GENEL - 12 Ocak 2019 Cumartesi 03:29

Tarım öğretiminin 173. yılı kutlandı

A
A
A
Tarım öğretiminin 173. yılı kutlandı

Düzce Üniversitesi Ziraat ve Doğa Bilimleri Fakültesi tarafından düzenlenen “Tarım Öğretiminin 173.

Düzce Üniversitesi Ziraat ve Doğa Bilimleri Fakültesi tarafından düzenlenen “Tarım Öğretiminin 173. Yılı” kutlama töreni, Mehmet Akif Ersoy Eğitim ve Kültür Merkezi İstiklal Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi.


Program, Ziraat ve Doğa Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sevcan Öztemiz’in Düzce Üniversitesi 15 Temmuz Demokrasi Meydanı’ndaki Atatürk Anıtına çelenk koyması ile başladı. Daha sonra İstiklal Konferans Salonu’ndaki programa geçildi.


Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren Düzce Üniversitesi Ziraat ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğrenci Temsilcisi Safa Çelik, “Mezun olduğumuzda hareketli bir sektör bizi bekliyor olacak. Sektörün en önemli ayağı olan çiftçilerimizle birlikte ülkemizin tarımını iyileştirmek için çalışmalar yapacağız. Bilgi birikimimizi çiftçilerimizle paylaşacağız. Etkinliği düzenleyen herkese teşekkür ediyorum.” şeklinde konuştu.


Programda konuşan Gümüşova Ziraat Odası Başkanı Mafil Tavlı, ziraat odalarının amacına değinerek ziraat odası başkanlarının, çiftçiye hizmet etmek için çalışmalar yürüttüğünü belirtti. Düzce Üniversitesi Ziraat ve Doğa Bilimleri Fakültesi tarafından düzenlenen etkinlikleri önemsediklerini dile getiren Mafil Tavlı, ziraat fakültesi eğitiminin ülkemiz için önemli olduğunu ifade ederek kendini geliştirmiş, donanımlı ziraat mühendislerine ihtiyaç duyduklarını söyledi.


Ziraat Mühendisleri Odası Düzce Şubesi Başkanı Hakan Çetin yaptığı konuşmada, “İyi yetişmiş, yani kendi farkını oluşturmuş mühendislerimiz günümüzde başarılı oluyor. Mühendislerimiz hangi alanda kendini geliştirmek istiyorsa, o alanda uzmanlaşması gerekir. Mühendislerimizin kendilerini net bir çizgide geliştirmeleri lazım. Öğrencilerin de mühendis adaylarının da kendilerine her zaman güvenmeleri gerekir.” ifadelerini kullandı.


İl Tarım ve Orman Müdür Vekili Necdet Çiçek ise konuşmasında Düzce’nin kaliteli tarım alanlarına sahip olduğunu belirtti. Gelişen teknolojiyi tarıma uygulayarak tarımı geliştirebileceğimize işaret eden Necdet Çiçek, “Gelecekte tarım alanlarının giderek azalacağını hesaba katarsak bizim birim alandan en fazla verimi alacak şekilde teknolojik imkanlardan yararlanmamız gerekir.” diye konuştu.


Düzce Üniversitesi Ziraat ve Doğa Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sevcan Öztemiz ise, tarımın üretimden istihdama, istihdamdan ihracata kadar önemli bir sektör olduğunu vurguladı. 1600 farklı ürünü 180’den fazla ülkeye ihraç ettiğimizi dile getiren Prof. Dr. Öztemiz, üretim ve ihracatların ülkemize önemli miktarda döviz kazandırdığına işaret etti.


Prof. Dr. Sevcan Öztemiz, “Dünya nüfusunun giderek arttığını düşünürsek bu bağlamda tarım arazileri giderek azalmaktadır. Nüfus arttığı için üretimin de artması gerekmektedir.” diyerek planlı, programlı bir biçimde teknolojiden de yararlanarak tarımın geliştirilmesinin önemine dikkat çekti.


Konuşmasını yapmak üzere kürsüye davet edilen Düzce Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç ise konuşmasına, “Yaşadığımız bu topraklarda birçok medeniyet kuruldu. Birçok devlet yıkıldı ama bu coğrafyada tarım her zaman vardı. Bundan dolayı bu topraklarda tarımın her zaman önemini koruyacağını düşünüyorum.” sözleriyle başladı.


Osmanlı döneminden beri tarımda modernleşmeye gidildiğini fakat istenilen düzeyde verimin alınamadığının altını çizen Prof. Dr. İlhan Genç, dünya ekonomisinde sanayinin daha ön planda olmasına rağmen tarımın ve gıdanın her zaman önemli sektör olacağını sözlerine ekledi. Düzce Üniversitesi olarak Ziraat ve Doğa Bilimleri Fakültesi’nin çalışmalarını takip ettiklerini söyleyen Prof. Dr. Genç, her zaman destek olduklarını belirtti.


Açılış konuşmalarının sonrasında, Düzce Üniversitesi Ziraat ve Doğa Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sevcan Öztemiz “Geçmişten Günümüze Tarım Öğretimi”, Iğdır Üniversitesi’nden Dr. Öğr. Üyesi Sezgin Sancaktaroğlu ise “Tıbbi ve Aromatik Bitkiler” başlıklı sunumlarıyla programa katkı sağladı.


“Tarım Öğretiminin 173. Yılı” kutlama töreni, belge takdimiyle sona erdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli 57 yıl sonra gelen tapular Derbent sakinlerini sevindirdi Denizli’nin Buldan ilçesinde 1967 yılında baraj yapılacağı gerekçesiyle taşınan 400 nüfuslu 90 haneli Derbent Mahallesi sakinleri, aradan geçen 57 yıl sonra tapularına kavuşmanın sevincini yaşadı. Konuyu yıllardır gündemde turan mahalle muhtarı, emeği geçen yetkililer teşekkür etti. 1967 yılında dönemin Adalet Partisi (AP) iktidarında Derbent köyüne sulama barajı yapılması kararı alındı. Baraj yapılacak olmasından dolayı Derbent Mahallesi baraj alanı içerisinde yani su altında kaldı. Dönemin bakanlar kurulu kararı ile mahallenin baraj alanı dışına taşınması kararı alındı ve uygulandı. Mahalle alınan kararla birlikte baraj alanının yaklaşık 10 kilometre dışından yeniden kuruldu. Mahalle, Fatıma Bağcı isimli şahıstan alınan 46 dönüm arazi üzerine yeniden kuruldu. Fakat farklı gerekçelerden tapunun devir teslim işlemi gerçekleşmedi ve arazi sahibi Bağcı İzmir’e taşındı. Aradan geçen süre içerisinde Bağcı ve eşi vefat edince belli bir süre sonra da arazi hak sahibi olmadığı için hazine arazisi olarak tapulandırıldı. Aradan seneler geçmesine rağmen mahalledeki 90 yapı ve tarım arazilerinin tapuları çıkarılamadı. 2020 yılında yıllardır devam eden tapu sorununu kamuoyu gündemine getiren dönemin mahalle muhtarı Yaşar Öz, “Devir etmek isteyen vatandaşlarımız var. Devir teslim işlemlerini tapu olmadığı için yapamıyorlar. Bu mağduriyetin bir an evvel çözülmesini devlet büyüklerimizden talep ediyorum. Köyümüzde camimiz, sağlık ocağımız, okulumuz hepsi var. Devlet kurumu olarak kurumlarımız var ama bir türlü tapumuz yok. Köyün tapusunu bir an evvel alınmasını talep ediyorum” derken; köyün eski yerleşim yerinden bu yana olan süreci anlatan Mustafa Akten ise “Bu derbent köyümüz 1967 yılında inşaatı biten derbent barajı sonrasında köyümüz buraya geldi. Köyümüz buraya gelmeden önce köy muhtarlığı aracılığıyla üzerinde bulunduğumuz tarla köy muhtarlığı tarafından Buldan’da ki bir şahıstan alındı. Tarlanın tapu işlemleri çeşitli gerekçelerden alınamadı. Daha sonraki yıllar içerisinde diğer muhtarlarda bu sorunu çözemediler. Ancak köyümüzde gerekli olan tüm devlet hizmetleri müracaatlar sonucu olarak geld. Köyümüz var olduğu halde seçimlerde de oy kullandığımız, vergilerimizi de verdiğimiz halde bir türlü köyümüzün tapusu verilmedi. Şu anda da yeni muhtarımız tapuların alınması için gerekli müracaatlarını yapıyor. Bu işlemlerin bir an önce bitirilmesi gerektiği kanaatindeyiz. 53 yıldır köyümüzdeki insanlar mağdur durumdadır. Tapular 53 yıldır alınamadı. Bir türlü köyümüzün tapuları verilmedi. Hazineye geçirildi. Geçmiş dönem muhtarlara kolaylık olur diye ‘hazineye geçsin’ demişler. Tüm ilgililerin bu konuyu göz önünde bulundurarak köyümüzün mağduriyetini gidermek için tapuları bir an öncesi vermeleri gerekmektedir diye düşünüyoruz” ifadelerini kullanmıştı. Tapu sorunu 57 yıl sonra çözüldü Yaklaşık 400 kişinin yaşadığı, oy kullanılan, vergi verilen hatta okul, sağlık ocağı ve cami gibi devlet kurumlarının bulunduğu köydeki tapu sorunu nihayet mutlu sonla noktalandı. Yaklaşık 88 hak sahibi vatandaş, 57 yıldır yaşadıkları sorunun çözüme kavuşturulmasının ardından tapularını almaya hak kazandı. Buldan Belediye Başkanı Mehmet Ali Orpak, Buldan Tapu Müdürlüğünde hak sahibi vatandaşların tapularını almalarının sevincine ortak oldu. Yıllardan bu yana çekilen sıkıntıların sona ermesinden dolayı büyük sevinç yaşadığını dile getiren Başkan Orpak, “Yılların tapu sorunu artık çözüme kavuşmuştur. Bende vatandaşlarımız gibi bu sorununun çözülmesinden dolayı mutluyum. Artık vatandaşımız kendi evinde barkında, daha mutlu ve daha refah içinde yaşayacaktır. Tapularımız Buldan’ımıza ve Derbent Mahallemize hayırlı uğurlu olsun” dedi. “Köylümüz tapularını aldığı için mutlu” Mahalle muhtarı Yaşar Öz ise “Köyümüz yıllar önce baraj yapımı nedeniyle taşınmıştı. Taşınmanın ardından vatandaşlarımız tapularını alamamıştı. Uzun yıllar uğraşmamıza rağmen tapularımızı alamıyorduk. Buldan Belediyesi ve bizim girişimlerimiz sonucunda tapularımızı vatandaşlarımıza kazandırdık. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Köylümüz tapularını aldığı için mutlu” ifadelerini kullandı.
Malatya Baro Başkanı Demez, depremzede avukatların taleplerini iletti Malatya Barosu Başkanı Av. Onur Demez, Ankara’da gerçekleşen büyük savunma mitinginde yaptığı konuşmada depremzede avukatlar için destek verilmesini istedi. Türkiye’deki tüm baroların katıldığı ’Avukat için de adalet’ mitinginde yedi farklı bölgeden baro başkanlarının yapmış olduğu açıklamada Malatya Barosu Başkanı Av. Onur Demez Doğuanadolu bölgesi ve depremzede barosu olarak açıklamalarda bulundu. Ankara’da gerçekleşen mitingde bir konuşma yapan Malatya Barosu Başkanı Onur Demez, 6 Şubat 2023’de yaşanan asrın felaketininde depremin yıkıcı etkilerinini 11 ildeki tüm vatandaşların derinden yaşadığını ifade etti. Yaşanan bu felakette kaybettikleri meslektaşları rahmetle andıklarını belirten Demez, "Depremde, meslektaşlarımız en zorlu şartlarda dahi birlik ve beraberlik içerisinde olmanın en büyük örneğini bizlere göstermiştir. Bu büyük dayanışma örneği için başta Türkiye Barolar Birliğimize, Birlik Başkanımıza, TBB Yönetim Kurulu Üyelerimize, Barolarımıza, Baro Başkanlarımıza, meslektaşlarımıza ve Baro çalışanlarımızın her birine ayrı ayrı bir kez daha şükranlarımızı sunuyor, teşekkür ediyoruz" dedi. Yaşanan deprem felaketinin kendilerine bir kez daha baroların ve avukatların önemini gösterdiğini de belirten Başkan Demez, " Meslektaşlarımız, depremzede vatandaşlarımızın artan sorunlarını çözmek için mücadele ederken, depremin üzerinden geçen bu sürede ise meslektaşlarımızın sorunları maalesef çözüme kavuşturulmamıştır" şeklinde konuştu. Avukatlara depremin ilk anından bu güne kadar hiçbir maddi destek sağlanmadığını da ifade eden Demez, konuşmasını şu şekilde sürdürdü: "Depremden etkilenen meslektaşlarımız için acil finansal ihtiyaçların karşılanması büyük önem taşımaktadır. Bu noktada faizsiz veya düşük faizli kredi seçeneklerinin hayata geçirilmesi gerekmektedir. Özellikle, hasar gören bürolar için yeniden inşa çalışmalarında kullanılmak üzere hibe veya kredi desteği verilmelidir. Meslektaşlarımız evlerini ve bürolarını kaybettiklerinden, işlerine devam edemeyecek duruma gelmişlerdir. Halen, birçok meslektaşımız konteynırlarda, bir yandan yaşamını idame ettirmeye çalışırken, bir yandan da konteynır ofislerde kutsal mesleğimizi icra etmeye çalışmaktadır. İşte tam da bu noktada bürolarını kaybeden meslektaşlarımıza kira yardımı sağlanmalıdır. Birçok meslek grubunun depreminin ilk gününden itibaren yararlandığı, ancak, bizlerin mahrum bırakıldığı, hibe ve kredilerinden, deprem mağduru avukat meslektaşlarımız da yararlanmalıdır. Depremin üzerinden, 15 Ay geçmesine rağmen, halen deprem bölgesindeki birçok İlimizde Adliye hizmetlerinin ek binalarda ve konteynırlarda faaliyetini sürdürmeleri adalete erişim hakkını ortadan kaldırmıştır. Bir an önce adalete yakışır binaların tahsis edilmesi, yapıların eksiksiz tamamlanması gerekmektedir. Deprem bölgesi Barolarına kayıtlı olan tüm meslektaşlarımızın Bağ-kur prim borçları ve vergi borçları silinmeli, belirli süre ile prim ödeme ve vergi muafiyeti olmasıdır. Deprem bölgesinde meslektaşlarımızın biriken adli yardım ve CMK ödemelerinin ivedi olarak yapılmasını talep ediyoruz. Deprem felaketi bir kez daha yaşama hakkının ne kadar önemli olduğunu bizlere göstermiştir. Deprem felaketinde yıkılan ve can kayıplarının yaşandığı binalarla ilgili soruşturmalar felaketin hemen sonrasında başlatılmış ise de bu noktada kamu görevlileri de dâhil tüm sorumluların eksiksiz olarak tespiti ile yargı önünde hesap vermelerinin sağlanması elzemdir. Bu kapsamda hukuki sürecinde takipçisiyiz, her ne kadar mahkemelerce katılma taleplerimiz ısrarla reddedilse de bizler tüm sorumluların yargı önünde hesap vermesi için hukuki süreci sonuna kadar takip etmeye devam edeceğiz."
Şanlıurfa YKS’ye hazırlanan öğrenciler Canpolat’a teşekkür etti Haliliye Belediyesi, üniversite sınavına hazırlanan gençlere yönelik desteğini sürdürüyor. Eğitim faaliyetleriyle Yükseköğretim Kurumları Sınavına hazırlanan öğrenciler, sunulan imkanlar dolayısıyla Mehmet Canpolat’a teşekkür etti. Gençleri geleceğe hazirlayan kültür ve sosyal işler müdürlüğü, bünyesindeki kütüphane, okuma salonları ve etüt merkezlerinin yanı sıra ücretsiz dershane hizmeti veren üniversiteye hazırlık kursu ile öğrencileri sınav maratonunda yalnız bırakmıyor. Üniversiteye hazırlık kursunda uzman eğitmenler eşliğinde konu anlatımları ve soru çözümleri yapan öğrenciler, her hafta düzenli olarak yapılan Alan Yeterlilik Testi (AYT) ve Temel Yeterlilik Testi (TYT) deneme sınavlarına katılıyor. Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) formatında yapılan deneme sınavlarıyla eksik konularını ve yanlışlarını görme şansı yakalayan kursiyerler, Yükseköğretim Kurumları Sınavı öncesi hayallerine daha emin adımlarla hazırlanıyor. Salı, Cuma ve Cumartesi günleri olmak üzere haftada üç gün yapılan ücretsiz deneme sınavlarıyla kısa süre içerisinde net sayılarını artıran gençler, sunulan imkanlar dolayısıyla Belediye Başkanı Mehmet Canpolat’a teşekkürlerini iletti. Öte yandan, Haliliye Belediyesinin ücretsiz dershane hizmetinden yararlanmak ve deneme sınavlarına katılmak isteyen gençlerin Cengiz Topel İlkokulunda kayıt oluşturabilecekleri kaydedildi.