YEREL HABERLER - 30 Mart 2017 Perşembe 13:40

Fatih Sultan Mehmet Han, Edirne’de anıldı

A
A
A
Fatih Sultan Mehmet Han, Edirne’de anıldı

Fatih Sultan Mehmet Han’ın doğumunun 585’inci yılı kapsamında Edirne Valiliği ve Trakya Üniversitesi öncülüğünde, Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi katkıları ile "Edirneli 2’nci Mehmed ve Medeniyetler Bağlamında Edirne Sempozyumu" düzenlendi.

Fatih Sultan Mehmet Han’ın doğumunun 585’inci yılı kapsamında Edirne Valiliği ve Trakya Üniversitesi öncülüğünde, Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi katkıları ile "Edirneli 2’nci Mehmed ve Medeniyetler Bağlamında Edirne Sempozyumu" düzenlendi.


Trakya Üniversitesi Balkan Kongre Merkezinde düzenlenen sempozyum da Fatih Sultan Mehmet’in eğitimi, hükümdarlık dönemi, şehzadelerin sünnet düğünleri, askeri dehası, teknoloji, lojistik, malzeme ve günümüze yansımaları anlatıldı. Sempozyuma, Edirne Vali Yardımcısı Mustafa Karslıoğlu, Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu, Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Musa Duman, Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Fahameddin Başar, Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi öğretim üyeleri Prof. Dr. Zekeriya Kurşun, Prof. Dr. Abdülkadir Özcan, Prof. Dr. Fevzi Yılmaz ve Yrd. Doç. Dr. Fatma Kaytaz ve Edirne kamu kurum ve kuruluş müdürleri katıldı.


Sempozyumda Vali Yardımcısı Mustafa Karslıoğlu, Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Musa Duman’a tablo; Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Musa Duman ise, Vali Yardımcısı Mustafa Karslıoğlu’na, Belediye Başkanı Recep Gürkan’a ve Trakya Üniversitesi Rektörü Erhan Tabakoğlu’na Fatih’in 31 Mart’ta İstanbul’u fethinde kullandığı mini Şahi topları maketi armağan etti.



"Fatih, Türk milletinin yolunu aydınlattı"


Fatih’in Edirne’de doğduğunu ve tarihe geçtiğini söyleyen Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Musa Duman, "Millet Fatih gibi kahramanlardan çok şey öğrenir, zaten farklı oldukları için kahraman deriz. Fatih Sultan Mehmet Han’dan sonraki fertler olarak bizler neler öğrendik? Çok şeyler öğrendik. Devlet geleneği olmayan ilk defa onun döneminde yaşanan, teknolojide o zamana o kadar olmamış ve onun zamanında olan eğitim konusun da ve özel hayatında yaşadığı ve yaşadığı ilklerin adamı. 12 yaşında lazım olduğu için tahta çıkan ve sonra gerektiği için tahttan vazgeçmiş, gerektiği zaman tahta geçmiş bir sultan, devlet geleneğimizde bunu öğrenmiş. Tahta geçtikten sonra bir fetih gerçekleştirmiş. Edirne’den yolla çıkıp İstanbul gibi bir başkenti fethederek çağları değiştirmiş. Ne zaman değiştirmiş 21 yaşında iken. Türk milletinin yolunu aydınlatan devlet adamlarından biri oldu" dedi.



"Tekrar ayağa kalkmış, kendine gelmiş bir ülkeyiz"


Kültürü tekrar gün yüzüne çıkarmanın önemli olduğunu belirten Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu, "’Konstantinopolis mutlaka fethedilecektir. Onu fetheden komutan ne güzel komutan, o ordu ne güzel ordudur.’ Sevgili peygamberimizin müjdelediği Fatih Sultan Mehmet, Edirne’de doğdu, büyüdü, tahta çıktı ve o güzel ordusunu burada hazırladı. Bu Hadis-i Şerif ile belgelenmiş, şereflenmiş çok değerli Edirne’ye hoş geldiniz. Rumeli topraklarını geçip Edirne’yi aldıktan sonra da başkentliği Bursa’da bırakmadı, geldi Edirne’ye kurdu. Buradan çıkarak İstanbul’u fethetti. 92 yıl bir başkentlik dönemi görüyoruz. Bu dönemde Edirne’de bir medeniyet ortaya çıktı. Bu medeniyet her anlamda Batı medeniyetlerine üstün geldi. Önce akınlarda üstün geldi, ilimde üstün geldi, sanatta üstün geldi, askerlikte üstün geldi. Önce gönüller fethedildi, akıllar fethedildi sonra topraklar fethedildi. Bu 92 yıl boyunca Edirne’de ne yaşandığını çok iyi anlamak zorundayız. Çünkü burada bir çağı kapatıp bir çağı açan övgüye layık bir şey vardır. Bu yaşanmış kültürü tekrar gün yüzüne çıkarmak için böyle bir toplantı organize ettik. 500 yıl 600 yıl bu topraklarda gerçekten çok huzurlu zamanlar geçirildi. Zayıflamasıyla birlikte maalesef bir Balkan İmparatorluğu olmuş Osmanlı, Balkanları kaybetti. Çanakkale Savaşı ve Kurtuluş Savaşı yaşandı. Gazi Mustafa Kemal ile tekrar Anadolu’dan başlayarak milletimiz toparlandı. Şimdi artık tekrar ayağa kalkmış, kendine gelmiş bir ülkeyiz" ifadelerini kaydetti.



"Fatih ile Edirne’nin turizm kimliğine katkı sağlamak amacımız"


Fatih’in tarihi ve kültürel varlığının bilinmeyen yönünün ortaya çıkarılmasının önemine değinen Vali Yardımcısı Mustafa Karslıoğlu, "Sayın Valimiz Günay Özdemir önderliğinde Edirne’nin bilinmeyen yönünü ortaya çıkarıp tarihi ve kültürel varlığına destek olmak üzere Fatih Sultan Mehmet 585’inci yıldönümü kutlama etkinliklerini başlattık. Bu çalışmalarımızda bize İstanbul’daki Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitemiz ve Trakya Üniversitemizin büyük katkıları oldu. Burada Fatih Sultan Mehmet’in çok yönlü kimliği gün boyunca tartışılacak. Bugünkü çalışmalar ile Edirne’nin özellikle turizm kimliğine bir derece katmayı Valilik olarak amaçlamaktayız" dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sakarya Dünya pazarında Türk Kuruyemişi ve kuru meyve tercihi yükseliyor 3 kıtada yer alan 30 farklı ülkeye Türkiye’den kuruyemiş ve organik ürünler ihraç ediliyor. Kuru meyve kategorisinde, tüketicilerin ilk tercihi genellikle kayısı olurken, kuruyemişte ise Antep fıstığı öne çıkıyor. Açılış konuşmasını Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in yaptığı Uludağ Ekonomi Zirvesi Sapanca’da devam ediyor. Bu yıl 13’üncü kez düzenlenen zirve, Türkiye ve dünya genelinden birçok iş dünyası lideri ve akademisyeni ağırlıyor. Dün açılış konuşmaları ve ilk gün oturumlarının olduğu zirve, bugün ise çeşitli paneller ile devam ediyor. İş insanları sektörleri ile alakalı konuları zirvede değerlendirirken, kuru yemiş ve kuru meyve ihracatındaki artış dikkat çekti. 3 kıtada yer alan 30 farklı ülkeye Türkiye’den kuruyemiş ve organik ürünler ihraç ediliyor. Kuru meyve kategorisinde tüketicilerin ilk tercihi genellikle kayısı, kuruyemişte ise Antep fıstığı olduğu ifade edildi. Türk ürünlerini diğerlerinden ayrılan en büyük özelliği ise organik tarım yöntemlerine dayalı olarak üretilmeleri oluyor. Organik tarım yöntemlerine dayalı olarak yetiştirilen Türk organik kuru meyve ve kuruyemişi global pazarda daha fazla tercih edilmeye başlandı. 3 kıtada yer alan 30 farklı ülkeye Türkiye’den kuruyemiş, kuru meyve ve bakliyat ihraç ettiklerini belirten Orgibite CFO’su Gökçen Şeker, Türkiye’den ihraç ettikleri ürünlerin genel profili hakkında bilgi vererek, tüketicilerin kuru meyve kategorisinde kayısı ve kuruyemişte Antep fıstığını tercih ettiğini dile getirdi. Ayrıca, Türk ürünlerinin diğerlerinden ayıran en önemli özelliğin organik tarım yöntemlerine dayalı olarak üretildiğinin altını çizdi. “En büyük fark organik tarım yöntemlerine dayalı olarak yetiştirilmeleri” Panel sonrası açıklamalarda bulunan Gökçen Şeker, Türkiye’den ihraç edilen kuru meyve ve kuruyemişlere en yoğun talebin Amerika Birleşik Devletleri’nden geldiğini belirtirken, Avrupa Birliği ülkeleri, Orta Doğu ve Asya pazarlarındaki ülkelerin de Türk ürünlerine ilgi gösterdiğini vurguladı. Türkiye’nin tarımsal potansiyeli ve ürün kalitesinin global pazarda rekabet avantajı sağladığını ifade eden Şeker, Türkiye’den 30 farklı ülkeye kuru meyve, kuruyemiş ve bakliyat gönderdiklerinin altını çizdi. Şeker, ayrıca ürün portföyleri içinde en çok tercih edilenin kuru meyve kategorisinde kayısı, kuruyemiş kategorisinde ise Antep fıstığı olduğunu belirtti. Türk organik ürünlerinin diğerlerinden farkının, organik tarım yöntemlerine dayalı olarak yetiştirilmesi olduğunun önemini anlatan Şeker, "Sağlık bilincine sahip tüketicilerin tercih sebebi haline geldi. 2023 yılında hem organik hem de konvansiyonel ürün ihracatında önemli bir artış yaşandı. Bu artışın devam edeceğine inanıyoruz. 2024’ün ikinci yarısı ve 2025 yıllarında organik kuru meyve, kuruyemiş ve bakliyat ihracatını artırarak global pazardaki varlığımızı güçlendirmeyi hedefliyoruz" dedi. “Dijital dönüşüm ile dünyada rekabet gücümüzü artırdık” Dijital dönüşümün, hem iç pazarda hem de dış pazarda rekabet gücünü artırdığını vurgulayan Şeker, "Dijital platformlara yapılan yatırımlarımızla, online satış kanalları ve dijital pazarlama stratejileri sayesinde organik ürünlerimizin geniş kitlelere ulaşmasını sağladık. Bu durum, hem müşteri memnuniyetini hem de operasyonel verimliliği artırmamıza imkan tanıdı. Dijitalleşme, tüketicilere daha hızlı ve etkili bir şekilde ulaşmamızı ve onların ihtiyaçlarını daha iyi anlamamızı sağlıyor. Ayrıca, Türk kuru meyve, kuruyemiş ve bakliyatlarının dünya genelinde tanınırlığını ve talebini artırmaya yönelik pazarlama stratejilerimizde de dijitalleşme önemli bir rol oynamaktadır" diye konuştu. “Organik ürünlerin sertifikalandırılması” Gökçen Şeker, pazarlama ve markalaşmanın önemine vurgu yaparak, "Türk organik ürünlerinin tanınırlığını artırdık. İhracat rakamlarını artırmak için, kalite standartlarının yükseltilmesi ve pazar çeşitliliğinin önemli olduğunu biliyoruz. Markalaşma çalışmalarını önemseyerek lojistik süreçlerde de verimliliği arttırdık. Ar-Ge yatırımları ve yeni pazarlara açılım da ihracatı artırmak için etkili stratejilerdir. Bununla birlikte, organik ürün ihracatını artırmak için, sektör olarak organik tarımın teşvik edilmesi ve organik ürünlerin sertifikalandırılması önemli. Pazarlama ve markalaşma çalışmalarıyla organik ürünlerin bilinirliğinin artırılması ve yeni pazarlara açılım sağlanması gerekmektedir" şeklinde konuştu.
Çanakkale Deprem bölgesindeki köy çocukları için verilen konsere, bilet yerine ayakkabıyla girdiler Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi tarafından “Müzikle Umuda Yolculuk” konseri gerçekleştirildi. Konsere gelenler, deprem bölgesindeki köy çocukları için verilen konsere, bilet yerine ayakkabıyla girdiler. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi, İletişim Fakültesi, Kurumsal İletişim Direktörlüğü ve Sosyal Sorumluluk Projeleri Koordinatörlüğü tarafından ortaklaşa organize edilen “Müzikle Umuda Yolculuk” konseri düzenlendi. Konsere, seyirciler, bilet yerine 28-42 numara yeni spor ayakkabı ile giriş sağladı. Bu ayakkabılar köy okullarındaki çocuklara ulaştırılacak. Bu konserle birlikte, ihtiyaç sahibi çocuklara yardım edilmesi amaçlanıyor. Konseri Çanakkale Belediye Başkanı Av. Muharrem Erkek, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Rektörü Prof. Dr. R. Cüneyt Erenoğlu, Çanakkale İl Emniyet Müdürü Selim Arıcı, Sosyal Sorumluk Koordinatörü Doç. Dr. Hicran Özlem Ilgın, akademisyenler, öğrenciler ve çok sayıda öğrenci izledi. Sosyal Sorumluk Koordinatörü Doç. Dr. Hicran Özlem Ilgın, “Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi toplumsal faaliyetlerinden bir yenisini daha gerçekleştiriyor. Şahane bir konser verilecek. Konserde temel amacımız köy okullarındaki öğrenciler için izleyici, dinleyicilerden birer spor ayakkabı getirmesini istedik. Bugün gelen misafirlerimiz bilet yerine spor ayakkabı getirdiler. Bu ayakkabılar bayramdan önce köy okullarındaki minik öğrenciler ile buluşturulacak. Konserde müzik ve sahne sanatları fakültesi orkestrası ile barış koromuz sahne alacak” dedi. Projeye spor ayakkabı ile destek vererek, konseri izlemeye gelen Osman Acar, “İhtiyacı olan çocuklar için bu birlikteliğin sağlanmış olması çok önemli. Bizde çorbada ki tuz misali bu katkıyı yapabildiğimiz için kendimizi çok mutlu hissediyoruz” diye konuştu.