KÜLTÜR SANAT - 17 Nisan 2018 Salı 12:18

MÜSİAD Dost meclisinde Kardüz konuşuldu

A
A
A
MÜSİAD Dost meclisinde Kardüz konuşuldu

MÜSİAD Düzce Şubesi Kardüz Yaylasının turizme kazandırılması için Avusturya örneğini gündeme taşıdı.

MÜSİAD Düzce Şubesi Kardüz Yaylasının turizme kazandırılması için Avusturya örneğini gündeme taşıdı. Avusturya Salszburg Kayak Federasyon Başkanı Barti Gensbichler, yörenin işlenmemiş bir elmas, bir pırlanta olduğunu vurguladı.


MÜSİAD tarafından gerçekleştirilen Nisan Ayı Dost Meclisi Toplantısının gündemini Kardüz Yaylası ve yatırım fırsatları oluşturdu. Toplantının açılış konuşmasını yapan MÜSİAD Düzce Şubesi Başkanı İsa Şengüloğlu, Kardüz’ün Düzce turizmine kazandırılması için çaba harcadıklarını belirterek “Bu ayki gündemimiz Kardüz Yaylası ve yatırım fırsatları. Bundan 1.5 ay önce Kardüz’de incelemelerde bulunduk. Kardüz’ün Düzce turizmine kazandırılması için bir girişimde bulunduk” dedi.



Düzce’ye yatırım yapılmalı


Düzce Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Derneği Başkanı Erkan Dinçer ise Düzce’nin turizm potansiyelini ortaya çıkaracak yatırımlar yapılması gerektiğine dikkat çekerek “Daha evvel Avusturya, İsviçre ve Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde gezmiş biri olarak edindiğim tecrübeler neticesinde fikirlerimi Saffet Durmuş ile paylaştım. Kendisi 25 yıl Avusturya’da yaşadı. Bu paylaşım sonrasında neden Düzce4de Avusturya veya Fransa’dakine benzer bir kayak merkezi yapılmıyor dedik. Barti Gensbichler’i Avusturya’dan Düzce’ye davet ettik. Kendisi daha önce Düzce’ye 3 kez gelmiş. Buranın turizm açısından bakir bir coğrafya olduğunu belirtiyor. Düzce’de bir an önce turizm faaliyetleri için girişimde bulunulması gerektiğini söylüyor. Koreliler kendisinin tecrübelerinden faydalanmış ve 6 yılda ciddi bir mesafe kat etmişler. Bende Düzce’nin turizm potansiyeli varken bu şehri Bursa gibi, İstanbul gibi sanayide kaybeden bir şehir haline getirelim. Allah bu bölgeye her türlü turizm güzelliğini vermiş. Bizde bu turizm güzelliklerini ortaya çıkaracak yatırımlar yapalım” diye konuştu.


Toplantıya katılan Belediye Başkanı Dursun Ay Kardüz’de yılın her ayında kar olduğunu hatırlattı ve “Kardüz’e bir tesis yapmak çok ekonomik bir girişim olacak. Bu çalışmayı tebrik ediyorum” dedi.



Düzce bir pırlanta


Toplantının ana konuğu Avusturya Salszburg Kayak Federasyon Başkanı Barti Gensbichler Düzce’nin işlenmemiş bir pırlanta olduğunu kaydetti. Atılacak doğru adımlarla kısa sürede yörenin parmakla gösterilecek bir turizm merkezi haline gelebileceğini belirten Gensbichler şöyle konuştu: “Ben Düzce’de 4. defa bulunuyorum. Biz severek Düzce’ye geliyoruz. Kardüz’ü gördük. Düzce’de bizdekine benzer bir kayak merkezi kurulmasını istiyoruz ve bu konuda sizlere yardımcı olmak istiyoruz. Sadece kar ve tesisler yetmiyor. Türkiye’de kayak yapmak için mutlaka bir konsept gerekiyor. Ben Saalbach’tayı. Buranın nüfusu 2 bin 900. Çok küçük bir yer. Düzce’nin 400 bin nüfusu var. Turistler aslında Düzce’de sizin evinizde. Bu insanları motive etmemiz lazım. Kayaktan ziyade, burası harika bir yöre. Ben burayı bir elmas olarak, işlenmemiş bir pırlanta olarak görüyorum. Bu pırlantanın işlenmesi gerekiyor. 30 km çapında her şeyiniz var. Deniz var, dağlar var, doğa var, burada turistlerin sevebileceği her şey var. Her şey hazır, sadece bir adım atılması gerekiyor. Biz Saalbach’ta da çok küçük adımlarla başladık. Köyümüz çok fakirdi. Bizimde öncülerimiz, vizyon sahibi insanlarımız oldu. Kayak ile ilgili müteşebbislik onlar zamanında başladı. 1950’de ilk teleferiğimizi yaptık. İnsanların talepleri bu teleferikle arttı. Teleferikten sonar otel yapıldı. Adım adım büyüdük. Şuan Saalbach Avusturya’nın en büyük turizm alanı. Auvsutrya’nın Salszburg’u dünyanın en iyi turizm yerlerinden biridir. Düzce yöresine baktığımızda İstanbul ve Ankara’nın ortasındasınız. Tanıtım yapılması şart. Burada otoban var. Yüksek hızlı tren olması da çok güzel olur. Burada kış ve yaz turizmi kombine edilebilir. Bisiklet turları, golf, doğa yürüyüşleri, yüzme kombine edilebilir. Bizim şuanda Saalbach’ta yatak sayımız 20 bin. Tüm geçimimizi turizmden sağlıyoruz. Biz 5 aylık kış döneminde 1.6 milyon turist ağırlıyoruz. Yazın bu sayı 800 bin oluyor. Sizde adım adım bu işe başlayıp gelecek 15 yıl içerisinde parmakla gösterilecek bir yöre olabilirsiniz.”



Yatırımcının Düzceli olmasını istiyoruz


Kardüz’ü Kültür Turizm Koruma Gelişim Bölgesi ilan edildiğini hatırlatan İl Kültür ve Turizm Müdürü Özcan Budak, Bakanlığın ilana çıkması halinde yurt geleni ve yırt dışından yatırımcılara buranın tahsis edileceğini belirtti. Bu yatırımcının Düzceli olmasını istediklerini ifade eden Budak şöyle devam etti: “Biz Salszburg’a iki kez gittik. Düzce’nin Salszburg’tan hiçbir farkı yok. Düzce’nin coğrafyası çok farklı. Biz 2013 yılında Kardüz’ün Kültür Turizm Koruma Gelişim Bölgesi ilan edilmesi için başvuruda bulunduk. Bir yıl içerisinde 2014 yılında Bakanlar Kurulu Kardüz’ü Kültür Turizm Koruma Gelişim Bölgesi ilan etti. Bu Türkiye’de bir ilk. Bakanlığımızdan gelen ödeneklerle Kardüz’ün yolu yapılıyor. Saçmalıpınar’a kadar sıcak asfalt yapılacak. Saçmalıpınar’dan Kardüz yaylasına kadar olan 10 kilometrelik kısım orman yolu iyileştirme çalışması şeklinde tamamlanacak. Elektriğimiz de mevcut. Bakanlığımız tahsis yoluna gidecek. Maliye Bakanlığından arazinin tahsisi alındıktan sonra ilana çıkılacak. İlana çıktıktan sonra ülke genelinden yada yırt dışından yatırımcılar projelerini bakanlığımıza sunarak burayı alabilir. Biz Düzceli iş adamlarının bu yatırımı yapmasını istiyoruz. İlimizdeki avantajları kendimiz fırsata çevirelim. Şuanda Kardüz yatırımcısını bekliyor. Hemen yanımızda Kartalkaya, Kartepe var. Kartalkaya’da bizi örnek alarak Kültür Turizm Koruma Gelişim Bölgesi çalışmalarına başladılar. Daha ilan edilmedi. Kartepe yeni müracaat etti. Biz planlı ve aşama aşama gidiyoruz.”


Toplantının sonunda Avusturya Salszburg Federasyon Başkanı Barti Gensbichler katılımcıların sorularını yanıtladı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Osman Aşkın Bak: "Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu ile Türkiye’nin turizm bölgelerini tanıtıyoruz" Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Osman Aşkın Bak, 59. Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu’nun, Türkiye’nin en önemli organizasyonlarından biri olduğunu belirterek, "Fransa Bisiklet Turu nasıl Fransa’nın önemli yerlini tanıttıysa biz de bu organizasyonla Türkiye’nin turizm bölgelerini tanıtıyoruz. Turizmde çok büyük artış var. Türkiye bir turizm ülkesi, bu noktada da hedefler büyük" dedi. 59. Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu, 8. ve son etabı olan İstanbul - İstanbul etabıyla tamamlandı. Sultanahmet Meydanı’nda düzenlenen ödül törenine katılan Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Osman Aşkın Bak daha sonra basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Organizasyonun önemine değinen Bakan Bak, "59. Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu’nu ekiplerimiz başarıyla tamamladı. Türkiye’nin en önemli organizasyonlarından bir tanesi. Etap etap, il il, ilçe ilçe gezerek, Türkiye’nin güzel noktalarını tamamlayarak, İstanbul’a geldik. İstanbul’da yağmur bizi yakaladı. Güzel bir yağmurlu İstanbul gününde, kazasız bir organizasyon oldu. Tedbirler alındı, yarış hakemleri güzel bir planlama yaptı. Cumhurbaşkanımız TUR’a önem veriyor. Önemli yatırımlar yaptık. Türkiye’nin dört bir yanında büyük organizasyonlar var. Bizim de 4 takımımız katıldı. Onlara da teşekkür ediyoruz. Bisiklet bir yaşam tarzı, bisikletin gençlerin, halkımız tarafından benimsenmesi çok önemli. Güzel tablolar ortaya çıkıyor, halkımızın ilgisi artıyor. Giderek talep artıyor" diye konuştu. Spor organizasyonlarına desteğin devam edeceğini belirten Bak, "Türkiye spor ülkesi olma yolunda büyük adımlar katetti. Özellikle adrenalin gerektiren, güç gerektiren önemli sporlar. Fransa Bisiklet Turu nasıl Fransa’nın önemli yerlini tanıttıysa biz de bu organizasyonla Türkiye’nin turizm bölgelerini tanıtıyoruz. Turizmde çok büyük artış var. Türkiye bir turizm ülkesi, bu noktada da hedefler büyük. Turizm gelirlerini arttırmak için çalışmalarımız devam ediyor. Spor organizasyonlarına her zaman destek veriyoruz ve Gençlik ve Spor Bakanlığı ve Spor Toto olarak desteklemeye devam edeceğiz. Yağmur da yağsa, kar da yağsa biz buradayız. Emeği geçenlere teşekkür ediyoruz" ifadelerini kullandı.
Manisa Manisa’da on binlerce el şifaya uzandı UNESCO’nun Dünya Somut Olmayan Kültürel Miras Listesinde yer alan, pandemi ve deprem nedeniyle 4 yıldır yapılamayan 484. Uluslararası Manisa Mesir Macunu Festivali, renkli görüntülere sahne oldu. Kanuni Sultan Süleyman’ın annesi Ayşe Hafsa Sultan tarafından yaptırılan Sultan Camisi kubbelerinden saçılan 7 ton mesir macununu alabilmek için on binlerce insan birbirleriyle yarışırken izdihama neden oldu. CHP Genel Başkanı Özgür Özel de festivale ilk kez genel başkan olarak katıldı. Osmanlı tarihinde, 484 yıl önce Merkez Efendi tarafından 41 çeşit baharatın karışımıyla yapılan Kanuni Sultan Süleyman’ın annesi, Yavuz Sultan Selim’in eşi Ayşe Hafsa Sultan’a şifa olan mesir macunu, coşkulu bir kutlama ile Sultan Camisi minare ve kubbelerinden halka saçıldı. 4 yıllık bir hasretin ardından karnaval havasında gerçekleştirilen kortej yürüyüşünün ardından Sultan Camisinin kubbe, minare ve çevredeki binalardan saçılan mesir macunlarından kapabilmek için on binlerce insan adeta izdihama neden oldu. Mesir saçım töreni kortejle başladı Manisa Hükümet Konağı önünde kortej yürüyüşü ile başlayan festivale, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Manisa Valisi Enver Ünlü, Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek, AK Parti Manisa Milletvekilleri Mücahit Arınç, Tamer Akkal, CHP Manisa Milletvekilleri Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu, Bekir Başevirgen, CHP Erzincan Milletvekili Mustafa Sarıgül, CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, MHP Grup Başkanvekili ve Manisa Milletvekili Erkan Akçay, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, çevre illerin milletvekilleri, ilçe belediye başkanları, daire müdürleri, siyasi parti temsilcileri, çok sayıda ülkenin büyükelçisi, yabancı ülkelerin delegasyonları, halk oyunları ekipleri ve vatandaşlar katıldı. Kortejde temsili Merkez Efendi, Hafta Sultan ve nedimeleri ile Manisa’da yetişip tahta çıkan temsili Osmanlı padişahları, şehzadeleri, yabancı ülkelerden gelen ekipler bulundu. Geniş güvenlik önleminin alındığı festivalde, mehter takımının marşları ile Mustafa Kemal Paşa Caddesi’nde ilerleyen kortej, Cumhuriyet Bulvarı güzergahında devam edip Sultan Camisi’ne ulaştı. Yabancı ülkelerden ve Türkiye’den katılan dans toplulukları kortej boyunca gösterileriyle festivale karnaval havası kattı. Protokol üyeleri, evlerinin balkonları ve yol kenarlarında toplanarak korteje eşlik eden halkı selamlarken, kortej sonunda Sultan Camisi önünde toplanan on binlerce kişi heyecanla mesir macunu saçımını bekledi. Temsili Hafsa Sultan şifa dağıttı Manisa Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu oyuncularından seçilen temsili Hafsa Sultan ve nedimeleri ile temsili Merkez Efendi’nin mesir macunu saçılması için berat vermesinin ardından protokol üyeleri temsili Hafsa Sultan ile birlikte ilk mesir macunlarını halka saçmaya başladı. Sultan Camisi minare ve kubbelerinden çuval çuval mesir macunu halka saçıldı. Her sene olduğu gibi bu yıl da macunlardan kapmaya çalışan yüzlerce kişi ezilme tehlikesi geçirdi, izdiham yaşandı. Filistin bayraklarının da açıldığı saçım töreninde bazı vatandaşlar baygınlık geçirdi. Her festivalde olduğu gibi şemsiyelerini ve ceketlerini ters açarak mesir macunlarını ağaç veya elektrik direklerinin tepelerinde kapmaya çalışanlar da renkli görüntüler oluşturdu. Onlarca mesir kaptı Festivalde özellikle gençler mesir macunu kapabilmek için büyük bir mücadele verirken, Halil İbrahim Demirci, "Manisa’nın yerlisiyim. Dört yıldır mesirin olmasını bekliyordum. Sağ olsun 4. yıldan sonra Ferdi Zeyrek Başkanımız sayesinde oldu. 20-30 topladım. Savaştım, mücadele ettim" dedi. Mesir macununun tarihi Türkiye’de Kırkpınar yağlı güreşlerinden sonra en eski gelenek olan Mesir Festivali, 484 yıl önce ortaya çıktı. Amansız bir hastalığa yakalanan Yavuz Sultan Selim’in eşi, Kanuni Sultan Süleyman’ın annesi Hafsa Sultan, Sultan Camisi Külliyesi’nde idareci olarak görev yapan devrin ünlü hekimi Merkez Efendi’nin 41 çeşit baharatın karışımıyla hazırladığı mesir macunuyla şifa buldu. Hafsa Sultan, hastalığa şifa olan macunun her nevruz günü halka saçılmasını istedi. O günden sonra her yıl mesir macunu saçılarak bugün 484 yılı bulan bir gelenek haline geldi. Mesir macununun hazmı kolaylaştırıcı, kuvvet verici, cinsel uyarıcı, iştah açıcı, yorgunluk giderici, zehirli hayvanların zehirlerine karşı bağışıklık kazandırıcı özelliği yanı sıra birçok derde şifa olduğuna inanılıyor. 41 çeşit baharat Şifalı mesir macunu içinde yer alan 41 çeşit baharat ise şöyle: "Tarçın, karabiber, yenibahar, karanfil, çörek otu, hardal tohumu, anason, kişniş, zencefil, hibiskus, zerdeçal, Hindistan cevizi, rezene, kebabiye, sinameki, sarıhalile, vanilya, darı fülfül, kakule, havlıcan, hıyarşembe, safran, kimyon, çam sakızı, mürsafi, meyan balı, zulumba, limon kabuğu, portakal kabuğu, deve dikeni tohumu, keten tohumu, keçiboynuzu, udi hindi, ısırgan tohumu, akbiber, üzüm çekirdeği, hayıt tohumu, biberiye, funda yaprağı, melisa otu, karahalile."