bağışta bulundular. Uzlaştırma Bürosu görevlilerinin titizlikle yürüttüğü çalışmalar sonucunda dosya mahkemeye intikal etmeden, çözüme kavuşturularak kapatıldı. Bununla birlikte, Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, taraflarla görüşme sağlayan uzlaştırmacılara titiz çalışmalarından ötürü teşekkür ederek, kişi onarıcı adalet anlayışına hizmet etme gayreti içerisinde olduklarını, kamuya yararlı edimleri Uzlaştırma Bürosu ekipleriyle birlikte gerçekleştirdiklerini ve çalışmaların özenle yürütüldüğünü vurguladı.
Bayburt Uzlaştırma Büro ekiplerince bir dosya daha çözüme kavuşturuldu Bayburt’ta özel bir diş kliniğine tedavi olmak için başvuran H.H.O isimli hasta, kendisine yanlış tedavi uygulandığı gerekçesiyle B.S.G isimli doktordan şikayetçi oldu. Mağdur H.H.O, şikayetçi olduğu doktorla Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı’na (TEMA) bağış yapma şartıyla uzlaşmaya vardı. Anlaşma sağlanan dosya ise Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin çalışmaları sonucunda kapatıldı. H.H.O isimli bir vatandaş, tedavi olmak için gittiği özel diş kliniğinde diş hekimi B.S.G’nin kendisine yanlış tedavi uyguladığı iddiasıyla doktordan şikayetçi oldu, B.S.G, hakkında ’Taksirle Bir Kişinin Yaralamasına Neden Olma’ suçundan soruşturma başlatıldı. Dosyanın Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığına intikal etmesi sonucunda dosya incelendi, suçun uzlaştırmaya tabi olduğu belirlendi. Devreye giren Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu ekipleri, mağdur H.H.O ile görüşme sağladılar. Mağdur H.H.O, şüpheli B.S.G’den TEMA Vakfı’na 150 fidan bağışta bulunmasını istedi. Daha sonra şüpheli B.S.G ile bir araya gelen uzlaştırma bürosu ekipleri, H.H.O’nun talebini B.S.G’ye ilettiler. H.H.O’nun isteğini kabul eden doktor ise, 150 fidan karşılığında TEMA Vakfı’na 12 bin 800 lira bağışta bulundu. Mahkemelerin iş yükünün azaltılması amacıyla yapılan uzlaşma görüşmeleri sonucunda, taraflar edimli olarak uzlaşmayı kabul etmiş oldular. Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin özverili çalışmalarıyla bir dosya daha sonuca vardırılarak, kapatıldı. Öte yandan, Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, kamu yararı gözeten çalışmaların özenle devam ettiğini bildirerek, Uzlaştırma Bürosu ekiplerine çalışmalarından ötürü teşekkürlerini iletti. Önceliklerinin kamu yararı olduğunun altını çizen Savcı Alim, Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu olarak çalışmaları özenle ve önemle yürüttüklerini söyledi.
Erzincan Erzincan’da Filistin’e destek yürüyüşü yapıldı Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi (EBYÜ) öğrencileri tarafından, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına tepki göstermek, Avrupa ve Amerika’da çeşitli üniversitelerde Filistin için yapılan protestolara destek vermek amacıyla ‘Gazze İçin Yürüyüş ve Dua’ programı düzenlendi. EBYÜ’de öğrenim gören öğrenciler ile akademik ve idari personelin yanı sıra çok sayıda Erzincanlı vatandaş, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını protesto etmek ve aynı amaçla ABD ile Avrupa’daki üniversitelerde yapılan eylemlere destek vermek amacıyla EBYÜ kampüsünde toplandı. Program, İlahiyat Fakültesi öğrencilerinden Eyüp Budak’ın okuduğu Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başladı. Daha sonra öğrenciler, İngilizce ve Türkçe, "Gazze’de katliam var, sesini yükselt", "Bugünün Nazi’si işgalci İsrail", "Kudüs için, ilk kıblemiz Mescid-i Aksa için, Filistin için" yazılı pankart açtı. Özgür Filistin eylemlerine destek olmak amacıyla gerçekleştirilen programda EBYÜ öğrencileri adına basın açıklamasını Furkan Çoban okudu. Açıklamada şu metne yer verildi: “Allah’ın ve sizin düşmanlarınızı ve onların gerisinde olup sizin bilmediğiniz, ama Allah’ın bildiklerini korkutup caydırmak üzere, onlara karşı elinizden geldiği kadar güç ve savaş atları hazırlayın. Allah yolunda harcadığınız her şeyin karşılığı, zerrece haksızlığa uğratılmadan size tastamam ödenecektir. Bir asırdır Filistin’i işgal etmeye çalışan Siyonist terör şebekesi yaklaşık 210 gündür Gazze halkına zalimce saldırmaya devam ediyor. Filistin’de göğe yükselen bebeklerin ve çocukların feryadı, katledilen binlerce masum çocuğun mazlumiyeti; arşı alayı titretti ve arştan arza, yeryüzü şeytanlarının ve zalimlerin fermanı olarak indi. Ve dünyanın dört bir tarafında yeryüzünün vicdan ehli insanları, bataklığa düşmüş insanlığın onurunu ayağa kaldırmak adına bir devrim ateşini tutuşturdular. Bu devrim ateşi elden ele tüm ülkelerin ve milletlerin ufkunu aydınlatmaktadır. Filistin davasına destek amaçlı yapılan bu eylemler Siyonizm’in temsil ettiği küresel şeytani düzene karşı haklı bir isyandır. Başta Amerika ve Fransa olmak üzere, Batı dünyasının birçok yerinde en saygın kabul edilen üniversitelerde gönüldaşlarımız ayağa kalkarak isyan ateşine destek vermiş ve küresel intifadanın bir parçası olmayı tercih etmiştir. Birçok akademisyen ve öğrenci, bu davaya destek olmuştur. İntifada ateşi, sinelerinde yürek taşıyan herkesi etkisi altına almıştır. Tüm tedbir ve baskılara rağmen, onurlu gençlerin ve akademisyenlerin isyanları engellenememektedir. Binlerce öğrenci ve akademisyenin tutuklanması, sonucu değiştirmemiştir. Buradan zulme sessiz kalmayan bu onurlu akademisyenleri ve öğrencilerini selamlıyoruz. Ey vicdanlı ve aziz halkımız; sizler de kalkın ve bu insanlık zincirinin halkalarını oluşturun. Bu insanlık devrimine siz de iştirak edin. Gönülleriniz bu dava için atsın, Diliniz bu davayı konuşsun ve kalemleriniz bu davayı yazsın. İnsanlığın ikiye ayrıldığı bir zamanda aziz ve özgür insanların saflarında yer alın ve küresel intifadanın şerefini bir madalya olarak taşıyın. Bu şeref sizden sonraki nesillere de aktarılsın. Küresel intifadaya ve bu intifadayı kuşanan özgür ruhlu cesur yüreklere selam olsun. Ve buradan tekrar hatırlatıyoruz: Ehli Vicdan, Ehli iman olan ve kalbinde zerrece İnsanlık taşıyan herkese diyoruz ki küresel boykot mallarını almayın-aldırmayın. Unutmayın ki alınan her boykot malı bir bomba, bir tank veya bir füzedir. Ümmetin ve insanlığın izzet örtüsüne dokunan Siyonist eller varsa, onlara karşı çıkan yiğitler, Sütçü İmamlarda vardır elbet. Nihayetinde Şanlıurfa’dan bir yiğit çıktı adı Hasan saklanan idi. İmanı gayreti cesareti kabul etmedi bu zilleti ve canını Rabbi Rahmana teslim etti. Rabbimizden niyazımız şehidimizin attığı bu adımın zulmün tahtını sarsması ve İslam dünyasının bu zelilce seyirciliğine son vermesidir. Gazze’yi unutmama ve unutturmama adına elimizden ne geliyorsa yapacağız, insanlık ve Müslümanlığın bağrına hançer saplanmış iken buna seyirci ve ilgisiz kalmak elbette mümkün değildir. Son olarak buradan tüm dünyaya haykırıyoruz: Kudüs ve Mescidi Aksanın kurtuluşu için yapılacak olan her türlü meşru eylemin yanındayız, tarafıyız ve destekçisiyiz. Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi öğrencileri.” Basın açıklaması sonrasında yapılan yürüyüş ile program nihayete erdi.