KÜLTÜR SANAT - 26 Eylül 2017 Salı 14:27

Edirne’de 5. Kitap Fuarı

A
A
A
Edirne’de 5. Kitap Fuarı

Edirnelilerin heyecanla beklediği Edirne 5.

Edirnelilerin heyecanla beklediği Edirne 5. Kitap Fuarı, 6 Ekim 2017 tarihinde kapılarını ziyaretçilere açıyor.


Edirne Belediyesi tarafından düzenlenen ve kısa bir süre içerisinde Türkiye’nin en önemli kitap fuarlarından biri olan; seçkin yayınevleri ile yazarların her yıl büyük bir mutlulukla ayrıldığı Edirne Kitap Fuarı’nın 5’incisi 06-15 Ekim tarihleri arasında gerçekleştirilecek. 46 seçkin yayınevinin ve 80 yazarın konuk olacağı Edirne 5. Kitap Fuarı; 6 Ekim Cuma günü saat 17.30’da Ekmekçizade Ahmet Paşa Kervansarayı’nda kapılarını kitapseverlere açacak.


Edirne 5. Kitap Fuarı’nın bu yılki onur konuğu ise, Türkiye’nin en önemli isimlerinden biri olan Prof. Dr. Emre Kongar olacak. Emre Kongar; 6-7 Ekim tarihlerinde okuyucularla buluşacak, hayranlarının kitaplarını imzalayacak.


Büyük bir okuyucu kitlesine sahip olan, yazdığı kitaplarla her yaş grubundaki okuyucunun beğenisini kazanan Canan Tan, 7-8 Ekim tarihlerinde Edirne Kitap Fuarı’nda yer alacak.


Özellikle anne babaların çocukları ve kendileri için başvurduğu en önemli kitapların yazarı olan Psikolog Yazar Üstün Dökmen de 8 Ekim’de Edirne Kitap Fuarı’nda yer alacak.


Yazdığı biyografi ve romanlarla Türkiye’deki en çok okunan yazarlardan biri olan ‘Adı Aylin’ ve ‘Füreya’ isimli kitaplarıyla büyük bir beğeni kazanan Ayşe Kulin de 07 Ekim 2017 tarihinde kitapseverlerle buluşacak.


Araştırmacı yazar Ergun Poyraz ile Işık Öğütçü 7-8 Ekim’de, R. İhsan Eliaçık ile Enver Aysever 8 Ekim’de, İsmail Saymaz 14-15 Ekim’de, Saygı Öztürk ve Murat Menteş 14 Ekim’de kitaplarını imzalayacak.



44 bin 330 kişi ziyaret etmişti


2015 yılında Edirne Kitap Fuarı’nı 32 okul, 3 bin 286 öğrenci, bin 270 yetişkin toplamda 16 bin 36 kişinin ziyaret ettiğini ifade eden Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, "2016 yılında ise Edirne Kitap Fuarı’nı 52 okul, 9 bin 150 öğrenci; 35 bin 180 yetişkin olmak üzere toplamda 44 bin 330 kişi ziyaret etti. Yerel yönetimlerin en önemli görevlerinden bir,i bulunduğu şehrin kültür ve sanat yaşamını gelecek kuşaklara sağlam bir şekilde taşıyabilmek. Edirne’de kitap fuarı düzenlemek ilk başta bize de acaba dedirtmişti. Ama bugün geldiğimiz noktada görüyoruz ki, kentimizdeki üniversite, lise ve ilkokul öğrencileri başta olmak üzere bu kentte yaşayan tüm yurttaşlarımız; kadını ile erkeği ile yaşlısıyla, genciyle mutlaka ve mutlaka fuara uğruyor ve kitap temin ediyor. Mustafa Kemal Atatürk’ün evlatları, bu kentte kitapla büyüyor. Seçkin yazarlarla tanışıyor. Geleceği için aydınlık adımlar atıyor. Her yıl yayınevleri ve yazarlar bu kentten büyük bir mutlulukla ayrılıyor. Bu bizim için büyük bir onur ve gurur kaynağı" dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Trabzon Tavuk karasına kök hücreli çözüm Halk arasında ‘tavuk karası’ ya da ‘gece körlüğü’ olarak bilenen tıp literatüründe ise ‘Retinitis Pigmentosa’ olarak tanımlanan göz hastalığının kök hücre ile tedavisinin mümkün olduğu belirtildi. Konuyla ilgili açıklamada bulunan Özel İmperial Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Kemal Türkyılmaz, söz konusu göz hastalığının genç yaşlarda ortaya çıkabildiğine dikkat çekti. Türkyılmaz “ Retinitis Pigmentosa hastalığı, halk arasında tavuk karası ya da gece körlüğü olarak tanımlanan genç yaşlarda bulgu vermeye başlayıp zayıf ışıkta veya gece saatlerinde görmeyi zorlaştıran görme alanında daralma ve neticesinde körlüğe yakın görme kaybıyla ilerleyen kalıtımsal bir göz hastalığıdır. Hastalığın türüne göre ilerleme hızı da farklılık gösterebilir. Yaş ilerledikçe gözün sinir tabakasında hücre ölüm hızıyla orantılı olarak görme keskinliği azalır. İlk aşamalarda geceleri görmekte zorlanan hastalar daha sonra loş ışıklarda görme güçlüğü çekmeye başlar. İlerleyen evrelerde gündüz dahi görmek zorlaşır. Hastalığın bazı nadir türleri ise önce gündüz görme azlığı ile başlayabilir” dedi. “Hastalarda sanki bir borunun içinden bakıyormuş hissi oluşur” diyen Göz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Kemal Türkyılmaz “Günümüzde tedavisi henüz netleşmemiş ve yapılamayan kalıtımsal retina hastalıkları, retinitis pigmentosa (tavuk karası - gece körlüğü) ve sarı nokta hastalığının bazı türlerinde tedavi amaçlı kök hücre kullanılmaktadır. Bu tür hastalıklarda gelişen hücre ölümü ‘kök hücre’ desteğiyle durdurulabilir, zayıf hücrelerin aktif hale geçmesi uyarılabilir. Gece körlüğü gibi hastalığının doğasında gittikçe bozulma olan bu rahatsızlığın tam manasıyla tedavisi bulunmamakla birlikte kök hücre ile en azından hastaların görme derecesinin korunduğu ve hastalığın ilerlemesinin yavaşladığı klinik gözlemlerimizde saptanmış olup dünya genelinde gerçekleştirilen en son bilimsel çalışmalarda da bu ümit vadeden sonuçlar ispatlanmıştır. Bununla birlikte kök hücre uygulamasında her hastadan aynı sonuç almak mümkün görünmemektedir. Tanı ne kadar erken konulur ve uygulama ne kadar erken yapılırsa daha yüz güldürücü sonuçlar alınabilir” şeklinde konuştu. Kök hücresi tedavisiyle ilgili de bilgi veren Dr. Kemal Tükyılmaz ”Kök hücre vücudumuzda kemik iliği, diş pulpası, plasenta ve amniyon sıvısı, göbek kordonu gibi birçok farklı dokuda bulunmaktadır. Kök hücreler kendi kendine çoğalma ve dokudaki farklı hücrelere dönüşebilme yeteneğine sahiptir. Kök hücreler oldukça sofistike teknikler ve özel laboratuvar ortamında hazırlanıp Sağlık Bakanlığı’nın bu konudaki mevzuatına bağlı kalarak yetkilendirilmiş kliniklerce özel ameliyat teknikleriyle göze uygulanabilir” ifadelerini kullandı.
Yozgat Sultan 2. Abdülhamit Han’ın yadigarı “Hamidiye Saatli Çeşmesi” aslına uygun restore edilecek Yozgat’ta Çapanoğlu ailesi tarafından Sultan 2. Abdülhamit Han’ın tahta çıkışının 25. seneyi devriyesinde saatli çeşme olarak yaptırılan ancak çeşitli nedenlerle yıpranan Hamidiye Çeşmesi, arşivdeki fotoğraflardan istifade edilerek restorasyon çalışmalarıyla aslına uygun görünümüne tekrar kavuşturulacak. Sultan 2. Abdülhamit Han döneminde inşa edilen tarihi Çapanoğlu Büyük Cami’nin doğu giriş kısmında bulunan ve halk arasında "Saatli Çeşme" olarak bilinen Hamidiye Çeşmesi, yeniden tarihi görünümüne kavuşturuluyor. 1901 yılında inşa edilen ata yadigarı eser, Kültür ve Turizm Bakanlığı öncülüğünde Vakıflar Sivas Bölge Müdürlüğü ile yüklenici firma arasında imzalanan protokol çerçevesinde aslına uygun yenilenecek. Titiz bir çalışmanın gerçekleştirildiği tarihi çeşmenin kitabe ve hatları, hattatlar tarafından eski fotoğraflardan okunarak tasnif edilecek. 1937 yılında kitabeleri ve armaları tahrip edilen Hamidiye Saatli Çeşmesi’nde gerçekleştirilecek restorasyon, 6 ay sürecek ve çalışmalar sonrası tarihi çeşme, kentin önemli simgelerinden biri olarak tekrardan hizmet verecek. Kentteki tarihi eserleri gelecek nesillere bırakmak için çalıştıklarını söyleyen Yozgat Valisi Mehmet Ali Özkan, ata yadigarı tarihi Hamidiye Saatli Çeşmesi’nin aslına uygun restore edileceğini duyurdu. “Kadim kültürümüzü gelecek nesillere taşımak için gayret ediyoruz” Yozgat’ın tarihi ile kadim bir coğrafya üzerine kurulduğunu belirten Vali Özkan, “Bu coğrafyada Türk’ün, Türk milletinin sayısız eseri vücut bulmuş, hali hazırda da bu eserler günümüzde yaşamaya devam ediyor. Yozgat merkezde Çapanoğlu Camisi, Başçavuşzade Camisi, Saat Kulesi ve Yozgat Lisesi ve bunun yanı sıra Hamidiye Saatli Çeşmemiz de Yozgat’ın önemli eserlerinden birisi. Tabi biz geçmiş kadim kültürümüzü coğrafyamızla güzelleştirip insanımızın gelenek ve görenekleriyle yaşattığı kültürü gelecek nesillere taşımak istiyoruz. Biz kadim kültürün bizlere bıraktığı eserleri gelecek nesillere emanet etmek üzere çalışmaya devam ediyoruz. Bu kadim kültürün en önemli eserlerinden birisi de Hamidiye Saatli Çeşmesi’dir. Bu eseri eski görünümüne kavuşturmak üzere Turizm Bakanlığımızın himayesinde ve bölge müdürlüğümüzün çalışmalarıyla birlikte restorasyon çalışmalarına başlamış bulunmaktayız. İnşallah kadim çeşmemiz aslına uygun bir şekilde 6 ay içerisinde çalışmaları bitirilerek geleceğe emanet edilecek ve bu şehrin bir güzide eseri olarak gelecek nesillere bırakılacak. Ben bu vesile ile tarihi çeşmemizin onarımında emeğe geçen herkese çok teşekkür ediyorum.” dedi. "Restorasyon çalışması bizi mutlu ediyor" Tarihi çeşmenin restore edilip aslına kavuşturulmasından dolayı duyduğu memnuniyeti ifade eden vatandaşlardan Murat Işık ise, “Yozgat’ta böyle bir eserin restore edilmesi çok güzel bir duygu. Bu çeşmemiz Abdülhamit Han’a ait olması ve restore edilmesi bizi çok mutlu etti.” şeklinde konuştu. (BMG-