GENEL - 29 Temmuz 2020 Çarşamba 13:44

Dr. Sultanoğlu, “Kurban keserken yaralanmayın”

A
A
A
Dr. Sultanoğlu, “Kurban keserken yaralanmayın”

Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı Başkanı Dr.

Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı Başkanı Dr. öğretim üyesiHasan Sultanoğlu, yaklaşan Kurban Bayramı ile birlikte kurban kesecekler için önemli uyarılarda bulundu. Hasan Sultanoğlu, acemi kasapların kurbanda artmaması için kurban kesimi sırasında meydana gelebilecek olası yaralanmalara dikkat çekerek hayati bilgiler verdi.


Her bayram döneminde ve özellikle kurban bayramında da çeşitli sebeplerle hastane acil servislerinde başvuruların ve dolayısıyla iş yükünün arttığına dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Sultanoğlu; “Acil servisin taşıdığı özellik nedeniyle sağlık hizmetlerinin, başta hekimler olmak üzere tüm sağlık çalışanlarınca mesai kavramı olmaksızın bayram ve tatil günlerinde de üstün gayret ve fedakarlık göstererek kesintisiz devam etmesi amaçlanmaktadır.” dedi. Kurban Bayramında acil servislerde en sık karşılaşılan kaza sıralamasında ilk sırada bıçak, satır benzeri aletlerden oluşan delici ve kesici alet yaralanmaları geldiğini ifade eden Acil Tıp Anabilim Dalı Başkanı Sultanoğlu, bu kazaları darbelerden ve düşmelerden kaynaklanan künt travmalarının takip ettiğini dile getirdi.



“İlk müdahale önemli”


Olası bir kaza durumunda yapılması gereken ilk yardım müdahalesi hakkında bilgi veren Dr. Öğr. Üyesi Sultanoğlu, “İlk önce yaraya temiz ellerle dokunulmalıdır, kesik olan yer ılık suyla yıkanmalıdır. Kesik yerin üzeri kirlenmişse, sabunlu suyla ve temiz bir bez yardımıyla yıkamak gerekmektedir. Steril gazlı bir bezle veya temiz bezle kesiğe hafif dokunacak şekilde, kesik bölge durulanmalı; kesik yerinin üstünde, dışarıdan görülebilen yabancı cisim (taş, kum, cam parçası vb.) varsa kesik yarasına dokunmadan onları alın. Görülmeyen parçalar olabilir düşüncesiyle kesik içini araştırmayın, ete batmış durumda olan parçaları çıkarmaya çalışmayın” diye konuştu. Kesik yerin doğrudan doğruya üzerine oksijenli su, tentürdiyot ve baticon sürülmemesi gerektiğinin altını çizen Sultanoğlu, “Eski geleneksel yöntemlerden olan küle basma, tütün ve şeker koyma olayı kesinlikle yapılmamalı, merhem sürülmemeli. Bunlar kanda zehirlenmeye, kangrene ve tetanoz hastalığına neden olabilir, bu durum ilerlerse tedavisi çok zor olur. Kesikte sızıntı veya fışkırır biçiminde bir kanama varsa, kanayan yeri kalp hizasından yukarıda olacak şekilde kaldırıp, üstüne temiz bir bez koyup bastırmak gerekiyor. Kanama durursa, bu haliyle, fazla sıkmadan bağlayın. Ama üzerine yaptığınız basınca rağmen kanama durmuyorsa, turnike yapmak gerekir. Her zaman önceliğimiz kesik yerin üzerine basınç uygulayarak kanı durdurmaya çalışmaktır, unutmayalım. Turnike her kesik için yapılmaz zarar verebilir, sadece kol ve bacaktaki kanamalarda uygulanır. Turnike uygulamasında enli bez parçası, kemer ve kravat gibi eni geniş olan malzeme kullanılır; kablo, çamaşır ipi, tel gibi ince malzeme kullanılması zararlıdır. İlmek şeklinde bağlanır ve kesinlikle düğüm yapılmaz. Kanama kolda ise omuzla dirsek arasına; kesik bacakta ise diz ile uyluk arasındaki bölgeye turnike uygulanır” ifadelerini kullandı.



“Kesilen ve kopan parça direk sıcak veya soğuk suya konulmamalı”


Acil Tıp Anabilim Dalı Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Sultanoğlu, kesiklerin organ ya da doku kopmalarıyla sonuçlanması durumda yapılması gerekenleri ise; “Acil hastaya yaklaşımın ilk kuralı CAB durumunu sağlamaktır. Daha detaylı açıklamak gerekirse; hastanın kopan organından dolayı aşırı kan kaybı olursa kalbi ve solunumu durabilir öncelikle onları kontrol etmeliyiz. Sonrasında hastanın genel durumu iyiyse yara yerine müdahale için az önce anlattığım şekilde yaklaşılmalıdır. Kopan organ veya parça kesinlikle doğrudan sıcak veya soğuk suya konulmamalıdır. Kopan uzuv nemlendirilmiş, temiz bir kumaş parçasına sarılarak bulunabilen en temiz, deliksiz bir plastik torbaya konulmalıdır. Ağzı sıkıca bağlandıktan sonra içinde su ve buz parçaları olan bir başka torbaya ya da kaba yerleştirilmelidir. Kopan organ uygun koşullarda dikim işlemi yapabilecek hastaneye nakledilmeli. Unutulmaması gereken bu işlemin her sağlık kuruluşunda yapılamayacağıdır. Mikrocerrahi ve el cerrahisi eğitimi almış bir hekim yanında operasyon mikroskopu ve özel mikrocerrahi aletlerinin de bulunduğu teknik açıdan yeterli bir mikrocerrahi merkezine başvurulmalıdır. Ancak ne yazık ki Türkiye genelinde bu tür merkezlerin sayısı çok fazla değildir ve Düzce Üniversitesi’nde replantasyon yapılmamaktadır.”



“Kurban Kesimini işi bilen kasaplar ve deneyimli kişiler yapılmalı”


Vücuda saplanan herhangi bir kesici aletin çıkarılmaması gerektiğini vurgulayan Dr. Öğr. Üyesi Sultanoğlu, “özellikle göğüs, karın ve göze saplanan kesici veya delici aleti bırakın çıkarmayı mümkün oldukça hareket dahi ettirilmemeli. Bu gibi durumlarda kesik oluşan kişiyi en kısa sürede en yakın sağlık kuruluşuna ulaştırın.” şeklinde konuştu. Acile başvuran kesilerin büyük çoğunluğunu acemi kasapların oluşturduğunu anımsatan Dr. Öğretim Üyesi Sultanoğlu, bu nedenle kurban kesiminin işi bilen kasaplar ve deneyimli kişiler tarafından yapılmasının önemli olduğunu ifade etti.



“Kalp, Tansiyon ve Şeker Hastaları kurban kesim öncesinden uzak dursun”


Büyükbaş hayvanların kesimi esnasında, kurbanı kesenlerin; hayvanın tekme, boynuz ve kafa darbelerine maruz kalabildiğine işaret eden Dr. Öğr. Üyesi Sultanoğlu, “Alınan şiddetli darbelerde karın içerisinde veya göğüs bölgesinde, iç organ yaralanmaları ve iç kanama gibi durumlarla karşı karşıya gelebilirler. Kol, bacak bölgesine alınan darbelerde o bölgelerde kırıklar veya açık yaralar meydana gelebilir. Bu duruma maruz kalmamak için hayvanın yakınında kesim işlemini yapacak ve yardımcı olacak kişi dışında kimse bulunmamalı, güvenli bölge oluşturulmalı. Kalp, tansiyon ve şeker hastaları bu tür merasimlerden uzak durmalı. Şeker hastalarının kesileri geç iyileşmekte ve enfeksiyon kapma riski normal insana göre daha fazladır. Kesim alanında mümkünse antiseptik solüsyon ve gazlı bez bulundurmalı, bulundurma imkanı yoksa sabun, temiz su ve temiz bir bez bulundurmakta fayda vardır” dedi.


Ayrıca Acil Tıp Anabilim Dalı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Sultanoğlu, kurban alanında kesi yaralanmalarına maruz kalan kişilerin tedavilerinden sonra 48 saat içinde mutlaka tetanos aşısının yapılıp yapılmama kararı için sağlık kuruluşuna başvurulması gerektiğini de sözlerine ekledi. Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Hasan Sultanoğlu, açıklamasını; “Bu bayramın önceki bayramlardan farklı geçeceği malum. Önümüzdeki güzel günleri sevdiklerimizle beraber görebilmemiz için temas, maske ve mesafe kuralına azami bir şekilde dikkat etmeliyiz. Şimdiden herkesin Kurban Bayramı’nı tebrik ederim” şeklinde tamamladı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Balıkesir Vali Ustaoğlu Karesili Muhtarlarla Buluştu Balıkesir Valisi İsmail Ustaoğlu, Balıkesir’in Karesi İlçesi’ne bağlı mahalle muhtarları ile bir araya geldi. Sırrı Yırcalı Anadolu Lisesi Toplantı Salonunda gerçekleştirilen toplantıya Vali İsmail Ustaoğlu’nun yanı sıra İl Jandarma Komutanı Tümg. Nurettin Alkan, Karesi Kaymakamı Metin Arslanbaş, İl Emniyet Müdürü Hasan Yiğit, Karesi Belediye Başkanı Mesut Akbıyık, kurumların bölge ve il müdürleri, muhtarlar ve ilgililer katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan toplantının açılış konuşmasını yapan Karesi Karesi Kaymakamı Metin Arslanbaş yapılan ve planlanan çalışmalar ile ilgili bilgi verdi. Toplantıda konuşan Karesi Belediye Başkanı Mesut Akbıyık da önemli paydaşları olan muhtarlarla belediye olarak işbirliği içinde çalışmalara devam edeceklerine değindi. Toplantının devamında J.Yrb. Samet Ali Kılıçoğlu İl Jandarma Komutanlığınca yürütülen çalışmalar, polis memuru Ayşegül Bayındır ise İl Emniyet Müdürlüğünce yürütülen çalışmalar ilgili sunum yaptılar. Ustaoğlu, “Muhtarlar Devletin Gören Gözüdür” Toplantının sonunda değerlendirmede bulunan Vali İsmail Ustaoğlu, muhtarlık kurumunun devletle vatandaş arasında bir köprü olduğuna vurgu yaptı. Ustaoğlu, “Muhtarlık müessesesi çok önemli bir konumdadır. Vatandaşla devlet arasında adeta bir köprü vazifesi görmektedir. Muhtarlarımızın devletimizin gören gözü, işiten kulağı ve merhametli elidir.” diye konuştu. Toplantıda yapılan sunumlarda bilgi verilen konulara değinen Vali İsmail Ustaoğlu telefon dolandırıcılığına karşı özellikle yaşlı vatandaşların uyarılması konusunda muhtarlardan destek beklediğini söyledi. Vali Ustaoğlu vatandaşların gerekirse tek tek ziyaret edilerek bu dolandırıcılık yönteminin anlatılmasını, gerekli uyarıların yapılmasını dile getirdi. Uyuşturucuyla mücadele noktasında da muhtarlardan destek beklediğini ifade eden Ustaoğlu, kurumlarla işbirliği içerisinde olarak zehir tacirlerine geçit verilmemesi için çalışmaların hassasiyetle yürütülmeye devam edeceğini belirtti. Değerlendirmede havaların ısınmaya başlaması ile birlikte yangın riskinin arttığını dile getiren Vali Ustaoğlu, muhtarların vatandaşlara hatırlatmalarda bulunmasını istedi. En ufak bir yangın durumunda vatandaşların ivedi olarak ilgili birimleri bilgilendirmesine yönelik duyarlılığın büyük yangınların önüne geçilmesine önemli katkı sağladığını sözlerine ekledi. Görevlerine yeni seçilen muhtarlara hayırlı olması temenni eden Vali Ustaoğlu, devam eden muhtarlara da çalışmalarında başarılar diledi.
Hatay 5 milyon euroluk Avrupa Birliği projesi deprem bölgesinde tanıtıldı Deprem bölgesinde ekonomik kalkınmanın öncüsü olan Doğu Akdeniz Kalkınma Ajansı (DOĞAKA), Sosyal Girişimcilik Güçlendirme ve Uyum Projesi çerçevesinde; Hatay, Kahramanmaraş ve Osmaniye’de hızlandırma hibe programını tanıttı. Asrın felaketinde hasara uğrayan deprem bölgesinin yeniden ayağa kalkması için yürütülen çalışmalar devam ediyor. Deprem bölgesinde en büyük hasarı alan illerden olan; Hatay, Osmaniye ve Kahramanmaraş’ın ekonomik anlamda değer kazanmasına öncülük eden Doğu Akdeniz Kalkınma Ajansı (DOĞAKA) bölgedeki faaliyetlerini sürdürüyor. Sosyal Girişimcilik Güçlendirme ve Uyum (SEECO) Projesi; kapsamında DOĞAKA öncülüğünde Kahramanmaraş, Osmaniye ve Hatay’da hızlandırma hibe programı tanıtıldı. SEECO Projesi kapsamında ilan edilen Hızlandırma Hibe Programı’nın açılış ve tanıtım toplantısı potansiyel faydalanıcılar ve kamu kurumlarının temsilcileri ile Hatay, Kahramanmaraş ve Osmaniye illerinde gerçekleştirildi. Toplantıda katılımcılar, SEECO projesi hakkında bilgilendirildi. SEECO projesi; Avrupa Birliği’nin FRIT (Türkiye’deki Mülteciler için AB Mali Yardım Aracı) Programı kapsamında, Dünya Bankası ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğü koordinasyonunda yürütülmekte olan bir çalışma. SEECO Projesinin amacı, sosyal girişimcilik yoluyla kadınların ve gençlerin sosyal ve ekonomik yönden güçlendirilmesine ve toplumsal uyumunun sağlanmasına katkıda bulunarak, kadınlar ve gençler için yeni istihdam alanları oluşturulması. Toplam bütçesi 5 milyon euro olan hibe programı kapsamında, Hatay, Kahramanmaraş ve Osmaniye illerinde KOBİ’lere yönelik ve en az 1 yıl önce kurulmuş şahıs işletmelerine, şirketlere ve kooperatif işletmelerine, KDV hariç 3 bin ile 25 bin Avro arasında hibe desteği sağlanması amaçlanıyor. SEECO projesi çerçevesinde başlayacak olan ‘Hızlandırma Hibe Programı’ için son başvuru tarihi 17 Mayıs 2024 olarak açıklandı.
Manisa Özgür Özel’den milliyetçilik vurgusu Manisa’nın Kula ilçesinde halka seslenen CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Ben yakamdaki parti rozetindeki 6 okun altısına da aşığım. Bu altı oktan milliyetçilik okunu hiç kimseye bırakamayız. Onun için birileri kendini milli kendinden olmayanları gayri milli, kendisini makbul geri kalanları hain ilan etmeye kalkıyordu. Bu oyuna gelmeyiz. Ne milliyetçiliği ne milli olmayı ne de vatan severliği asla ve asla size bırakmayız. Bunun üzerinden algı operasyonlarına teslim olmayız" dedi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, memleketi Manisa’daki ziyaretlerinin üçüncü ve son durağı olan Kula ilçesinde vatandaşların sevgi gösterileriyle karşılandı. Özel, partisinin Kula ilçe başkanlığını ve Kula Belediye Başkanı Hikmet Dönmez’i ziyaret ettikten sonra Kula Yunus Emre ve Şehit Ömer Halisdemir Kent Meydanında otobüs üzerinden halka hitap etti. "Atatürk’ün iki emanetine gözümüz gibi bakacağız" Kula Yunus Emre ve Şehit Ömer Halisdemir Kent Meydanında halka seslenen Özel, “Cumhuriyet tarihinde ilk kez Manisa’da hem büyükşehiri hem merkez ilçeleri hem 15 ilçeyi kazanıp bugün sizin karşınıza büyükşehir belediye başkanlarımızla, ilçe belediye başkanlarımızla büyük bir onur ve gururla çıktık. Hepinize yürekten teşekkür ediyorum. Hiç şüphe yok bu başarı sadece CHP’ye ait değildir. Öyle yaparsak büyük bir haksızlık yapmış oluruz. Bu başarı Kula ittifakının başarısıdır. Herkesin katkısının farkındayız. Bundan sonra iş bu büyük birlikteliği bir arada tutmak. Hikmet Başkanımız belediyenin kapılarını ardına kadar açtı. Onun hedefi Kula’ya en iyi hizmeti yapmak. Biz de Kula’ya destek için ne gerekiyorsa Mansur Yavaş’sa Mansur Yavaş’tan, Ekrem İmamoğlu ise Ekrem İmamoğlu’ndan her türlü destek. Biz bu seçimlerde bir zafer kazanmadık. Biz bu seçimlerde bir görev aldık. CHP olarak bu büyük ittifakı büyütmenin, korumanın, önümüzdeki seçimlere taşımanın ve dolayısıyla cumhuriyetin ikinci yüzyılının ilk genel seçimlerinde partimizi birinci parti yapmanın, Atatürk’ün partisini iktidar yapma görevi aldık. BU görev partizanca bir görev değildi. CHP herhangi bir parti değildir. BU parti Cumhuriyeti kim kurduysa, bu memleketi kimler kurtardıysa onların kurduğu bir partidir. BU parti baba ocağıdır. Hepimiz baba ocağına doğarız, orada büyürüz. Kimi ırakta oturur, kimi yakında oturur ama herkes bilir ki baba ocağı oradadır, bacası tütmekte, çorbası kaynamaktadır. O bacayı tüttürenler CHP’lilerdir. BU baba ocağı sadece CHP’lilerin değildir. Burası hepimizin. Burası dedemizin, babamızın partisidir. Biliriz ki başımız sıkınca gideceğimiz yer baba evidir. Zorda kalırsak, başımız sıkışırsak gideceğimiz yer baba evidir. Kimse size şimdiye kadar neredeydiniz demez. Kim Atatürk’ü seviyor, kim bayrağını, ülkesini seviyorsa biz de onu seviyoruz. Kim ki İstiklal Marşı çalarken ağlayan filenin sultanlarıyla ağlıyor, kim ki milli takım gol attığında havalara sıçtırıyorsa onlarla birlikteyiz. Biz kibre, güç zehirlenmesine kapılmayacağız. Aksine sorumluluğumuzun farındayız. Bu ülkede yoksulluk, işsizlik var. Çifti, esnaf perişan, emekliler açlığa terk edildi. 10 bin lira ile. Kira versin aç kalırsın, karnını doyursan sokakta kalırsın. Böyle bir ülke oluşturdular. Onun için mücadele verip halkın iktidarı kurmak, tekrar Atatürk’ün cumhuriyet, kimsesizlerin kimsesidir sözünü hatırlamak, uygulamak, işsizliği, yoksulluğu bitirmek, emeklinin yüzünü güldürmek, çiftçiyi milletin efendisi yapmak için hep birlikte çalışacağız. Birileri kavga etmemizi istiyor. Asla ve asla suni gündemlerin peşine takılmayacağız, kimlik siyaseti oyunlarına gelmeyeceğiz. Biz bu ülkenin gerçek sorunlarını konuşup onu dile getirip çözmek için mücadele edeceğiz. Diyorlar ki ‘Gel benimle kavga et’ ben kavga edeceksem, çiftçinin, emeklinin, yoksulun kavgasını edeceğiz. Millet bizden kavga istemiyor. Millet, oturun, çalışın ve derdime çare olun diyor. Yeniden seçimler olup iktidar olana kadar ana muhalefet partisiyiz. Bu ülkenin çıkarları için sonun kadar mücadele edeceğiz. Atatürk’ün iki emaneti olan hem Türkiye Cumhuriyeti’ne hem de partimize gözümüz gibi bakacağız" dedi. "Milliyetçilik oyununa gelmeyiz" "Ben yakamdaki parti rozetindeki 6 okun altısına da aşığım" şeklinde konuşmasına devam eden Özel, "Bu altı oktan milliyetçilik okunu hiç kimseye bırakamayız. Onun için birileri kendini milli kendinden olmayanları gayri milli, kendisini makbul geri kalanları hain ilan etmeye kalkıyordu. Bu oyuna gelmeyiz. Ne milliyetçiliği ne milli olmayı ne de vatan severliği asla ve asla size bırakmayız. Bunun üzerinden algı operasyonlarına teslim olmayız. Yaşasın cumhuriyet. Yaşasın Cumhuriyet Halk Partisi. Bu ülkeyi Atatürk’ün emanet ettiği gibi çiftçisine de, işsizine de sahip çıkana kadar, emekliler hakkını alana kadar önce muhalefet mücadele edeceğiz sonra iktidarda hepsinin yüzünü güldüreceğiz. Bize oy verenleri pişman etmeyeceğiz, oy vermeyenlerin de gönlünü kazanacağız. ‘Keşke ben de verseydim’ dedirteceğiz. İlk seçim gelsin oy atacağım dedirteceğiz. Bu partiyi nasıl yüzde onların altında Kula’da yüzde 50’nin üzerine getirdiysek, neredeyse Türkiye şampiyonu yaptıysak hep birlikte bu partiyi çok çalışarak iktidar yapacağız. Bunun için başta şunu ifade edeyim. Hikmet Başkan kazandı Kula kazandı, Ferdi Başkan kazandı Manisa Kazandı. Türkiye İttifakı kazandı, Türkiye kazandı. Ben partimizin genel başkanı olarak Hikmet Başkana şunu söylüyorum, sen çalış biz arkandayım. Örgütümüz bana emanet, örgütümüze Hikmet Başkanı emanet ediyorum, Hikmet Başkana Kula’yı emanet ediyorum sizleri de Allah’a emanet ediyorum" diyerek konuşmasını tamamladı.
Hakkari Engelli çift, inşaatını bitiremedikleri evleri için destek bekliyor Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde yaşayan Çiğdem ve Orhan Dağdeviren çifti, temelini geçen sene attıkları evlerini tamamlamak için yetkililerden ve duyarlı vatandaşlardan destek bekliyor. Yüksekova’ya bağlı Çevreli Küme Evleri’nde yaşayan Çiğdem ve Orhan Dağdeviren çifti, 2022 yılında dünya evine girdi. Bedensel engelli olan ve tekerlekli sandalyeye mahkum bir hayat süren çift, kendilerine bir ev inşa etmek istedi. Geçen sene arsalarının üzerine temel atan çift, maddi imkansızlıklar yüzünden evlerini tamamlayamadı. En büyük hayallerinin evlerine yerleşmek olduğunu kaydeden Dağdeviren çifti, yetkililerden ve duyarlı vatandaşlardan destek bekliyor. Evlendikten sonra Yüksekova’da kaldıklarını kaydeden Çiğdem Dağdeviren, “Kaldığımız dairede hem kiramız arttı hem de giriş çıkışları bizim için sıkıntılıydı. Köye geldik, kaynımın evinde kalıyoruz. Onların evinin giriş çıkışı da bizim için rahatsız edici. Biz geldik bir temel attık. Malzemelerin bir kısmını borçla aldık, bir kısmı için de hayırseverler yardımcı oldu. Temeli attık ama geçen seneden beri bu temel böyle. İkimizin de engelli maaşı çok düşük. Valimiz olsun, vatandaşlar olsun, destek bekliyoruz kendilerinden. Biz de evimize girmek istiyoruz. Rahat etmek istiyoruz” şeklinde konuştu. Attıkları temelin ikinci yıla gireceğini ve temelde kullandığı inşaat malzemelerinin büyük kısmını borçla aldığını söyleyen Orhan Dağdeviren ise, “Zor durumdayız, sıkıntıdayız. İmkanlarımız yok. Tek gelirimiz engelli maaşımız. Onunla da bir şey yapılmıyor. Geçen seneden beri abimin evindeyiz. İçeri girmek, dışarı çıkmak bizim için çok sıkıntılı. Gelip gidemiyoruz. Kendimize göre ev yapmak için temel attık ama tamamlayamadık. Milletimiz bize destek olursa çok seviniriz” şeklinde konuştu.