SAĞLIK - 02 Ekim 2017 Pazartesi 10:42

Düzce Üniversitesi Hastanesi’nde Prematüre Rop muayenesi yapılmaya başlandı

A
A
A
Düzce Üniversitesi Hastanesi’nde Prematüre Rop muayenesi yapılmaya başlandı

Düzce Üniversitesi Sağlık Araştırma ve Uygulama Hastanesi Göz Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd.

Düzce Üniversitesi Sağlık Araştırma ve Uygulama Hastanesi Göz Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Hanife Tuba Akçam, Düzce’de sadece Düzce Üniversitesi Hastanesi’nde yapılmaya başlanan Prematüre Retinopatisi (ROP) muayenesi yapılmaya başlandığını bildirdi.


Prematüre retinopatisinin, ‘vaktinden erken doğan bebeklerdeki retina hastalığı’ olarak tanımlandığını belirten Yrd. Doç. Dr. Akçam, “Retina, gözün iç kısmını kuşatan ve görmeyi sağlayan narin bir dokudur. Retina tabakasını besleyen damarlar, bebek ancak zamanında (40 haftalık) doğmuş ise tam olarak gelişebilir. Erken doğan bebeklerde ise damar gelişimi doğumdan sonra tamamlanmak zorundadır. Prematüre bebeklerin bir kısmında gelişme sorunsuz tamamlanırken, bazılarında da damar gelişimi bozulur ve maalesef ‘Prematüre Retinopatisi (ROP)’ dediğimiz hastalık ortaya çıkar.”ifadesini kullandı. Hastalığın zamanında saptanıp tedavi edilmediğinde körlüğe yol açabileceğine dikkat çeken Yrd. Doç. Dr. Akçam, erken doğan bebeklerin muhakkak göz doktoru kontrolünden geçmesi gerektiğinin altını çizdi.



“Kesin nedeni bilinmiyor”


Prematüre retinopatisinin kesin nedeninin bilinemediğini vurgulayan Yrd. Doç. Dr. Akçam, vaktinden önce doğma (prematürite), doğum kilosunun düşük olması ve uzun süre yüksek dozda oksijen tedavisinin, bu hastalığın oluşumuna zemin hazırlayan risk faktörleri olduğunu kaydetti. Yrd. Doç. Dr. Akçam, bebeğin ek hastalıkları veya genetik faktörlerin de hastalığı kolaylaştıracağını sözlerine ekledi.



“1000 gramın altında ve 28 haftadan erken doğan bebeklerde belirgin”


Prematüre retinopatisi sıklığının ülkelerin gelişmişlik düzeylerine, yenidoğan yoğun bakım ünitelerinin özelliklerine göre değişkenlik gösterdiğini dile getiren Yrd. Doç. Dr. Hanife Tuba Akçam, özellikle 1000 gramın altında ve 28 haftadan erken doğan bebeklerde retinopati sıklığının belirgin olarak arttığına dikkat çekti. İlk tarama muayenesinin bebeğin doğum haftasına göre genellikle 4 haftalık (1 aylık) olduğunda yapılması gerektiğini söyleyen Yrd. Doç. Dr. Akçam, bebeklerin bazılarında sadece bir kez göz muayenesi yeterli olurken, çoğu bebekte ciddiyet düzeyine göre değişen sıklıklarda tekrarlayan muayenelere gereksinim duyulduğunu ifade etti.



“Düzce’de sadece Düzce Üniversitesi Hastanesi’nde yapılmakta”


ROP muayenesinin mutlaka bu konuda özel eğitim almış bir göz doktoru tarafından yapılması gerektiğinin altını çizen Yrd. Doç. Dr. Akçam, “Bu muayene Düzce ilinde sadece Düzce Üniversitesi Hastanesi’nde yapılmaktadır. Ben de ROP konusunda Türkiye’deki en deneyimli merkezlerden biri olan Ankara Zekai Tahir Burak Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde aldığım 2 aylık eğitim sonrasında Temmuz 2017’de yani yaklaşık 3 aydır bu muayeneleri yapmaya başladım. Şimdilik sadece tanıya yönelik işlemleri yapıyoruz. İleride imkanlarımız artarsa tedaviye yönelik işlemleri de yapabilir duruma geleceğiz” şeklinde konuştu.



“Aileler bebeklerini mutlaka muayene olmaya getirmeli”


Prematüre retinopatisinin evre ve şiddetine göre bazı olgularda gerileyebildiğine, bazıların da ise kötüleşip acil tedavi gerektirdiğine vurgu yapan Yrd.Doç Dr. Akçam, ailelere hastalığın ciddiyetini anlayıp randevu günlerinde bebeklerini mutlaka muayene olmaya getirmeleri konusunda uyardı.



“Erken tedavi ile yüzde 80 başarılı sonuçlar alınıyor”


Erken tedavi ile bebeklerin yüzde 80’inde başarılı sonuçlar alındığını kaydeden Yrd. Doç. Dr. Hanife Tuba Akçam; hastalıkla ilgili günümüzde kullanılan tedavi yöntemlerinin lazer fotokoagülasyon, göz içi ilaç enjeksiyonları ve gerekli olgularda ‘vitrektomi’ denilen açık ameliyat olduğunu belirtti. Prematüre Retinopatisi(ROP)’nin çok önemli bir hastalık olduğunu vurgulayan Yrd. Doç. Dr. Akçam zamanında tanı ve tedavisinin yapılması için pediatrist doktorların aileleri bilgilendirmelerinin önemli olduğunu dile getirdi.



“Tüm bebeklere yapılması gerekli”


Bebeklerde ROP riski olmasa da, katarakt başta olmak üzere tedavi gerektirecek başka problemler de çıkabileceğini dillendiren Yrd. Doç. Dr. Akçam, sadece prematüre bebeklere değil normal zamanında doğan bebeklere de 1 aylık olduğunda Prematüre Retinopatisi (ROP) muayenesi yaptırılmasının gerekliliğine işaret etti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Eyüpsultan’da hatalı park kavgasında canından oluyordu: Sopayla ve bıçakla saldırdılar Eyüpsultan’da hatalı park nedeniyle tartıştığı şahsın ve yakınlarının bıçaklı ve sopalı saldırısına uğrayan minibüs sürücüsü, kendini markete kilitleyerek saldırganlardan korudu. Öfkeli kalabalık taşla ve sopayla minibüse de zarar verirken, o anlar cep telefonu ve güvenlik kameralarına yansıdı. Olay, dün 16.30 sıralarında Eyüpsultan Girne Caddesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Halil İbrahim Odabaşı minibüsünü evinin önüne park etmek istediği sırada başka bir ticari aracın hatalı park ederek, alanı kapattığını gördü. Bunun üzerine otomobilin üzerinde bulunan telefon numarasını arayan Odabaşı, hatalı park eden sürücüden aracını düzeltmesini istedi. Hatalı park eden kişi aracının park yerini değiştirdikten sonra iki sürücü arasında bir tartışma çıktı. Kısa süreli tartışmanın ardından şüpheli olay yerinden ayrıldı. Ancak şahıs, bir süre sonra aralarında kadınların da olduğu akrabalarından oluşan bir grupla olay yerine geri geldi. Bıçaklı saldırgandan tekme ile kurtuldu Sürücü ile birlikte gelen gruptakiler, Odabaşı’na bıçakla ve sopayla saldırdı. Odabaşı, gruptan bir kişinin bıçaklı saldırısından kurtulmak için tekme atıp ardından markete sığındı. Odabaşı, kendini markete kilitleyerek saldırganlardan korudu. Öfkesini atamayan grup, bu sefer de Odabaşı’nın minibüsüne taşlarla ve sopalarla saldırdı. Çevredeki vatandaşların araya girmesiyle sakinleşen gruptakiler dağıldı. Aracı zarar gören Halil İbrahim Odabaşı, emniyete giderek şikayetçi oldu. Şüphelilerin Odabaşı’nın minibüsüne saldırı anları ise cep telefonu ve güvenlik kameraları tarafından saniye saniye kaydedildi. “Bu bildiğiniz canavarlık” Yaşanan olayın bir canavarlık olduğunu söyleyen Halil İbrahim Odabaşı, “Saat 4 buçuk 5 arası kapıma geldim. Arabayı park ettim. İsimlerini bilmiyorum, plakayı da tanımıyorum. Arabayı ortaya park ettiği için aradım ve arabayı biraz ileri almasını rica ettim. Ortaya park ettiği için iki tarafa da yanaşamıyordum. Sonra bu arkadaş, 20 dakika sonra geldi. Ani bir çıkış yaptı. Sonra geri geri gelip, yanımda durdu. Benimle tartışmaya girdi. ‘Ben 20 senedir burada oturuyorum. Sen beni arayamazsın’ dedi. Ben de bir ricada bulundum, ’Arabanı çek, ben de yanaşayım’ dedim. Kendi aramızda böyle bir tartışma oldu. ’2 dakika sonra görüşeceğiz seninle’ dedi. Bizde burada arkadaşla muhabbet ederken, arkadaşım bana ‘Koş geliyorlar’ dedi. Ellerinde bıçakla geliyorlardı. Zaten kamera kayıtlarında belli. Ben o anda zaten bakkala doğru koşmaya başladım. Genç arkadaşlardan biri ben o anda arabanın etrafında dönerken bıçakla saldıracaktı. O arada çelme taktı, yere düştüm ben. O anda bıçağı sallarken ben onun karnına vurdum. Kendini geri attı. Mahalledeki genç arkadaşlar bunu tutunca ben de can havliyle bakkalın içine kendimi attım. Kapısını kilitledim bir anda. O anda kapıya vurarak ‘Seni öldüreceğim’ dedi. Mahalledeki eş dost araya girince olay sakinleşti. Arabama geldiğimde çok hasar vardı. Kamera kayıtlarını izlediğimde, hanımı çoluğu çocuğu toplayıp katliama gelmiş resmen. Ben arabamın başına gelince şok oldum zaten. Bu bildiğiniz canavarlık. Ben belki orada ayağımla tepki vermeseydin bugün yaşamıyor olabilirdim” şeklinde konuştu.