SAĞLIK - 13 Ekim 2025 Pazartesi 16:55

Annesini organ yetmezliğinden kaybetmişti, ablasının 3 organını bağışladı

A
A
A
Annesini organ yetmezliğinden kaybetmişti, ablasının 3 organını bağışladı

Düzce’de beyin ölümü gerçekleşen 62 yaşındaki kadının organları, İstanbul ve Ankara’da bulunan 3 hastaya şifa oldu. 1995 yılında annesini organ yetmezliğinden kaybeden ve ablasının beyin ölümünün ardından organlarını bağışlayan Hüsnü Başoğlu, ablasının organlarının 3 hastaya gitmesinden dolayı mutlu olduğunu belirtti.


Yaklaşık 10 gün önce 62 yaşında ki Ayşe Gül, beyin kanaması teşhisiyle Düzce Atatürk Devlet Hastanesi Acil Servisi’ne başvurdu. Yoğun bakıma alınan hastanın beyin ölümü gerçekleşince, hastanenin Yoğun Bakım Uzmanı ve Organ Nakli Koordinatörü Uzm. Dr. Zehra Mermi Bal, aile üyeleriyle irtibata geçti. Organlarının nakil bekleyen hastalara şifa olabileceğinin belirtilmesi üzerine Ayşe Gül’ün kardeşi Hüsnü Başoğlu, ablasının organlarının nakil olmasına onay verdi. Ankara’dan gelen doktorların ameliyatlarıyla birlikte beyin ölümü gerçekleşen Gül’den alınan 3 organ, Ankara ve İstanbul’da nakil bekleyen hastalara gönderildi. Başoğlu ise ablasının cansız bedenini defnetti.



"Annemi organ yetmezliğinden kaybettim"


Ablasının organlarını bağışladığı için mutlu olduğunu ve annesini de organ yetmezliğinden kaybettiğini belirten Hüsnü Başoğlu:


"Ablamın böbreklerinin başka insanlarda yaşadığına seviniyorum. Annemin böbrek yetmezliği hastalığı vardı. Biz de 3-4 sene uygun organ aradık. Ama annemin ömrü yetmedi. 1995 yılında hayatını kaybetti. Bu durum sonrasında başka hastalara da faydamız olsun diye ablamın organlarının alınmasına izin verdim. Organ bağışlamada bir sakınca yok bence daha çok yayılması lazım. Organlar toprağın altında çürüyeceğini bir insana faydalı olması daha güzel. O insana da bir hayır sağlamış olunuyor" dedi.



"Türkiye’de 35 bin hasta organ bağışı bekliyor"


Düzce Atatürk Devlet Hastanesi Yoğun Bakım Uzmanı ve Organ Nakli Koordinatörü Uzm. Dr. Zehra Mermi Bal ise, "Hastamız Ayşe Gül’ü 10 gün önce geçirdiği rahatsızlık sonrası yoğun bakımda izlemeye aldık. Yaptığımız tedavilere hastamız yanıt vermedi ve beyin ölümü tanısı koyduk. Hasta yakınlarıyla yaptığımız organ bağışı görüşmemiz olumlu geçti ve organ bağışında bulundular. Organ nakli konusunda ülkemiz canlıdan canlıya nakillerde neredeyse ilk sıralarda yer alıyor. Bu da bizim toplumumuzda aile bağlarımızın güçlü olmasına dayanıyor diyebiliriz. Aileden doku bulamayan veya uygunluk bulamayan hastaların tek şansı kadavradan alınan nakillere bağlı ve ne yazık ki aynı fedakarlığı bu durumda göremiyoruz. Kadavradan organ bağışı verileri çok düşük. Ülkemizde organ bağışı bekleyen 35 bin hasta mevcut. Bu hastalara her gün bir yenisi ekleniyor. Bazı hastalar ise bu şansı elde edemedikleri için hayatlarını kaybediyorlar" şeklinde konuştu.



"Duyarlılığın daha çok artması lazım"


Atatürk Devlet Hastanesi Başhekim Yardımcısı Uzm. Dr. Milas Mafizer, "Organ bağışının kritikliği ihtiyaç sahibi aileler tarafından daha çok ciddiye alınmakta. Maalesef ülkemizde bu oranlar çok düşük. Ülkemizde daha çok nakiller aile bağlarından dolayı canlıdan canlıya yapılıyor. Beyin ölümü olmuş hastalardan nakil oranları çok düşük seviyede. Toplumda duyarlılığı arttırmak için bu konuda daha fazla çalışma yapılmalı" ifadelerini kullandı.



Annesini organ yetmezliğinden kaybetmişti, ablasının 3 organını bağışladı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum İGKADER Erzurum il temsilciliği kuruldu İstanbul Kadın Girişimcileri Destekleme Derneği (İGKADER), Erzurum’da teşkilatlanarak Erzurum İl Temsilciliğini kurdu. Kadın girişimciliğinin desteklenmesi, kooperatifleşmenin yaygınlaştırılması ve kadınların ekonomik hayatta daha güçlü yer almasını amaçlayan dernek, Erzurum’da aktif çalışmalar yürütmeye hazırlanıyor. İGKADER Erzurum İl Temsilciliği görevine Dr. Demet Say Kömeç atanırken, temsilcilik bünyesinde proje ve fon geliştirme, kurumsal ilişkiler, üyelik ve teşkilatlanma, medya ve iletişim, gençlik ve üniversite ilişkileri ile organizasyon ve etkinlik alanlarında sorumluluk birimleri oluşturuldu. İGKADER Erzurum İl Temsilciliği yönetim ve çalışma kadrosunda Zuhal İspirli, Işılay Çakır, Ebru Kılıç, Gamze İspirli, Mavi Yıldırım, Firzen Dadaş, Feda Atalay, Belkın Korkmaz, Eda Akçay, Nurcan Kuni, Çiğdem Ilıcalı, Ayşe Kavaz, Canan Uçar, Emine Külekci, Esra Kaplanoğlu, Suna Alim ve Merve Özeken yer aldı. Genel Başkan Nilgün Ege’den açıklama İGKADER Genel Başkanı Nilgün Ege, Erzurum İl Temsilciliğinin kurulmasına ilişkin yaptığı konuşmada kadın girişimciliğinin ülke kalkınmasındaki stratejik rolüne dikkat çekti. Ege, "Kadınların üretimde, istihdamda ve girişimcilikte daha güçlü yer alabilmesi için yerel teşkilatlanmayı önemsiyoruz. Erzurum İl Temsilciliğimizle birlikte Doğu Anadolu Bölgesi’nde kadın girişimcilerimize rehberlik edecek, projeler ve iş birlikleriyle destek sunacağız. Bu yapılanmanın Erzurum’a ve bölgemize hayırlı olmasını diliyorum" ifadelerini kullandı. Dr. Demet Say Kömeç: Kadın girişimciliğini yerelden güçlendireceğiz İGKADER Erzurum İl Temsilcisi Dr. Demet Say Kömeç, yaptığı açıklamada Erzurum’da kadın girişimciliğini güçlendirmeyi temel hedef olarak belirlediklerini vurguladı. Dr. Say Kömeç, "İGKADER Erzurum İl Temsilciliği olarak önceliğimiz; kadınların ekonomik hayata aktif katılımını desteklemek, girişimcilik kültürünü yaygınlaştırmak ve kadın emeğinin görünürlüğünü artırmaktır. Kamu kurumları, üniversiteler, sivil toplum kuruluşları ve yerel yönetimlerle iş birliği içinde sürdürülebilir projeler üreteceğiz" dedi. Kadınların bilgiye, finansal kaynaklara ve mentorluk süreçlerine erişimini artıracak çalışmalar yürüteceklerini belirten Dr. Say Kömeç, "Kadın girişimcilerimizin üretimden pazarlamaya, kooperatifleşmeden markalaşmaya kadar her aşamada yanında olacağız. Erzurum’daki kadın potansiyelini ortaya çıkararak hem yerel kalkınmaya hem de toplumsal refaha katkı sunmayı hedefliyoruz" ifadelerini kullandı. İGKADER Erzurum İl Temsilciliğinin, kentte kadın girişimciliğine ve sosyal kalkınmaya önemli katkılar sunması bekleniyor.