GENEL - 22 Kasım 2019 Cuma 13:08

Dünyaya teknoloji üreten Standard Profil’e Ar-Ge ödülü

A
A
A
Dünyaya teknoloji üreten Standard Profil’e Ar-Ge ödülü

Standard Profil Grubu, Ar-Ge merkezlerinde geliştirdiği iş birlikleri, inovasyon projeleri ve sektörün gelişimine sağladığı katkı ile ödüle layık görüldü.

Standard Profil Grubu, Ar-Ge merkezlerinde geliştirdiği iş birlikleri, inovasyon projeleri ve sektörün gelişimine sağladığı katkı ile ödüle layık görüldü. 7. Teknoloji Geliştirme Bölgeleri ve Ar-Ge Merkezleri Ödül Töreni’nde, Standard Profil, “İş birliği ve Etkileşim” özel kategorisinde ikincilik ödülü aldı.


Dünya çapındaki otomotiv markalarına sızdırmazlık profili üretimi yapan Standard Profil Grubu, Ar-Ge Merkezi ile uluslararası alanda hizmet verdiği 25’ten fazla otomotiv markası için yeni teknolojiler geliştirip dünyaya üretim gerçekleştiriyor. Sızdırmazlık sistemlerinde yenilikçi ve müşteriye özel çözümler sunmak üzere yeni teknolojiler geliştiren Standard Profil, Düzce Fabrikası’ndaki Ar-Ge Merkezi’nde yürüttüğü iş birlikleri, oluşturduğu katma değer ve açık inovasyon projeleri ile Türkiye Özel Sektör Ar-Ge Merkezleri içerisinde özel ödüle layık görüldü.


Ankara’da düzenlenen 7. Teknoloji Geliştirme Bölgeleri ve Ar-Ge Merkezleri Ödül Töreni’nde Standard Profil, “İş birliği ve Etkileşim” özel kategorisinde ikincilik ödülü aldı. Düzenlenen törende ödülü Standard Profil adına Düzce Fabrika Genel Müdürü Afşin Dakiki ve Grup Ar-Ge Direktörü Dr. Ali Erkin Kutlu teslim aldı.


Ödül töreninde sonrasında konuyla ilgili açıklama yapan Standard Profil Grup Ar-Ge Direktörü Dr. Ali Erkin Kutlu, “Standard Profil Grubu olarak sürdürülebilir büyüme hedeflerimiz doğrultusunda ürüne, sektöre, insana ve içinde bulunduğumuz toplumlara değer katmak için çalışıyoruz. Düzce, Manisa ve İspanya’da bulunan Ar-Ge merkezlerimizde değer oluşturan ve etkileşimi destekleyen modeller oluşturmak için çaba gösteriyoruz. Sahip olduğumuz bilgiyi ve tecrübeyi birlikte çalıştığımız müşterilerimiz, yan sanayilerimiz, üniversitelerimiz ve kamu kurumları ile harmanlayarak ilerliyoruz. Bu kapsamda kurguladığımız yüksek lisans ve doktora konuları; müşterilerimizle yaptığımız ortak projeler, kurum içinde geliştirdiğimiz eğitimler ve yan sanayilerimiz ile yaptığımız çalıştaylarla çeşitlenerek etrafımızda Ar-Ge’ye yönelik bir ‘ağ’ kültürü oluşturmamızı sağlıyor. Bu çabalarımızın meyvesini almak ve böylesi anlamlı bir ödülle takdir edilmek gurur verici” dedi.


Standard Profil Düzce Fabrikası’nın yanı sıra Manisa ve İspanya’da bulunan Ar-Ge Merkezlerinden Grubun 7 ülkedeki operasyonlarına hizmet veriliyor. Ürün, süreç, verimlilik gibi birçok alanda araştırma geliştirme faaliyetlerini yürüten Standard Profil, uluslararası arenada gerçekleştirdiği iş birlikleri ve geliştirme projeleri ile Grubun dünya çapında hizmet verdiği 25’ten fazla otomotiv markası için geleceğin teknolojilerini tasarlanıyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bitlis Prof. Dr. Palabıyık akademisyenlere seslendi: “Gazze için konforunuzu bozun ve cübbenizi giyin” Bitlis Eren Üniversitesi’nde (BEÜ) görevli Akademisyen Prof. Dr. Adem Palabıyık, ABD ve Avrupa’daki üniversitelerde akademisyenlerin desteği ile devam eden İsrail protestolarına karşı Türkiye’deki akademisyenlerin seslerinin kısık kaldığını belirterek, “Gazze için konforunuzu bozun ve cübbenizi giyin” dedi. ABD ve Avrupa’daki üniversitelerde süren Gazze eylemlerine ilişkin açıklama yapan Prof. Dr. Palabıyık, “Ülkemizdeki akademisyenlerden hala güçlü bir ses duyamadık. Tüm dünya akademisyenleri ayaktayken ülkemizdeki akademisyenlerin ayağa kalkmaması beni üzüyor. Sessiz kalmak ahlaki ve insani vefasızlıktır akademik utançtır” dedi. “PKK’ya terör demeyenler İsrail’e sustu” “7 Ekim’den itibaren başlayan kıyıma karşı sesimizi hep yüksek tuttuk ve bunu ekranda da dile getirdik” diyen Palabıyık, “Cübbemi ve kefiyemi giyerek erkândan çağrı da yaptım. Elbette akademisyenlerin bütünü için ifadelerim geçerli değil, lakin Boğaziçi’nde dikilen akademisyenlerin, sadece dikilişi kadar bir gündem oluşturmak neden mümkün olamıyor anlamış değilim. Barış Beyannamesi denilen ve devletimizi neredeyse katliam yapmakla suçlayan akademisyenler, İsrail’e karşı neden sessiz? Bu nasıl ikiyüzlülüktür? Binlerce bebeği kundakta katleden PKK terör örgütü için sözde Barış Beyannamesi imzalayanlar, İsrail karşısında neden sus pus oldu?” “Akademisyenler artık konforlarını bozsunlar” Akademisyenlerin en büyük korkusunun konfor alanlarının bozulması olduğunu belirten Palabıyık, sözlerine şöyle devam etti: “Çünkü akademisyenler, sahip olduğu şartların aleyhlerine dönme ihtimalinden çok korkarlar. Bu sadece maddi güç değil, aynı zamanda Bourdieu’nün bahsettiği ’fildişi kulelerini’ de kaybetme korkusudur. Çünkü akademisyen ancak üniversitedeki ofisi ile ontolojisini koruyabilir, dışarıda asosyal olduğu için bir hiçtir. Kulesinden bakan akademisyen, olayları da ancak yukarıdan gördüğü gibi yorumlar, sahanın bir parçası olamaz. Daha doğrusu toplumu bir parya modeli olarak görür. Odası, yani kulesi, onu yalıtan en büyük etkendir. Artık bu konfor Gazze için bozulmalıdır.” “28 Şubat’tan hala korkuyorlar” Palabıyık, “Akademisyenler hala 28 Şubat’ın hayaletinden korkuyorlar ve bu hayaletin hala ortalıkta dolaştığını iddia ediyorlar. Bir yandan fişlenme, öte yandan değişebilecek iktidar gibi olgular onlara inanılmaz bir korku aşılıyor. Akademik cübbe üzerine Filistin kefiyesi giymek ve bu halde çekilebilecek bir fotoğraf karesinin gelecekte önlerine çıkma ihtimali hala onlar için çok güçlü bir hayali varsayımdır. Bu kâbus üzerinden inşa ettikleri gündelik hayata dair korku, onların sonraki yıllarda yaşayabileceği olumsuzlukların önüne geçmek için kullanılan bir araçsal cihazlara dönüşmüş durumdadır. Maalesef, bu korku kendini muhafazakâr ve Müslüman olarak tanımlayan akademisyenlerde daha fazla görülüyor. Buna ahlaki ihanet veya muhafazakâr vefasızlık demek yanlış olmayacaktır” diye konuştu. “Feminist akademisyenler çürük kokuyor“ Gazze için hiçbir öğrenciye söz hakkının tanınmadığını ifade eden Palabıyık, “Lümpen burjuva denilecek bu kesimin özellikle Gezi ve feminist söylemlerle hareket ettiğini de unutmadık. Feminizmi LGBT’ye sürükleyen aklı evvellerin kendi derslerini Gezi Parkı’nda devam ettirmek için öğrencilerini üniversiteden çıkardıkları ve Gezi eylemlerine katılmalarını tavsiye ettikleri de gün gibi biliniyor. Lakin konu Gazze olunca tek bir öğrenciye söz hakkı tanınmıyor. Çünkü Gazze, Müslümanların yüzakı olduğu için, onların direnişinin ahlaki yönü engellenmek isteniyor. Bu nasıl bir akademik buhrandır? Bunlar insanlıklarını kaybetmiş” dedi.
Malatya Malatya’da 200 gram pide 10 TL oldu Malatya’da 7,5 TL olarak satılan pideler bugününden itibaren yapılan zam ile 10 TL’ye satılmaya başlanıldı. Ham maddedeki artışlar nedeniyle Malatya’da da pide fiyatları bugünden itibaren 10 TL’den satılmaya başlanıldı. Fırıncı esnafı depremden bu yanı 7,5 TL olarak satılan 200 gram ekmeğin oda kararı ile birlikte bugünden itibaren kent genelinde 10 TL olduğunu söyledi. Malatya’da fırıncı esnafı Hacı Pence, un başta olmak üzere ham maddeye yapılan zamlardan sonra şuana kadar kazançlarının olmadan satış yaptıklarını ifade ederek, “Rayiç belirlendi ama yeterli değil. Girdi maliyetleri, un fiyatları, işçilik ücretleri çok yüksek. Kazanmamız için 15 TL olması lazım ama şu anki fiyat 10 TL. İşçilik yüksek, verdiğimiz para yeterli gelmiyor, dolayısıyla işçi bulamıyoruz. 4 kişi çalışmamız gerekirken 2 kişi çalışıyoruz. Bir yıldır ekmeğe zam gelmemişti. Bir çuval un 700 TL, kira, işçiye 45 bin lira veriyoruz. Artan maliyetler nedeniyle ekmeğe zam yapıldı” dedi. Bir diğer fırıncı esnafı Ali Koçer ise ekmek yapımında gerekli olan maya, tuz ve un gibi ham maddelere uzun zaman önce zam yapıldığını hatırlatarak “Fiyat şu an için yeterli. Una aşırı derecede zam geliyor. Un geçen sene devlet destekliyken 390 TL iken desteğin kesilmesinden sonra 680 lira oldu. Maliyetler arttığı için ekmeğe zam yapıldı” diye konuştu.