SAĞLIK - 18 Ocak 2019 Cuma 12:55

Milli Kemoterapi hazırlama sistemi ile daha nitelikli tedavi hizmeti sunuyor

A
A
A
Milli Kemoterapi hazırlama sistemi ile daha nitelikli tedavi hizmeti sunuyor

Sağlıkta kalite çıtasını her geçen gün artıran Düzce Üniversitesi Hastanesi bünyesindeki Onkoloji Ünitesinde hayata geçirdiği kemoterapi ilaç hazırlama sistemi ile hastalara daha nitelikli ve kaliteli tedavi hizmeti sunuyor.

Sağlıkta kalite çıtasını her geçen gün artıran Düzce Üniversitesi Hastanesi bünyesindeki Onkoloji Ünitesinde hayata geçirdiği kemoterapi ilaç hazırlama sistemi ile hastalara daha nitelikli ve kaliteli tedavi hizmeti sunuyor.


Düzce Üniversitesi Hastanesi Onkoloji Ünitesinde oluşturulan yeni sistem ile ilgili, Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı ve Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Onur Eşbah ile sistemi Hastaneye entegre eden Korulu Grup Sağlık Teknolojileri Anadolu Bölgeler Müdürü Bora Fırat, önemli bilgiler paylaştı. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Doç. Dr. Onur Eşbah, Düzce Üniversitesi Hastanesi bünyesinde bulunan Tıbbi Onkoloji Polikliniği’nde tüm organ kanserleri için hizmet verdiklerini belirterek “Ayrıca kan ve kemik iliği kökenli kanserler için Hastanemiz Hematoloji Polikliniği hizmet vermeye devam etmektedir. Düzce ili için, Hastanemizde hem Tıbbi Onkoloji hem de Hematoloji bölümlerinin bulunmasının çok önemli bir ayrıcalık olduğunu düşünmekteyim. Bu sayede kanser hastalarımız ve yakınlarının, başka bir ile tedaviye gitmek için yaşadıkları zorluklara çözüm sunulmaktadır. Yeni poliklinik binamızda ve yeni kemoterapi ünitemizde artık 15 kemoterapi koltuğu ve daha ağır hastalarımız için iki özel odamızla hizmet sunmaya devam etmekteyiz” dedi.



Yeni sistem ile kemoterapi ilaçları uygun ve doğru dozda el değmeden hazırlanıyor


Onkoloji Ünitesinde oluşturulan yeni sistem hakkında bilgiler veren Doç. Dr. Eşbah, “Yeni ünitemizde yarı otomatik sistem ile birlikte hastalarımıza daha iyi hizmet verme amacıyla yola çıktık. Bu amaçla kurulan yeni sistemde kemoterapi ilaçları uygun ve doğru dozda (ne eksik ne fazla), daha hassas ve hızlı şekilde, otomatik cihaz ile el değmeden hazırlanmaktadır. Ayrıca bu sistem ile ilaç tasarrufu yapmayı hedeflemekteyiz. Hem hastane bütçesine dolayısı ile de memleket bütçesine katkı sunmak, bizim için önem arz etmektedir” diyerek açıklamalarına devam etti.



İnsan faktöründen kaynaklanabilecek hatalar ortadan kalktı


Daha önce kemoterapi ilaçlarının, onkoloji hemşireleri tarafından manuel (elle) hazırlanırken, şimdi bu sistem sayesinde, insan faktöründen kaynaklanabilecek hataların ortadan kalktığını dile getiren Eşbah, ilacı uygun ve doğru dozda hazırlayarak mümkün olan en hızlı şekilde hastalara ulaştırmayı amaçladıklarını belirtti. Ayrıca ilaç hazırlayıcısı için daha sağlıklı ve güvenilir bir ortam hazırladıklarını sözlerine ekledi. Hastaların yeni sistemden 10 Aralık 2018 tarihi itibari ile faydalanmaya başladığını ifade eden Doç. Dr. Onur Eşbah, sistemin ücretsiz olduğunu ve hastaların tüm masraflarının eskisi gibi SGK ödeme kapsamında devam ettiği bilgisini de paylaştı.


Doç. Dr. Onur Eşbah, “Onkoloji Ünitemiz, Hastanemizde kurulduğu günden beri artan bir ivme ile hizmet vermeye devam etmektedir. Düzce ili ve çevresindeki hastalara daha iyi şartlarda tedavi imkanı sunmak için çalışmaya devam etmekteyiz. Hastalarımızın artık teknolojik anlamda da büyük merkezleri tercih etmesine gerek kalmadığını, bu gelişmenin ilimiz için çok sevindirici bir gelişme olduğunu vurgulamak isterim. Bu bağlamda, hasta ve yakınlarının yaşadığı hem maddi, hem de manevi kayıpların da önüne geçeceğimizi düşünmekteyim.” sözleriyle açıklamalarını sonlandırdı.


Korulu Grup Sağlık Teknolojileri Anadolu Bölgeler Müdürü Bora Fırat ise, Düzce Üniversitesi Hastanesi Onkoloji Ünitesinde oluşturdukları sistemin adının “Korumix Yarı Otomatik Kemoterapi İlaç Hazırlama Sistemi” olduğunu ifade etti.


Sistemin özelliklerinden söz eden Bora Fırat, “Birbirinden bağımsız çift volümetrik pompa ve hassas tartı özelliklerine sahip olan cihaz, üzerindeki ekran ile daha pratik ve daha doğru şekilde hastaların ilaçlarının hazırlanmasında önemli rol oynuyor. Sistem sayesinde kendi barkod etiketi ile hastaların geriye dönük olmak üzere veri kayıtlarına ulaşılarak tedavi noktasında bilgi alınabiliyor. Hassas terazisi sayesinde hastaların en doğru şekilde ve doğru dozda ilaçlarını almalarını sağlayan sistem, çift ilaç hazırlama pompası sayesinde bir hastanın aynı anda iki ilacını hazırlayarak tedavi sürecine hız anlamında destek veriyor. Üzerinde bulunan durdur-başlat komutu ile anlık müdahale edilebilme özelliğine sahip olan bu cihaz, class 2 b2 kabini içerisinde negatif basınç ile komtaminasyon riskini sıfıra indirgiyor.” şeklinde konuştu.


Sistemin onkoloji tedavilerindeki işlevlerine değinen Bora Fırat, “Cihaz özellikleri bakımından doğru dozda, doğru ilacı, doğru zamanda, doğru hastaya uygulayacak özelliklere sahiptir. Bu nedenle onkoloji tedavilerinde insan kaynaklı doğabilecek hataları alt seviyede tutmak adına bu sürece destek veriyor. Manuel uygulamalarda doğabilecek komtaminasyon riskini, eksik ilaç veya fazla ilaç gönderimini volumetrik pompaları ve hassas tartı mekanizması sayesinde en alt seviyelere düşürüyor. Hastalarımızın daha konforlu ve daha teknolojik şekilde ilaçlarını doğru dozlarda almalarına olanak sağlıyor.” ifadelerini kullandı.



Yerli ve milli sistem kamu bütçesinde tasarruf sağlıyor


Bora Fırat açıklamalarını şu sözlerle noktaladı, “Ülkemiz dinamiklerini göz önünde bulundurursak, yerli ve milli bir cihaz olan kendi markamız ‘Korumix’ Yarı Otomatik İlaç Hazırlama Sistemleri ile kurumunuza ilaç tasarrufu sağlayacak bir sistemi sizlere sunmanın haklı gururu içerisindeyiz. Takdir edesiniz ki ilaç sektörünün en maliyetli kalemini kemoterapik ilaçlar oluşturmakta. Bu bağlamda cihazımızın hassasiyet ile çekmiş olduğu ilaçlardan doğacak artırımları, hastane bütçesine ve doğal olarak da kamu bütçesine bir kaynak olarak sunacaktır.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Lokanta ve kafelerde KDV oranında değişiklik Resmi Gazete’de Lokanta ve kafelerde yüzde 8 olan KDV, yüzde 10’a, yüzde 18 olan KDV’nin, yüzde 20’ye çıkarılmasına ilişkin tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Katma Deper Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Tebliğe göre, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 26 Nisan 2014 tarihli Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde yer alan ’yüzde 8’ ibarelerinin ’yüzde 10’, ’yüzde 18’ ibarelerinin ’yüzde 20’ olarak değiştirilmesine karar verildi. Buna göre, lokantaların hizmetlerini, et, su, meyve suyu gibi gıda malzemesi satışı göstererek yüzde 10 yerine yüzde 1 KDV ile faturalandırmasının önüne geçilecek. Hizmet sunan lokanta, kafe, pastane gibi işletmeler kendilerinin hazırlayıp sundukları yiyecek ve içecekler ile dışarıdan temin edilerek buralarda sattıkları ürünler için yüzde 10 oranında KDV hesaplayacak. Bu işletmelerin telefonla veya internet üzerinden sipariş suretiyle adrese gönderme, gel-al gibi yöntemlerle yaptıkları tüm satışlar da aynı kapsamda değerlendirilecek. Öte yandan, yiyecek ve içecek hizmetlerine yönelik işyeri ruhsatı bulunmadığı halde müşterilerine masa, oturma yeri, tezgah gibi servis yapılabilen alanlarda yiyecek ve içecek hizmetleri sunanların bu yerlerde yaptıkları satışlar da bu kapsamda olacak. Tebliğin yayımını izleyen ayın başında yürürlüğe gireceği belirtilirken hükümlerinin Hazine ve Maliye Bakanınca yürütüleceği belirlendi.
Bitlis Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun vefatının 5. yılında Bitlis’in Ahlat ilçesinde anıldı. Ahlat ilçesinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun anısına “Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun” anma programı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği tarafından düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra konuşma yapan Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu, “Haluk Dursun’un hatırasına sahip çıkan bu anlamlı program dolayısıyla sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün ülkemizin yetiştirmiş olduğu mümtaz bir ismi anmak üzere buradayız. Prof.Dr.Haluk Dursun’u ebedi aleme uğurlayalı tam 5 yıl oldu. Van Erciş’te kendi aracıyla seyir halindeyken meydana gelen elim bir trafik kazası sonucu maalesef hocamızı 19 Ağustos 2019 tarihinde kaybettik. Kültür birikimi ve hitabetiyle araştırmayı, bildiğini ve gördüğünü meraklısına aktarmayı seven, hayatını görevine adayan bir bilim insanıydı. Ahmet hocamızı bir kez daha rahmetle, özlemle, şükranla yad ediyorum. Değerli ailesine, dostlarına, mesai arkadaşlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Rabbim Haluk hocamızdan razı olsun, mekanı ali olsun. Bu anlamlı buluşmanın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Ardından konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, “Gerçekten bir ideal, ülkü ve niyet uğruna yola koyulanlardandı Haluk hoca ve bugün bizi burada bir araya getirdi. Bunu da yaparken bir mekan ve bellek ilişkisi kurmaya yönelik en önemli noktalardan birinde Ahlat’ta bizleri buluşturdu. Gerçekten nereden geldik nereye doğru yürüyeceğiz duygusunu bize pekiştirebilecek bir noktada bir araya gelmiş olduk” ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy’da, “Ahlatın maneviyatıyla gençliğin enerjisini bir araya getiren bu tarihi ve bu mukaddes şehirde Kubbet-ül İslam’da sizlerle beraber olmaktan tarihe adanmış, adanmış olduğu bir ülküsünde yol yürürken rahmeti rahmana kavuşmuş değerlerimizi anma vesilesiyle sizlerle olmaktan bende kıvanç duyuyorum. Ahlat’ı anlamak, tanımak ve bu değerler etrafında dertlenen Ahmet Haluk Dursun profili, şahsiyetleri, onun etrafında neşet etmiş yetiştirmiş olduğu gençlerin yeniden filizlenmesine iklim oluşturmaktır. Bizim muradımız ve mefkuremiz budur. Siyasetten de, devlet hayatından da anladığımızda budur, bu olmalıdır. Bu sebepten dolayı bugün bu saatte bu salonu dolduran her bir arkadaşım bu atmosferin bir parçası olmuştur. Bu programın hayat bulmasında dertlenerek Ahmet Haluk Dursun hocanın derdini kendine dert ederek yola çıkıp kamu imkanlarıyla bu iş yürümüyorsa milletle yürüyebiliriz, dernekleşiriz diyerek devletimizin kapısını çalarız diyerek yolculuğa başladı. Bugünün anlamını bir bütün halinde program bitene kadar hissedip yaşayalım” şeklinde konuştu. Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Ferit İzci ise, “Bizim medeniyetlerimiz başka medeniyetlere benzemez. Bizim medeniyetlerimiz işte böyle şahsiyetler ve gençler üzerine inşa edilmiş ilelebet varlığını devam ettirecek medeniyetlerdir. Başka medeniyetlerin hayal bile edemeyecekleri zirvelere çıkmış olan ecdadın nesilleriyiz. Hayatını bu şekilde mücadeleyle geçiren başta sayın Ahmet hocamız olmak üzere bu ülkede ve coğrafyada yetişmiş değerlerli şahsiyetlere huzurlarınızda saygıyla ve minnet duyuyorum” dedi. Düzenlenen program hakkında gazetecilere açıklamada bulunan Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Derneği Başkanı Doğan Güngör, “Kültür ve Turizm Bakan yardımcısıyken çok sevdiği Ahlat’ı ziyaretinin hemen sonrasında geçirdiği trafik kazasıyla hayatını kaybeden Prof.Dr.Ahmet Haluk Dursun hocayı anmak, Ahlat’ı anlatmak ve gençlerle hemhal olmka için buradayız. Dernek olarak hocamızı anmak üzere yaptığımız ikinci program. İlkini Çanakkale’de yine tarihimizin müstesna mekanlarından birinde, bugünde Ahlat’ta yaptık” dedi. Anma programına katılan Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kızı Nilay Dursun’da duygularını şöyle ifade etti; “Babamın hayatının son yıllarında özellikle çok önem verdiği Anadolu Tarih ve Kültür Birliği projesinin yaşatılıyor olabildiğini görmek gerçekten çok mutluluk verici. Yıllar önce babamın vefatından sonra tanıştığım bu değerli ekiple 5.yılında da bu tarz etkinliklerle bir araya gelmeyi sürdürüyoruz. Babamı anmayı, onun öğretilerini, gençlere aktarmaya çalıştığı bilgileri bir arada tekrar hatırlayarak belki yeni kitlelere aktarmaya çalışıyoruz. Bu gerçekten çok önemli. Dolayısıyla bu etkinliklerde desteği olan herkese çok teşekkür ediyorum.” İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Kenan Toprak Çatkın’da, “Ahlat’a ikinci gelişim. Bundan önce de bir program aracılığıyla gelmiştim. Haluk hoca bizde çok önemli ve derin etkiler bıraktı. Zaten bu etkileri panelimizde de anlatacağız” dedi. Yapılan konuşmaların ardından program Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği Musiki Grubunun Haluk Dursun’un sevdiği müzikleri seslendirmesiyle devam etti. Arından Ahmet Haluk Dursun hocayla anısı olan çeşitli üniversite öğrencilerin paneli ve BEÜ öğretim üyesi Doç.Dr.Hasan Buğrul’un Ahlat’taki tarihi mezar taşları üzerindeki övgü içerikli yazılar adlı sunumuyla program sona erdi. Anma programı sonunda toplu hatıra fotoğrafı çektirildi. Ahlat Halk Eğitimi Merkezi konferans salonunda düzenlenen anma programına Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Bitlis İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, Bitlis İl jandarma komutanı Tuğgeneral Eyüp Subaşı, bazı kurum amirleri, çok sayıda akademisyen, yazar, eğitimci ve öğrenci katıldı. Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kaza sonucu vefatı 2019 yılında Malazgirt Zaferi’nin 948. yıl dönümü etkinlikleri öncesi Ahlat’ta gezi ve incelemelerde buluna merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, buradaki incelemeleri sonrası kara yoluyla Van’a hareket etmişti. Dursun’un içinde bulunduğu araç, Erciş’in Bayramlı Mahallesi yakınlarında kaza yapmış, kazada Ahmet Haluk Dursun hayatını kaybetmişti.
Antalya Otomobil su kanalına uçtu: Öldüğü düşünülen sürücünün yüzerek kaçtığı ortaya çıktı Antalya’da kontrolden çıkıp su kanalına uçan otomobildeki sürücü, kanaldan yüzerek çıkıp olay yerinden kaçtı. Aracın yaklaşık 1 buçuk ay önce satışını yapıp devrinin henüz alınmadığını belirten ruhsat sahibi kadın ise olay yerine geldiğindeki ilk sözü, “Allah’tan içinde kimse yok” oldu. Kazanın görgü şahidi bir genç ise, “Sürücü çok paniklemişti, yüzerek kanaldan çıktı, ardından kaçtı” dedi. Kaza, saat 22.00 sıralarında Kepez ilçesine bağlı Göksu Mahallesi’ndeki Nene Hatun Caddesi ile İbn-i Sinan Sokak kesişiminde meydana geldi. Henüz sürücüsünün ismi öğrenilemeyen 16 LUB 73 plakalı otomobilin önce kaldırıma çarpıp ardından su kanalına uçtuğunu görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarın ardından olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Belirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, araçta yaptıkları kontrolde herhangi bir kişinin olmadığını tespit etti. Bunun üzerine görgü şahitlerinin ifadesine başvuran polis, sürücünün araçtan çıktıktan sonra yüzerek kanaldan çıktığını ve ardından panikleyerek kaçtığını belirledi. Trafik polisinin araç plakasından yaptığı sorgulamada, aracın Gülfer Hanedar adına kayıtlı olduğu belirlendi. “Arabayı sattım, parasını aldım ama devrini almadı” Ekiplerin haber vermesiyle kaza yerine gelen Hanedar, aracı Halil isminde bir galerice yaklaşık 1 buçuk ay önce sattığını, parasını almasına rağmen karşı tarafın devrini henüz üzerine almadığını söyledi. Gazetecilere de açıklamada bulunan Hanedar, “Arabayı satmıştım, parasını aldım ancak devrini henüz üzerine almadı. Kaza olunca beni aradılar. Allah’tan içinde kimse yok, ona sevindik. Galericiye satmıştım. Onun sürüp sürmediği de belli değil, ulaşamıyorum da” diye konuştu. Kazayı görenlerden Musa Kont isimli genç ise “Araba aniden fren yaptı ve kanala uçtuktan sonra sürücü yüzerek çıktı. Adam çok panik yapıyordu, sakinleştirmeye çalıştık ama kaçtı gitti” dedi. Polis ekipleri sürücüyü bulmak için çalışma başlatırken, araç çekiciyle su kanalından çıkartılarak otoparka götürüldü.